![]() |
Esma'ül-Hüsna Nedir? .. |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Esma'ül-Hüsna Nedir? ..ESMA'ÜL-HÜSNA Nedir? Esmâ-i Husnâ, ALLAH'ın güzel isimleri demektir ![]() Bir âyet-i kerîmede: "En güzel isimler O'nundur (ALLAH'ındır)" (el-Haşr, 24) buyurulmaktadır ![]() Diğer bir âyette de; en güzel isimlerin ALLAH'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır (el-A'râf, 180) ![]() ALLAH'ın isimleri tevkifîdir ![]() ![]() ![]() Esmâ-i Husnâ ile ilgili olarak Buhârî ve Müslim'de: "ALLAH'ın 99 ismi vardır ![]() ![]() Tirmizî, İbn-i Hibban ve Hâkim'in bu konudaki rivâyeti ise, şöyledir: "Kim bunları (Esmâ-i Husnâ'yı) mânâlarını anlayarak sayar, bunlarla ALLAH'ı zikrederse Cennete girer ![]() Bir mânası da, bu esmâ-i şerîfin mûcibince amel etmektir ![]() ![]() ![]() Hadîslerde zikri geçen 99 isim şunlardır: ALLAH, er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlık, el-Bâri', el-Musavvir, el-Gaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Hâfıd, er-Râfi, el-Muiz, el-Müzill, el-Basîr, es-Semi', el-Hakem, el-Adl, el-Lâtîf, el-Habîr, el-Halîm, el-Azîm, el-Gafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîr, el-Hafîz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîl, el-Kerîm, er-Rakîb, el-Mücîb, el-Vâsi', el-Hakîm, el-Vedûd, el-Mecîd, el-Bâis, eş-Şehîd, el-Hakk, el-Vekîl, el-Kaviyy, el-Metîn, el-Veliyy, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mübdî, el-Muîd, el-Muhyî, el-Mümît, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedir, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâli, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntakim, el-Afüvv, er-Raûf, Mâlikü'l-Mülk, Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm, el-Muksit, el-Câmi', el-Ganiyy, el-Muğni, el-Mâni', ed-Dârr, en-Nâfi', en-Nûr, el-Hâdi, el-Bedî', el-Bâkî, el-Vâris, er-Reşîd, es-Sabûr ![]() ALLAH ![]() Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu isim, ALLAH'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ER-RAHMÂN ![]() ![]() Ezel'de bütün yaradılmışlar hakkında hayır ve rahmet irade buyuran; Sevdiğini, sevmediğini ayırdetmiyerek bütün mahlûkatını sayısız nimetlere garkeden ![]() ![]() ![]() Hayatları için lüzumlu olan bütün rızıkları veren ![]() ![]() ![]() ER-RAHÎM ![]() ![]() Pek ziyade merhamet edici; Verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedî nimetler vermek suretiyle mükâfatlandırıcı ![]() ![]() ![]() Rahmân ism-i şerîfinden ALLAH Teâlâ'nın ezelde bütün mahlûkatı için hayır ve rahmet irade buyurduğu anlaşılır ![]() ![]() EL-MELİK ![]() ![]() Bütün mahlûkatın hakikî sâhibi ve mutlak hükümdârı ![]() ![]() ![]() ALLAH'ın, ne zâtında ve ne de sıfatında hiçbir varlığa ihtiyacı yoktur ![]() ![]() ![]() EL-KUDDÛS ![]() ![]() Hatâdan, gafletten, aczden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz ![]() ![]() ![]() ALLAH, hissin idrâk ettiği, hayâlin tasavvur ettiği, vehmin tahayyül ettiği, fikrin tasarladığı her vasıftan münezzeh ve müberradır ![]() ![]() ![]() İnsan su'-i ihtiyârı karışmadığı müddetçe kâinatta fıtrî olarak bulunan umumî temizlik hakikatı da, Cenâb-ı Hakk'ın KUDDÛS isminin tecellîsidir ![]() ES-SELÂM ![]() ![]() Her çeşit ârıza ve hâdiselerden sâlim kalan; Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran; Cennet'teki bahtiyar kullarına selâm eden ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerif, Kuddûs