Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlâkı‏, kuran, sünnet

Kurân Ve Sünnet Ahlâkı‏

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kurân Ve Sünnet Ahlâkı‏



Kurân ve Sünnet Ahlâkı‏

Kur'ân baştan başa edebtir Kur'ân âdab-ı muaşerettir (görgüdür) Kur'ân hikmettir Kur'ân ahlâk ve fazilet kaynağıdır Hazreti Âişe radıyallahu anha annemize sormuşlar: "Bize Peygamber Efendimizi (Salat ve selâm olsun O'na) anlat" Şu cevabı vermiş: "Onun ahlâkı bütünüyle Kur'ân'dı"

Peygamberimizin Sünneti baştan başa ahlâk, fazilet, hikmet, edeb, nezaket, hilmdir

İslâm en yüksek ahlâk ve karakteri bildirir, öğretir

İslâm ahlâkının temel prensiplerinden birkaçını saymama müsaade buyurunuz:

1 Elinle ve dilinle kimseye kötülük etmeyeceksin, kimseyi üzmeyeceksin

2 Hasseten, gıybet etmeyeceksin Gıybet, din kardeşinde gerçekten olan bir kusuru söylemek ve yazmaktır O, bunu duyarsa üzülür Bir kardeşimizin gıyabında (o yok iken) onu sıska, şişko, dazlak, dişlek gibi sıfatlarla tavsif etmek gibi Terâtibü'l-İdariyye kitabında okuduğum bir paragrafı zikr edeyim: Efendimiz zamanında Medine'ye iki Bizanslı doktor gelmiş Bir müddet kalıp mesleklerini icra ettikten sonra gitmişler Onlar gittikten sonra Resululluh efendimiz:Gıybet olmayacağını bilseydim, hangisinin doktorluk bakımından üstün olduğunu söylerdim buyurmuşlar

3 Sana yapılmasını istemediğin şeyi sen de başkasına yapmayacaksın

4 Büyüklere hürmet edeceksin, küçüklere merhamet ve şefkat ile davranacaksın

5 Komşularınla, sanki onlar yakın akraban imiş gibi ilgileneceksin, onlara iyilik yapacaksın, onları üzmeyeceksin, onlara eza vermeyeceksin, onları koruyup gözeteceksin Peygamberimiz "Kardeşim Cebrail aleyhisselam bana komşular konusunda o kadar nasihat etti ki, neredeyse onların birbirine varis olacaklarını sandım" buyurmuşlardır Komşusunu üzenin, komşusuna eziyet edenin vay haline!

6 Akrabalarını gözeteceksin, onlara (imkanların nispetinde) iyilik yapacaksın

7 Ehlî (evcil) ve vahşî hayvanlara, bitkilere, ağaçlara, çevreye zulm etmeyeceksin, onları koruyacaksın

8 Kötülüğü iyilikle savacak, uzaklaştıracaksın

9Kimsenin canına, malına, ırz ve namusuna, haysiyet ve şerefine el ve dil uzatmayacaksın

10 Tecessüs etmeyeceksin, yani insanların gizli hallerini araştırıp onları rezil etmeye çalışmayacaksın Resulullah efendimiz, "Allahü Teâlâ, bir din kardeşini onda olan bir kusur ve ayıp ile ayıplayan kimsenin canını, o ayıbı ona vermeden almaz" buyurmuştur

11 Cimri olmayacaksın, cömert olacaksın Sende paylaşma ahlâkı olacakAllah'ın sana verdiği nimetlerin ve gelirin bir kısmını başkalarına vereceksin

12 Komşun aç gecelerken, sen tok sabahlamayacaksın

13 Dertlilerin dertlerini gidermeye, paylaşmaya yatkın olacaksın

14 Başkalarının eşlerine, kızlarına, analarına kötü gözle bakmayacaksın

15 Güler yüzlü olacaksınResûl-i Kibriya efendimiz "Kardeşine tebessüm etmen de bir sadakadır" buyurmuşlardır

16 Peygamberimiz "iki günü birbirine eşit olarak geçen kişi zarardadır" buyurmuşlardır Her yeni gününün bir öncekinden ilim, irfan, ibadet, ahlâk, cömertlik, hikmet, hayır, hasenat, her türlü iyilik bakımından, bir önceki günden ileride olması için çalışacaksın

