![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )Fizilal-il Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) 1- Ey Muhammed de ki: "Bana vahiy yolu ile bildirildi ki bir grup cin, Kur'ân'ı dinledi ve arkasından şöyle dedi: Biz harikulâde bir Kur an dinledik ![]() 2- O doğru yola iletiyor ![]() ![]() ![]() 3- Rabbimiz yüceler yücesidir, ne eş ne evlat edinmemiştir ![]() 4- Meğer aramızdaki aptallar Allah hakkında asılsız sözler söylüyorlarmış ![]() 5- Oysa biz insanların ve cinlerin Allah katında yalan sözler söyleyebileceklerine ihtimal vérmiyorduk ![]() 6- Birtakım insanlar birtakım cinlere sığınırlar ve bu tutum onların sapıklıklarını arttırır ![]() 7- O sapık insanlar, tıpkı sizler gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden dirilemeyeceğini sanmışlardır ![]() İlk ayetin orjinalinde geçen "nefer" sözcüğü, üç kişi ile dokuz kişi arasındaki gruplar için kullanılan bir topluluk ismidir ![]() ![]() Surenin bu girişi şunu gösteriyor: Peygamberimiz, cinlerin kendisini Kur'an okurken dinlediklerinden ve bu dinlemeyi izleyen tepkilerinden olayın oluşu sırasında haberdar değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben bu sureyi cinlere okumuştum ve onların sureye karşı tepkileri sizinkinden daha güzel olmuştu ![]() ![]() Herhalde bu surenin bize anlattığı Kur'an dinleme olayı Ahkaf suresinin aşağıdaki ayetlerinde anlatılan olayın aynısıdır ![]() "Ey Muhammed, biz bir cin grubunu, Kur'an'ı dinlesinler diye sana yönelttik ![]() ![]() ![]() Dediler ki: Ey soydaşlarımız, biz Musa'dan sonra indirilen, daha önceki kutsal kitapları doğrulayan, gerçeğe ve doğru yola iletici bir kitap dinledik: Ey soydaşlarımız, Allah'a çağıran bu Peygamber'in çağrısına uyarak O'na iman ediniz ki, Allah günahlarınızın bir bölümünü bağışlasın ve sizi acıklı azaptan korusun: Allah'a çağıran bu Peygamberin çağrısına uymayanlar bilsinler ki, yeryüzünde Allah ile başa çıkamazlar ve O'nun dışında hiçbir koruyucu bulamazlar ![]() ![]() Cin suresinin başlangıcını oluşturan yukardaki ayetler, Kur'an'ı işitmenin cinler için çarpıcı bir sürpriz oluşturduğunu gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz harikulâde bir Kur'an dinledik ![]() Kur'an'ın cinleri çarpan ilk özelliği, onun harikulâdeliği, alışılmamışlığı ve şaşırtıcılığı ve bu yüzden kalplere dehşet salan niteliği olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() "Doğru yola iletir ![]() Bu da Kur'an'ın ikinci belirgin niteliğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an, insan kalbini dışa açarak, onu duyarlılığını arttırarak, ona kavrayış gücü ![]() ![]() ![]() ![]() "Ona hemen inandık ![]() Bu tepki Kur'an'ı dinlemenin, onun doğasını kavramanın ve içerdiği gerçeğin etkisi altında kalmanın doğal ve tutarlı tepkisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız ![]() İşte saf, katışıksız, net, doğru, müşriklik tortusundan arınmış, içine kurun-tu sızmamış ve hurafe ile karışmamış iman böyle olur ![]() ![]() ![]() "Rabbimiz yüceler yücesidir; ne eş ne evlât edinmemiştir ![]() Ayetin orjinalinde geçen "cedd" sözcüğü "derece-paye", başka bir anlamı ile "değer-makam" diğer bir anlamda "yücelik-egemenlik" demektir ![]() ![]() Bilindiği gibi araplar meleklerin Allah'ın kızları olduklarını ve cin kökenli analardan peydahlandıklarını ileri sürüyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() "Meğer aramızdaki aptallar Allah hakkında asılsız sözler söylüyorlarmış ![]() ![]() Burada cinler aralarındaki aptallardan işittikleri Allah'ın ortağı olduğu, eşi ve çocukları olduğu yolundaki asılsız iddialara dönüyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Allah hakkında yalan söylemeyi yadırgayan bu bilinç, şimdi onların iman etmeyi başarmalarını sağlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz harikulâde bir