Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
taniyalim, yalovayi

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Genel Bilgi



Marmara Bölgesinin güneydoğu kesiminde yer alan Yalova, kuzeyinde ve batısında Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli, güneyinde Bursanın Orhangazi ve Gemlik ilçeleri ile çevrilidir Yalova Armutlu Yarımadasının Marmara Denizine doğru çıkıntı yapan batı ucundaki Bozburundan doğudaki Karamürsel yakınlarına kadar uzanır Yalovanın topraklarını Samanlı Dağı engebelendirir Armutlunun doğusundaki Daz Dağı da ilin en yüksek noktasıdır (921 m) Bu engebeli alanların dışında kalan yerler, kıyı şeridindeki küçük ovalar halindedir Bu topraklar akarsu vadileri ile parçalanmıştır

Tarıma açık olan il topraklarındaki, akarsu boylarında uzanan irili ufaklı ovalar, Çınarcık, Gökçedere, Kirazlı, Kılıçköy ve Taşköprü ile deniz arasındaki alanda yer almaktadır

Hersek Burnu ve Bozburun ilin başlıca çıkıntılarıdır Kuzey Anadolu Fay hattının bir kolu Yalovanın kuzey kıyılarını izleyerek Marmara Denizine ulaşır 17 Ağustos 1999da bu fayın bir bölümünün kırılması sonucunda Kocaeli depremi meydana gelmiş ve Yalovada da büyük can kaybına ve tahribata yol açmıştır

İl topraklarından kaynaklanan sular Marmara Denizine dökülür Bunlar; Kocadere, Karpuz (Teşvikiye) Deresi, Lale dere, Sarısu Deresi, Safran Deresi ve Sellimandıra (Samanlı) dereleridir Çınarcıkdaki Kocadere Köyü yakınlarındaki Delmece yaylasında bulunan Dipsizgöl ilin tek gölüdür İlin su gereksinimini Sellimandıra Deresi üzerindeki Gökçe Baraj Gölü sağlamaktadır Bu barajın suları aynı zamanda tankerlerle taşınarak İstanbulun su ihtiyacını karşılamaktadır



Deniz seviyesinden 2 m yükseklikteki Yalovanın yüzölçümü 839 km2dir 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre toplam nüfusu 170259dur

İlin bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturmaktadır Samanlı dağlarının kuzey ve güneyinde vadi içlerinde bulunan makiler, bu kütlenin etekleri boyunca kesintili şeritler ve parçalar halinde bulunurlar Yalovanın güneyindeki dik yamaçlar orman örtüsü ile kaplıdır Ormanlık alanlarda kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları bulunmaktadır

Yalovanın iklimi makro - klima tipi olarak, Akdeniz ve Karedeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği taşımaktadır İlde yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve bol yağışlıdır

İlin ekonomisi tarım, turizm ve sanayie dayalıdır Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; buğday, yulaf, arpa, zeytin, elma, şeftali, kiraz, erik ve sebze gelmektedir Sebzelerden özellikle domates, salatalık, marul yetiştirilir İlde son yıllarda seracılık gelişmiştirYalova ve çevresi tarım ürünleri yönünden İstanbula yöneliktir Hayvancılık ve balıkçılık da yapılmaktadır İlde sanayi tesisleri olarak, kimya ve kağıt sanayii dallarında büyük faaliyet gösteren fabrikalar ve küçük ölçekli imalat atölyeleri vardırGıda sanayii, içki sanayii, tekstil ve giyim sanayii, kağıt ve kağıt ürünleri sanayii, kimya ve plastik sanayii, metal eşya donanım ve makine sanayii, kereste ve kereste ürünleri sanayi bulunmaktadır



Yaz aylarında nüfusu daha da artan Yalovanın sayfiyeleri ile Armutlu ve Termaldeki kaplıcaları turizm açısından önem taşımakta olup, ekonomisini canlandırmaktadır Atatürkün Yalova Kaplıcalarında kalması, ilin kaplıca turizmi açısından gelişmesine neden olmuştur Armutlu, Çınarcık ve Esenköy sayfiye merkezleridir

Yalovanın tarihi MÖVIIIyüzyıla kadar inmektedirVIII-VIIyüzyıllarda Yunanistandan gelen Koloni kavimleri Yalovanın bugünkü bulunduğu yerde Pythia isimli bir yerleşim yeri kurmuşlardır DrNezih Fıratlı ve Rüstem Duyuranın Baltacı Çiftliği ile Göztepenin doğu eteklerinde yaptıkları kazılarda MÖ3000 yıllarına ait buluntular ele geçmiştir Buna dayanılarak yörenin Tunç Çağından sonra yerleşime açık olduğu anlaşılmaktadır Antik Çağlarda buradan Pythiai Thermai olarak söz edilmiştirIIIyüzyılda yöre Bithynia Krallığına bağlanmıştır1200 yıllarında Frigler Anadoluya bu bölgeden geçmiş ve bir süre de burada hüküm sürmüşlerdir700de Kimmerlerin akınları ile zayıflayan Friglerin yerini yörede Bithynialılar almıştır Bundan sonra MÖ74te Romalılar buraya hakim olmuş, ardından Bizansın Optimaton Themasının sınırları içerisinde kalmıştır DrNezih Fıratlı ve Rüstem Duyuranın yörede yaptıkları kazılarda, MSIV ve Vyüzyıllara ait Bizans Nekropolü ortaya çıkarılmıştır Bunun yanı sıra Atatürkün isteği doğrultusunda ProfDrArif Müfit Manselin 1932 yılında Termalde yapmış olduğu kazıda IIIustinianus zamanından kalma bir Bizans yapısı da gün ışığına çıkmıştır Bizans döneminde Yalova Kaplıcalarının önemi artmış burada çeşitli yapılanmaya gidilmiştir
Yalovada bir saray yapılmış, kilise ve hastane binası onarılmıştır İmparatoriçe Theodoranın 525 yılında 4000 kişilik maiyeti ile birlikte buradaki kaplıcalara gittiği ve konakladığı Bizans kaynaklarından öğrenilmektedir Iustinianus zamanından sonra Bursa kaplıcaları daha ön plana çıkmış ve Yalova kaplıcası önemini yitirmiştir



