![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıFiziğin alanları ![]() · Elektromanyetizm · Termodinamik · Genel görelilik · Kuantum mekaniği · Parçacık fiziği · Yoğun madde fiziği · Atom fiziği · Süperiletken ![]() Klasik mekanik makroskopik boyutlarda (~10−9m >) cisimlerin hareketlerini hem deneysel hem de matematiksel olarak inceleyen,fiziğin iki ana dalından biridir ![]() Klasik Mekanik basit kristal modellerinden, galaksilerin hareketlerine kadar oldukça geniş bir büyüklük skalasında tutarlı sonuçlar vermektedir ![]() ![]() Klasik mekanik, Newton mekaniği, klasik istatistik mekanik ve klasik elektromanyetik teori alt dallarını içinde barındırır ![]() ![]() Klasik mekanik günlük olaylar çerçevesinde oldukça kesin sonuçlar üretmektedir, ancak ışık hızına yakın hızlarda hareket eden sistemler için göreli mekanik (relativistic mechanics), çok küçük uzaklık ölçeklerinde sistemler için nicemleme mekaniği (quantum mechanics) ve her iki özelliğe sahip sistemler için de göreli nicemleme alan teorisi (relativistic quantum field theory) kullanılmalıdır ![]() ![]() ![]() Eğik atış hareketi klasik mekaniğin inceleme alanlarından biridir ![]() Konum ve türevleri
Noktasal bir parçacığın konumu uzayda rastgele seçilen O referans noktasından, parçacığa çizilen vektördür ![]() Hız ve Sürat Hız, ya da yerdeğiştirmenin zamana oranı, konumun zamana göre birinci türevi olarak tanımlanır ![]() İvme İvme, ya da hızın zamana oranı, hızın zamana göre türevi (aynı zamanda konumun ikinci türevi) olarak tanımlanır ![]() Sınırları ![]() Klasik mekaniğin sınırları Klasik mekaniğin birçok dalı genel göreliliğin ve göreli istatistiksel mekaniğin basitleştirilmiş ve günlük yaşama uyarlanmış halidir ![]() Newton kanunlarının genel hali Özel görelilikte, bir parçacığın momentumu şudur: m parçacığın kütlesi, v hızı ve c ışık hızı Eğer v c ye göre çok küçükse kökün içi yaklaşık 1 olur ve Böylece klasik mekaniğin p=mv eşitliğinin aslında ışık hızına göre çok daha küçük hızlarda hareket eden cisimler için basitleştirilmiş bir eşitlik olduğu görülebilir ![]() Dalları Klasik mekanik, ilk önce geleneksel üç ana dala ayrıldı: Statik, kuvvetlerin ve momentlerin etkisi altında cisimlerin denge durumlarını inceler ![]() Dinamik, hareket ve kuvvet arasındaki ilişkiyi inceler ![]() Kinematik, kuvvetleri hesaba katmadan hareketlerin etkileri ile uğraşır ![]() Bütün mekaniksel büyüklükler kütle (kilogram), uzunluk (metre) ve zaman (saniye) cinsinden ifade edilebilmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıElektromanyetizma ![]() Elektromanyetizma elektrikle yüklü parçacıklar arasındaki etkileşime neden olan kuvvet'tir ![]() ![]() ![]() ![]() Elektromanyetizma, yerçekimi dışında, günlük yaşamda karşılaşılan hemen hemen tüm fenomenlerden sorumlu etkileşimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elektromanyetizma, elektrik alanda da manyetik alanda da ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elektrik alanlar, elektrik potansiyeli(örneğin, bir pil voltajı) ve elektrik akımı (örneğin, bir el fenerindeki elektrik akışı) gibi bazı ortak olayların nedenidirler ![]() ![]() Kuantum elektrodinamikte, yüklü parçacıklar arasındaki elektromanyetik etkileşimler, sanal fotonlar olarak bilinen ve yüklü parçacıklar arasında değiş tokuş edilen haberci parçacıkların incelendiği Feynman diyagramları yöntemi kullanılarak hesaplanabilir ![]() ![]() Elektromanyetizmanın teorik uygulamaları Albert Einstein'ın 