Kur'an dinledik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçeğin okşayışından kaynaklanan bu silkiniş, Kureyş kabilesinin şefleri tarafından aldatılan çok sayıdaki kalbi de uyarmalıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Birtakım insanlar birtakım cinlere sığınınlar ve bu tutum onların sapıklığını arttırır ![]() Burada cinler, soydaşlarının dünya ve insanlar üzerinde egemenlik sahibi oldukları, bu yaratıkların fayda ya da zarar dokundurabilecek güçte oldukları; karanın, denizlerin ve havanın belirli bölgelerinde yaşamaya mahkum edildikleri yolundaki hurafelere değiniyorlar ![]() ![]() ![]() Bilindiği gibi insanların kalpleri şeytanın her türlü kışkırtmalarına ve yıkıcı girişimlerine açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Birtakım insanlar, birtakım cinlere sığınırlar ve bu tutum onların sapıklığını arttırır ![]() Burada sözü edilen sapıklık ve bunalım, belki de Allah'a sığınacakları, Allah'ın yardımını dileyecekleri yerde düşmanları olan şeytana sığınan kimselerin kalplerini alt-üst eden sapıklık, bunalım ve endişe duygusudur ![]() ![]() İnsan kalbi, yarar sağlamak ya da zararı savmak umudu ile Allah'tan başkasına sığınınca endişeden, şaşkınlıktan, istikrarsızlıktan ve güvensizlikten başka birşey elde edemez ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın dışındaki herşey ve herkes değişmeye açıktır, sabit ve kalıcı değildir; gidici-geçicidir, sürekli değildir ![]() ![]() ![]() ![]() "O sapık insanlar, tıpkı sizler gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini sanmışlardır ![]() Peygamberimizi dinlemeye gelen cinler bu sözleri soydaşlarına söylüyorlar, onlara birtakım cinlere sığınan insanlardan sözederek "Onlar da, sizler gibi, Allah'ın peygamber göndermeyeceğini sanıyorlardı" diyorlar ![]() ![]() ![]() Ayetin anlamı şöyle de olabilir: "O insanlar tıpkı sizler gibi, ölümden sonra diriliş ve hesaplaşma olmayacağını sanmışlar, bu yüzden ahiret için hiçbir hazırlık yapmamışlar, ahireti kökten inkar ettikleri için Peygamberin oraya ilişkin verdiği tüm haberleri yalanlamışlardır ![]() Bu sanıların (zanların) her ikisi de gerçeğe terstir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu açıklama ayetteki "Yabasa" fiilini "Peygamber gönderme" anlamına aldığımız takdirde doğrudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Peygamberimizin Kur'an okurken dinleyen bu cin heyeti soydaşlarının bu yanılgısını düzeltmeye çalışıyorlar ![]() ![]() CİNLERİN GÖKYÜZÜNDEN BİLGİ HIRSIZLIGI Okuyacağımız ayetlerde bize yine cinlerin sözleri aktarılıyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )8- Göğü yokladık, orayı sert bekçilerle ve göktaşları ile dopdolu bulduk ![]() 9- Daha önce göğün elverişli dinleme yerlerinde pusuya yatardık ![]() ![]() 10- Acaba yeryüzündekiler için kötülük mü dileniyor, yoksa Rabbleri onlar hakkında iyilik mi diliyor, bunu bilmiyoruz ![]() Bu ayetlerde cinlerin kendi sözlerinden aktarılan olaylar bize şunu düşündürüyor: Onlar Peygamberimiz gelmeden önce -belki de Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimizin okuduğu Kur'an'ı dinlemeye gelen cinlerin bu konudaki söyledikleri şudur: Cinler artık gökten bilgi sızdıramıyorlar ![]() İşe giriştiklerinde -ki bu girişimlerini "göğe dokunma , göğü yoklama olarak tanımlıyorlar- önlerindeki yolu kapalı ve güvenlik ekipleri tarafından sıkı koruma altına alınmış buluyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâhinlerin, gayba ilişkin sözde bilgilerine dayanak saydıkları kaynak gayb alemi hakkında hiçbir şey bilmediğini belirttiğine göre artık söylenecek hiçbir söz kalmamış, bu konudaki bütün iddialar havada kalmış, kâhinlik ve bilgiçlik işi son bulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peki, gökteki bu güvenlik ekibi nerede duruyor? Kimlerden oluşuyor? Şeytanları