Antik kaynaklara göre Yalova il sınırları içerisinde Drepane Drepane, Drepanon ve Drepanum diye adlandırılan bir köy bulunmakta idi Bu köyde din uğruna ölen Lukianus isimli bir aziz gömülü idi Aynı zamanda da IConstantiniusun annesi Helenanın bu köyde doğduğu söylenmektedir Bu yüzden de bu yerleşime Helenapolis ismi verilmiştir Bu köyün bulunduğu yer tartışmalı olup, JVHammer ve CTexier Helenapolisin bugünkü Yalovanın olduğu yerde olduğunu iddia etmişlerdir Ancak yörede yapılan yeni yapılanma sırasında ve temel kazılarında eski yerleşimle ilgili kalıntılara rastlanmamıştır Bazı iddialara göre de bu yerleşim Hersek Köyünün bulunduğu yerdedir

Haçlı seferleri sırasında Yalova ve çevresi büyük zarar görmüştür Bunun ardından İznik Niceia Devleti buraya egemen olmuştur Haçlı seferlerinden sonra 1261de Bizanslılar yeniden yöreyi ele geçirmişlerdir

XIVyüzyılın başlarında Osmanlı Devletinin Bizanslılarla giriştiği mücadeleler sonucunda Gazi Abdurrahman tarafından yöre Osmanlı topraklarına katılmıştır Osmanlı dönemi Yalovası hakkında Evliya Çelebi Seyehatnamesinde; “Bursa sancağına bağlı 700 haneli kasaba idi Osman Gazinin emri ile bu toprakları fetheden Kara Yalovaçoğlundan ismi gelmiştir” diye söz etmektedir Bununla beraber devlet salnamelerinde Yalovanın 1867de Hüdavendigar vilayetinin Bursa sancağına, 1899da Karamürsel kazasının nahiyesi olarak müstakil İzmit sancağına bağlı olduğu yazılıdır Yalova 1901de kaza yapılmıştır



XIXyüzyılın sonlarında Osmanlı-Rus savaşları nedeniyle Kafkasları terk eden göçmenlerin bir bölümü buraya yerleştirilmiştir Mondros Mütarekesinden sonra 1920de Yunanlılar yöreyi işgal etmişlerdir Yerel milis güçlerinin direnişi sonucunda Yalova ve çevresi 19 temmuz 1921de işgalden kurtarılmıştır Bu arada Yalova ve köyleri büyük zarar görmüştür

Osmanlı döneminde Yalova kaplıcaları bakımsız ve harap bir durumda idi İlk defa Sultan Abdülmecit döneminde (1839-1861) kaplıcalar onarılmış, Abdülmecitin annesi Bezmialem Valide Sultan burada tedavi görmüştür Bu yüzden de Valide Sultanın banyo yaptığı kaplıcaya Valide Hamamı ismi verilmiştir Sultan IIAbdülhamit döneminde (1876-1909) kaplıcalar yeniden onarılmıştır Bu dönemde kaplıcaların çevresinde otel ve gazinolar yapılmıştır

Cumhuriyetin ilanından sonra 1926da nahiye haline getirilen Yalova, Kocaeli vilayetinin Karamürsel kazasına bağlanmıştır 1929da çıkarılan bir başka kararnameye göre de İstanbul vilayetinin kazası konumuna getirilmiştir Atatürk Yalova yöresini gezmiş ve burasının ilçe yapılarak İstanbula bağlanmasını, haftada dört gün yapılan vapur seferlerinin her gün yapılmasını sağlamıştır Bundan sonra Yalova kaplıcaları onarılmış, yolları yapılmıştır Ayrıca Baltacı ve Millet Çiftliklerinin arazilerinin bir bölümü göçmenlere ve köylülere dağıtılmıştır Buradaki bataklıklar kurutulmuş, Atatürk için kaplıcalarda Baltacı ve Millet Çiftliğinde birer köşk yaptırılmıştır



1995te çıkarılan bir yasa ile Kocaelinin Karamürsel ilçesinin batı kesimindeki Altınova, Bursanın gemlik ilçesindeki Armutlu, Yalovanın ilçe olduğu zaman oraya bağlı olan Çınarcık, Çiftlikköy ve Termal ilçe konumuna getirilmiştir Bu yasaya göre; Yalova il konumuna getirilmiş ve yeni ilçeler de buraya bağlanmıştır

Yalovada tarihi eser olarak; Çiftlikköyde Karakilise (MSVIyüzyıl), Altınovada Kale Kalıntısı ve Köprü, Altınova hersek Köyünde Hersekzade Ahmet Paşa Camisi (1865) ve Çeşmesi Yalova Kaplıcaları bulunmaktadır Ayrıca Hasanbaba Korusu, Paşaköy ve Üvezpınar Köyünde Sudüşen Şelalesi ve çevresi ilin mesire ve piknik alanlarıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Gezgin Gözüyle

