Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Bilim Teknik ve Teknoloji Merkezi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
teorisi, tersinim

Tersinim Teorisi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tersinim Teorisi



İnsanlar primatların evrimi sonucu oluşamaz Buna kalıtım kanunları, canlılardaki değişmezlik ilkesi, bozmanın kolay yapmanın zor olduğu ilkesi gibi tüm doğal kanun ve kurallar engeldir

Fakat maymunlar insanların tersinimi sonucu oluşabilir Tersinim evrenseldir, kesintisiz bir süreçtir, kanun ve ilkelerin doğal sonucudur

Hüdai ÇAKMAK Tersinim Teorisi
………………………………………

TERSİNİM TEORİSİ

Tersinim teorisi Türk düşünür ve yazarlarından Hüdai ÇAKMAKın ortaya attığı teoridir Teorinin kurgulayıcısı Hüdai ÇAKMAK bu konuda şunları yazıyor

-Varoluş insanoğlunun var edildiği ilk anlardan beri ilgisini çekmiş, konusunda pek çok teoriler üretilmiştir Bu teoriler çok ve çeşitli olmasına rağmen varoluş bir yaratıcının eseridir ya da değildir, rastlantılarla oluşmuştur cevaplarına uygun olmak üzere iki büyük grupta toplanır

Bir teori gerçek olduğu kuvvetle inanılan bir varsayım üzerine kurulur, ayrıntılanır ve kanıtlanmaya çalışılır Ulaşılan bilimsel sonuçlar genelde doğru olduğu kuvvetle inanılan varsayıma uygun olarak yorumlanır Temel varsayımın yanlış olabileceği hiç bir zaman düşünülmez Bu da bilimin olması gereken tarafsızlığına gölge düşürdüğü gibi pek çok hata ve yanlışlara yol açar, teorileri bilim dışına iter

Örneğin evrim teorisinin doğruluğu kuvvetle inanılan varsayımı milyonlarca tür ve cinste olan tüm canlıların rastlantılarla oluşmuş bir canlı hücresinin zamanla evrimleşmesi sonucu oluştuğudur Bir evrim teorisi taraftarı hiç bir zaman bu temel varsayımın yanlış olabileceğini düşünmez Bilimsel bulguları bu temel varsayıma uygun yorumlanmaya çalışır Bu yorumların temel kanun ve ilkelerle çelişip çelişmediğine pek dikkat etmez Kimileri görmezlikten, bilmezlikten gelinir

Tersinim teorisinin kurgulanma yöntemi bu uygulamanın tamamen tersidir Önce bilmsel sonuç daha sonra ulaşılan sonuca göre varsayım ilkesine dayanır Bu nedenle bilimin ortaya koyduğu tüm kanun ve ilkelerle uyumludur, hiç biriyle çelişmez

Tersinim torisi herhangi bir toerişye karşıt ya da destek olmak amacıyla ortaya konulmuş değildir Tamamen kendine özeldir

Tersinim teorisi maddenin sakımı, entropi, yapmanın zor bozmanın kolay olduğu ilkesi gibi tüm doğal kanun ve ilkeleri temel alır Karşıtı olan diğer teorilerin bilimsel yöntemlerle doğruluğu onaylanmış esaslarını da temel almaktan çekinmez Bu nedenle tersinim bilim dışına kaymadığı gibi konusundaki tüm teorilerin bilimle doğrulanmış temellerinin birleştiği bir sentez durumundadır

Tersinim teorisi özet olarak bilimsel araştırmaların sonuçları olan şu esasları temel alır

1)-Enerji girişi ve zaman varoluşun herhangi bir olgusundaki düzen sahibi sistemlerde bozuma (tersinime), diğerlerinde ise değişime neden olur

2)-Tersinim teorisine göre Varoluş, tüm evreni varsa diğerlerini kapsayan kompleks bir bütündür Canlılık ve cansızlık olarak ayrılmaz

3)-Varoluşun kompleks bir bütün oluşu bir Yaratıcı iradenin eseri olduğunu gösterir