ismi ile yakın bir mânâ ifade etmekte ise de Selâm ismi, daha ziyade istikbale aittir ![]() ![]() ![]() EL-MÜ'MİN ![]() ![]() Gönüllerde îman ışığı yakan, uyandıran; Kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlandıran ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, kalblere îman ve hidâyet bağışlayarak oralardan şübhe ve tereddüdleri kaldırmıştır ![]() Kendine sığınanlara aman verip korumuş, emniyetle rahatlandırmıştır ![]() EL-MÜHEYMİN ![]() Gözetici ve koruyucu ![]() ![]() ![]() ALLAH, yarattığı mahlûkatının amellerini, rızıklarını, ecellerini bilip muhafaza eder ![]() ![]() ![]() ![]() EL-AZÎZ ![]() ![]() Mağlûb edilmesi mümkün olmayan galib ![]() Bu ism-i şerîf, kuvvet ve galebe mânâsına gelen İZZET kökünden gelir ![]() ![]() İzzet sıfatı, Kur'an'da birçok yerlerde azab âyetleri bahsinde gelmiştir ![]() ![]() ![]() EL-CEBBÂR ![]() ![]() Kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan; Dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerif cebir maddesindendir ![]() ![]() Bu mânaya göre ALLAH Teâlâ Cebbâr'dır ![]() ![]() Cebbâr'ın ikinci mânasına göre de; ALLAH Teâlâ kâinatın her noktasında ve her şey üzerinde dilediğini yaptırmağa muktedirdir ![]() ![]() EL-MÜTEKEBBİR ![]() Her şeyde ve her hâdisede büyüklüğünü gösteren ![]() ![]() ![]() Büyüklük ve ululuk, ancak ALLAH'a mahsustur, varlığı ile yokluğu ALLAH'ın bir tek emrine ve iradesine bağlı bulunan kâinattan hiçbir mevcut, bu sıfatı takınamaz ![]() EL-HÂLIK ![]() ![]() Herşey'in varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, hâdiseleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan, yoktan vâr eden ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerîfin mânasında iki husus vardır: 1 ![]() 2 ![]() ![]() EL-BÂRİ' ![]() ![]() Eşyayı ve her şey'in âzâ ve cihazlarını birbirine uygun bir halde yaratan ![]() ![]() ![]() Her şey'in vücudu mütenasib, yani, âzası, hayat cihazları ve aslî unsurları keyfiyet ve kemmiyet bakımından birbirine münasib olarak yaratıldığı gibi, hizmeti ve faydası da umumî âhenge uygun yaratılmıştır ![]() EL-MUSAVVİR ![]() ![]() Tasvîr eden, herşey'e bir şekil ve hususiyet veren ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ herşey'e bir sûret, bir özellik vermiştir ![]() ![]() Meselâ: İnsanlar arasında tamamiyle birbirinin aynı iki insan yoktur ![]() Bundan daha garibi, parmak uçlarındaki çizgilerdir ![]() ![]() ![]() İşte bunlar, ALLAH Teâlâ'nın MUSAVVİR isminin tecellîleridir ![]() EL-ĞAFFÂR ![]() ![]() Mağfireti pek bol olan ![]() ![]() ![]() Gafr, örtmek ve sıyânet etmek (korumak) mânâsınadır ![]() ![]() ![]() ![]() EL-KAHHÂR ![]() ![]() Herşey'e, her istediğini yapacak surette galib ve hâkim ![]() ![]() ![]() Kahr, bir şey'e, onu hor ve hakîr kılacak veya mahv ve helâk edebilecek sûrette galib olmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-VEHHÂB ![]() ![]() Çeşit çeşit nimetleri devamlı bağışlayıp duran ![]() ![]() ![]() Vehhâb kelimesi hibe kökünden gelmektedir ![]() ![]() ![]() ER-REZZÂK ![]() ![]() Yaratılmışlara, faydalanacakları şeyleri ihsân eden ![]() ![]() ![]() Rızık, ALLAH Teâlâ'nın bilhassa yaşayan mahlûkatına faydalanmalarını nasib ettiği her şeydir ![]() ![]() ![]() Maddî rızık, her türlü yiyecek ve içecek, giyilecek ve kullanılacak eşya, para, mücevher, çoluk-çocuk, vücudun çalışma kudreti, bilgi, mal-mülk, servet