KAPLICALARI




Termal Kaplıcaları:Roma ve Bizans dönemi eserlerinden olan Yalova Termal Kaplıcaları, il merkezine 12 km mesafede olup,kaplıca tesisleri içerisinde Sultan banyo-Valide banyo-Kurşunlu banyo ve Köylü hamamı gibi tarihi banyolar mevcutturTarihi kurşunlu hamamı içinde sauna ve açık yüzme havuzu bulunmaktadır Tesis bünyesinde şifalı mide suyu-göz suyu ve ayak suyu olarak adlandırılan şifalı sular mevcuttur Çınar ve Çamlık Otelleri mevcut olup,bu otellerin bodrum katlarındaki hamamlarda, banyo suyu olarak kaplıca suları kullanılmaktadır Fiziksel ve kimyasal analizler sonucu bu suyun sülfatlı,sodyum ve kalsiyumlu hipotermal ve hipotonik bir Maden suyu olduğu saptanmıştırMide ve bağırsak hastalıklarında,kronik gastrit, nezlevi bağırsak hastalıkları,spastik kolit ve bağırsak salgısı ve safra yetersizliğine bağlı ishallerde,asabi kaynaklı kabızlık,bağırsak parazitleri ve hemoroidlerde, dejeneratif romatizmaları (artroz) ve yumuşak doku romatizmaları da kürden şifa bulan hastalıklar arasındadır Kaplıcalar çevresindeki Gökçedere ve Üvezpınar mahallelerinde çok sayıda konaklama ve yeme içme tesisi mevcuttur
Armutlu Kaplıcası:Kaplıca, ilçe merkezinin 25 Km kuzeyinde olup, Armutlu Kaplıcaları Yalova'ya 50 Km mesafededir Kaplıca bölgesinde; Otel, Restorant,Türk Hamamı,Masaj Salonları,Jakuzi ve Kapalı Yüzme Havuzu bulunmaktadır Kaplıca suları kimyasal sınıflandırma bakımından sülfatlı,bikarbonatlı, klorürlü, kalsiyumlu, sodyumlu ve karbondioksitli bir bileşime sahiptirKaynaklarda mineral miktarı 2100-2421 mg arasındadır Banyo ve içme kürlerine uygun olan kaplıca suları banyo,içme ve çamur olarak uygulandığı gibi, sudan çıkan gazlar teneffüs yoluyla da uygulanır Armutlu kaplıcaları, radyoaktivitesi yüksek kaplıcalar sınıfına girmektedirKaplıcalar kalbin işlemesinde, asidin vücuttan atılmasında,sinirler üzerinde,iltihabi hastalıklarda ve kadın hastalıklarında,mide ve bağırsak hastalıklarında,yaraların iyileşmesinde,karaciğerin düzenli çalışmasında,hormonların düzenlenmesinde ve idrar söktürücü olarak yararlar sağlar Armutlu ilçesinde çok sayıda konaklama yeme-içme ve eğlence tesisi mevcuttur
Hasan Baba Korusu:Kent merkezinin kargaşından bunalanların özellikle yaz aylarında koştukları bir piknik merkezidir
Hasan Baba korusu, adını bir çok efsaneden alan Ermiş Hasan Baba'dan almaktadır
Yalova-Çınarcık yolundan, Çınarcık ilçesine yaklaşık 5 km uzaklıkta, Hasan Baba Tepesi'nin eteklerindedir 3000 kişilik bir alana yayılmıştır Bu alandan Çınarcık'a kuşbakışı bakmak, denizdeki araçları izlemek çok zevklidir
Termal:Kaplıcaların bulunduğu bu yörede Gökçedere ve Üvezpınar köyleri arasında birçok tesis bulunmaktadırPanorama tepesi denizden 120 metre yükseklikte ve her mevsim yeşil bitki örtüsü ile kaplı çok güzel görüntülere sahip bir alandır
Yedi Havuzlar:Termal tesislerinin girişinde bulunan bir çağlayandırÇeşitli renkte ortancaları ile ünlü olan termaldeki bu yerde çok nadide ağaçlar ve çiçekler mevcutdur
Sudüşen Şelalesi:Termal-Üvezpınar köyüün güneyinde yer alan Sudüşen Şelalesi ve çevresi eşsiz doğal güzelliklere sahiptir
Delmece Yaylası:Çınarcık ilçesinin Teşvikiye köyünden gidilmektedirDelmece yaylası üstün doğal güzelliklere sahiptir
Kurtköy:Bu alan dere kenarında olup alabalık tesisleri ile piknik alanlarıyla ünlüdür
Burhaniye:Yalova'ya 25 Km uzaklıkta Yalova'nın yüksek dağlarının arasında doğal görünümü, temiz, havası ve kaynak suları ile görülmesi gereken doğa esri bir yerdir
Karaca Arboretum:1980 yılında TEMA Vakfı kurucusu Hayrettin KARACA tarafından kurulmuştur Yalova-Termal karayolu üzerinde, il merkezine 5 km mesafede Samanlı köyü içerisinde bulunmaktadır Peyzaj ağırlıklı,koleksiyon bir arboretum karakterinde olup, 135000 m2 lik bir alanda tesis edilmiştir İçerisinde kaya bahçeleri,bitki bahçeleri, iris bahçeleri, gül bahçeleri, minyatür bitkiler, Türkiye doğumlu bonsai bitki koleksiyonları vb örnekler vardır Başta Türkiye olmak üzere, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Avusturalya kıtaları ve Yeni Zelanda'dan bitki örnekleri yanında, Türkiye'nin endemik bitki örnekleri mevcuttur Arboretum içerisinde tahminen 5 bin odunsu, bir o kadarda otsu rizomlu ve soğanlı bitki mevcuttur
MÜZELER
Atatürk Köşkü Müzesi:Atatürk'ün çeşitli nedenlerle geldiği Yalova'da kendisine Baltacı Çiftliğindeki köşk tahsis edilmiş, daha sonra Millet Çiftliğindeki köşk inşa edilmiştir
Yerini Atatürk ve arkadaşlarının seçtiği Atatürk Köşkleri grubu içinde yer alan Atatürk Köşkü ise çok kısa bir süre içinde tamamlanışı ve bir Atatürk Evi niteliği taşımasıyla önlemlidir
Cumhuriyet dönemi mimarlığımızın erken örneklerinden biri olan yapı, 1929 yılında yapılmış ve döneminde kullanılan eşyası ile günümüze gelmiştir Köşkün bahçesi Atatürk'ün yurttaşlarla sohbet ettiği bir yer olarak önem kazanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Camileri

Rüstempaşa Camisi (Merkez)



Yalova il merkezinde bulunan bu caminin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi ve banisi kesinlik kazanamamıştır Yapı üslubundan XIX yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır Mimari üslubu herhangi bir özellik taşımamaktadır

Cami moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmış olup, üzeri ahşap çatı ile örtülüdür İbadet mekânı altlı üstlü her sırada ikişer tane olmak üzere sekiz pencere ile aydınlatılmıştır Bu pencerelerden alt sıradakiler dikdörtgen söveli, üst sıradakiler de alçı şebekelidir Caminin içerisinde bezeme unsuruna rastlanmamaktadır Mihrap basit bir niş şeklindedir

Caminin yanındaki minaresi kesme taş kaide üzerine yuvarlak gövdeli olduğu sanılmaktadır Bugün minarenin kaide kısmından sonraki bölümü yıkılmıştır

Hersekzade Ahmet Paşa Camisi (Altınova)



Yalova ili Altınova ilçesi, Hersek Köyünde bulunan bu cami Hersekzade Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır Hersekzade Ahmet Paşanın h917 (1511) vakfiyesi bugün Amerikada Philadelphia Frer Libraryde John Frederick Lewis koleksiyonunda bulunmaktadır Kaynaklarda caminin kesin yapım tarihi bilinmemekle beraber bu vakfiyeden yola çıkarak XVI yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır

Evliya Çelebi, 1648 yılında gittiği Hersek Kasabasının Ahmet Paşanın gaza malıyla 700 hanelik bir yerleşim yeri olarak kurulduğunu belirtmiştir Hersekzade Ahmet Paşa Edirne Keşanda cami, İzmirde, Urlada hamamlar, Kütahyada kervansaray, Aydın ve Uşakta da dükkânlar yaptırmış ve vakfetmiştir

Altınova ilçesi Hersek Köyündeki Camisi h1179 (1766) depreminde zarar görmüş, son cemaat yeri kubbesi ve minaresi yıkılmıştır Bundan sonra Kemankeş İsmail Ağa 1773te camiyi onarmış ve bunu belirten bir de kitabe koydurmuştur Bu nedenle de caminin bazı bölümlerinde XVIII yüzyıl üslubu görülmektedir Sonraki yıllarda cami kendi haline terk edilmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğü, YMimar Cahide Tamer tarafından 1965 yılında bir kez daha onarılmıştır

Cami kesme taştan 1617x1617 m ölçüsünde kare planlı bir yapıdır İlk yapılışında önünde dört sütunlu ve üç bölümlü bir son cemaat yeri olduğu kalıntılardan ve sütunlar arasındaki kemer izlerinden anlaşılmaktadır Bu son cemaat yeri deprem sonucu yıkılınca 1788 yılında yine dört sütunun taşıdığı kiremit örtülü ahşap bir çatı ile yenilenmiştir 1965 yılı onarımında ise buradaki dört mermer sütun yenilenmiş, üzerlerine mukarnaslı başlıklar konulmuş ve üzeri ödenek yetersizliğinden tamamlanamadığından açık bırakılmıştır



Caminin dikdörtgen mermer söveli giriş kapısı barok üslupta olup, 1773 tarihine aittir İbadet mekânının üzerini örten 13 m çapındaki kubbenin yerine bugün ahşap bir çatı ile kaplıdır Köşelerdeki pandantiflerin uçları ilk yapılışında üzerinin kubbe ile örtülü olduğunu göstermektedir Günümüzde ahşap çatılı, içten ahşap tavanlı üst örtü 1965 yılında yapılmıştır İbadet mekânı üç cephede altta dikdörtgen, üstte de sivri kemerli alçı şebekeli dörder pencere ile aydınlatılmıştır

Mihrap ve minber mermer olup, XVI yüzyıldan kalmış orijinal örneklerdir Mihrap nişinin iki yanına küçük sütunçeler yerleştirilmiş ve üzerleri mukarnasla sona erdirilmiştir Minber ise oldukça sadedir

Caminin minaresi kesme taştan kısa gövdeli ve tek şerefelidir Bu minare 1773 yılında Kemankeş İsmail Ağa tarafından yapılan onarım sırasında eklenmiştir

Bu caminin yanındaki sıbyan mektebi, medrese ve handan hiçbir iz günümüze gelememiştir Yalnızca hamamın kalıntıları görülmektedir

Hacı Ali Paşa Camisi (Armutlu)



Yalova ili Armutlu ilçe merkezinde bulunan bu caminin yapım kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi ve banisi hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır Bazı kaynaklarda bu caminin Orhan Gazi döneminde yapıldığı belirtilse de bunu doğrulayacak mimari bir kalıntıya rastlanmamaktadır Bugünkü mimari üslubundan XIX yüzyılda yapıldığı sanılan bu cami geç dönemde yapılan onarımlarla özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir

Cami moloz taştan dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür XX yüzyılın ikinci yarısında bütünü ile restore edilmiş ve bu restorasyon sırasında eski izleri yok edilmiştir Yalnızca eski yapıya ait minare kaidesi çatı hizasına kadar ayakta durmaktadır İbadet mekânı altlı üstlü her kenarda ikişer pencere ile aydınlatılmıştır Bunlardan alt sıradakiler dikdörtgen söveli, üst sıradakiler ise alçı şebekelidir Mihrap ve minberinin herhangi bir özelliği bulunmamaktadır

İbadet mekânının üzerini örten tavan ahşap direklerle desteklenmiştir Caminin içerisinde yeni yapılan bezemeler sanat tarihinden hiçbir özellik taşımamaktadır

Yakın tarihlerde bu minarenin önüne yeni bir minare yapılmıştır Son onarım sırasında caminin önüne ahşap çatılı iki katlı son cemaat yeri ve meşruta eklenmiştir İbadet mekânını örten çatı ile öndeki yapının çatısı birbirleri ile uyum sağlayamamış ve kod farkı meydana getirmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Türbeleri

Hersekzade Ahmet Paşa Türbesi (Altınova)



Yalova ili Altınova ilçesi Hersek Köyünde bulunan Hersekzade Ahmet Paşa Camisinin sağ yanında Paşanın türbesi bulunmaktadır Hersekzade Ahmet Paşa h923 (2 Temmuz 1517de) ölmüş ve caminin yanındaki bu türbeye gömülmüştür

Türbe kesme taştan oldukça yüksek bir set üzerinde yapılmıştır Dokuz basamaklı merdivenle çıkılan bu setin üzeri mermer bir korkulukla çevrilmiş ve mermer bir de kapı sövesi buraya yerleştirilmiştir Türbe açık türbe şeklinde olup, üzerinin açık veya kapalı olduğu kesinlik kazanamamıştır Giriş kapısı sövesinin oldukça yüksek olması da türbenin ilk yapılışında, üzerinin örtülü olabileceği intibaını vermektedir

Bu türbeye 1766 depreminden önce 1742 tarihli on mısralık bir kitabe konulmuştu Bu kitabe caminin 1770 yılındaki onarımı sırasında türbeden alınarak caminin giriş cephesinde Kemankeş İsmail Ağanın onarım kitabesinin yanına konulmuştur

Hersekzade Ahmet Paşanın açık türbede bulunan mezar taşı kırılmış, sonradan onarılmıştır Bu mezarın yanında da birkaç mezar taşı daha bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Hamamları

Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı (Altınova)