1905 yılında özel görelilik teorisini geliştirmesinin önünü açtı ![]() Elektromanyetik Teorinin Tarihi Aslında, elektrik ve manyetizma iki ayrı kuvvet olarak düşünülüyordu ![]() ![]() ![]() Hans Christian Ørsted Elektrik yükleri, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı bir güç ile birbirlerini çekerler ya da iterler: Zıt yükler birbirini çeker, aynı yükler birbirini iter ![]() Benzer şekilde, manyetik kutuplar (ayrı noktalardaki kutuplaşmalar) birbirlerini çeker ya da iterler ve her zaman çift olarak ortaya çıkarlar: Her kuzey kutbu, manyetik alan çizgileriyle bir güney kutbuna bağlanmıştır ![]() Bir tel içerisindeki elektrik akımı, tel etrafında, yönü akıma bağlı olan (saat yönünde veya saat yönünün tersine), dairesel bir manyetik alan oluşturur ![]() Telin içinde, manyetik alana doğru veya manyetik alandan doğru hareket eden, döngü halindeki bir akım indüklenir ![]() ![]() 21 Nisan 1820 tarihinde bir akşam, Hans Christian Ørsted ders için hazırlarken, şaşırtıcı bir duruma tanık oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() James Clerk Maxwell Keşif sürecinde, Ørsted, olgunun herhangi bir tatmin edici açıklamasını yapmadı, onu matematiğe dökmeye de çalışmadı ![]() ![]() ![]() ![]() Ørsted'in bulguları, bilim camiasında elektrodinamike dair yoğun araştırmaların kapısını açtı ![]() ![]() ![]() Michael Faraday tarafından gözlemlenen, James Clerk Maxwell tarafından genişletilen ve Oliver Heaviside ile Heinrich Hertz tarafından kısmen yeniden formüle edilen bu kavram birleştirme, 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ørsted, elektrik ve manyetizma arasındaki ilişkiyi inceleyen tek insan değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genel Elektromanyetik kuvvet, bilinen dört temel kuvvetten biridir ![]() ![]() ![]() Elektromanyetik kuvvet, kütle çekim kuvveti dışında, günlük hayatta nükleer ölçekte karşılaşılan tüm diğer olgulardan sorumludur ![]() ![]() ![]() ![]() Elektronların hareketlerinin momentumları tarafından üretilen etkili kuvvet, elektronların birbirleriyle etkileşim içerisinde olan atomlar arasında bir diğer atoma momentum taşıyarak hareket etmesi, atom içi ve moleküller arası kuvvetlerin anlaşılmasında oldukça önemli ve gereklidir ![]() ![]() ![]() Klasik elektrodinamik Bilim adamı William Gilbert, De Magnete 'inde (1600), elektrik ve manyetizmanın, her ikisi de maddelerin itilmesi ve çekilmesine sebep olabilirken, farklı etkiler olduklarını ileri sürdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klasik elektromanyetizma olarak bilinen elektromanyetizma teorisi, 19 ![]() ![]() ![]() Klasik elektromanyetizmanın özelliklerinden biri, klasik mekanik ile bağdaştırılmasının zor; ancak, özel görelilik ile bağdaştırılabilir olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ek olarak, görelilik teorisi gösterdi ki, hareketli referans sistemlerinde manyetik alan elektrik alan bileşeni sıfırdan farklı olan oluşturmaktadır, tersi elektrik alan için de geçerlidir ![]() ![]() ![]() ![]() Fotoelektrik etkisi Aynı yıl yayınlanan başka bir makalede, Albert Einstein, klasik elektromanyetizmanın köklü temellerini zayıflattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birimler Elektromanyetik birimler, temel SI biriminin amper olduğu elektriksel birimler sisteminin bir parçasıdır ![]() ![]() Amper (akım) Coulomb (yük) Farad (kapasitans) Henry (indüktans) Ohm (direnç) Tesla (manyetik alan) Volt (elektrik potansiyeli) Watt (güç) Weber (akı) Elektromanyetik cgs sisteminde, elektrik akımı; elektrik akımı Ampère yasası tarafından tanımlanan temel bir niceliktir ve geçirgenliği birimsiz bir niceliktir (göreli geçirgenlik) ve bunun boş uzaydaki değeri birim değer (bu değer matematiksel işlemlerde 1 olarak kabul edilir) olarak kabul edilir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıTermodinamik , (Yunancada: thermos:ısı ve dynamic:enerji) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sadi Carnot (1796-1832) ![]() ![]() Termodinamik her ne kadar sistemlerin madde ve/veya enerji alış-verişiyle ilgilense de, bu işlemlerin hızıyla ilgilenmez ![]() ![]() ![]() ![]() Termodinamik yasaları çok genel bir geçerliliğe sahiptirler ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmezler ![]() ![]() Termodinamik değişkenler Bu değişkenler genellikle sistemin ya kendisini, ya da çevre koşulları tarif etmek için kullanılır ![]() Mekanik değişkenler: Basınç: P Hacim: V İstatistiksel değişkenler: Sıcaklık: T Entropi (düzensizlik): S Mekanik değişkenler, temel klasik veya parçacık fiziği tanımlarıyla tarif edilebilirken, istatistiksel değişkenler sadece istatistiksel mekanik tanımlarıyla anlaşılabilir ![]() Termodinamiğin çoğu uygulamasında, bir ya da daha çok değişken sabit tutulurken, diğer değişkenlerin bunlara göre nasıl değiştiği incelenir ve bu da sistemin matematiksel olarak (n sabit tutulmayan değişkenlerin sayısı olmak üzere) n boyutlu bir uzay olarak tarif edilebileceği anlamına gelir ![]() ![]() ![]() Bu denklemde R evrensel gaz sabiti'dir ![]() Bu denklemde de k Boltzmann sabiti'dir ![]() devamı aşağıda |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıTermodinamik potansiyeller Termodinamik değişkenler vasıtasıyla dört tane termodinamik potansiyel tanımlanabilir: Sistemin İç Enerjisi Helmholtz Serbest Enerjisi Gibbs Serbest Enerjisi Entalpi Entalpi,özel bir fonksiyondur ![]() ![]() devamı aşağıda |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin Alanları![]() Tipik bir termodinamik sistem: ısı sıcak kaynatıcıdan soğuk yoğunlaştırıcıya doğru hareket eder ve bu sayede bir iş ortaya çıkar ![]() Termodinamik kanunları Sıfırıncı kanunu Termodinamiğin en basit yasasıdır ![]() ![]() Eğer A ve B sistemleri termodinamik dengedeyseler, ve B ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindeyseler, A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler ![]() 1931 yılında Ralph H ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci kanunu ![]() Tipik bir termodinamik sistem: ısı sıcak kaynatıcıdan soğuk yoğunlaştırıcıya doğru hareket eder ve bu sayede bir iş ortaya çıkar ![]() Bir sistemin iç enerjisindeki artış: sisteme verilen ısı ile, sistemin çevresine uyguladığı iş arasındaki farktır ![]() U2 – U1 = Q – W Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşağıdaki formüllerde Q = çevrim boyunca net ısı alışverişini W = çevrim boyunca net iş alışverişini göstersin ![]() Örnek hal değişimi ![]() Şimdi bu şekilde sistemin herhangi iki hali görünüyor yani 1 ve 2 nolu noktalar ![]() ![]() ![]() ![]() 1A∫2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1B∫2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1A2C1 ve 1B2C1 çevrimleri birbirlerine eşittir ![]() ![]() ![]() 1A∫2 ( δ ![]() ![]() ![]() ![]() 1A2 ve 1B2 aynı haller arasında herhangi iki hal değişimi olduğundan δQ – δW ifadesinin 1-2 noktası arasındaki bütün hal değişimleri için bağımsız olduğu söylenebilir ![]() ![]() Q1-2 : Sistemin hal değişimindeki ısı alışverişi W1-2 : Sistemin hal değişimindeki iş alışverişi E1 : Sistemin ilk haldeki enerjisi ve E2 : Sistemin son haldeki enerjisi olmak üzere; Q1-2 – W1-2 = E2 – E1 formülü çıkar ![]() E = U + EK + EP Sistemin herhangi bir hal değişimindeki enerjisi de; Q1-2 – W1-2 = E2 – E1 = (U2 – U1) + (1/2) m (V22 – V12) + m g (z2 – z1) U: iç enerji m: kütle V: hız g: yerçekimi ivmesi z: yükseklik İkinci kanunu Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir: Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır ![]() ya da Verim asla 1 den büyük olamaz ![]() ![]() tek kaynaktan ısı çekerek çalışan bir makina yapmak olası değildir Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkânsızdır ![]() Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düzensizlik ya değişmez ya da artar ![]() ![]() ![]() Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi eylemlerin nedenidir ![]() En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve bu da evrenin sonu demektir ![]() İleri sürülecek teoriler termodinamiğin 2 ![]() ![]() Entropi iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır ![]() ![]() ![]() Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir ![]() Sistemin düzensizliği arttıkça artan herhangi bir fonksiyon rahatça entropi fonsiyonu olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında sistemler bozulmamakta, enerji değişimi bazında en kararlı hali almaya çalışmaktadırlar ![]() ![]() Kapalı bir sistemde entropi her zaman artar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Parçacık sayısı sonsuza giderken olması en muhtemel olan şey olur": Havaya bir miktar bozuk para atılsa hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca birdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü kanunu Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra kadar soğutmanın imkânsız olduğunu belirtir: Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır ![]() Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça, bir sistemin entropisi bir sabite yaklaşır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıGenel görelilik Genel görelilik, ya da göreliliğin genel kuramı, 1916 yılında Albert Einstein tarafından yayımlanan kütleçekimin geometrik kuramı ![]() ![]() ![]() Uzayzamanın eğriliği, madde ve radyasyonun enerji ve momentumu ile doğrudan bağlantılıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Einstein'in teorisinin astrofiziğe kayda değer etkileri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Işığın kütleçekim nedeniyle bükülümesi, uzaktaki bir astronomik cismin gökyüzünde aynı anda birden fazla yerde görüntüsünün belirmesine sebep olan, kütleçekimsel merceklenme olarak adlandırılan bir mucizeye neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihçe ![]() Arkafondaki Samanyolu ile 600 kilometere uzaklıktan görülen 10 güneş kütlesindeki karadelik simülasyonu 1905'de göreliliğin özel teorisini açıkladıktan hemen sonra, Einstein bu göreli çerçeveye kütleçekimini nasıl dahil edeceğine dair fikir yürütmeye başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Einstein alan denklemleri doğrusal olmayan ve çözümü oldukça zor olan diferansiyel denklemlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Schwarzschild metriği ile, kütleçekimsel içe çökmenin son evrelerinin, yani bugün bilinen adıyla karadeliklerin, tanımının temelleri ortaya koyulmuştur ![]() ![]() ![]() 1917'de Einstein, kuramını, evrenin