nasıl göktaşları ile bombalıyor? Ne Kur'an ve ne de hadisler bu konuda birşey söylemiyor ![]() ![]() ![]() ![]() Şu tür itirazlar yapmak ve bu yolda tartışmalara girişmek de yersizdir: "Efendim göktaşları, meteorlar Peygamberimizden önce de sonra da evrensel düzenin belirli kanunlarına göre hareket ederler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir de Kur'an'ın bu tür açıklamalarını sembolik ifadeler sayanlar var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peki, bu adamlar bu görüşleri nereden aldılar? Kur'an'ın ayetlerini ve Peygamberimizin sözlerini değerlendirirken kriter olarak kullandıkları bu ön yargılarının kaynağı nedir? Kur'an'ı anlamanın, açıklamanın ve İslâm'a uygun bir düşünce sistemi oluşturmanın ideal yolu şudur: İnsan böyle bir işe girişirken bütün eski düşüncelerini kafasından silip atmalı, Kur'an'a her türlü ön yargıdan arınmış bir mantık ve bilinçle yaklaşmalı, varlık alemine ilişkin gerçekleri Kur'an'ın ve hadislerin açıklamaları ile uyuşan yargılara dayandırmalı, Kur'an'ı ve hadisleri Kur'an-dışı kriterlere göre değerlendirmeye kalkışmamalı, Kur'an'ın "var" dediği hiçbir şeyi ne inkâr etmeli ne çarpıtmalı, Kur'an'ın "yok" dediği hiçbir şeye de "var" dememelidir ![]() ![]() Biz bu sözleri, elbette ki, Kur'an'a inanmakla birlikte onun ayetleri ile kafalarındaki ön yargılar ve zihinlerinde çöreklenen doğal gerçeklere ilişkin eski düşünceler arasında uyum sağlamak amacı ile ayetleri çarpıtarak yorumlamaya kalkışanlara söylüyoruz ![]() Bir de Kur'an'a inanmadıkları halde sırf bilimsel buluşlar o noktaya eremedi diye Kur'an'daki bu tür kavramları inkar etme gayretkeşliğine kapılanlar var ki, bunların tutumu gerçekten gülünçtür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çevremizi saran evren çeşitli sırlarla, güçlerle dolu, çeşitli ruhlarla donatılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şunu da hemen belirtelim ki, insan aklının bilinmezin ufuklarını kurcalayacağı belirli bir araştırma alanı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın hidayeti sayesinde doğru yolu bulanlar bu konularda yüce Allah'ın indirdiği kutsal kitaplarda ve Peygamberlerin sözlerinde buldukları bilgilerle yetinirler ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın gösterdiği yoldan saparak başka yollar tutturanlara gelince bunlar iki ana gruba ayrılırlar ![]() Birinci gruptakiler sınırlı akılları ile "sınırsız"ı kavramaya kalkışırlar; kutsal kitaplara başvurmaksızın yüce Allah'ın zatını ve bilgimize kapalı alemlerin sırlarını açıklamaya yeltenirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü filozoflar olmalarına rağmen bu adamlar gülünç düşünceler ileri sürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar yüce Allah'ın direktiflerine yan çizen grupların birincisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlara karşılık islam, berraklık kayası üzerindeki yerinde sabit duruyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MÜ'MİN VE KAFİR CİNLER Daha sonraki ayetlerde cinler, yüce Allah'ın hidayeti karşısındaki durumlarını ve tutumlarını anlatıyorlar ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )11- Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var; farklı yollara ayrıldık ![]() 12- Yeryüzünde Allah ile baş edemeyeceğimizi ve O'ndan kaçıp kurtulamayacağımızı kesinlikle anladık ![]() 13- Biz doğru yola ileten Kur'ân'ı işitir-işitmez ona inandık ![]() ![]() 14- Aramızda Müslümanlar olduğu gibi gerçeğe sırt çevirenler de var ![]() ![]() 15- Gerçeğe sırt çevirenler ise cehennem odunlarıdırlar ![]() Cinlerin aralarında iyilerin de, kötülerin de, Müslümanların da gerçeğe sırt çevirenlerin de bulunduğu yolundaki bu açıklamaları bu yaratıkların da, tıpkı insanlar gibi, ikiz karakterli olduklarım, hem iyiliğe hem de kötülüğe yatkın