Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitkisel, çaylar, için, kanser, tedavisi

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar




Kanser tedavisi için bitkisel çaylar

KANSER NEDİR?

Organizmada meydana gelen ve hücreleri kontrolsüz büyüyen kötü huylu tümörlere verilen genel addır

Kanser, genellikle kontrolden çıkan hücrelerin sürekli çoğalmalarıdır

Kanserler, malignant (kötü huylu) tümörlerdir; yani benign (iyi huylu) tümörlerin aksine başka dokulara sızma ve yayılma (metastaz) özelliği gösterir

Kanserli hücreler neden sürekli bölünürler?

Kültürde, normal hücreler komşu hücrelere yapışarak ilişkilerini devam ettirirler Bu yapışma (adhezyon) noktalarında hücrelerde elektronca yoğun bir plak oluşur Bununla birlikte, hücrelerin ameboid uzantılarında yavaşlama ve durma görülür Bu olaya kontak inhibisyon denir Bu şekilde, hücre bölünmesi kontrol edilir Deneysel olarak, normal hücreler bir kültür ortamında kendilerine sağlanan ortam şartları ne kadar iyi olursa olsun kontak inhibisyon nedeniyle tek tabaka oluşturduktan sonra daha fazla çoğalmazlar Çünkü, bölünme sınırlı sayıda olur Fakat, kanser hücreleri sürekli çoğalarak birkaç tabakalı düzensiz kitleler oluştururlar Bu da kanser hücrelerinde kontak inhibisyon kaybı olduğunu göstermektedir

Kanser nasıl oluşur?

Kanserlerin yaklaşık %80-90’ı çevresel ve/veya davranış faktörleri tarafından meydana gelir ve önlenebilme potansiyeli vardır Kalıtım yoluyla kanser meydana gelme olasılığı çevresel faktörlere oranla çok daha azdır

x-ışınları, uv (ultraviyole-morötesi) ışınları gibi fiziksel ve bazı ilaçlar, polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi kimyasal faktörlerin yanında virüsler de biyolojik olarak normal karaktere sahip bir hücre kültürünü transforme ederek kanser oluşturabilirler

Kimyasal karsinojenler, tümörü ya uygulandığı yerde (örn: cilt) veya absorbe edildiği yerde (örn: bağırsak) ya da metabolizmanın durumuna göre karaciğer, böbrek gibi organlarda, bazen de direkt olarak alakası olmayan bir yerde meydana getirirler Fakat, karsinojene maruz kalma kanser oluşturmak için tek başına bir sebep değildir Karsinojenler ancak uygun yer ve zamanda kanser oluşturabilirler

Sayabileceğimiz bazı kimyasal karsinojenler şunlardır:

¨ Hidrokarbonlar: baca temizleyicileri, boya endüstrisinde kullanılan maddeler

¨ Aflatoksin ( küf mantarı tarafından sentezlenir)

¨ Nikel, krom

¨ Sigara (nikotin, tar)

¨ Yiyecek katkıları

¨ Birçok ilaçlar

¨ Parfümlerde kullanılan bazı kimyasallar

Fiziksel faktörlerin, kanserojen kimyasal maddelerin veya onkojenik (kansere neden olan) virüslerin konak hücre genomu ile etkileşimleri sonucu hücreler değişmekte ve farklı antijenite kazanmaktadır Bir normal hücrenin kontrolden çıkarak hızla bölünmesiyle oluşan kanserli hücrede birçok anormal doku antijeni belirmektedir Tümör hücrelerinde yeni yeni antijenler oluşmakta ve normal antijenlerin kaybına veya değişikliğine neden olabilmektedir Erken fötal dönemde, normalde bulunan protoonkogenlerin ( kansere sebep olabilme potansiyeli olan gen) farklılaşmasıyla anormal genler oluşmakta ve bunlara selüler onkogenler adı verilmektedir