bütününe uygular ve göreli kozmolojinin temelini atar ![]() ![]() Ancak 1929'da Hubble'ın çalışması evrenin durağan olmadığını, genişlediğini gözler önüne serer ![]() ![]() ![]() ![]() Bu süre zarfında genel görelilik merak uyandıran bir kuram olarak kalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klasik mekanikten genel göreliliğe Genel göreliliği iyi anlamanın yolu klasik mekanik ile benzerliklerini ve farklılıklarını gözden geçirmektir ![]() ![]() ![]() Newton kütleçekiminin geometrisi ![]() Genel göreliliğe göre, kütleçekim alanındaki bir cisim ile kapalı bir kutu içinde ivmelenen bir cisim benzer şekilde davranır ![]() ![]() ![]() Klasik mekaniğin özünde, bir cismin hareketinin serbest (ya da ivmeli) hareketinin ve bu serbest hareketten sapmaların bileşimi yatar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıKuantum mekaniği Kuantum mekaniği; nicem mekaniği veya dalga mekaniği adlarıyla da anılır ![]() İngilizce'de quantum (Latince: 'quantus', "ne kadar") olarak kullanılan terim, kuramın belirli fiziksel nicelikler için kullandığı kesikli birimlere gönderme yapar ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihçe Klasik mekanik çok başarılı olmasına karşın, 1800'lü yılların sonlarına doğru, kara cisim ışıması (blackbody radiation), tayf çizgileri, fotoelektrik etki gibi bir takım olayları açıklamada yetersiz kalmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemde elektronun varlığı biliniyordu ![]() ![]() ![]() Geçiçi çözüm Niels Bohr'dan geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuantum mekaniğini Planck doğurduysa, bebekliğinin sonu da De Broglie ile gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Işığın girişim, kırınım yaptığı, yani dalga özelliği gösterdiği, Thomas Young'in yaptığı çift yarık deneyi ile gösterilmişti ![]() ![]() Max Planck 1900 yılında karacisim ışınımı problemini (morötesi facia diye de anılır), çözmek için denklemini kullanmıştı ![]() ![]() ![]() Fotonlar dalga özelliği gösterirse madde de gösterebilir analojisinin yanında önemli bir ipucu da Einstein'in birkaç yıl önce özel görelilik ispatında kullandığı Lorentz Dönüşümleri idi ![]() Buna göre, serbest bir parçacık, fazı x, zamanı t olan bir dalga ile ifade edilirse, 2*π*(k*x - ν*t) , ve bu faz Lorentz dönüşümlerinde sabit kalacaksa, k vektörü ve ν frekansı, x ve t gibi dönüşmelilerdi ![]() ![]() ![]() Fotonlar icin E=h*ν olduğundan, madde için de varsayımlarını yapmak 'doğal' gözükmüştür ![]() Herhangi bir kapalı yörüngenin 1/|k| nın tam katı olması varsayımı ile, de Broglie, deneysel olarak gözlenen ve Sommerfeld ve Bohr tarafindan "kuantize olma şartları" olarak anılan şartları matematiksel olarak kolayca türetti ![]() ![]() ![]() Elbette yanıldılar çünkü bu şartlar serbest ışık parçaları için yola çıkan varsayımların, çekirdeğe bağlı elektronlar için uyarlanmasıydı ve çok ileri götürülmemesi gerekiyordu ![]() Ama doğru çıkış noktası idi ![]() Enteresan bir şekilde, 1925-1926 yılları arasında Werner Heisenberg, Max Born, Wolfgang Pauli ve Pascual Jordan, matris mekanigi ile kuantum mekaniğinin formal tanımını yaptılar ![]() ![]() ![]() ![]() 1926 yılında Erwin Schrödinger bir dizi denklemle dalga mekaniğini yeniden canlandırdı ![]() Sonunda kendi dalga mekaniğinden Heisenberg'in matriks mekaniğini de türetip iki formalizmin matematiksel olarak denk olduğunu da gösterdi ![]() ![]() Dirac'a göre tarih biraz daha farklı işlemiştir ![]() ![]() Daha sonra