olduklarını ortaya koyar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözkonusu cin heyeti şöyle diyor: "Aramızda iyiler de var, bu düzene erişmemiş olanlar da var ![]() Bu sözler aracılığı ile durumlarını ana çizgileri ile açıklıyorlar ![]() "Farklı yollara ayrıldık ![]() Yani farklı yollara koyularak birbirine ayrı düşen, çelişik gruplara bölündük ![]() "Yeryüzünde Allah ile başedemiyeceğimizi ve O'ndan kaçıp kurtulamayacağımızı kesinlikle anladık ![]() Bu yaratıklar yüce Allah'ın yeryüzüne egemen olan gücünü; O'nun egemenlik alanından kaçmaya, O'nun elinden kurtulmaya, O'nun gücünden yaka sıyırmaya güçlerinin yetmeyeceğini biliyorlar ![]() ![]() ![]() Birtakım insanların kendilerine sığındıkları, ihtiyaçlarını karşılamak için yardımlarına başvurdukları, hatta kimi müşriklerin Allah'ın akrabaları saydıkları cinler bunlardır ![]() ![]() ![]() Arkasından hidayete erdiren Kur'an'ı dinledikleri andaki tepkilerini anlatıyorlar ![]() ![]() ![]() "Biz doğru yola ileten Kur'an'ı işitir-işitmez ona inandık ![]() Hidayete yönelik çağrıyı işiten herkesin böyle davranması gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra Rablerine bağladıkları güveni dile getiriyorlar ![]() ![]() "Kim Rabbine inanırsa ne haksızlığa uğramaktan ve ne zora koşulmaktan korkar ![]() Bu sözler yüce Allah'ın adaletine ve üstün gücüne beslenen güvenin ifadesidir; gerçek imanın özünden kaynaklanan huzurun kanıtıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre hak kaybına uğrama ve katlanamayacağı zorluklar altında kalmatehlikesi karşısında psikolojik bir güven altındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mü'min cinler bu aydınlık gerçeği en güzel anlatıyorlar! Sonra bu cinler hidayete ve sapıklığa ve bunun yanısıra hidayete ve sapıklığa biçilecek karşılıklara ilişkin düşüncelerini anlatıyorlar ![]() Aramızda Müslümanlar olduğu gibi gerçeğe sırt çevirenler de var ![]() ![]() ![]() Ayetin orjinalinde geçen "kasıtun" sözcüğü "zalimler", "adalete ve iyiliğe sırt çevirenler" anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() "Müslüman olanlar, doğruyu arayıp bulanlardır ![]() Bu cümledeki "aramak" sözcüğü bize şunları düşündürür: islama kavuşmak demek doğruyu titiz bir biçimde araştırmak ve bulmak demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Gerçeğe sırt çevirenler ise cehennem odunlarıdırlar ![]() Yani böyleleri hakkında son söz söylenmiş, bu söze göre onların cehenneme odun olacakları karara bağlanmıştır ![]() ![]() Bu ayet, cinlerin cehennem azabına çarptırılabileceklerini kanıtlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mümin cinlerin kendi soydaşları hakkında doğru olan bu açıklamaları insanlar hakkında da geçerli ve doğrudur ![]() ![]() Surenin şimdiye kadar okuduğumuz ayetlerinde cinlerin sözleri kendi ağızlarından aktarılıyordu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )16- Eğer onlar doğru yola girselerdi kendilerine gürül gürül su sunardık ![]() 17- Böylece onları sınavdan geçirirdik ![]() ![]() Yüce Allah şöyle diyor: Cinler bizim adımıza özetle şu açıklamayı yapıyorlar: "Eğer insanlar doğru yolu izleselerdi, ya da gerçeğe sırt dönenler eğer doğru yola girselerdi, biz onların üzerine gürül gürül su akıtırdık, kendilerine bol rızk sunarak refaha boğardık ![]() ![]() ![]() Bu ayetlerde cinlerin sözlerini olduğu gibi aktarma yöntemi bırakılarak onların sözlerinin özetinin sunulması yöntemine geçiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bu değişik üsluplu ayetler bir dizi gerçeği içerir ![]() ![]() 1- Milletlerin ve toplumların Allah'a vardıran tek yolu izlemeleri ile toplum refahı ve bu refahı sağlayacak imkanlar arasında sıkı bir bağ vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğru yolda olmak ile refah ve yeryüzü egemenliği arasındaki bağ, olaylarınher zaman