İmmün sistem (bağışıklık sistemi) ve kanser oluşumu arasındaki ilişki

Bağışıklık sistemi yabancı doku antijenlerini kolayca tanıyabilir ancak, tümör dokusunu organizmadan kolayca atamaz İnsanda bir saniyede bir milyara yakın hücre çoğalması olmakta ve somatik olarak bunların birkaçı, günde yüzlercesi mutasyonla farklı hücreler oluşturmaktadır Bu farklı hücrelerin temizlenmesinde hücresel immün cevap mekanizması rol oynamaktadır Buna, immün sistemin kansere karşı “immün denetimi” denmektedir İmmün sistem, tümör oluşumunu denetlemekte, aynı zamanda tümör hücresi ve antijenlerine karşı immün cevap çıkarmaktadır Hücresel immün cevap baskılandığı zaman kanser oluşumu artmaktadır

Yenidoğan ve yaşlılık dönemlerinde immün cevap mekanizması zayıflamaktadır Yaşlılarda prostat kanseri, çocuklarda nöroblastoma sık görülmektedir İmmün sistemi baskılayıcı ilaç kullananlarda tümör oluşumu riski artmaktadır İmmün sistem bozukluğu olan hastalarda da bazı kanser tipleri gelişebilmektedir

Kanser neden öldürür?

Kanser hastalarının çoğu, kalp hastalığı veya başka enfeksiyonlar gibi kanserle ilgisi olmayan nedenlerden dolayı ölür Tümörün bulunduğu bölge ve tümörün yayıldığı bölgenin büyüklüğü ölümü direkt veya indirekt olarak etkileyen nedenlerdir Ölümün temel nedeni, beyin, akciğer, karaciğer gibi hayati önemi büyük olan organlarda tümör oluşması veya tümörün bu organlara yayılmasıdır





Alıntı Yaparak Cevapla

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar

Eski 10-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar




Kanser teşhis eden köpekler

Son olarak, kanseri teşhis edebilmek için günümüzde kullanılagelen metodlara alternatif olabilecek yeni bir araştırmadan bahsetmek ilginç olacaktır sanırım

Schnauzer türü köpek, derideki ben kanserlerini (melanoma) tanı yapılmadan önce, koklayarak teşhis edebilmektedir

Bazı hastalarda melanoma kolay gözükmeyecek bir yerde olabilir Melanomaların %20’si bu nedenle teşhis edilememektedir Florida’lı eski polis köpekleri terbiyecisi Duane Pickel, bir kanser uzmanının da yardımıyla, bu köpeği hemen hemen hiç yanılmadan melanoma tanır hale getirmiştir Tıp kitaplarına “Köpekle Tanı” diye bir bölüm eklenecek mi dersiniz?

Kaynaklar:

Bilim ve Teknik Dergisi; Mayıs 1998

Biyoloji Terimleri Sözlüğü; TDK, 1998

Franks, LM, Teich, N; Introductin to the Cellular and Molecular Biology of

Cancer, 1996

Özbal, Y; Temel İmmünoloji, 1994

KANSER NEDİR?

Kısaca vücut hücrelerinin isyanı olarak nitelendirilebilecen kansere sebep olan olay (normalde) bölünerek çoğalan ve bir görevi olan hücrelerin yerine yine bölünerek çoğalan fakat bir görevi olmayan hücrelerin oluşması olarak açıklanabilir Bu hücreler zamanla (genelde) etrafındaki normal hücreleri sıkıştırarak büyümeye başlarlar Bir yerde büyüyen tümör ameliyatla çıkarılabilir veya başka şekilde (fizyoterapi ile) tedavi edilebilir Fakat bu hücreler kan dolaşımı veya lenf kanallarını yırtarak dolaşıma girerse vücudun başka yerlerinde de ortaya çıkabilir (“Sıçrama” denilen olgu) Kanser hücresinde gelişme çabuk olur ve hücrelerin artmasıyla ortaya gelen tümör, içinde geliştiği organı tahrip eder Genelde görülen kanserin tıbbi açıklaması budur

ÇÖZÜM NE OLABİLİR?