Yalova ili Altınova ilçesi, Hersek Köyünde, Hersekzade Ahmet Paşa cami, han, çeşme ve hamam yaptırmıştır Bu yapı topluluğunun bir bölümünü oluşturan hamam günümüze gelememiştir Kitabesi de bulunmamaktadır Cami ile birlikte hamamın da Hersekzade Ahmet Paşanın vakfiyesinden öğrenildiğine göre h917 (1511) yılında yaptırıldığı sanılmaktadır

Kaynaklarda hamam ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamakla beraber, caminin klasik üslupta yapılmış olmasından yola çıkarak hamamın da aynı şekilde XVI yüzyıl Osmanlı hamam mimarisinde uygulanan plan tipinde yapıldığı sanılmaktadır Buna göre kesme taştan soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiş olup, üzeri de pandantifli iki kubbe ile örtülü idi

Kurşunlu Hamam (Merkez)



Yalova il merkezinde bulunan bu hamamın yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Bizans kaynaklarında burada İmparator IIIustinianus (705-711) tarafından yaptırılmış bir hamamdan söz edilmektedir Buna dayanılarak bu hamamın VI yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır Osmanlılar döneminde de kullanılan bu hamam zamanla harap olmuş kısmen toprak altında kalmıştır Sultan II Abdülhamit bu hamamı, tahta çıkışının 25 yıldönümü nedeniyle 1876–1909 yılları arasında yeni baştan yapılırcasına onarmış ve cephesine de bu onarımı belirten bir kitabe koydurmuştur Bu onarım sırasında hamamın üzeri kurşunla kaplanmış, bu yüzden de Kurşunlu Hamam ismi ile tanınmıştır

Hamam moloz taştan yapılmış olup, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Bunlardan soğukluk ve sıcaklık bölümlerinin üzeri pandantifli birer kubbe ile örtülmüştür Sıcaklık kısmının kenarlarında halvet hücreleri bulunmaktadır

Valide Hamamı (Merkez)



Yalova il merkezinin güneyinde bulunan Kaplıcalar Bölgesindeki Valide Hamamının kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır Bununla beraber, Bizans kaynaklarında İmparator Constantiniusun burada bir hamam yaptırdığı belirtilmektedir Bizans dönemindeki hamamın üzerinin altı kubbe ile örtüldüğü yine kaynaklardan öğrenilmektedir Bu kubbeler yıkılmış, günümüze gelen üç kubbenin Osmanlı dönemine ait olduğu yapı üslubundan anlaşılmaktadır

Sultan Abdülmecitin annesi Bezmialem Valide Sultan buradaki kaplıcada romatizma tedavisi gördüğünden ötürü de Valide Hamamı olarak anılmıştır Ayrıca yöre halkı tarafından çok sık kullanılan bu hamama Köylü Hamamı ismi de yakıştırılmıştır Abdülmecit zamanında yapılan onarımı belirten kitabe hamam üzerine konulmuştur

Günümüze gelebilen hamam kesme ve moloz taştan yapılmış, dikdörtgen planlı olup, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Sıcaklık bölümü mermer kaplı olup, ortasında bir havuz bulunmaktadır Üst örtü kubbeli, kubbe kasnağında ve geçiş elemanlarında tuğlaya geniş yer verilmiştir

Bu hamamın kaplıca suyu 64 derecedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Atatürk Köşkleri

Atatürk Köşkü (Termal)



Atatürk Yalovaya gelişinde ilk kez Baltacı Çiftliğindeki köşkte kalmıştır Ardından Millet Çiftliğindeki köşk yapılmıştır Böylece bu köşkler içerisinde yer alan Atatürk Köşkü yapılmıştır Cumhuriyet dönemi mimarisinin ilk dönem yapılarından olan bu köşk 1929 yılında Mimar Sedat Hakkı Eldem tarafından 38 günde yapılmıştır

Bu köşk arazi eğimine uydurulmuş, dikdörtgen planlı olup, iki katlıdır Ayrıca çatı katından da yararlanılmıştır Köşkün bodrum katında servis merdivenleri bulunan geniş mutfaklar yer almaktadır Zemin katındaki giriş holünden şeref salonuna, oradan da toplantı ve yemek salonuna geçilmektedir Sonra da bu mekân terasa açılmaktadır Bu terastan, toplantı ve yemek salonlarından birer kapı ile girilen küçük bir çalışma odası bulunmaktadır İkinci kat orta salona açılan odalardan meydana gelmiştir Bu salonun girişi üzerinde Çinili Balkon adı verilen bir balkon bulunmaktadır Orta salonun çevresi U biçiminde bir koridorla çevrilmiştir Çinili Balkonun sağında yatak odası ile banyo vardır Buradan da aralarında bağlantı olan iki dinlenme odasına yer verilmiştir Orta salonun sağında kalan bölüm misafirlere ayrılan odaları içermektedir

Köşk cephe görünümünde iki kat boyunca ince dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır Cephe görünümü arazi konumuna göre düzenlenmiştir Köşkün mobilyaları ve diğer eşyaları Dolmabahçe Sarayından buraya getirilmiştir

Ulu Önder, Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bahçesinde ve deniz kenarında bulunan Köşke geldiğinde bahçıvanı ağacın dallarını kesmeye çalışırken görür Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar Bahçıvanda “Ağacın dalları Köşkün duvarına kadar uzamıştır” der Bunun üzerine Ulu Önder “Ağacın dalını kesmeyin Köşkü kaydırın” emrini verir Daha sonra 10 Ağustos 1930 tarihinde İstanbul'dan getirilen tren rayları üzerinde bina 480 cm kaydırılarak ağacın dalları kesilmekten kurtarılır Bu yüzden de bu köşke halk arasında Yürüyen Köşk ismi verilmiştir

Yaverlik Köşkü (Termal)

Yaverlik Köşkü XIX yüzyılın sonlarında yapılmıştır Büyük olasılıkla da Sultan II Abdülhamit dönemine aittir

Köşk Art Nouvea üslubunda yapılmıştır Dikdörtgen planlı köşk iki katlı olup, bir de çatı katı vardır Köşkün zemin katı kagir, üst katları ahşaptır Zemin katta dışarıya yönelik ahşap bir balkon bulunmaktadır İkinci katın tüm cephesi yapıya karakteristik özellik veren ahşap kolonların taşıdığı veranda halindedir