4)-Varoluş canlılığın oluşum ve devamlılığı amaçlıdır Her şey bu amaca uygun planlanmış ve var edilmiştir

5)-Canlılar evrim teorisi iddiasının aksine gelişim değil, tersinim gösterir
Canlılardaki tersinim, kompleks sistem ve düzenlerin zaman içinde bozuma uğraması, kimi özelliklerini zayıflatması ya da kaybetmesi demektir

6)-Her canlı türünün mükemmel ve eksiksiz yaratılmış bir arı ırkı vardır Diğer tür ve çeşitler arı ırkların tersinimi sonuçlarıdır Örneğin insanlar maymunların evrimi sonucu oluşamaz Bu entropi, kalıtım, yaşamsal uygunluklar gibi doğal kanun ve ilkelere aykırıdır Fakat maymunlar insanların tersinimi sonucu oluşmuş olabilir

7)-Hiç bir canlı varlığını eksiksiz olarak geleceğe aktaramaz

8)-Varoluş sorusuna verilen cevaplar insan hayatlarını yönlendirir Bu nedenle tersinimin çok geniş ve derin sosyal etkileri vardır

Teori sekiz ciltle kitaplaştırılmıştır ve tamamen bilimseldirTek kitaplık özeti mevcuttur

Hüdai ÇAKMAK
Yazar
Tersinim Teorisi Kurgulayıcısı

Alıntı Yaparak Cevapla

Tersinim Teorisi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tersinim Teorisi



Tersinim Teorisine Giriş

Uzun ve yorucu çalışmalar sonucunda var oluş sorusuna bir cevap niteliğinde olan tersinim teorisi zihnimde şekillenip yazmaya karar verdiğimde konunun derinliğinden, genişliğinden ve ağırlığından yeterince haberdardım

Konu hem bilimi, hem felsefeyi ilgilendiriyordu Ayrıca insan odaklıydı

İnsan odaklı olması konuya çok yönlülükle birlikte, tarihsel bir süreci de beraberinde getirmekteydi

İnsanlar varoluş sorusuna verdikleri cevaba göre hayat felsefelerini düzenliyorlar, bu felsefelere uygun yaşıyorlardı Bu nedenle var oluş sorusuna verilen cevaplar çok önemliydi

Bu uzun araştırmalarım sırasında öğrendiğim en büyük gerçek şu oldu:

[/SIZE][SIZE=4]İnsan mükemmel yaratılmıştı ama en mükemmel değildi Yaratılışından gelen zaaflar nedeniyle kolaylıkla yanılabiliyor, aldanabiliyordu

Bu yanılabilirlik ve aldanabilirlik bir soruya birden fazla cevabın verilmesine neden oluyordu

İsteklere, inançlara, zaaflara göre değişmemesi gereken gerçekler kimi insanların menfaatlerine, düşüncelerine uygun olarak eğilip bükülmekte, bunlara uygun yorumlanmaktaydı

Kendimizi doğrularla yanlışların bir arada bulunduğu bilimsel bir karmaşa içinde buluyorduk Bu nedenle gerçeği bulmak hiç de kolay değildi

Varoluş sorusunun birbirinin zıddı yalnız iki yanıtı vardı ama gerçek tekti Diğer ifade ile yanıtlardan birisi yanlıştı

Yanlış yanıt üzerine hayat felsefelerini kurgulayanlar ve bunu yaşamlarına aksettirenler çok kötü bir şekilde yanılıp aldanmaktalar, bir bakıma yanlışlar üzerine kurgulanmış hayatlarını heba etmekteydiler

Bu nedenle eserimiz doğruyu (gerçeği) arayan fakat bulamayanlara tarafsız bir yol gösterici konumunda olacaktır

= = =

Bir soruya verilen değişik yanıtların içinden doğruyu arayıp bulmak gerekir Muhtemel ki var ediliş gerekçemiz budur

Fakat yanılabilir, aldanabilir olmamız nedeniyle gerçekleri arayıp bulmakta kolay değildir