17 Yeryüzünde, toplum içinde emr-i mâruf ve nehy-i münker yapacaksın (Derecen ve rütben müsait ise doğrudan doğruya, değilse yapanları destekleyerek)

18 İnsanlara yalan söylemeyeceksin, (Savaş hilesi dışında) insanları aldatmayacaksın

19 Savaş hukukunu ve etiğini çiğnemeyeceksin

20 Düşmanların bile senin güvenli (emîn) bir kimse olduğunu kabul edecek, sendeki yüksek ahlâkı ve faziletleri teslim edecek

21 Haram yemeyeceksin

22 Rüşvet alıp vermeyeceksin

23 Meşru olmayan (Şeriata uygun olmayan) yollar ve vasıtalarla ticaret yapmayacak, para kazanmayacaksın

24 Lükse, sefahate, aşırı tüketime, saçıp savurmaya (israfa), gurura, kibre kapılmayacaksın Kanaatli bir hayat süreceksin

25 Emanete hıyanet etmeyeceksinEhil olmadığın emanet sana teklif edilirse kabul etmeyeceksin

26 Hubb-i riyâset (başkanlık hırsı) sahibi olmayacaksın Riyasete tâlip olmayacaksın Matlu (istenen)olursan, ehil değilsen kabul etmeyeceksin

27 Şöhretin âfet olduğunu bileceksin, ün kazanmak için her haltı yemeyeceksin

28 Din kardeşlerinin ve insanların meleği olacaksın, kurdu olmayacaksın

29- Parayı, malı, zenginliği put haline getirmeyeceksin Parayı amaç değil, araç olarak göreceksin

30 Çocuklarını başı boş bırakmayacaksın, onların iyi insan, iyi Müslüman, iyi vatandaş olmaları için çalışacaksın

31 Başta insanlar olmak üzere bütün yaratıklara ve çevrene adaletle, insafla, hikmetle muamele edeceksin Her hâl ü kârda zulm etmeyeceksin
Otuz bir madde ile yetiniyorum Bu saydıklarımın dinî delilleri vardırBiz Müslümanlar bunları hayatımıza ve hayata uygulasak yurdumuz başka bir yurt, dünya başka bir dünya olur

Hidayete eren, Müslüman olan yabancıların kıssalarını okuyorum ve onların en çok Müslümanlardaki güzel ahlâktan, misafirperverlikten, ikram etmeyi sevmelerinden etkilendiğini görüyorum

Müslüman iyi insan demektir İnanç bakımından iyi, aksiyon (amel) bakımından iyi, ahlâk bakımından iyiHer şeyiyle iyi

Abusü'l-vech (asık suratlı), kaba, kırıcı, ağzı bozuk, zalim, insafsız, terbiyesiz, görgüsüz, merhametsiz, şefkatsiz, rikkatsiz kimseler Müslüman olabilir ama asla iyi Müslüman olamaz

Neşrî Tarihinde okumuştum: Sultan Murad Hüdâvendigâr'ın ordusu Edirne'yi feth etmiş Civardaki köylüler korkuyla ormanlara, yüksek yerlere kaçmışlar Birkaç gün sonra korka korka, sine sine köylerine, bağlarına bakmaya gelenler bir de ne görsünler: Müslüman mücahidler bağlardan üzüm salkımları koparmışlar, ücretini çaputlara sarıp bağlamışlar

Bir de bugünkü halimize bakalım

Gözleri para hırsıyla dönmüş, para için kuduran, para için her namussuzluğu yapmaya hazır olan vicdansız ve rezil insanlar ormanları, çalılıkları yakıyor Niçin? Yanan yerleri ileride yapılaşmaya, bina yapmaya açacaklar ve büyük paralar, voliler vuracaklar Bu yangınlarda vahşî hayvanlar feci şekilde telef oluyor Kuşlar, yuvalarındaki yavruları, kaplumbağalar, sincaplar, tilkiler, ayılar, yılanlarMilyarca böcek, karıncalar Kertenkeleler O canım ağaçlar, çalılar, binlerce çeşit ot ve çiçek, yaban arıları Korkunç bir kıyım, korkunç bir cinayet

Ormanları yakanlar memleketi de yakar, halkı da

Bu halka, bu ülkeye İslâm ahlâkı ve hikmeti hakim olmadıkça ne kurtuluş olur, ne yücelme, ne de selâmet