Cumhuriyet döneminden sonra Atatürk tarafından onarılmış, 1929 yılında yapılan diğer köşk yapılıncaya dek de Atatürk tarafından kullanılmıştır Atatürk diğer köşke geçtiğinde de bu köşkü yaverleri ve yakın arkadaşları kullanmıştır Günümüzde bu köşk sosyal tesis olarak kullanılmaktadır

Yalova Atatürk Köşkleri TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı yönetimindedir

Termal Atatürk Köşkleri Yalova
Tel-Faks: (0226) 675 70 28

TİGEM Atatürk Müzesi (Baltacı Çiftliği Köşkü) (Termal)



Atatürk Yalova'ya ilk geldiği tarihlerde Baltacı Çiftliği'ndeki köşkte misafir olarak kalmıştırAtatürk Köşkü 1929 yılında yapıldıktan sonra, yeni yaptırdığı köşkte kalmaya başlamıştır

Bu köşk 1981 yılında restore edilerek Atatürk ile ilgili resim ve eşyaların teşhir edildiği özel bir müze konumuna getirilmiştir

Köşk iki katlı ahşap karkas bir yapıdır Bahçe içerisinde oluşundan ötürü de iki sıra halindeki pencerelerle aydınlatılmıştır İçerisinde sofa etrafında odalar sıralanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Kara Kilise

Kara Kilise (Çiftlikköy)



Yalova ili Çiftlikköy ilçesinde, Başkent I Sahil Sitesi içerisinde bulunan yapı kalıntısının, Bizans dönemine ait bir kilise olduğu sanılmaktadır Bu yapı daha önce burada bulunan Roma dönemine ait bir mabedin üzerine kilise olarak yapılmıştır Yapı üslubundan IV-V Yüzyıla ait olduğu anlaşılmaktadır

Kilise moloz taş ve tuğladan açık Yunan haçı planında yapılmıştır Haç kollarının ortada birleştiği yerde yuvarlak kasnaklı kule şeklinde kubbesi bulunmaktadır Apsis kısmı tahrip olduğundan kesin bir sonuca varılamamakla beraber yuvarlak bir niş şeklinde olduğu, iki yanında da protesis ve diakonikon hücrelerinin bulunduğu anlaşılmaktadır Günümüzde site içerisindeki bir parkta korunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Kağıthanesi (Kağıthane-i Yalakabad)



Yalova Merkez ilçesine bağlı Elmalık Köyünde Kağıthane-i Yalakabad (Yalova Kâğıthanesi) ismi ile Osmanlı döneminde bir kâğıt yapım merkezi kurulmuştur Bu merkezi İbrahim Müteferrika 1745 yılında kurmuş ve Osmanlı döneminde basılan kitapların kâğıt gereksinimi buradan karşılamıştır

Bu merkez Osmanlı döneminde kâğıt üretimini sürdürmüş, Cumhuriyet döneminde İzmit Kâğıt Fabrikası kuruluncaya kadar da kâğıt üretimine devam etmiştir Günümüze bu Kâğıthane ile ilgili hiçbir iz gelememiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Kaplıcaları

Termal Kaplıcaları (Termal)

Yalovanın güneybatısında Termal ilçesinde, Gökçedere ile Üvezpınar köyleri arasında sıcak su kaynakları bulunmaktadır Bu kaynaklardan VI yüzyıldan itibaren yararlanılmıştır Antik Çağlarda bu kaplıcalar Pythia, Pythion, Therma isimleri ile tanımıştır Buraya daha çok Pythia Therma denilmesinin nedeni de toprak çatlaklarından ve yarıklarından buhar ile su nedeniyle, Mitolojik Yeraltı Tanrısının burada yaşadığına inanılmasıdır

Termal Kaplıcalarında Atatürkün isteği üzerine Arif Müfit Mansel 1932 yılında kazı ve araştırma yapmış bu araştırmalar sırasında mezar taşları, adak stelleri, dehlizler, kilise kalıntıları bulunmuştur Ayrıca II Iustinianusun (685–695; 705–711) monogramlarını taşıyan sütunlara da rastlanmıştır

Kaplıcanın bulunduğu vadinin kuzey ve güneyinden iki kırık fay hattı geçmektedir Bundan ötürü de deprem bölgesi olan bu yerde tüf ve lavların yanı sıra konglamera, dasit ve bereşlere de rastlanmıştır Buradaki fay kırıklarının derinliğinin 5–6 km aşağıya indiği sanılmaktadır Burada kaynayan mağmanın ısıttığı maden suları çeşitli kaynaklardan dışarıya çıkmaktadır Bu kaynaklar arasında da ısı farklıklıkları bulunmaktadır Bu kaynaklar Valide Hamamında 64 derece, Termalde 60 derecedir Yer altı kaynaklarından sağlık açısından yararlanılmakta ve banyo kürleri yapılmaktadır Özellikle kalp, damar, sinir sistemi hastalıkları, cilt, romatizma, bağırsak, sindirim sistemi, karaciğer, safra kesesi, psikolojik rahatsızlıklar ve kadın hastalıklarına iyi gelmektedir Ayrıca içme kürleri de yapılmaktadır

Kaplıcalar Osmanlı döneminin sonlarına doğru bakımsızlıktan harap bir hale gelmiş ve ilk kez Abdülmecit döneminde (1839–1861) onarılmıştır Bu dönemde kaynak suları Cemiyet-i Tıbbıye tarafından 1892 yılında incelenmiş ve suyun Aix Les-Bains sularına eşit değerde olduğu anlaşılmış ve bunun için de buraya otel ve bir de hamam yapılmıştır



Cumhuriyet döneminde Atatürk 1929 yılında buraya gelmiş, Yalovanın gelişimi ile ilgilenmiş ve kaplıcaların yeni baştan onartılmasını sağlamıştır Atatürk kaplıcaları çok bakımsız bulmuş, Yalova yöresinde bir çiftlik satın almıştır Bugün bu çiftlik Atatürk Tarım İşletmesi ismi ile etkinliğini sürdürmektedir Bu arada Yalova Kaplıcalarının ünlü konaklama tesisi olan Termal Oteli yapılmıştır