doğruladığı bir gerçektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diyeceksiniz ki, dünyada yüce Allah'ın doğru yolunu izlemedikleri halde refah içinde yüzen nice zengin milletler var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Bu ayetlerin ortaya koydukları ikinci gerçek şudur: Maddi refah ve bolluk yüce Allah'ın kullara yönelik bir sınavı, baştan çıkarıcı bir denemesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nimet aracılığı ile gerçekleşen sınav, insanı azgınlıktan koruyacak sürekli bir uyanıklığı gerektirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3- Bu ayetlerin dile getirdikleri üçüncü gerçek şudur: Servetle ve refahla sınava çekilmenin olumsuz bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek olan Allah'ı hatırdan çıkarma afeti insanı yüce Allah'ın azabı ile yüzyüze getirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Allah kimi doğru yola iletmek isterse göğsünü islama açar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sonraki ayet, cinlerin sözünün aktarılmış biçimi sayılabileceği gibi doğrudan doğruya yüce Allah'ın sözü olarak da kabul edilebilir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )18- Mescidler, camiler Allah içindirler ![]() ![]() Her iki durumda da ayetin verdiği mesaj şudur: Secde yerleri, yani camiler sadece Allah için olabilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer bu ayetin cinlerin sözlerinin aktarılmış biçimi ise ibadetten ve secdeden sözedilen bu özel noktada onların surenin başlarında geçen "Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız" biçimindeki sözlerinin pekiştirilmiş bir tekrarı niteliğindedir ![]() ![]() Bir sonraki ayet de aynı niteliği taşır ![]() 19- Allah'ın kulu Muhammed, Rabbine yalvarmaya durunca müşrikler birbirlerine abanarak keçe gibi çevresini sararlardı ![]() Yani Peygamberimiz namaza durup Rabbine dua ederken toplu halde etrafına üşüşürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer ayet doğrudan doğruya yüce Allah'ın kendi sözü ise o zaman bu cinlerin durumlarını anlatıyor olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ALLAH'IN RASÛLÜNE HİTABI Buraya kadar okuduğumuz ayetlerde cinler Kur'an'dan ve Peygamberimizin görevlendirilmesi olayından sözettiler ![]() ![]() ![]() Bütün bunlardan sonra Peygamberimize sesleniliyor ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub ) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fizilal-İl Kuran Tefsiri - Cin Suresi Tefsiri ( Seyyid Kutub )20- De ki: "Ben sırf Rabbime yalvarırım, O'na hiç kimseyi ortak koşmam ![]() 21- De ki: "Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim ![]() 22- De ki: "Hiç kimse beni Allah'ın elinden kurtaramaz; ben O'nun dışında hiçbir sığınak bulamam ![]() 23- "Benim görevim, sadece Allah'tan gelen direktifleri, O'nun mesajını duyurmaktır ![]() ![]() 24- Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır ![]() 25- De ki: "Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum ![]() 26- Gaybın bilgisi O'nun tekelindedir ![]() ![]() 27- Bu sırları sadece seçtiği peygamberlerine açar ![]() ![]() 28- Böylece onların, Rabblerinin mesajlarını insanlara duyurduklarını belirler ![]() ![]() Evet, ya Muhammed, insanlara de ki: "Ben sırf Rabbime yalvarırım, O'na hiç kimseyi ortak koşmam ![]() Bu açıklama cinlerin "Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız" biçimindeki kendi soydaşlarına yönelik açılamalarından sonra geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() "De ki: Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim ![]() Bu ayette de Peygamberimize kulluk ettiği ve kendisine hiçbir ortak koşmadığı yüce Allah'ın yetkisinde olan konularda hiçbir iddiada bulunmaması, bu konulardan el çekmesi ve uzak durması emrediliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu iki ayetle bir yandan fayda ve zarar verecek güçte oldukları sanıla gelmiş olan cinler, öbür yandan Peygamberimiz kenara çekiliyorlar ![]() ![]() ![]() "De ki: Hiç kimse beni Allah'ın elinden kurtaramaz; ben O'nun dışında hiçbir sığınak bulamam ![]() Bu söz peygamberlik ve Allah'a çağrı konusunda kalbi ciddiyetle doldurup taşıran müthiş bir sözdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aman Allah'ım, bu ne korku, bu ne dehşet, bu ne ciddiyet! Çağrının önderi olan Peygamberimizin gönüllü girişimi değildir sözkonusu olan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hidayeti ve iyiliği sırtlayıp insanlara iletmenin sağlayacağı psikolojik haz değildir sözkonusu olan ![]() ![]() İşte çağrı görevinin niteliği böyle açıklığa kavuşturuluyor, böyle belirleniyor ![]() ![]() ![]() "Allah'a ve Peygambere başkaldıranları, içinde sürekli kalacakları cehennem ateşi bekliyor ![]() Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır ![]() Duyurma görevinin kesin ciddiliğinin ortaya konuluşunu izleyen bu hem açık ve hem de kapalı tehdit ilâhi mesajı aldıktan sonra, duyuru görevinin yerine getirilişinin arkasından başkaldıranlara yöneliktir ![]() O günün müşrikleri güçlerine ve sayısal üstünlüklerine sığınıyorlar, kendi güçlerini Peygamberimizin ve yanında bulunan az sayıdaki Müslümanların güçleri ile karşılaştırarak karşı tarafa tepeden bakıyorlardı ![]() ![]() Bu noktada eğer cinlerin sözlerine dönersek onların "Yeryüzünde Allah ile başedemeyeceğimizi ve O'ndan kaçıp kurtulamayacağımızı kesinlikle anladık" biçimindeki açıklamaları ile yüzyüze geliriz ![]() ![]() ![]() Bir sonraki ayette Peygamberimize gayp aleminden el çekmesi, sıyrılması emrediliyor ![]() "De ki: Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum ![]() Bu çağrı Peygamberimizin kendi işi değildir, özünde O'nun hiçbir rolü, hiçbir katkısı yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Gaybın bilgisi O'nun tekelindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kesin ilkenin bir tek istisnası var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu sırları sadece seçtiği peygamberlerine açar ![]() ![]() Böylece onların, Rabblerinin mesajlarını insanlara duyurduklarını belirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada yüce Allah, gönderdiği bu peygamberleri sıkı gözetim ve denetim altında bulundurur ![]() ![]() ![]() İlkayetteki "Onların önlerinden ve arkalarından gözcüler koyar" ifade gerçekten dehşet saçıcıdır ![]() ![]() "Böylece onların, Rabblerinin mesajlarını insanlara duyurduklarını belirler ![]() Aslında yüce Allah, peygamberlerinin neler yaptıklarını bilir ![]() ![]() "O, onların durumlarını ve tutumlarını bilgisi ile kuşatmıştır ![]() Peygamberlerin iç dünyalarında, hayatlarında ve çevrelerinde olup biten bütün gelişmeler yüce Allah'ın bilgi alanı içindedir, hiçbir gelişme bu alanın dışında kalmaz ![]() "O, herşeyi bir bir saymıştır ![]() Onun bilgisi sadece peygamberlere ilişkin gelişmelerle sınırlı değildir, tersine akla gelen ve gelmeyen herşeyi içerir, her şeyi tek tek saymış, hesaba getirmiştir ![]() ![]() Deminden beri okuduklarımızı zihnimizde yeniden canlandıralım: Peygamber sıkı bir gözetim ve denetim ablukası altındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tablo bir yandan Peygamberlerin konumuna yönelik ilgiye yoğunluk yüklerken öbür yandan da bu yüce görevi ürpertici dehşet duygusunun odak noktası haline getirir ![]() Cinlerin çarpıcı, ürpertici, sarsıcı, uzun ve ayrıntılı konuşmaları ile başlayan sure, bu müthiş ve ürpertici mesajın sarsıntıları ile noktalanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'an'ı dinler-dinlemez hemen iman eden cinler ne kadar doğru söylüyorlar: "Biz harikulâde bir Kur'an dinledik ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|