(Resimlerini gördüm: Ege bölgesinde bir yerde zavallı kaplumbağaların üzerine benzin döküp hayvancağızları canlı canlı yakmışlar Bazıları vahşet, kan dökücülük, acı çektirmekten zevk alıyorBazı belediyeler sokak kedi ve köpeklerini feci şekilde öldürüyorSahillerimizde birkaç Akdeniz foku kaldı, onları da kurşunlayan canavarlar varmış İslâm merhamet demektir Nerede o merhamet? Ne buyrulmuş: Merhamet etmeyene merhamet edilmez)

Dr Ali Çetin beyin iftarı

Bu Ramazan iftar ziyafetlerine katılamıyorumYaşlandım, sağlığım elvermiyorDoktor Ali Çetin beyin davetine de gidemeyecektim ama Emin hocaefendi mutlaka gelsin demiş Emir, sıhhatin üzerindedir Fatih'e nasıl gideceğim? Doğrudan doğruya vasıta da yok Vezneciler'den otobüse binerim dedim yola çıktım Sultanahmed bermutad kalabalık mı kalabalık, adeta panayır gibi Çemberlitaş'tan geçerken iftar çadırının önündeki kuyruğu gördüm, içim sızladı Bu ülkenin nimetleri adaletli ve ahlâklı şekilde paylaşılsa, İslâm'ın kanaat prensibine göre yaşansa, paylaşma ahlâkı olsa kimse aç kalmaz, sefil olmaz ama bizde o ahlâk nerede? İftar çadırının kapısına "Bakalım bu akşam kim yemek veriyormuş" diye baktım, şu yazıyı gördüm:"İftarı veren: Hayırsever birisi" Bilseniz ne kadar memnun oldum Allah biliyor, kullara söylemek gerekmez Hayırsever birisi lafzını iftar veren zatın yazdırması da doğru olmaz İlgililer yazmıştır Bir Müslüman, ne kadar hayır yaparsa yapsın, kendisine hayırsever demez Bu hayırsever zengini tebrik ediyor, Cenâb-ı Hak'tan kendisine hayırlar, sıhhat, selâmet diliyorumAllah kabul etsin

Bir baharatçıya girdim, 100 gram biberiyeyi (biberle karıştırmayınız) değirmende çektirdim Bizim halkımız bu şifalı baharatı pek bilmez Kütüphanemde, Mısır'da Bulak matbaasında basılmış Osmanlıca bir Biberiye Risalesi vardı, yıllarca önce DrCüneyd sadeleştirerek Latin (Türk değil) yazısına çevirmişti Dosyayı nereye koydumsa bulayım da inşaallah bastırayım

Tavsiye ediyorum: Evinizde mutlaka biberiye tozu bulundurunuz Bunu cacığa, salatalara, çorbaların üzerine; et, balık, tavuk etinin üzerine bir miktar (karabiber, kekik gibi) ekersiniz Bu ot başlıbaşına bir hastahane ve eczahanedir "Ben bunun tadını beğenmedim, tüketmeyeceğim" mi diyorsunuz? O halde doktor doktor, hastahane hastahane sürünmeye hazır olunuz Seçim size ait

(Frenkçesi romarin'dir)

Belediye Sultanahmet parkının Firuzağa Camii tramvay durağı civarına biberiye ektirmiş (Sakın onlardan minicik bir yaprak bile koparmayınız)
Biberiye kurutulmuş olarak da yenir, çiğ olarak da? Çayı da yapılır Halis yağını bulursanız o da devadır, şifadır Yağını sadece koklamak bile faydalıdır

Doktor beyin evi camiye yakın Davetliler içinde muhterem hocaefendiler vardı Ev sahibi güzel ikramlarda bulundu, mahdumlarıyla birlikte bizzat hizmet etti Çaylar içildi, sohbet edildi Emin hocaefendi Şeyhülislâm Mustafa Sabri'yi, Zahid Kevserî'yiMısır'daki talebeliği esnasında tanımış, hatıralarını anlattı Keşke o gece orada konuşulanlar yazıya geçirilip bir risale halinde basılmış olsaydı Çok istifade edilirdi

Teravih namazını orada kıldık, biraz daha sohbet ettik ve evlerimizin yolunu tuttuk

ALINTI

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.