Termal Kaplıcaları içerisinde Üç Kardeşler veya Üç Azizenin mezarları bulunmaktadır Bu mezarlar Bizans kaynaklarında (Acta Sanatorium) isimleri geçen Menodoro, Metrodora ve Ninfodora kız kardeşlere aittir Bu üç kız kardeş Bithyniada doğmuş, Hıristiyanlığı kabul etmiş ve Termal Kaplıcalarının civarındaki tepelerde ibadetle meşgul olmuşlardır Ancak bu kardeşlerin bir takım kerametler gösterdiği, sıcak sularla hastaları iyi ettikleri söylentileri yaygınlaşmıştır Bu haber Doğu Roma İmparatoru GMaksimianusa kadar gitmiş İmparator yöre valisi Frontodan kızların Putperestliğe döndürülmesini istemiş, kızlar bu isteği reddedince de MÖ IV yüzyılın başlarında idam edilmişlerdir Mezarları yakın tarihlerde yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve her yıl 10 Eylül günü Hıristiyanlar tarafından anma törenleri yapılmaktadır

Armutlu Kaplıcaları (Armutlu)

Yalova ili Armutlu ilçesinin 2,5 km kuzeyinde Armutlu Kaplıcaları bulunmaktadır Bu kaplıcalar Yalovaya 50 km uzaklıkta olup, çevresinde turistik konaklama tesisleri bulunmaktadır

Kaplıca suları sülfat, bikarbonat, klorür, kalsiyum, sodyum ve karbondioksit içermektedir Sulardaki mineraller 2100–2421 mg Arasında değişmektedir Radyoaktivitesi yüksek kaplıcalar sınıfından olan Armutlu Kaplıcalarının sularından banyo ve içme kürü olarak yararlanılmaktadır

Armutlu kaplıcasının suyu, kalp, sinir hastalıkları, karaciğer, kadın hastalıkları, mide ve bağırsak hastalıkları ve iltihabi rahatsızlıklara iyi gelmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Doğal Güzellikleri

Yalova il toprakları İzmit Körfezi ile Gemlik Körfezi arasında Marmara Denizine çıkıntı yapan Armutlu Yarımadasının batı ucunda kurulmuştur İl toprakları Bozburundan Karamürsel yakınlarına kadar uzanmaktadır Bu toprakları Samanlı Dağları engebelendirmektedir Armutlunun doğusundaki Daz Dağı ilin en yüksek noktası olup, 921 m yüksekliktedir

İl toprakları akarsu vadileri ile bölünmüştür Bu akarsuların ağızları, dar kıyı şeritleri küçük ovalar meydana getirmiştir Buradan kaynaklanan suların başında Kocadere, Karpuz (Teşvikiye), Laledere, Sarısu, Safran ve Sellimandıra (Samanlı) dereleri gelmektedir Bütün bu akarsular sularını Marmara Denizine döker İl topraklarında Çınarcık ilçesinin Kocadere Köyü yakınlarında Dipsiz Göl bulunmaktadır Bu göl ilin tek gölüdür İlin su gereksinimini ise Sellimandıra deresi üzerinde kurulan Gökçe Baraj Gölü sağlamaktadır

İl topraklarının yarısı ormanlarla kaplıdır Özellikle kıyıların arkasındaki yamaçlar makilerle kaplıdır ve yer yer de meyve bahçeleri bulunmaktadır Bu bitki örtüsü yüksek kesimlerde kestane, meşe, kayın ve ıhlamur ormanlarına dönüşmektedir

Delmece Yaylası



Yalovanın önemli yaylalarından Kocadere ile Teşvikiyenin güneyinde Erikli ve Delmece yaylaları bulunmaktadır Bu yaylalar çam, meşe, kestane ve ıhlamur ağaçları ile kaplıdır

Mesire Yerleri

Üvez Pınarı ve Sudüşen Şelalesi



Yalova ili Termal ilçesinde Termal Kaplıcalarına 500 m uzaklıkta olan Üvez Pınar Köyü ilin önemli bir turizm merkezidir Üvezpınar Köyünden 8 km uzaklıkta bulunan Sudüşen Şelalesinin çevresi mesire yeri olarak kullanılmaktadır Aynı zamanda bu şelale ve çevresi doğal güzellikleri yönünden ün yapmıştır Şelale çevresinde trekking (doğa yürüyüşü) parkuru bulunmaktadır Ayrıca yörede oldukça gelişmiş turizm tesisleri bulunmaktadır

Gökçedere

Yalova ili Termal ilçesinde vadi içerisinde bulunan Gökçederede turistik tesisler olup, ilin turizm merkezlerinden biridir Bu tesislere kaplıcalardan sular getirilmiştir

Hasan Baba Mesire Yeri



Yalova ili Termal ve Çınarcık ilçeleri arasında ve Çınarcık sırtlarında bulunan Hasan Baba Piknik ve mesire yeri geniş bir alana yayılmış olup, meşe, kestane ve ıhlamur ağaçlarıyla kaplıdır Ayrıca bu alanda doğal ortamda Geyik koruma alanı bulunmaktadır Hasan Baba Mesire Yerinde bazı turistik tesisler vardır

Kum Plajı

Yalova ili Çınarcık-Esenköy arası doğal plaj alanıdır Bu alan İstanbul başta olmak üzere Yalova ve Bursanın önemli bir sayfiye merkezidir Çınarcık il merkezi Yalovaya 16 km uzaklıkta olup, Bursa, Armutlu ve Marmara Denizi ile çevrili ilin önemli bir mesiresidir

Niyet Kemeri ve Ayak Suyu (Termal)



Yalova ili Termal ilçesinde bulunan su yolunun (kemer) ne zaman yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır Tarihçi Zonaras bu kemerin varlığına değinmiş ve Niyet Kemeri olarak tanındığını ileri sürmüştür

Günümüze iyi bir durumda gelen bu su kemeri kesme taştan yuvarlak tonozla üzeri örtülmüştür Bu kemerin altından akan sıcak suyun bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılmıştır Bunların başında da romatizma, mantar ve çıban gibi deri hastalıkları gelmektedir

Karaca Arboretumu (Merkez)



TEMA Vakfı kurucusu olan Hayrettin Karaca tarafından 1980 yılında kurulmuştur Yalova-Termal karayolu üzerinde, İl merkezine 5 km uzaklıkta Samanlı köyü içerisinde bulunmaktadır