v ![]() ![]() ![]() Mânevî rızık ise, ruhun ve kalbin gıdası olan şeylerdir ![]() ![]() EL-FETTÂH ![]() ![]() Her türlü müşkilleri açan ve kolaylaştıran ![]() ![]() ![]() Fettâh kelimesi, feth'den gelmektedir ![]() ![]() Kapalı bir şey'i açmak: a ![]() ![]() b ![]() ![]() Bitkilerin çiçek açması, tohum ve çekirdeklerin sünbül vermesi, rızık ve rahmet kapılarının açılması hep Fettâh ism-i şerifinin tecellîsindendir ![]() EL-ALÎM ![]() ![]() Her şey'i çok iyi bilen ![]() ![]() ![]() ALLAH, her şey'i tam mânasıyla bilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-KÂBID ![]() ![]() Sıkan, daraltan ![]() ![]() ![]() EL-BÂSIT ![]() ![]() Açan, genişleten ![]() ![]() ![]() Bütün varlıklar ALLAH Teâlâ'nın kudret kabzasındadır ![]() ![]() ![]() İşte bu haller, Kâbıd isminin tecellileridir ![]() ALLAH, istediği kuluna da yepyeni bir hayat verir, neş'e verir, rızık bolluğu verir, bu da Bâsıt isminin tecelliyatıdır ![]() EL-HÂFID ![]() ![]() Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, istediği kulunu yukarıdan aşağı atıverir ![]() ![]() ![]() ER-RÂFİ' ![]() ![]() Yukarı kaldıran, yükselten ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, istediği kulunu indirdiği gibi, istediği kulunu da yükseltir ![]() ![]() ![]() ALLAH'ın yükselttiği insanlar, çok defa melek huylu, tatlı dilli, insanların ayıplarını, kusurlarını örtüp eksiklerini tamamlayan; onlara malıyla, bedeniyle, bilgisiyle, nasihatiyle yardım eden nâzik, kibar insanlardır ![]() ![]() EL-MU'IZZ ![]() ![]() İzzet veren, ağırlayan ![]() ![]() EL-MÜZİLL ![]() ![]() Zillete düşüren, hor ve hakîr eden ![]() ![]() ![]() İzzet ve zillet, birbirine zıd mânalardır ![]() ![]() Bunlar hep ALLAH Teâlâ'nın, mahlûkatı üzerindeki tasarrufları cümlesindendir ![]() ES-SEMİ' ![]() ![]() İyi işiten ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ işitir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-BASÎR ![]() ![]() İyi gören ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ herkesin gizli açık yaptığını ve yapacağını görüp durmaktadır ![]() ![]() ![]() EL-HAKEM ![]() ![]() Hükmeden, hakkı yerine getiren ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ Hâkim'dir, her şey'in hükmünü O verir ve hükmünü eksiksiz icra eder ![]() ![]() ![]() EL-ADL ![]() ![]() Tam adâletli ![]() ![]() ![]() Adalet, zulmün zıddıdır ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ Âdil'dir ![]() ![]() ![]() EL-LÂTÎF ![]() ![]() En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri yapan; İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ Lâtîf'dir ![]() ![]() ![]() ![]() EL-HABÎR ![]() ![]() Her şey'in iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan ![]() ![]() ![]() En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün eşya ve hâdiselerden ALLAH haberdardır ![]() ![]() EL-HALÎM ![]() ![]() Hilm, suçluların cezasını vermeye gücü yetip dururken bunu yapmamak, onlar hakkında yumuşak davranmak ve cezalarını geriye bırakmaktır ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ Halîm'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-AZÎM ![]() ![]() Bütün büyüklüklerin sâhibi ![]() ![]() ![]() Azamet, büyüklük mânasınadır ![]() ![]() ![]() ![]() EL-ĞAFÛR ![]() ![]() Mağfireti çok ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın mağfireti çoktur ![]() ![]() Kusurları insanların gözünden gizlediği gibi, melekût