![]() |
2.Abdülhamid Ve Japonlar |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() 2.Abdülhamid Ve JaponlarII ![]() ![]() ![]() Asil gayesi Avrupa'yi gezmek, Japon ilerleyisinin temellerini kuvvetlendirmek olan heyet, Istanbul'a ugramayi, Türkiye'nin halini de görmeyi ihmâl etmemisti ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhamid, Dogu milletlerinden biri olan Japonlarin bas döndürücü terakki hamlelerini büyük bir merakla tâkip ediyor, vatanina ait yükseltme sirlarindan belki onlarin vaziyetinde kendi eliyle çözebilecegi bir mânâ ariyordu ![]() ![]() Bu temasm neticesinde heyet, ertesi günü ziyaret ettigi Sadrâzama iki Dogulu millet arasinda siyasî ticarî münasebetler kurulmasini teklif etti, teklifleri Rusya'ya karsi biraz ihtiyatli olmak sartiyle müsai karsilandi ![]() ![]() Aradan alti yil geçince, ikinci bir heyet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhamid, Prens'e ve heyete büyük alâka gösterdi, onlari Dolmabahçe Sarayi'na misafir etti ve Yildiz'a dostça karsiladi ![]() Bu defa heyetin vaziyeti resmiydi ![]() ![]() Prens, Hünkâra, Mikado'nun hususî bir mektubunu getirmisti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhamid bu manâyi, hemen sezdi, sezdigini de Prens'e göz isaretiyle bildirircesine hissettirdi, ayni mânâya bagliligini Prens'e hesapsiz ikramlar ve iltifatlar seklinde gösterdi ![]() ![]() Japon Prensi, mes'ut, memleketine dönerken Payitahtta büyük mesele: — Japon heyetinin ziyaretine mutlaka mukabele etmek sart ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vezirler, parmaklarini sakaklarina dayamis, bunu düsünürken, Abdülhamîd, formüllerin en ince ve sahânesini buldu ![]() — Japonlarin ziyaretine karsilik olarak, siyasi mânâ tasiyan blr heyet göndermeyecegiz de, talim ve terbiye vesilesi altinda bir mektep gemisi gönderecegiz ![]() ![]() ![]() ![]() Japonya'ya karsi resmi vaziyeti de esasta sIki dostluk nisanesi altinda bir ilmi tetkik seyahati olacak ![]() ![]() ![]() Karar derhal tatbik edildi ve «Ertugrul» isimli gemi, seçkin bir kadroyla Japonya'ya gönderildi ![]() Gemiye, Bahriye Nâziri'nin damadi Miralay (albay) Osman Bey kumandan tâyin edilmis ve bu degerli subayin vazifesi, hakikatte, Sultan'in mektubunu Mikado'ya vermek, hediyelerini takdim etmek ve fevkalâde murahhas olmak üzere tâyin edilmisti ![]() Miralay Osman Bey olarak yola çikan «Ertugrul'» kumandani, gemi Singapur'a varinca, yolda pasaliga yükseltildi ![]() ![]() Taktigi, bütün nazarlarin "Ertugrul" üzerine çevrildlgi bir anda fazla alâyis ve seyahat üzerinde hususî blr kiymet belirtmemekti ![]() «Ertugrul», (1306 - 1890) yilinin 26 Mayis günü, onbir ay süren bir seyahatten sonra Yokohama limaninda ![]() ![]() ![]() O zamanin seyrüsefer sartlarina göre, bu seyahat, Türk Bahriyesi adina bir basari ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karsilikli merasim toplari atilirken, gemiye gelen Japon Tesrifat Nâziri, Osman Pasa'nin elini hararetle sIkarken söyle diyordu: — Hos geldiniz Amiral ! Hasmetlû Mikado Hazretleri adina sizi selâmladigim su dakikada hilâl ve günesin birlesmis oldugunu görmekle saadet duymaktayim ! «Ertugrul» gemisinin sembollestirdigi mânâ ve sahislara gösterilen alâka ve sicaklik, Mikado'dan çöpçüye kadar pek büyük oldu ![]() ![]() ![]() Dönemedi ![]() Hareket edecegi gün Japon Bahriye Nezaretinden barometrelerin birden çok düsmüs oldugu ve Japon Denizi'ne ait korkunç firtinalardan birinin patlamasina ihtimal bulundugu, bu yüzden hareketini geciktirmesi gerektigi haberini almasina ragmen denize açildi ![]() Hareketinin ertesi aksami, Japon Denizi'nin o müthis tayfununa yakalanis ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() «Ertugrul» hakkindaki en güzel sözü bir Japon gazetesi söyledi: "— Ertugrul vazifesini yapmistir ![]() Japonya ve Türkiye'de duyulan aci, her mikyasin üstünde ![]() ![]() ![]() ![]() Türk kazazedelerini Istanbul'a getiren iki Japon harb gemisine halk ve Abdülhainîd tarafmdan alâkalarin en coskunu ![]() ![]() ![]() Abdülhamîd'in Japonlar ve Japonya mevzuunda baslicâ emeli, Avrupalîlasirken sahsiyetini elde tutan ve ondan zirnik feda etmeyen bu milleti, siddetle atildigi yükselme yolunda gerçek dine de ulastirmakti ![]() ![]() ![]() Abdülhamîd, bu dâvaya çok ehemmiyet verdi; ve Japonlar tarafindan istenilen din kitaplarini, kütüphanesinin en nâdide eserleri arasindan seçip gönderdi ve bu kitaplarm arasina bir de, üzerindeki insan emegi bakimmdan madde ölçüsüyle paha biçilmez bir Kur'ân ilâve etti ![]() ![]() ![]() 1904 Rus - Japon Harbinde koca Rusya'yi dize getiren Japonlarin ruhundaki ham mistigi anlayan ve onu îslâmiyetle kemallestirmek isteyen Abdülhamid, böylece, Japonlar nezdinde gizli bir müttefik muhafaza etmekten baska bir imkân bulunmadigini anladi ve her sahada niüdafaadan ibaret olan kaderine boyun egdi |
![]() |
![]() |
|