Peyzaj ağırlıklı, koleksiyon bir arboretum karakterinde olup,135000 m2 lik bir alanda kurulmuştur İçerisinde kaya bahçeleri, bitki bahçeleri, iris bahçeleri, gül bahçeleri, minyatür bitkiler, Türkiye doğumlu bonsai bitki koleksiyonları bulunmaktadır Başta Türkiye olmak üzere, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Avustralya kıtaları ve Yeni Zelanda'dan bitki örnekleri yanında, Türkiye'nin endemik bitki örnekleri mevcuttur

Arboretum içerisinde yaklaşık 5 bin odunsu, bir o kadarda otsu rizomlu ve soğanlı bitki bulunmaktadır Pazar günleri 1300-1800 saatleri arasında ziyarete açıktır

Samanlı Köyü Yalova
Tel: (0226) 833 77 67

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



Yalova Sivil Mimari Örnekleri



Yalovada Osmanlı döneminde yerleşim XIX yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır İlk yapılan yerleşime ait evlerden günümüze gelen pek az örnek kalmıştır Bu evlerin büyük çoğunluğu deprem ve yeni yapılanmalar nedeniyle ortadan kalkmıştır

Yalovada günümüze gelebilen evlerin orijinal örneklerine Armutluda rastlanmaktadır Bu evler Arnavut kaldırımı döşeli sokakların iki yanında sıralanmış, çoğunluğu iki katlı konutlardır Bahçe içerisindeki bu evler taş temel üzerine bağdadi yapı tekniğinde yapılmışlardır

Giriş katından taş döşeli bir hole girilmekte olup, bu holün iki yanına yemek odası mutfak ve kiler gibi birimler yerleştirilmiştir Holden ahşap bir merdivenle ikinci kata çıkılmaktadır İkinci katta sofa çevresinde odalar sıralanmıştır

Yörenin ağaçlıklı olmasından ötürü evlerin yapımında geniş ölçüde kullanılmıştır Evlerin üzeri kiremit çatılı olup, odalar düz tavanlarla örtülüdür Bu tavanlar üzerinde çıtalarla geometrik desenlere yer verilmiştir



Çevresi açıklık olan odaların cephelerinde dikdörtgen söveli pencereler peş peşe sıralanmıştır Bu evlerin bazılarında da cumba ve kafeslere yer verilmiştir Evlerin içerisinde kalem işi ve alçı bezemelere rastlanmamaktadır

XX yüzyılın başından itibaren yörenin kaplıca turizmi açısından önem kazanması nedeniyle bu amaçlı yapıların, özellikle Termal çevresinde yoğunlaştığı görülmektedir Bu evlerin arasında Sultan Abdülmecitin annesi Bezmialem Valide Sultanın evi ile Atatürk köşkleri en dikkat çekici örnekler arasındadır Termaldeki bu evler ile Armutluda yıkım ve depremden arta kalanlar koruma altına alınmışlardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Yalova'yi Taniyalim

Eski 11-04-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yalova'yi Taniyalim



YALOVA'NIN TARİHİ

Yalova yöresi , Türkler den önce Roma - Doğu Roma (Bizans ) ya , daha önce de Bitinya ya bağlıydı
Bitinya yla ilgili Bizans arşivlerinin hemen hemen tamamının kaybolmuş olması , bu bölgenin Osmanlı fethi öncesindeki durumunun bilinmesini zorlaştırmaktadırAncak , Bizans kaynaklarının suskunluğu , arkeolojik araştırmalar ve bazı 15 yüzyıl Osmanlı kaynaklarıyla bir noktaya kadar giderilebilmektedir
Bitinya ve önceki dönemde , Yalova yöresiyle ilgili olarak ; Prainetos – Prenektos (Karamürsel ) , Drepane – Drepanum ( Hersek civarında köy ) , Pylai ( Çiftlikköy civarında , olasılıkla Sahil Mahallesi civarında yerleşim yeri ) , Pythia Therma ( Termal Kaplıcaları ) , Soteropolis ( Koru Köy civarında bir yerleşim yeri ) , vb isimler göze çarpar
Bazı kaynaklarda , 1236 yıllarındaki bir evrakta , Yalova yöresinin genel adının Pylopythia olduğu yazılıdırGerek Pylai ( Çiftlikköy ) , gerek Pythia ( Termal ) bu bölgede olduklarına göre , büyük bir olasılıkla bu iki isim birleştirilerek bölgeye ad olarak verilmiştir
Daha sonra , bazı kaynaklarda , Yalova yöresiyle ilgili olarak Xenodochion ismine de rastlanır
13 yüzyılda , günümüzdeki Karamürsel ve Yalova arasındaki düz kıyı ovası , Halizones Toprakları ya da Yalak Ovası olarak adlandırılıyordu
Antik dönemde Arganthonios olarak tanınan Samanlı Dağları nın adı da Sifones Dağları ydı
Türklerin eline geçtikten sonra , yöre hakkında çeşitli isimlerin kullanıldığı dikkati çeker
Örneğin Katip Çelebi , Yalakabad adından söz etmekte ve kaplıcanın bulunduğu yere , Yalıova denildiğini işaret etmektedir
Ahmet Refik Altınay ın hazırladığı ,”Hicri Onikinci Asırda İstanbul Hayatı “ isimli kitaptaki Divan-ı Hümayun belgelerinde , Yalakabad hakkında çeşitli bilgiler vardırYalnız bir yerde Yalakabad yerine Yalive kelimesi geçer
Dr J Siotis in 1906 yılında hazırladığı “ Les Thermes de Pythia “ isimli kitapta ise YALOVA adı yer alır
Türkçe ve Rumca , Yali / Yalı bugün , kıyı –sahil anlamına gelmektedirBu kelimenin sonuna Ova eklenmesiyle meydana gelen Yaliova / Yalıova , sahildeki ova anlamında kullanılmış ; Yalıova daki “ ı “ harfi , kullanım kolaylığından düşmüş ve YALOVA olarak halk diline yerleşmiş olabilir
Atatürk ün davranışı da , bu iddiayı doğrular görünümdedir Atatürk , Türk Tarihi ile ilgili olarak Yalova da yaptığı bir çalışmanın altını imzalarken , 16 / 17 81931 tarihini yazmış ve altına :
( YALİ OVA / YALOVA ) DİYE NOT DÜŞMÜŞTÜR

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.