Devamlı pipo içenlerde görülen dil, sigara içenlerde akciğer, gırtlak gibi tahrişe dayalı (sanayi boyaları, egzozlar, fabrika baca dumanı, vb) kanser vakaları haricindeki kanser vakalarında, kendini iyileştiren insanların ortak olarak uyguladıkları yöntem, gıda sistemlerini değiştirmek olmuş (Bu yöntem üstteki vakalarda da kısmen işe yaramış) Kanserin geçmişte az, günümüzde çok gelişmiş ülkeIerde fazla, teknoloji girmeyen yerlerde az, kentlerde çok, kırsal kesimlerde az olmasının sebebini de incelersek karşımıza yine beslenme alışkanlıklarının çıktıklarını görürüz Vücudun çalışma prensibi hücrelerin “yenilenmesi-ölümü-tekrar yenilenmesi” mekanizması şeklinde olup, oluşumu ise doğadan alınan (gıdalarla) vitamin-mineral-proteinlerle sürer Normal hücrelerin ihtiyacına cevap vermeyen gıdalar (rafine) vitamin-mineralden yoksun olduğu için vücutta bu anormal (kanserojen) hücreleri oluşturur Bu anormal hücre gelişimini engellemek ise rafine gıdaları kesip vücuda doğal ihtiyacını vermekle olur Genelde kanserin belli bir yaştan (45) sonra görülmesinin sebebi mineral eksikliğinin bu devrede patlak vermesin kaynaklanır

GIDALARIMIZ VE BİZ

İnsanların hayatlarını idame ettirebilmeleri için birtakım temel gıda maddelerine ihtiyaç duyarlar Bunlar proteinler, vitaminler, mineraller, yağlar, karbonhidratlar ve su olarak sıralanabilir Vücut yenilenme, tamir, bedeni ve ussal faaliyetlerini bunları doğrudan alarak yerine getirir İşte bu noktada özellikle günümüzde gıdaların doğru alınması gerekliliği ortaya çıkıyor Çünkü vücudumuzun doğal yapısı bunu emreder Aynı şekilde sağlıklı ve uzun ömürlü kişi ve toplumların ya da kendisinde kansere rastlanmayanların, bilinçli ya da bilinçsiz olarak yaptıkları budur

Kanserden ne zaman şüphelenmelisiniz?

DOĞRU VE YANLIŞ BESLENME NEDİR?

Çağımızda kanserin giderek yaygınlaşması, sanayice geIişmiş ülkelerde sıkça rastlanması (ABD'de ölüm olaylarının 1/6 sebebi) ya da birtakım insanlarda bu hastalığın olup birtakım insanlarda olmaması tesadüfe bağlanamaz Muhakkak ki kansere yol açan ortak şartlar, etkenler vardır (çevresel, gıdasal, vb) Üstteki durumlardaki ortak etkenlerin en önde gelenleri ise rafine gıdalar ve hayvansal ürünlerdir Doğallığını yitirıniş gıdalar (rafine gıdalar) ve hayvani gıdalar (et, tavuk, balık, vb)ın aşırı tüketimi kanser hastası olan kişi ve toplumları, olmayanlardan ayıran başlıca etkenlerdir

İNSANIN GIDA İHTİYACI NEDİR?

İnsanın günlük gıda ihtiyacı birçok araştırmalarla belirlenıniş, çizelgeler halinde sunulmuştur Mesela orta aktif bir insanda günde 3000 kalori, belli ölçülerde kalsiyum, fosfor, demir vb mineraller, A, B, C vb vitaminler ve her insanın kilosu kadar gram protein (kg/g) lazımdır Örneğin 70 kg'lık bir insanın 70 gr protein alması gerekir (1 sınıf proteinlere ilerde değineceğiz) Bunu bilimsel anlatımdan günlük hayata indirgersek her gün yenecek Örn 1 elma (veya diğer meyveler)+1 soğan (sarmısak, pırasa vb)+1 tabak bulgur (esmer pirinç, kepek ekmek)+1 tabak soya+yeşilliklerden oluşan bir salata (roka, tere, ısırgan, hindiba, ebegümeci, marul vb insanın tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır İleride bu detaylı ve günlük bir menü şeklinde belirtilecektir (Kanser hastalığındaki beslenme özellikle mineral+vitamin ağırlıklı olacaktır)

RAFİNE GIDALAR NELERDİR?