Sonuçta bütün içtenliğimle şunu söyleyebilirim

En baştan gerçeği bilmediğimi kabul edip her yanıtın doğru olabileceğini var sayarak konulara olabildiğince pozitif yaklaşmaya, genellikle birbirinin zıttı olan yanıtları bir bütün kabul ederek bilimin tarafsız gözleriyle görmeye; tartıp kıyaslamaya, irdelemeye, bilimi ön planda tutmaya çalışmak gerekir

Bağnazlık bilimin en büyük düşmanıdır

Doğruyu buluncaya kadar bütün yanıtlar (her biri doğru olabileceğinden) benim için aynı değerdeydi

Ayrıca yanlışlardan doğrularda bulunabilirdi Bu nedenle yanlışlarda dâhil tüm yanıtlar doğru bulunana kadar değerli olmalıydı Fakat doğru bulunduktan sonra yanlışlarda ısrar etmemekte gereklidir Aksi halde bu bir taassup olur

Eserimizin temelinin tamamen bilimsel olması konusunda olabildiğince titiz davranacağız

Bu nedenle eserimizi dört temel üzerinde kurgulayacağız

Çalışmalarımız öncelikle bilimsel veriler, bilim insanlarının görüş ve düşünceleri, karşıt teorilerin görüş ve düşünceleri, bulunan sonuçların akıl ve mantıkla irdelenip yanlış ve hatalıların ayıklanması, bu yolla gerçeğin aranıp bulunması esaslarına dayalı olacaktır

Fakat konu birbirine zıt, iki yönlü, geniş ve derin olduğundan genelde bilimsel bir yol olan; olmayana ergi (bir önermenin doğruluğunu karşıtı önerme sonuçlarının yanlışlığını kanıtlayarak göstermek) yöntemini de kullanacağız

Sık eleştiri aldığımız ve alacağımız konulardan birisi de eserimizde kaynaklara yeterince yer vermememiz, daha doğrusu veremememizdir Bunun bir kaç nedeni vardır

Birinci neden araştırmalarımızda doğru bilgiler kadar yanlış bilgilere de ulaşmamızdır

Makbul ve geçerli kaynak sayılabilecek bazı eserlerde doğru ve yanlışlar yan yanaydı Fakat biz gerçeği henüz bulamadığımızdan yanlış oldukları bilimsel yollarla kanıtlanıncaya kadar tüm yanıtları doğru kabul etmek zorundaydık

Doğruyu ararken bilgileri kıyaslama metodu kullanarak yanlışlardan doğruları ayıklamaya çalıştık

Doğru olduklarını zannettiklerimizi başka kaynaklardan teyit etme yönünden çabalar gösterdik

Sonuçta eserimizdeki bilgiler tek kaynaktan değil de pek çok kaynaklardan toparlanmış bir derleme, genelleme hâline geldi

Ayrıca iletişim çağında kaynak göstermenin gerekliliği konusunda (her türlü bilgiyi rahatlık ve kolaylıkla ulaşabildiğimizden) derin ve güçlü şüpheler içindeyiz

Eserimizde verdiğimiz bilgilere güvenebileceğinizi özellikle belirtmek isteriz

Tereddüt ettiğiniz ya da doğruluğu konusunda şüpheye düştüğünüz bilgiler olursa konusuyla ilgili ders kitaplarından, kapsamlı ansiklopedilerden ve hatta internetten rahatlıkla kontrol edebilirsiniz

Her şeyi bilmemizin mümkün olmadığını, yaratılışımız nedeniyle hata ve yanlışlara kolaylıkla düşebileceğimizi biliyoruz

Bu nedenle yapıcı olma kaydıyla her türlü eleştiri ve önerilere açığız

Bu açıklık (pek çok hata ve yanlışların olabileceğini en baştan kabul ederek) eserimizde verilen bilgiler çoğunluğunun doğruluğu konusundaki güvenimizi de ifade eder

Şunu da bilip, inanıyoruz ki hata ve yanlışlar akıllı insanlar için iyi bir öğretmendir
Hüdai ÇAKMAK[/B]