relativistik dalga denklemini yayınladığında ise, bu Oskar Klein ve Walter Gordon tarafından yayınlanmıştı ve hâlâ Klein-Gordon denklemi olarak anılır ![]() Bu noktadan sonra Dirac; teoriye çeki düzen vermiş, özel görelilikle uyumlu hale getirmiş ve bazı deneylerin sonuçlarını teorik olarak üretmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıParçacık fiziği Parçacık fiziği, fiziğin atomaltı parçacıkları inceleyen dalıdır ![]() Atomaltı parçacıklar bağımsız olarak ömürleri çok kısa olduğu için normal şartlar altında gözlemlenemezler ![]() ![]() ![]() Temel parçacıklar Leptonlar ve kuarklar şimdiki bilgilerimize göre en temel parçacıklardır ![]() ![]() ![]() ![]() Leptonlar Leptonlarin en çok bilineni elektrondur ![]() ![]() ![]() ![]() e electron (Elektrik yükü=-1) νe elektron-nötrino (Elektrik yükü=0) τ tau (Elektrik yükü=-1) ντ tau-nötrino (Elektrik yükü=0) μ muon (Elektrik yükü=-1) νμ muon-nötrino (Elektrik yükü=0) Kuarklar Temel parçacıklar içinde adını Murray Gell-Mann ve Georg Zweig tarafından alan parçacıklar kuarklardır ![]() ![]() u up (ap) (üst, elektrik yükü=2/3) d down (davn) (alt, elektrik yükü=-1/3) c charm (çerm) (çekici, elektrik yük=2/3) s strange (strenç) (tuhaf, elektrik yükü=-1/3) t top (tap) (tavan, elektrik yükü=2/3) b bottom (bat`ım] (taban, elektrik yükü=-1/3) Temel Kuvvetler Doğada şimdilik varlığı bilinen dört temel kuvvet vardır ![]() Elektromanyetik Kuvvet: Foton tarafından iletilir ![]() ![]() ![]() ![]() Zayıf Çekirdek Kuvveti: Z adı verilen kütleli foton ile W adı verilen kütleli ve elektrik yükünü haiz parçacıklar tarafından iletilirler ![]() ![]() ![]() Şiddetli Çekirdek Kuvveti: Gluon (yani 'zamk' parçacığı) tarafından iletilir ![]() ![]() Kütleçekim Kuvveti: Graviton tarafından iletilir ![]() ![]() ![]() Hadronlar Kuarklar ve/veya antikuarklar gluon tarafından zamklanarak hadronları oluştururlar ![]() ![]() ![]() Atom çekirdeği Atom çekirdeği temel parçacık değildir, nükleon adı verilen proton ve nötronlardan meydana gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir atom çekirdeğini oluşturan nükleonlar aradaki mezon alışverişi ile kararlı parçacıklar ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir atom çekirdeğinin her zaman kararlı değildir, kararsız atom çekirdeklerinde, ki radyoaktif maddelerin çekirdekleri böyledir, çekirdek parçalanması olur ![]() ![]() Spin istatistiği Yukarda belirtilen bu parçacıkların Pauli yasası dahilinde spinleri göz önüne alındığında, ya tam sayılı (0,1, ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle spinler göz önüne alındığında parçacıklar iki kısma ayrılırlar ![]() Fermiyonlar (Enrico Fermi'den) Bozonlar (M ![]() ![]() Fermi istatistiklerine uyan parçacıklar aynı anda aynı kuvantum sayılarına sahip olamazlar (elektron gibi) ![]() Bose istatiklerine uyanlar ise aynı anda aynı konumda olabilirler ![]() ![]() ![]() Tüm bahsedilen parçacıkların bir antiparçacığı da mevcuttur; bu parçacıkların tamamı antimadde olarak adlandırılır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıYoğun madde fiziği Yoğun madde fiziği, fiziğin, maddenin makroskopik fiziksel özellikleri ile ilgilenen dalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vanadium Dioksit Kristalleri ![]() ![]() Yoğun Madde Fiziğinin Amacı ve Fizikteki Yeri Yoğun maddde fiziğinin temel amacı yoğun maddeyi, kuantum mekaniği, klasik mekanik, istatistiksel mekanik, elektromanyetik teori, alan teorisi gibi fizik yasaları