Görüldüğü gibi insan vücudu yaşamını özünde protein, vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ ve su üzerinde kurmaktadır Bunları içermeyen herhangi bir madde (gıda görünümünde de olsa) vücudu yoracak ve bozacaktır Rafine gıdalar:

Beyaz undan yapılan her gıda: (börek, , makarna, beyaz ekmek, kek, pide, galeta, vb)

Sebebi: Buğdaydaki mineral oranının diğer tahıllara kıyasla insan bünyesindeki minerallerin oranına en yakın olduğunu görürüz Kanserle savaşımda ise minerallere ağırlık verilmesi gerekliliğini gözönüne alırsak buğdaydan azami istifadenin nasıl olacağı sorusu aklımıza gelir Kepek ve tohumundan ayrılan ve çeşitli emulgatör, maya, tat ve kıvam geliştirici katkı maddeleriyle yapılan beyaz ekmekler ve unlu mamüller önemli miktarda vitamin ve mineralini yitirmiş, vücudu yoran, birçok hastalığa direkman veya dolaylı olarak neden olan bir madde haline dönüşmüştür Buğdaydan en iyi faydalanma yolu tam buğday unu ile evde ekmek yapımı, bulgur olarak tüketimi veya filizlendirilerek kullanımıdır Buğdayın doğru olarak tüketimi özellikle kanserde en önemli konulardan biridir

Beyaz pirinç: Piyasadan aldığımız, kepeğinden ayrılan ve talkla cilalanıp parlatılan beyaz pirinç vitaminlerinin tümünü, madensel tuzlarının % 60'ını ve lipitlerinin %80'ini kaybedip vücudu yoran bir madde haline dönüşmüştür Kanserde iyileşmeyi sağlayacak mineralleri ihtiva eden esmer doğal pirince artık bir takım aktarlar, marketler ve doğal gıda satan dükkanlarda rastlamak mümkündür

Konserveler, turşular, hazır gıdalar (çorba, puding, salça, sirke vb): Besleyici nitelikleri çok düşük olan bu gıdaların, yapılan deneylerde vücuda girdiğinde vücut adeta bir saldırıya uğrayacakınış gibi akyuvarların artışına sebeb olduğu gözlemlenmiş, sebze, meyve ve su gibi doğal gıdaları alırken böyle bir olaya rastlanmamıştır Bilimsel kaynaklar ise katkı maddeleriyle ilgili hayvan deneylerinden alınan bazı sonuçlarda E320, E132, E250-251 gibi bazı katkı maddelerinin yönetmeliklerinin gösterdiği ölçü üzerinde kullanıldığı vakit kansere yol açabileceğini belirtmektedir Bu yüzden salça, konserve, sirke, çorba, vb gıdaları zaman ayırarak evde üretmek en emniyetli yoldur

Her türlü alkollü içki, meşrubat (diet dahil), çay, kahve, sigara, meyve suları: Vücutta, alkollü içki veya sigaranın en ufak miktarının bile çok büyük tahribatlara yol açtığı bilinen gerçek Çay ve kahveyi ise yine uyarıcı ve toksik yönleriyle değerlendirirsek, vücutta bağışıklık sistemini etkilemesi sebebiyle kansere zemin hazırlayıcı maddeler olarak görebiliriz Bu konuda ülkenin önde gelen üniversitelerinin Milli Prodüktivite Merkezi ile yürüttükleri çalışmalar da var Vücudu yoran, çeşitti kimyasal maddeler içeren meşrubatlarda ise; İngiltere'nin en ciddi gazetelerinden The Times ve The Independent'da kansere ' yolaçan "Benzen" maddesinin bulunduğu belirtilmekteSu, maden suları, şifalı bitki çayları ve meyveler bünyemize en uygun alternatifler

Beyaz Şeker, beyaz tıız, bal: Beyaz şeker ve tuz çeşitli kimyasal işlemler sonucunda açık renklerine ve granüle hallerine kavuşurlarken piyasada satılan sahte ballara da dikkat etmemiz gerekir Her gıdada, tahılda, sebze-meyvede, bakliyatta zaten vücudun kullanacağı şeker (karbonhidrat) bulunur ve bu şeker en ideal şekerdir Kaya tuzu veya sanayi, deniz ya da doğal tuz adı altında satılan tuzlar ise insan kanındaki tuzun kimyasal bileşimine en çok benzeyen tıızlardır Kanserde en çok kullanılan forınüllerden biri ise halis bala ilave edilen ısırgan tohumunun 10 gün bekletildikten sonra kullanımıdır

