|  | Aias |  | 
|  12-04-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   AiasAias İlyada'da iki Aias'ın adı geçer, biri, "küçük Aias" Oileus'un oğludur ve Lok-ris'lilerin önderi olarak gelmiştir Troya savaşına, öteki, "büyük Aias" Telamon'un oğlu, Akhilleus'un amca çocuğu ve Salamis adasının kralıdır  Bu iki Aias birbirinden çok ayrı kişilerdir, ama hep omuz omza savaşırlar  Bu dayanışmayı şöyle tanımlar Homeros (İl  XIII, 702 vd  )  Oileus'un çevik oğlu Alas hiç, ama hiç ayrılamaz Telamonun oğlu Aiastan, yeni sürülen tarlada şarap rengi İki öküz nasıl gönüldeş olur da çekerlerse sabanı; boynuzlarının kökü bol bol ter döker, gittikleri zaman yarık boyunca uca doğru yalnız cilalı boyunduruk ayırır onları birbirinden, işte Aias'lar da tıpkı öyle, omuz omza destek oluyordu birbirine  Bu iki yiğit Akha ordusunun canı ciğeridir, katılmadıkları hiçbir savaş, başaramayacakları hiçbir yiğitlik yoktur  Aias'lar arasındaki bu birlik, beraberliğin asıl nedenini, bu iki yiğidin nitelikleri ve kaderleriyle birbirinden çok değişik olmalarında aramalı  Bunu daha iyi anlamak için her birini ayrı ayrı incelemeliyiz  (1) AİAS OİLEUS OĞLU  Aias İlyada'da şöyle çıkar karşımıza  (İl  II, 526 vd  )  Lokris'lilere Oileus oğlu çevik Aias komuta eder, Telamon'un oğlu Aias'mki kadar değil boyu posu ondan ufak, hem çok ufak, 'kendirden bir zırh giymiş küçümencik bir adamdır ama, bütün Hellen'leri, Akha'ları kargı atmakta, geçer  Aias kırk tane kara gemiyle gelmiştir Tro-ya'ya, ama onun komuta ettiği bölükler hiç benzemez öbür savaşçılara: Okçular Lok-ris'liler, hafif silahları kullanmakta ustadırlar, öteye de hiç gidemezler (İl  XIII, 712 vd  )  Aias Hektor'a karşı teke tek savaşa da hazırdır, gemilerin yanındaki çetin boğuşmaya katılır  Patroklos'un ölüsünü Troyalıların elinden kurtarmaya da yardım eder  Ama sert, kavgacı ve kimi zaman kabadır; Patroklos'un ölüsü için yapılan araba yarışmasında Aias İdomeneus'la kavgaya tutuşur, Girit'lilerin önderi de şöyle tanımlar onu (İl  XXIII, 4 8 3 vd  )  Aias, kavgacı başı, akılsız adam, Akha'lardan geri kalırsın her İşte, senin aklında hiç çeviklik yok  Aralarını sonunda Akhilleus bulur, yatıştırır Aias'ı bu kötü huyu Aias'm başına bela olacaktır  llyada'daki olaylardan sonrasını an talan destanlarda A i a s ı n m İşlediği büyük bir suç söz konusudur: Troya şehrinin düştüğü, Akha'lann eline geçtiği sırada Priamos'un kızı Kassandra Athena tapınağına sığınmış, tanrıçanın heykeline sımsıkı sarılmıştır  Aias kızı sığınağından ayırmak, dışarı çekmek ister ve dinsel töreleri hiçe sayarak bu işi başarır  Akha'lar bu günahı kendisine ödetmek için Aias'ı taşlamaya koyulurlar  Ne var ki bu kez kendi de Athena sunağına sığınıp yalvarır  Tanrıça yiğidi böylece ölümden korumuş olur, ama cezasız bırakmaz: Dönüş yolculuğunda Akha'lar korkunç bir fırtınaya tutulurlar, Aias'm gemisi batar, Poseidon yiğidi kurtarır, ama bu kez Aias Athena'nın öfkesine karşın kurtulduğuna böbürlendiği için tanrıça Zeus'un yıldırımını alarak kendi öldürür akılsız yiğidi  Aias'ın işlediği günahların cezasını yurdu da çeker: Yiğit öldükten sonra bile uzun bir süre Lokris toprağı verimsiz kalır, ikide bir salgınlar baş gösterir  Delphoi'ye çare sorulduğunda, tanrı sözcüsü şu cevabı verir: Kassand ra'nın kaçırılıp ırzına geçilmesinin kefareti olarak her yıl Lokris'ten Troya'ya iki genç ki/ gönderilmeli ve Athena tapınağına kurban edilmelidir  Bu töre de bin yıl sürdürülmelidir  Lokris'liler bunu yapmışlar, ikinci yılından sonra kızlar kurban