yardımıyla anlamaktır ![]() ![]() Yoğun madde fiziği, günümüz fiziğinin hem üzerine çalışan insan sayısı hem de konu zenginliği açısından en büyük dalı olarak kabul edilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Yoğun Madde Fiziğinin Alt Dalları Fazlar Katı, Sıvı, Gaz Düşük sıcaklı fazları- Fermi sıvısı, Fermi gazı, Süperakışkan vb ![]() Faz olgusu- Düzen parametresi, faz geçişleri Yüzeyler Yüzey gerilimi Nükleasyon Kristal Katılar Turleri- İletkenler, Yalıtkanlar, Yarıiletkenler, Yarı metaller Elektronik Özellikleri Kristal Olmayan Katılar Amorf katılar, Parçacıklı katılar, Kristalimsiler Yumuşak Yoğun Madde Sıvı Kristaller(LCD televizyonalardaki malzeme), polimerler, karmaşık akışkanlar, jeller, köpükler, karışımlar Nanoteknoloji |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıAtom fiziği Atom fiziği, atomu bir bütün olarak alarak atomların etkileşimlerini -atomun ve moleküllerin yapısı, enerji düzeyleri, dalga fonksiyonlari ve elektromanyetik geçişleri, atomlar arası bağlar, molüküler yapılar, atom modeli, atomik spektroskopide ince yapı ve aşırı ince yapı, spektroskopik gösterim ve enerji seviyeleri, geçiş olasılığı ve seçim kuralları, Zeeman olayı, Stark olayı, moleküler spektrum, iyonik bağlar, dönme, titireşim ve elektronik geçiş spektrumu, lazer gibi bölümleri- inceleyen fiziğin alt dallarından 2 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Fiziğin Alanları |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Fiziğin AlanlarıSüperiletken (Üstüniletken), elektriksel iletkenlikleri sonsuza ulaşan maddelere denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihi Gelişme Süreci Hollandalı fizikçi Heike Kamerlingh Onnes 1908 yılında Helyum’u sıvı hale dönüştürmeyi başardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meissner Etkisi W ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cooper Çifti Cooper çiftleri Negatif elektrik yüklü elektron atom örgüsün içinden geçerken pozitif yüklü iyonlarla elektromanyetik etkileşime geçerse Cooper çifti oluşup atom örgüsünün şekli bozulur ![]() ![]() ![]() ![]() Öncelikle, Cooper çiftlerini oluşturan elektronlar tek bir atoma bağlı değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Önemli olan bir nokta bu etkileşmenin çok zayıf olması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Elektronlar arasındaki etkileşmenin zayıf olmasının ikinci bir sonucu, bu elektronlar bağlanıp bir Cooper çifti oluşturduklarında aralarındaki uzaklığın oldukça büyük olması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cooper çiftlerinin oluşmasının neden sıfır dirence yol açtığı sorusununsa basit bir cevabı yok ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BCS Kuramı Bir metalde atom örgüsünü oluşturan atomların birlikte hareket ettiği biliniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BCS teorisi, süperiletkenliği mutlak sıfıra yakın değerlerde olan elementleri ve basit alaşımları (1 ![]() ![]() İsterseniz kısaca teoriden bahsedelim ![]() ![]() ![]() ![]() Kalıcı Mıknatıs Deneyi Kritik sıcaklığın altına kadar soğutulmuş bir süperiletken maddeye üstten küçük, hafif fakat oldukça kuvvetli bir mıknatıs yaklaştırıldığında, mıknatısın süperiletken madde üzerinde kaldığı gözlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süperiletkenliğin teknolojik uygulaması Manyetik Güç Depolama Maglev Trenleri Maglev Rüzgar Türbinleri SQUIDs Süperiletken Bolometreler Süperiletken Kablolar |
![]() |
![]() |
|