Tereyağı, margarin, rafine sıvı yağlar: Çeşitli kimyasal işlemlerle preslenen, rengi ve kokusu giderilen rafine yağlar, margarinler ve kolesterol ihtiva eden hayvani yağları, kanserlilerin kullanmaması gerekiyor Bakliyat, tahıl, zeytin, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar, az miktarda olan günlük yağ ihtiyacımızı zaten doğal olarak bünyelerinde barındırıyorlar

Bakliyat: Hastalığın başlarında özellikle sebze yemeklerini (hatta mineral ve vitaminlerinden maksimum istifade etmek için çiğ olarak) tercih etmek ve bakliyatı haftada 3-4 öğünden fazla yememek en doğru davranış

HAYVANİ GIDALAR BAHSİ

Kepekli ve lifli olmadığı için sindirim sistemine ağır gelmesi ve fazla üretim için yemlerde kullanılan kimyasal maddeler,hayvanlara verilen hormonlar ve ilaçlar eti oldukça sakıncalı hale getirmekte Katrandaki "benzopyrene" maddesi hayvani yağlardaki kolesterolde mevcutken, kanseri yenen insanların ortak olarak yaptıkları şeyin eti bırakmak olduğunu gözlemliyoruz Insan vücuduna lazım olan 8 esansiyel amino asidi içeren lsınıf proteinler az yağlı süt ürünleri (peynir, yoğurt vb) veya soyadan sağlanmalı, özellikle soyanın içerdiği Genistein ve Daidzein adlı antioksidanlar ve isoflavonlar göğüs, göden, akciğer, prostat, deri ve kan kanserini, kısaca her tip kanser oluşumunu engelliyor

KANSERDE İDEAL BESLENME

Bu beslenme biçimiyle (kanserin vücuttaki bulunma oranına göre) 3-4 ay içinde vücut çok kuvvetlenecek (mineral+vitaminler) sayesinde, hastalığı ya yenecek ya da yenme yoluna girecektir

SABAH [0700-0900):

1- Özellikle yeşil bir salata (ısırgan, tere, marul, ebegümeci, roka, vb biri veya birkaçı) + sızma zeytinyağı + doğal tuz + limon,

2- Tam buğdaydan katkısız olarak yapılmış ekmek + az yağlı yoğurt veya az yağlı beyaz peynir (süt üıünleri yerine soya sütü ve ürünleri temin edilebilirse, daha idealdir),

3- Özellikle elma (ya da herhangi bir meyve),

4- Soğan veya sarımsak

KUŞLUK [10:00-1100), İKİNDİ (1500-1600), YATSI (2100-2200): Bunlardan biri ya da birkaçı, 4-5 kuru incir, 4-5 kuru kayısı6-7 kestane,3-4 hurma,1 avuç kuru üzüm,1 avuç çimlenmiş buğday,1 havuç, 1 tabak limonlu maydonoz

ÖĞLE - AKŞAM

1- Yemekten önce kahvaltıdaki gibi bir salata (kırmızı pancar ilavesi tercih edilir),

2- Yemek olarak sebze (ıspanak- kabak- pırasa-kereviz vb),

3- Haftada 3-4 öğünü geçmeyen bakliyat,

4- Yemekte veya yemek arasında 1 tabak soya (200-250 gr) veya yoğurt (200-250 gr)

Kanseri yenen kişilerin yediklerini incelersek genelde Demir, Potasyum, Kükürt, Manganez, Magnezynum gibi nıineral ağırlıklı olduğunu göreceğiz Yukarıda belirtilen gıda sistemi de bunlar gözönüne alınarak hazırlanmıştır

DİĞER ÖNEMLİ MADDELER

* Baş prensip vücuda yabancı madde sokmamaktır Dişmacunu kullanmamalı, yerine fırça+su+doğal tuz kullanmalı, deterjan yerine su, bulaşık fırçası tercih edilmeli, ruj, krem, deodorant vb kozmetik ürünlerden kaçınılmalıdır

* Alman, Japon ve Macar bilim adamlarınca kırmızı pancar, havuç, kırmızı biber, kırmızı lahana ve ısırgan gibi zengin mineral yapısına sahip gıdaların kanser tedavisinde etkili olduğu gözlemlenmiştir