âlemi sâkinlerinin gözünden de gizler ![]() ![]() ![]() ![]() EŞ-ŞEKÛR ![]() ![]() Kendi rızâsı için yapılan iyi işleri, daha ziyadesiyle karşılayan ![]() ![]() ![]() Şükür, iyiliği, iyilikle karşılamak demektir ![]() ![]() Şekûr ise, az tâat karşılığında çok büyük dereceler veren, sayılı günlerde yapılan amel karşılığında âhiret âleminde sonsuz nimetler lûtfeden demektir ![]() ![]() EL-ALİYY ![]() ![]() Her hususta, herşeyden yüce olan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ yücedir, yüksektir ![]() Yüksekliğin hakikî mânası şudur: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() EL-KEBÎR ![]() ![]() Büyüklükte kendisinden daha büyüğü düşünülemeyen ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ kibriyâ sâhibidir ![]() ![]() ![]() ![]() EL-HAFÎZ ![]() ![]() Yapılan işleri bütün tafsilâtıyla tutan, her şey'i belli vaktine kadar âfât ve belâlardan saklıyan ![]() ![]() ![]() Hıfz, korumak, demektir ![]() ![]() Birincisi, varlıkların devamını sağlamak, muhafaza etmektir ![]() İkincisi, birbirlerine zıd olan şeylerin, yekdiğerlerine saldırmasını önlemek, birbirlerinin şerrinden onları korumaktır ![]() ALLAH her mahlûkuna, kendine zararlı olan şeyleri bilecek bir his ilham buyurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MUKÎT ![]() ![]() Her yaratılmışın azığını ve gıdasını tayin eden, azıkları beden ve kalblere gönderen ![]() ![]() ![]() Bu mânaya göre Mukît, Rezzak mânasınadır ![]() ![]() ![]() EL-HASÎB ![]() ![]() Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen; Her şey'e ve herkese her ihtiyacı için kâfi gelen ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, neticesi hesapla bilinecek ne kadar miktar ve kemmiyet varsa hepsinin neticelerini hiçbir ameliyeye (işleme) muhtaç olmadan doğrudan doğruya ve apaçık bilir ![]() ALLAH Teâlâ, herkese her ihtiyacı için kâfidir ![]() ![]() EL-CELÎL ![]() ![]() Celâdet, ululuk ve heybet sâhibi, celâl sıfatları ile muttasıf ![]() ![]() ![]() Celâdet ve ululuk, ALLAH'a mahsustur ![]() ![]() ![]() ![]() EL-KERÎM ![]() ![]() Keremi, lütuf ve ihsânı bol ![]() ![]() ![]() ALLAH vaad ettiği zaman sözünü yerine getirir, verdiği zaman son derece bol verir, muktedirken afveder ![]() ER-RAKÎB ![]() ![]() Bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan ![]() ![]() ![]() Bir şey'i koruyan ve devamlı kontrol altında bulundurana rakîb derler; bu da bilgi ve muhafaza ile olur ![]() ALLAH Teâlâ, bütün varlıkları her lâhza gözetip duran bir şâhid, bir nâzırdır ![]() ![]() ![]() EL-MÜCÎB ![]() ![]() Kendine dua edip yalvaranların isteklerini işitip cevab veren, onları cevabsız bırakmayan ![]() ![]() ![]() Burada bir hususu iyi bilmek gerekir: Cevab vermek ayrıdır, kabûl etmek ayrıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-VÂSİ' ![]() ![]() Geniş ve müsaadekâr ![]() ![]() ![]() ALLAH'ın ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şey'i kaplamıştır ![]() ![]() EL-HAKÎM ![]() ![]() Bütün işleri hikmetli ![]() ![]() ![]() ALLAH Hakîm'dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-VEDÛD ![]() ![]() İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan ![]() ![]() ![]() Vedûd'un iki mânası vardır: 1 ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, kullarını çok sever, onları lütuf ve ihsanına garkeder ![]() ![]() EL-MECÎD ![]() ![]() Zâtı şerefli, ef'âli güzel olan, her türlü övgüye lâyık bulunan ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerîfin mânasında iki mühim unsur vardır: Biri: Azamet ve kudretinden dolayı yaklaşılamaz olmak ![]() İkincisi: Yüksek huylarından, güzel işlerinden dolayı övülüp sevilmek ![]() ![]() ![]() EL-BÂİS ![]() ![]() Ölüleri diriltip kabirlerinden kaldıran; gönüllerde saklı olanları meydana çıkaran ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ insanları, onlar ölüp toprak olduktan sonra âhiret günü dirilterek kabirlerinden kaldıracak ve ruhları ile cesedleri birlikte olarak hesaplarını görecek, sonra da yine ruh ve cesedleri birlikte olarak mükâfat veya cezalarını verecektir ![]() EŞ-ŞEHÎD ![]() ![]() Her zamanda hâdiselerin dış yüzünü bilen ve her yerde hâzır ve nâzır olan ![]() ![]() ![]() ALLAH, mutlak surette herşey'i bilmesi bakımından Alîm'dir ![]() ![]() ![]() EL-HAKK ![]() ![]() Varlığı hiç değişmeden duran ![]() ![]() ![]() Hakk, varlığı hakikî bulunan zâtın ismidir ![]() ![]() ![]() ![]() EL-VEKÎL ![]() ![]() Usûlüne uygun şekilde, kendisine tevdi edilen işleri en güzel şekilde neticelendiren ![]() ![]() ![]() Kendisine iş ısmarlanan zâta vekîl denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-KAVİYY ![]() ![]() Çok kuvvetli ![]() ![]() ![]() EL-METÎN ![]() ![]() Çok sağlam ![]() ![]() ![]() Kuvvet, tam bir kudrete delâlet eder ![]() ![]() ALLAH'ın kuvveti de öteki sıfat ve isimleri gibi nâ-mütenâhîdir, tükenmez, gevşemez, hudut içine sığmaz, ölçüye gelmez ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ tam bir kuvvet sahibi olmak bakımından, Kaviyy, gücünün çok şiddetli olması bakımından Metîn'dir ![]() EL-VELİYY ![]() ![]() İyi kullarına dost olan, yardım eden ![]() ![]() ![]() ALLAH, sevdiği kullarının dostudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-HAMÎD ![]() ![]() Ancak kendisine hamd ü senâ olunan, bütün varlığın diliyle biricik övülen, medhedilen ![]() ![]() ![]() Hamd; ihsan sâhibi büyüğü övmek, tâzim fikri ve teşekkür kasdiyle medh ü senâ etmektir ![]() Her mevcûd, hâl diliyle olsun, kâl diliyle olsun, ALLAH Teâlâ'yı tesbih ve takdîs etmektedir ![]() ![]() ![]() EL-MUHSÎ ![]() ![]() Herşey'in sayısını bir bir bilen ![]() ![]() ![]() İlmi herşey'i ihâta eden ve herşey'in miktarını bilip eksiksiz tastamam sayabilen ALLAH'dır ![]() ALLAH Teâlâ, herşey'i olduğu gibi görür ve bilir, yani, bütün mevcûdatı toptan bir yığın hâlinde birbirinden seçilmez karışık bir şekilde değil; cinslerini, nev'ilerini, sınıflarını, ferdlerini, zerrelerini birer birer saymış gibi gayet açık görür ve bilir ![]() EL-MÜBDİ' ![]() ![]() Mahlûkatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan ![]() ![]() ![]() Mübdi, bir mânada îcad demektir ![]() ![]() ![]() EL-MUÎD ![]() ![]() Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan ![]() ![]() ![]() Herşey mukadder olan ömrünü tamamlayıp öldükten sonra, ALLAH'tan başka kimse kalmaz, fakat varken yok olan bu insanları âhiret günü ALLAH Teâlâ diriltip yeniden hayatlandırır, yeniden yaratır ![]() ![]() EL-MUHYÎ ![]() ![]() Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, cansız maddelere hayat ve can verir ![]() Her gün, her saat, her saniye yeryüzünde milyonlarca varlık hayat bulup dünyaya gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MÜMÎT ![]() ![]() Canlı bir mahlûkun ölümünü yaratan ![]() ![]() ![]() ALLAH, yarattığı her canlıya muayyen bir ömür takdîr etmiştir ![]() ![]() ![]() Ancak bu ölüm, yok oluş, hiçliğe gidiş değil, bil'akis fâni hayattan bâkî hayat geçiştir ![]() EL-HAYY ![]() ![]() Diri; her şey'i bilen ve her şey'e gücü yeten ![]() ![]() ![]() Hayy, diri demektir, bunun zıddına meyyit denir ki, ölü mânasına gelir ![]() ALLAH Teâlâ ölmez, daima hâzır ve nâzırdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-KAYYÛM ![]() ![]() Gökleri, yeri, her şey'i ayakta tutan ![]() ![]() ![]() Kayyûm, kâim'in mübalâğasıdır ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, her şey'in mukadder olan vaktine kadar durması için sebeblerini ihsân etmiştir ![]() ![]() EL-VÂCİD ![]() ![]() Hiçbir şey'e ihtiyacı olmayan; istediğini, istediği vakit bulan ![]() ![]() ![]() ![]() Ulûhiyet sıfatları ve bunların kemâli hususunda kendisine gerekli olan herbir şey, şânı yüce olan ALLAH'ın zâtında mevcuddur ![]() EL-MÂCİD ![]() ![]() Kadr ü şânı büyük, kerem ve semâhati bol ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın kendisiyle âşinalığı olan kullarına kerem ve semâhati ifadeye sığmaz, ölçüye gelmez ![]() ![]() ![]() EL-VÂHİD ![]() ![]() Tek ![]() ![]() ![]() Zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde asla şerîki (ortağı) veya nazîri (benzeri) ve dengi bulunmayan ![]() ![]() ![]() ES-SAMED ![]() ![]() Hâcetlerin bitirilmesi, ızdırapların giderilmesi için tek merci', ihtiyaç ve dileklerde kendisine müracaat edilen, arzu ve bütün istekler kendisine sunulan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, her dileğin biricik merciidir ![]() ![]() ![]() EL-KÂDİR ![]() ![]() İstediğini, istediği gibi yapmağa gücü yeten ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, kudretine bir ayna olmak üzere kâinatı yaratmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MUKTEDİR ![]() ![]() Kuvvet ve kudret sâhipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ her şey'e karşı mutlak ve ekmel surette Kâdirdir ![]() ![]() EL-MUKADDİM ![]() ![]() İstediğini ileri geçiren, öne alan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ bütün mahlûkatı yaratmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MUAHHİR ![]() ![]() İstediğini geri koyan, arkaya bırakan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ istediğini ileri, istediğini geri aldığı gibi, bâzan da kullarının teşebbüslerini, onların bekledikleri zamanda semerelendirmez, maksadlarını arkaya bırakır ![]() ![]() ![]() EL-EVVEL”İ- 75 ![]() ![]() Her varlıktan mukaddem olan, başlangıcı olmayan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ bütün varlıklar üzerine mukaddem olup kendi varlığının evveli yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() EL-ÂHİR ![]() ![]() Sonu olmayan ![]() ![]() ![]() Herşey biter, helâk ve fenaya gider, ancak O kalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EZ-ZÂHİR ![]() ![]() Âşikâr olan, kat'î delillerle bilinen ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın varlığı herşeyden âşikârdır ![]() ![]() EL-BÂTIN ![]() ![]() Gizli olan; duyu organları ile idrâk edilemeyen ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın varlığı hem âşikardır, hem gizlidir ![]() Âşikârdır, çünkü varlığını bildiren delil ve nişanları gözsüzler bile görmüş ve bu hakikatler hakikatı yüce varlığa, eşyanın umumî şehadetini sağırlar bile işitmiştir ![]() Gizlidir ![]() ![]() ![]() EL-VÂLÎ ![]() ![]() Mahlûkatın