Alıntı Yaparak Cevapla

Tersinim Teorisi

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tersinim Teorisi



Tersinim Teorisi-2

İnsanoğlu var edildiği ve düşünmeye başladığı ilk anlardan itibaren yaratılışı merak etmiştir

Bu merak önce; ben neden, nasıl, niçin var edildim şeklinde kendine yönelikti, bu nedenle kişiseldi

Fakat daha sonra; var oluşun bütünlüğü yavaş yavaş keşfedilmeye başlanınca bu soru; biz nasıl, neden, niçin var edildik şekline dönüşüp evrenselleşmiş; bu konuda çok ve çeşitli varsayımlar üretilmiştir

Neden, niçin, nasıl var edildim sorusunun yanıtı insan hayatını yönlendiren en önemli olgudur

İnsanlar bu soruya verdikleri yanıtın paralelinde hayatlarına yön verirler

Eğer bir hayvan olsaydık yaratılma nedenimiz bizlere eksiksiz verilecek bizde buna uygun yaşayıp gidecek, herhangi bir arayış içinde olmayacaktık

Kısımsal bir iradeyle sınırlı da olsa hayatımızı yön verebilme özgürlüğü bizleri diğer canlılardan ayırır, bizleri insan yapar

Fakat gerçekleri arayıp bulmak her zaman yanılmaya, aldanmaya meyilli olan bizler için son derece zordur Tek bir gerçeğe birbirinin zıddı pek çok yanıtlar verilmesinin en büyük nedeni budur

İnsanların binmeyenlere karşı büyük bir merakı vardır Bu merak en güçlü meziyetlerin temelini teşkil eder Bilinmeyen her şey insanların ilgisini çeker Bu nedenle gerçeği arayıp bulmaya çalışırlar

Bu merak ediş, önceleri sadece kendisi ve çevresiyle sınırlıdır

Kendisi ve çevresiyle ilgili bilgiler çoğaldıkça var oluşun bütünlüğünü fark etmeye başlar Bu bütünlüğün içinde sahip olduğu bilgi yok denecek kadar azdır

Bunun nedeni de bilgi kaynaklarıyla bilgileri depolayan beyin arasındaki vasıtaların az ve yetersiz oluşudur

Bir bakıma insanoğlu duyuların sınırları içinde, duyularının izin verdiği kadar etrafını algılar, bu algılamalar sonucunda bilgi sahibi olur

= = =

Varoluş sorusunun sadece varoluş bir Yaratıcının eseridir ya da değildir şeklinde birbirine zıt iki cevabı vardır

Var oluşun bütünlüğünü ve bütünlüğün bazı kurallar ve yasalar çerçevesinde oluşmuş bir düzenlilik içerdiğini az ya da çok fark eden insanoğlu:

-Kurallar ve yasalarla oluşmuş gözlemlediğim şu düzenlilik muhakkak ki bir bilginin ve bu bilgiyi yönlendirip şekillendiren, oluşuma çeviren güç sahibi bir iradenin eseridir

Yapıcı bir iradenin olmadığı rastlantısal oluşumlarda düzenlilik oluşamaz

Rastlantısal oluşumlar tam bir düzensizlik ortamıdır Bu nedenle var oluş bir Var Edicinin eseri olmalıdır demiş; var oluşu mutlak güç, mutlak irade ve mutlak bilgi sahibi bir Var Edicinin eseri olduğu kanısına varmış, daha sonra bu kanı güçlü bir inanca dönüşmüş, insan hayatını en çok etkileyen din olgusunun temelini oluşturmuştur

Fakat ilk dönemlerde insanlar var oluşun bütünselliğini yeterince fark edemediklerinden bu inanç parçalanmaya müsaitti

Bu parça parça oluş insanların Yaratıcıyı, sıfatların bir bütün olarak var edilişlerinde kendilerine verilmiş olmasına rağmen yeterince anlamalarına, algılamalarına engel olmuştur

Bu nedenlerle Yaratıcı teklikten çokluğa doğrudur Şüphesiz ki tevhidi zaman içinde bozmamız Yaratıcı tarafından yol gösterici ve ikaz ediciler gönderilmesinin en büyük nedenidir