Alıntı Yaparak Cevapla

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar

Eski 10-19-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Tedavisi İçin Bitkisel Çaylar




ALTARNATİF OLARAK ŞİFALI BİTKİLERLE VAROLUŞUNDAN-YAŞAMA
Bir besinin biyolojik değerinin yüksek olabilmesi için tüm esansiyel aminoasitleri içermesi gerekir Herhangi bir aminoasit mevcut olmadığında protein biyosentezi sona erer oysa yeni proteinler homeostazı sürdürmek için sürekli sentezlenmektedir Zorunlu olmayan (endojen) aminoasitler besinle yeterince sağlanamazsa, ancak karbon ve azotun yeterli olduğu durumlarda sentezlenebilirler Eğer zorunlu aminoasitlerin (eksojen ) yokluğu söz konusu ise, vücudun onları elde edebileceği tek yol doku proteinlerini parçalamaktır Örn;kas proteinlerini… bu durum bitki genetikçilerini proteinlerde temel aminoasitleri yüksek düzeyde bulundurun bitkileri geliştirmeye yönlendiren esas unsurdur
Diğer aminoasitler eksojenlerden kolaylıkla yapılabilirler, endojen aminoasitlerdir
Azot Dengesi:İdrarter ve gaitada atılan azot miktarı, tüketilen miktara eşit olduğunda erişkinlerde azot dengesi söz konusudur Azot gitişi, atılan azotun üstündeyse “pozitif azot dengesi” vardır Bu durum, büyüme,gebelik veya yaralı dokuların onarıldığı iyileşme dönemlerinde gözlenir Azot girişi atılan azottan daha yoğunda ise “negatif azot dengesi” gerçekleşir Bu ise kötü beslenme, açlık ve çeşitli hastalıklar arasında olur Aynı zamanda yanıklar Travma ve cerrahi işlemler de negatif azot dengesi periyodu oluştururular
Düzenli bir azot bilançosuna ulaşabilmek için aminoasitlerin yeterli ölçüde alınması çok önemlidir
Bitkilerde Aminoasitler
Bitkilerin bileşimi canlı organizmaların protein gereksinimlerine büyük oranda cevap verebilmektedirburada organizmanın sağlıklı yaşaması için gereksinim duyulan esansiyel aminoasitlerin yeterli miktarlarda sentezlenemediğini (dallanmış yapılarından dolayı) hatırlamak gerekir Esansiyel aminoasitlerin yeterli miktarda sentezlenebilmesi bitkilerde ve mikroorganizmalarda gerçekleşir
Evet, çağımızın getirdiği hızlı ve düzensiz yaşam şartlarında artık sağlıklı beslenme standardını oluşturabilmek için aşırı çaba harcamak zorundayız ya da yaşam standardımız buna uygun değilse çaresiz durumda değiliz Vücudumuzun sağlıklı bir yaşam için gereksinim duyduğu besin maddelerinin yeter miktarlarda ve dengede alabilmesine yardımcı olacak bir tamamlayıcı besin maddesi var artık modern çağın insanının yaşamında bitkisel mucizeler…
Vücudun besin maddelerindeki proteinlerden yararlanabilmesi için sindirim sonrası oluşan aminoasit karışımında aminoasitlerin birbirlerine göre belirli oranlarda bulunmaları gerekir Besin maddelerin çoğunda bulunan proteinler bu gereksimi karşılayamadığından bu durum organizmada bir çok faktör tarafından düzenlenmektedir Doku proteinlerinin yıkımı ve yapımı süreklilik gösteren bir olgudur ve aralarında sürekli bir dinamik eşitlik söz konusudur (homeostaz)
Esansiyel (eksojen) aminoasitler
Valin
Beyinde triprofan düzeyini azaltan etki gösterir İzolösin birlikte kullanılması önerilir Diğer kaynakları jelatin, peynir, fıstık , balık ve ayçiçeği tohumudur
Lösin
Beyinde triprofan düzeyini azaltıcı etki gösterir İzolösinle aynı gıdalarda bulunur
İzolösin
Beyinde triprofan düzeyini azaltıcı etki gösterir Diğer kaynakları peynir, yulaf, jelatin ve ayçiçeğidir