işlerini yoluna koyan; Bu muazzam kâinatı ve her an biten hâdisatı tek başına tedbîr ve idare eden ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ bütün varlığı idare eden, biricik ve en büyük vâlidir ![]() ![]() ![]() ALLAH'ın velâyet ve tedbiri ise sınırsız, gerçek ve hakikîdir ![]() ![]() ![]() şey cereyan etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MÜTEÂLÎ ![]() ![]() Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü her şeyden, her hal ve tavırdan pek yüce ve pek münezzeh ![]() ![]() ![]() Meselâ, bir zengin hakkında, "Bu adam yarın fakir düşebilir", denebilir ve adam da zenginken fakir olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-BERR ![]() ![]() Kulları hakkında kolaylık isteyen; iyilik ve bahşişi çok olan ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ kulları için daima kolaylık ve rahatlık ister, zorluk istemez, zorluk çıkaranları da sevmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ET-TEVVÂB ![]() ![]() Tevbeleri kabûl edip, günahları bağışlayan ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerîf, tevbe'nin mübalâğa sîgasıdır ![]() ![]() ![]() EL-MÜNTEKIM ![]() ![]() Suçluları, adaleti ile müstehak oldukları cezaya çarptıran ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın intikamı vardır ![]() ![]() ![]() EL-AFÜVV ![]() ![]() Afvı çok ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ, günahları silen, onları hiç yokmuş gibi kabûl edendir ![]() Bu mânaya göre bu isim, Gafûr ismine yakındır ![]() ![]() ![]() ![]() ER-RAÛF ![]() ![]() Çok re'fet ve şefkat sâhibi ![]() ![]() ![]() Mahlûkat içinde bilhassa insanlar için, ALLAH'ın inâyeti, kerem ve re'feti hiçbir ölçüye ve ifadeye sığmayacak kadar geniş ve büyüktür ![]() MÂLİKÜ'L-MÜLK ![]() ![]() ALLAH Teâlâ mülkün hem sâhibi, hem hükümdârıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ZÜ'L-CELÂLİ ve'l-İKRÂM Hem büyüklük sâhibi, hem fazl-ı kerem ![]() ![]() ![]() Celâl; büyüklük, ululuk mânasınadır ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ aynı zamanda büyük bir fazl-ı kerem sâhibidir de ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-MUKSİT ![]() ![]() Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan ![]() Mazlûma acıyıp zâlimin elinden kurtaran ![]() ALLAH Teâlâ en üstün bir adalet ve merhametin sâhibidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-CÂMİ' ![]() ![]() İstediğini, istediği zaman, istediği yerde toplayan ![]() Birbirine benzeyen, benzemeyen ve zıd olan şeyleri bir araya getirip tutan ![]() ![]() ![]() Cem, dağınık şeyleri bir araya toplama demektir ![]() ![]() ALLAH Teâlâ birbirine benzeyen şeyleri bir araya getirip topladığı gibi, birbirinden ayrı varlıkları da bir araya getirmektedir ![]() ![]() nemlilik gibi birbirine zıd unsurları bir arada tutması da yine ALLAH'ın Câmi' EL-GANİYY ![]() ![]() Çok zengin ve her şeyden müstağnî ![]() ![]() ![]() Ganiy, hiçbir şey'e ihtiyacı olmayan, herşey yanında mevcud bulunduğu için hiçbir şekilde başkasına müracaat mecburiyetinde kalmayan zât demektir ![]() EL-MUĞNÎ ![]() ![]() İstediğini zengin eden ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ dilediğini zengin eder, ömür boyunca zengin olarak yaşatır ![]() ![]() Bâzı kullarını zenginken fakir, bazılarını da fakirken zengin yapar ![]() "Kıyamet günü fakirlik ve zenginlik tartılmayacak; fakirliğe ne ölçüde sabredildiği, zenginliğe de ne ölçüde şükredilmiş olduğu hesab edilecek ![]() Mesele, çok fakir veya çok zengin olmak değil, çok sabretmek veya çok şükretmektir ![]() Yahya bin Muaz EL-MÂNİ' ![]() ![]() Bir şey'in meydana gelmesine müsâade etmeyen ![]() ![]() ![]() İyiden ve kötüden pek çok arzularımız vardır ki biri bitmeden biri ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kullarının başına gelecek felâket ve musibetleri önlemek, geri çevirmek de yine Mâni' ism-i şerîfinin tecelliyatındandır ![]() ED-DÂRR ![]() ![]() Elem ve zarar verici şeyleri yaratan ![]() ![]() ![]() EN-NÂFİ' ![]() ![]() Hayır ve menfaat verici şeyleri yaratan ![]() ![]() ![]() Menfaatları ve mazarratları, hayır ve şerleri yaratan ALLAH Teâlâ'dır ![]() ![]() ![]() EN-NÛR ![]() ![]() Âlemleri nurlandıran; istediği sîmalara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran ![]() ![]() ![]() Bütün eşyayı aydınlatannûr, şübhesiz ki, ALLAH'ın zâtının nûrundandır ![]() ![]() Nasıl ki, güneşin aydınlattığı her zerre, güneşin varlığına bir delildir, kâinatın her zerresinde görünen aydınlık da, o aydınlığı yaratan varlığın mevcud olmasına bir delil teşkil etmektedir ![]() ![]() EL-HÂDÎ ![]() ![]() Hidayeti yaratan ![]() İstediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan, muradına erdiren ![]() Her yarattığına, neye ihtiyacı varsa, ne yapması gerekiyorsa onu öğreten ![]() ![]() ![]() Hidâyet; ALLAH Teâlâ'nın lütuf ve keremiyle kullarına, sonu hayır ve saadet olacak isteklerin yollarını göstermesi veya o yola götürüp muradına erdirmesi demektir ![]() ![]() Hidâyetin karşılığı dalâlettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-BEDÎ' ![]() ![]() Örneksiz, misalsiz, acîb ve hayret verici âlemler îcad eden ![]() ![]() ![]() Zâtında, sıfatında, fiillerinde, emsâli görülmemiş olan ![]() ![]() ![]() Bedî', mübdî mânasınadır ![]() ![]() ALLAH herhangi bir kuluna peygamberlik veya velîlik vererek üstün kılmışsa, bu üstünlükle o kul, kendi zamanındaki sair insanlara nisbetle bedî' olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() EL-BÂKÎ ![]() ![]() Varlığının sonu olmayan ![]() ![]() ![]() Bu ism-i şerîf "varlığın devamını" bildiren bir kelimedir ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ'nın varlığı, devam bakımından zaman mefhumu içine girmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() EL-VÂRİS ![]() ![]() Servetlerin geçici sâhipleri elleri boş olarak yokluğa döndükleri zaman servetlerin hakikî sâhibi ![]() ![]() ![]() ALLAH Teâlâ mülkün gerçek sâhibi olduğu gibi, gerçek vârisidir de ![]() ![]() ![]() ![]() ER-REŞÎD ![]() ![]() Bütün işleri ezelî takdîrine göre yürütüp, bir nizam ve hikmet üzere âkıbetine ulaştıran; Her şey'i yerli yerine koyan, en doğru şekilde nizama sokan ![]() ![]() ![]() Reşîd isminde iki mâna vardır: 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ES-SABÛR ![]() ![]() ALLAH, bir işi, vakti gelmeden yapmak için acele etmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'de ALLAH ism-i şerîfi 2800 defa zikredilmiştir ![]() ![]() ![]() Rab isminden sonra, Kur'an'da en çok yer alan isimler ise; Rahmân, Rahîm ve Mâlik isimleridir ![]() ![]() Terbiye etmek, büyütmek, yetiştirmek mânalarını ihtiva eden Rab kelimesinin asıl mânası: "Bir şey'i derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar kollayan" demektir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|