Tevhidin bozulduğu dönemlerde insanlarından bir kısmına göre gökleri gök tanrısı, yerleri yer tanrısı, denizleri deniz tanrısı idare etmekteydi Buna benzer pek çok yaratıcı yani tanrılar vardı

İnsanların bir kısmı evreni dolduran milyarlarca yıldızdan bazılarını Yaratıcı sandılar

Kimileri için Yaratıcı dünyayı aydınlatıp ısıtan güneşti Kimilerine göre ateşti Kimilerine göre geceleyin gökyüzünü süsleyen erişilmez uzaklıklardaki yıldızlardı

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla

Tersinim Teorisi

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tersinim Teorisi



Tersinim Teorisi-3 (Materyalizm)

Var oluş kurallar ve yasalarla belirlenmiş düzenlilikle beraber bir bütünlükte içerdiğinden Var Edici İrade[bu bütünlüğün dışında olmalıdır Eser bütün olduğu içinde [aredici tektir[ Bu nedenlerle [ar Edici mutlak güç, mutlak bilgi ve mutlak bir irade sahibidir[Bu mutlaklık Var Edicinin eşsiz ve tek olduğunu, var ederken herhangi bir yardımcıya ya da araca ihtiyaç hissetmediğini de gösterir

Evolutionary Biology kitabının yazarı [ouglas Futuyma[kitabında şöyle belirtmiştir:

[Yaratılış ve evrim, yaşayan canlıların kökeni hakkında yapılabilecek yegâne iki açıklamadır

Canlılar dünya üzerinde ya tamamen mükemmel ve eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmışlardır ya da böyle olmamıştır

Eğer böyle olmadıysa, bir değişim süreci sayesinde kendilerinden önce var olan bazı canlı türlerinden evrimleşerek meydana gelmiş olmalıdırlar

Ama eğer eksiksiz ve mükemmel bir biçimde ortaya çıkmışlarsa, o halde sonsuz güç sahibi bir akıl tarafından yaratılmış olmaları gerekir
[Futuymanın canlılığın kökeni hakkındaki bu sözleri tüm varoluşu kapsayacak şekilde bütünlenebilir

Buna göre varoluş ya yaratılmıştır ya da yaratılmamıştır Sorun bu iki seçeneklerden hangisinin doğru olduğudur

[imi insanlar varoluşun kompleks düzenler içerdiğini gözlemleyerek düzenliliklerin ilim sahibi bir gücün eseri olabileceği sonucuna varmışlarsa da kimileri bu sonuca katılmamışlardır
[Bunun en büyük nedeni de bir Var edicinin var olduğu inancı üzerinde kurulan din olgusuna bazı kişiler, kurumlar tarafından akıl, mantık ve dolaysıyla bilim dışı ritüellerin konulup karıştırılması, bazı konularda dinin; bilimin, aklın mantığın dışına itilmesi, çok kötü bir şekilde suiistimal edilmiş olmasıdır

Bir Var Edicinin var olmadığını savunanların, en baştan bir Yaratıcının varlığını ret ve inkâr ettiklerinden var oluş sorusuna verebilecekleri tek bir cevap kalıyordu ki o da var oluş rastlantılar sonucu oluşmuştur yanıtıdır

[akat var oluş rastlantılar sonucu oluşmuştur yanıtı yeterince açık değildir ve bir temele dayanmamaktadır
[Bir Var edicin var olduğunu ret ve inkâr edenler var oluş sorusuna verdikleri rastlantılarla oluştu yanıtına bir temel aradılar ve bulmakta gecikmediler Bu temel madde idi

Bu temele göre var oluş sorusuna verilen yanıt; var oluş maddelerden rastlantılarla oluşmuştur şeklindedir

Var oluşu maddeyle izah eden, var oluşun bütün aşamalarını maddeye indirgeyen bu görüşe [addecilik diğer adıyla materyalizm[denilir

Görüldüğü gibi materyalizm akıl, mantık ve bilim dışı ritüellerin, hurafelerin karıştırılması nedeniyle dine karşı verilen bir tepkinin sonucudur [
Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.