Lösin ve İzolösin birlikte kronik yorgunlukla mücadelede etkin rol oynarlarayrıca; metabolizmada gerçekleşen aksama “dallanmış zincir hastalığı” olarak tanımlanan hastalığa neden olur Hastalık karakteristik bir kokusu olan idrarla kendini gösterir, ölümle sonuçlanır
Fenilalanin
Genetik ve metabolizma için önemli aminoasittir
Fenilalanin troid bezi hormonları ve adrenal üretiminde etkindir Bu yüzden endorfin olarak bilinen doğal ağrı kesicilerinin üretiminde kullanılır Sırt ve eklem ağrılarından kaynaklanan inatçı ağrılarda yardımcıdırDoğal bir anti-depresif olarak da rol oynar Peynir, fıstık, badem ve yulaf diğer kaynaklarındandır
Fenilalanin organizmada esansiyel olmayan tirozine dönüşebilir, bu nedenle trözin besin maddelerinde yerini Fenilalanine bırakabilir ama tersi gerçekleşmez Fenilalanin eksikliğinde genetik bir hastalık olan “fenilketonüri” oluşur; kişilik bozuklukları ve psikiyatrik hastalık tablolarında etkisi bulunmaktadır Ortalama 104 doğumdan birinde bu hastalık açığa çıkar, bu da toplumların %2 sinin bu hatalı geni taşıdığını göstermektedir
Metiyonin
Genetik ve metabolizma için önemli aminoasittir
Metiyonin, organizmanın kükürt kaynağıdır Protein sentezi genellikle Metiyonin ile başlar Saman nezlesi gibi alerjik durumlarda savaşta, histamini azalttığı için etkilendiği bulunmuştur B Vitaminleri ile birlikte alınması etkinliğini arttırır Susam tohumu ve yulafta bulunmaktadır
Tiriptofan
Hayvan organizmasında vitaminler,in sentezlenmesinde etkin rol oynamaktadır İnsan organizmasında ise vitamin eksikliğini geniş ölçüde gidermektedir Niasin vitamini bu aminoasitten sentezlendiğinden besin maddeleri ile alınması gereken niasin miktarını azaltır; bu gereksinim triptofanın niyasine dönüşme miktarı ile ilgilidir Triptofan verilerek “Pellegra hastalığı” bulgularının başarı ile tedavi edilebildiği, 50 yıldan çok daha önce gözlenmiştir
Treonin
Treonin esansiyel aminoasitlerden tanınan ilkidir Düşük düzeyde Treonin depresyon kaynaklı bazı rahatsızlıklara neden olduğu gözlenmiştir Fıstık,badem,peynir, jelatin ve balık diğer kaynaklarındandır
Lizin
Herpes virüsünün semptomları ile mücadelede etkindir Soğuk nedeniyle oluşan çatlamalar ve genital virüslerle oluşan etkileri yavaşlatır, onarıma yardım eder Fasulye, mercimek brokoli ve patates diğer kaynaklarındandır
Diğer 9 aminoasit ise endojen aminoasitleridir
Alanin
İnsan ve memeli hayvan metabolizmasında Alanin önemi bir yer tutar Öteki aminoasitlerin yapı formüllerini oluşturduğundan biçimsel olarak diğer tüm aminoasitler için ana madde sayılır Çalışan iskelet kasları tarafından oldukça büyük miktarda verilir Ve karaciğer tarafından tüketilir Düşük yağ içeren veya yüksek protein içeren diyetlerde veya ihtiyaçtan fazla egzersiz yapan kişilerde Alanin ihtiyacı artmaktadır Benzer şekilde yeterli glikoz üretimi için diyabetik hastalarda da ihtiyaç miktarı artmaktadır Jelatin kırmızı et, balık ayçiçeği tohumu, badem fıstık ve yulaf kaynaklarındandır Alanin içeren besin tamamlayıcıları bulunmaktadır
Arginin
Kas üzerinde geliştirici etkisi ile sporcular için önemli bir kaynaktıryüksek tansiyon, göz tansiyonu ve kan damarlarıyla ilgili hastalıklarda olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir Sperm sayısı üzerinde etkisi vardır Jelatin, fıstık, badem,kırmızı et, balık, ve yulaf diğer kaynaklarıdır






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.