edilmeyip Athena rahibesi olarak Troya'da alıkonulmuşlar  (2) AİAS TELAMON OĞLU Telamon'un oğlu Salamis'li Aias Troya savaşına yalnız on iki gemi getirdiği halde, Ak-ha'lann, Akhilleus'tan sonra en yiğit savaşçı-sıdır  Görünüşü, boyu bosuyla küçük Aias'ın tam karşıtıdır  Akha'lann kalesi diye anılan Aias'ı Priamos surların üstünden görünce, yanındaki Helene'ye sorar (İl  III, 226 vd  )  Kim o, öbür Akha'lı, soylu, Irlyarı yiğit, Argosluları başıyla, geniş omuzlarıyla aşan? Helene de bu yiğidin "eşi görülmedik Aias" olduğunu söyler  Savaşa hazırlanırken şöyle tanımlanır Alas (İl  VII, 206  vd  )  Aias giydi ısıldayım tunç zırhını, silahlarla sarıp sarmaladı bedenini, fırladı, tıpkı dev yapılı Ares gibi yürüdü, Kronos oğlunun, yürek kemiren savaş Gücüyle birbirleri üstüne saldırttığı erler arasında savaşa giden Ares gibi tıpkı  İşte böyle atıldı öne o, dev yapılı Aias, Akha'larm kalesi  Korkunç yüzünde bir gülümseme  Geniş adımlar atıyordu altında ayakları, uzun gölgeli kargısı sallanıyordu  Aias kalkanıyla dikkati çeker Akha'lar arasında  Korkunç diye nitelenen bu kalkan yedi kat deri, bir kat da tunçtan yapılmıştır  Hek-tor'la savaşta Troya'lı yiğidin kargısı altı kat deriyi geçer, son katına saplanır kalır, derken Hektor, "ovada duran, kara, pürtüklü, iri" bir kaya parçası alır ve Aias'ın kalkanını tam göbeğinden vurur  Ama Aias daha büyük bir kayayla onu s a f dışı eder ( İ l  V I I , 268 vd  )  Aias Hektor'u alt etmekle kalmaz, Tro-ya'nın sayısız yiğidini tepeler, öldürür; saldırıda da, savunmada da hep başta gelir, önde yürür, Akra'ların gevşediğini gördü mü, hemen koşar, kışkırtır onları, güçlerine güç katar  Aias kendi çıkarını hiç düşünmeyen ülkücü bir kahramandır, savaşın en çetin anlarında aslan gibi dövüşür, sorumluluk duygusu Agamemnon'unkinden daha üstündür, Akhilleus'un bir kız uğruna savaştan çekilmesini, savaş arkadaşlarını hiçe saymasını sert sözlerle kınar  Öyle ki tanrılar bile derin bir saygı beslerler Aias'a, Akha'lara söz geçirmek için ona baş vururlar  İlyada'da en erdemli yiğit olarak karşımıza çıkan Telamon oğlu Aias'ın adına birçok efsaneler daha kurulmuştur  Bunların arasında şair Sophokles'in "Aias" adlı tragedyasında ele aldığı yürekler acısı dramı üstünde duralım: Akhilleus öldükten, Troya savaşı da bittikten sonra, Thetis'in tanrı Hephaistos'a yaptırıp oğluna getirdiği silahlar kime kalacak diye kavga kopar Akha komutanları arasında  Thetis ister ki Akhilleus'tan sonra en yaman savaşçı kimse o alsın silahları  O adam da Te-lamon oğlu Aias'tır, ama Agamemnon ile Menelaos ne yapıp yapıp silahlan Odysse-us'a verirler  Aias çileden çıkmış, küçük düşürülmüş, ünü, değeri hiçe sayılıp ağır bir hakarete uğramıştır  O sırada bir bunalım geçirir, bizim bugünkü deyimlerimizle bir şizofreni ya da paronaya krizi, bir gece pusu kurar, elinde kılıcıyla Akha ordusunu yok edeceğim diye bir sığır sürüsüne saldırır, hayvanların hepsini bir bir öldürür, soykaları çadırına taşır, öç aldım diye şenlik yapar  Bu işte tanrı parmağı vardır, Aias'ı tanrıça Athena bu korkunç yanılgıya düşürür  Aias kendine gelip ne yaptığını, kimleri öldürdüğünü görünce düşmanlarının karşısında rezil olmaya dayanamaz  Çektiği acı korkunçtur  Bunca büyük bir kahramanın böyle gülünç bir duruma düşmesi Aias'ın katlanacağı bir çöküntü değildir: Kılıcının üstüne atar kendini ve canına kıyar  Sophokles'in bu tragedyasında ününü ömrünün sonuna kadar koruyamayan büyük adamın dramı dile getirilmiştir   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |