Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bayramı, marif, ramazan, vaazı, yüksel

M.Arif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

M.Arif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı




MArif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı
Hakkında MArif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı




MArif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı

RAMAZAN BAYRAMI VAAZI-DİVRİĞİ-2006

Bayramlar, sevgi, coşku ve heyecanın hep birlikte hissedildiği ve yaşandığı çok özel günlerdir

Bu bayramlar;

-Ruhumuzu besler,

-İmanımızı kuvvetlendirir,

-İç dünyamızı zenginleştirir

-Aklımızı berraklaştırır,

-Maneviyatımızı yükseltir

Ramazan ayı kazanımları:

Abdest, alarak dışımızı, oruç tutarak içimizi temizledik

Oruç tutarak arzularımızı kontrol etmeyi öğrendik,

Namaz ile Allaha yaklaştık,

Kuran kıratı ile Allah ile konuştuk,

Fitre ile bedenimizin,sağlığımızın zekatını ödedik

Vaazlarla bilgilendik ve aydınlandık

İkram,sadaka ve hayırlarla malımızı bereketlendirdik

Bayram hediyeleri:

Ölmüşlerimize dua hediyesi,

Hayattakilere saygı ve hürmet hediyesi

Aile fertlerine ve dostlarımıza sevgi ve mutluluk hediyesi,

Tanıdıklarımıza tebrik ve güler yüz hediyesi

Ben de size güzel ve yararlı öğüt hediyesi sunmak istiyorum

Hz Ali’nin Peygamber gülleri olan oğulları Hz Hasan ve Hüseyin’e öğütler:

Oğullarım!

Edep mizandır, iyi ahlak, en iyi arkadaştır

Afiyet, on kısımdır ve bunun dokuz kısmı Allah’ın zikri dışında sadece sükut etmektir Bir kısmı da sefihlerle düşüp kalkmayı bırakmaktır

Oğullarım!

Fakirliğin süsü sabır, zenginliğin süsü de şükürdür

İslam’dan üstün şeref olmaz Zühd ve takvadan üstün keramet olmadığı gibi

Tevbe ve istiğfardan yüksek şefaatçi yoktur vücut afiyetinden güzel elbise olmadığı gibi

Hırs ve tamah, yorgunluk ve meşakkatin anahtarıdır

Hz Ali’ye göre en büyük işler: (Bize on öğüt)

1-En büyük bela ümitsizliğe düşmektir

Derler ki, “Malını kaybeden bir şey kaybetmiştir, ümidini yitiren ise her şeyini kaybetmiştir Kur’an-ı Kerim’de, “La taknetu min rahmetillah” (Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz) buyrulmaktadır

Ümit, hayatta en büyük moral ve motivasyon kaynağımızdır

Şeytanın şeytanlaşmasında ümitsizliğinin de rolü vardır

MAkif der ki:

Ye’s öyle bir bataklıktır ki düşersen boğulursun

Ümide sarıl sımsıkı seyret ne olursun?

2-En büyük cehalet kendini bilmemektir

Men arafe nefseh fegad arafe Rabbeh (Kendini bilen Rabbını bilir)

Haddini bilmek en büyük erdemlerdendir

Kendini bilen, yerini yurdunu bilir, doğru kararlar verir, kendini bilemeyen yerini yurdunu bilmez, yanlış kararlar verir ve işlerin neden ters gittiğini de anlamadığından hep başkalarını suçlar

Yunus Emre şöyle der:

İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsen / Bu nice okumaktır

3-Allah katında en büyük günah, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmektir

Yalanla iman bir arada bulunmaz

Yalancılık her günaha uyan bir saptır

Yalan, toplumun biricik huzur ve ilerleme nedeni olan güveni sarsar

Batılı düşünür Francis Bacon der ki:

“Yalancı, Allah’a karşı kafa tutan fakat insanlardan korkan bir sersemdir

Yalancının kendisine özgüveni ve saygısı yoktur

Söylenen bir yalanı gizlemek için en az yirmi yalan daha söylemek gerekirmiş

4-Allah’tan en çok alimler korkar İnsanın ilmi arttıkça, olgunlaşır, Allah’ın büyüklüğünün farkına varır ve Allah’tan daha çok korkar Vicdanlı bir bilginden hiç kimseye zarar gelmez, onların değerini bilmek ve onlara saygı duymak gerekir Vicdansız bilgin ise çok tehlikeli bir silahtır, onlardan da sakınmak gerekir

Yunus Emre şöyle der:

İlim okumaktan murat / Kişi hakkı bilmektir

Çün okudun bilmedin / Bu bir kuru emektir

5-En büyük şeref alçak gönüllülüktür

Peygamberimiz (sav), “Alçak gönüllü kimseyi Allah yüceltir” buyuruyor Tevazu ile tezelzülü, vakar ile tekebbürü birbirine karıştırmamak gerekir

Tevazu, üstünlük taslamamaktır, tezelzül ise aşağılık kompleksine kapılmaktır Üstün nitelikli kimsenin kendini anlatmasına gerek yoktur o, söz ve hareketleriyle zaten fark edilir Üstün niteliği olmayan kimse ise kendini anlatmaya çalışırken sürekli açık verir

Vakar, nitelikli kimsenin şereflice duruşudur Alnı açık, başı dik bir halde kişinin kendisini temsil etmesidir Tekebbür ise, kişinin kendisini olduğundan farklı görmesi, büyüklenmesi, başkalarını ise küçük görmesidir

6-Allah katında en büyük günah, sahibinin gözünde küçük görünendir

Günahını hafife alan kimse, günahını terk etme ve ona tevbe etme gereği duymaz

Günahını küçük gören kimse arsızlaşır

7- Allah katında en büyük günah, üzerinde ısrar edilen günahtır

Alimler, “Israr ile küçük günah kalmaz, istiğfar ile de büyük günah kalmaz” demişlerdir Günahta ısrar, kişide alışkanlık yapar ve artık onun karakteri haline gelir Sonra bunun günah olduğunun farkına varsa ve terk etmek istese de zorlanır Alkol bağımlılığı bunun tipik bir örneğidir

8-En büyük musibet, dünyaya aşırı düşkünlüktür: İhtiras

Dünya’dan o kadar çok beklentimiz var ki, yetmiş yıllık ömre sığması mümkün değil Bir de hedefe yaklaştıkça hedef büyütüyoruz dolayısı ile hedefe ulaşmak mümkün olmuyor

İhtiras, stres yapar, insanı yorar, dostlukları tahrip eder ve mutsuzluğun başlıca sebeplerindendir

9-Nimetin en büyüğüne layık olan, sevgiyi ilk başlatandır Sevginin dilencisi olmak yerine kaynağı olmayı tercih etmek gerekir

10-Vebali en büyük olanlar, dini görevlerini ihmal eden alimlerdir

Doğruyu bilip de yapmamak, insanlara yaşamadığı şeyleri anlatmak kusur olarak o kişiye yeter

Mevlana’dan:

Sevgide güneş gibi ol,

Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,

Hataları örtmede gece gibi ol,

Tevazuda toprak gibi ol,

Öfkede ölü gibi ol

Her ne olursan ol,

Ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol

Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler

Göz yaşarmayınca gönül yeşermezmiş

Birisi güzel bir şey söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden ve anlamasından ileri gelir

Ölülerle savaşarak gazilik elde edilmez

Kuru duayı bırak, ağaç istiyorsan tohum ek

Ölümümüzden sonra bizim mezarımızı yerde aramayınız Bizim mezarımız ariflerin gönlündedir

Hayatta verdiğimiz kararlar, yaptığımız iler uzun vadede bizim kaderimiz olur

Mesleğinin erbabı iyi bir marangoz, bir müteahhidin yanında uzun yıllar çalışmış ve yaşlanıştı Artık emekli olarak dinlenmek istiyordu Patronuna emekli olmak istediğini bildirdi Patronu, böyle tecrübeli,mahir ve emektar bir elemanı kaybedeceği için üzüldü ama emeklilik onun da hakkı diye düşündü Patronu marangoza, senden son bir istediğim var, şuraya bir aile duracak şekilde bir ev yap, ondan sonra emeklilik işlemlerini başlatalım, der Marangoz, patronunu kıramaz ve hemen alel acele işe koyulur Bu son işi isteksiz yapmaktadır Baştan savma bir işçilik yapar ve kalitsiz mal kullanır İyi bir usta için böyle bir final aslında büyük bir talihsizliktir Ev inşaatı bitince, işveren evi görmeye gelir ve evin anahtarını marangoza uzatarak “Bu ev senin, şirketimde çok emeğin var bu ev de benden sana hediye” der Marangoz şok olmuştur Bu evin bana verileceğini bileydim, hiç böyle mi yapardım” der

Marangoz sizsiniz Hayat, “Kendin kazan,kendin pişir ve kendin ye” prensibine göre devam ediyor Bu gün verdiğimiz kararlar, yaptıklarımız ve kazandıklarımız yarın hayatımızı devam ettireceğimiz iş ev,yuva hatta kader haline gelir



Alıntı Yaparak Cevapla

M.Arif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

M.Arif Yüksel Ramazan Bayramı Vaazı






İşte hayatta böyledir Ta çocukluk yıllarından beri öğrencilik baştan savmadır, kurallara uyma baştan savmadır, yapılan işler, verilen görevler baştan savmadır Sonunda ne oluyor biliyor musun? İşini baştan savma yapanı hayatta da başından savıyor

İnsan başlangıçta asil duygulara sahip olarak sahip olarak yaratılıyor, daha sonra aldığı yanlış eğitim, olumsuz çevre şartları sebebiyle yanlış düşünce ve yolarla sahip oluyor

İstanbul’daki tıp fakültesi hastanelerinin birinde Fatma adlı genç bir kıza kan nakli yapılması gerekiyor ama sadece Fatma’nın yedi yaşındaki kardeşi Mehmet’tin kanı ablasına uymaktadır Doktorlar Mehmet’ten kan alacaklarını söyleyince, “Ablam iyileşecekse neden olmasın?” diyor ve kanını veriyor İşlem tamamlandıktan sonra Mehmet, gülen bir yüzle ablasına bakıyor ve bitkin bir halde yatağa uzanıyor Mehmet, doktora “Doktor Bey, daha kaç dakika yaşayabileceğim? Diye soruyor Meğer Mehmet, ablasına kan verdikten sonra öleceğini sanmış ve kan verirken bu ihtimali göze almış

Babası oğluna, dersini bitirirsen seni gezmeye götüreceğim,diyor Çocuk kısa sürede dersini bitiriyor Baba, böyle bir söz verdiğine pişman oluyor ve gezmeye çıkmamak için bahane aramaya başlıyor Kitaplıkta eline geçirdiği dünya haritasını paramparça ediyor ve oğluna diyor ki: Bu haritayı düzelt, ondan sonra çıkalım İçinden de, coğrafya öğretmeni bile akşama kadar bunu düzeltemez, diye düşünüyor Çocuk, “Baba, düzelttim, şimdi gidebiliriz” deyinde adam şaşırıyor ve nasıl bu kadar kısa sürede bu işi yapabildiğini soruyor Çocuğun verdiği cevap bir hayli ilginç:

Haritanın arkasında insan resmi vardı, ben insanı düzeltince, dünya da düzeldi

Dünyayı bu hale getiren insandır Dünyayı düzeltmek için insanı düzeltmek gerekir, İnsanı düzeltmeye de önce kendimizden ve yakın çevremizden başlamalıyız

ÜÇ EVLAT

Üç kadın çeşme başında toplanmış konuşuyorlardıAz ötede ihtiyarın biri oturmuş, kadınların çocuklarını methetmelerini dinliyordu

Kadınlardan biri: -Benim oğlum öyle marifetlidir ki, hiç kimse bu konuda onunla boy ölçüşemezTam bir cambazdır o! İp üzerinde bir yürüse de görseniz

Diğer kadın heyecanla atılarak: -Benim oğlumun sesini bilseniz, dediTıpkı bir bülbül gibi şakırYeryüzünde hiç kimsenin böyle bir sesi yokturAllah vergisi bu

Üçüncü kadın susup duruyorduDiğerleri sordular: -Sen çocuğunu niye övmüyorsun? Nesi var ki? -Çocuğumun çok üstün bir tarafı yok kiNe diye durup dururken öveyim onu

Kadınlar kovalarını doldurup yola koyuldularİhtiyar adam da peşleri sıra yürümeye başladıKadınlar ağır kovaları taşımakta güçlük çektikleri için ara sıra duruyor ve dinleniyorlardıSırtları ağrı içindeydi Bu sırada çocukları onları karşılamaya çıktı

Birinci çocuk hemen elleri üzerinde havaya kalkmış, çeşitli marifetler gösteriyorduKadınlar gözleri hayretten büyümüş haykırdılar:

-Aman ne kabiliyetli çocuk! İkinci çocuk altın gibi bir sesle öyle güzel şarkılar söyledi ki, kadınlar gözleri yaşlarla dolu hayranlıkla dinlediler onu Üçüncü çocuk koşarak geldi, annesinin elinden kovayı aldı ve eve kadar taşıdı

Kadınlar ihtiyara dönüp: -Bizim çocuklarımız hakkında ne diyorsun, dediler İhtiyar şaşkınlıkla: -Çocuklarınız mı? Dedi Onları bilmem Yalnız biri vardı, annesinin elinden kovayı alıp eve taşıdı Onu çok beğendim

Hayırlı evlat, ebeveynine itaat eden,yararlı olan ve güzel ahlak ile donanmış olanlardır Ebeveynine hayrı olmayanın vatanına ve milletine hiç hayrı olmaz

Meşhur bir ressam, günün birinde dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmaya karar verdi Bunun için de uzun bir yolculuğa çıktı Ağaçlık bir yolda giderken yaşlı bir adama rastladı ve ona dünyanın en güzel şeyini sordu

İhtiyar:

“İmandır” dedi Biraz ilerleyince kasabada bir düğün

gördü Kalabalığın arasından geline doğru ilerleyerek aynı soruyu ona da sordu

Gelin gözlerinin için gülerek:

“Dünyanın en güzel şeyi aşktır” dedi

Sonra cepheden dönen yorgun bir askerle karşılaştı Aynı soruyu ona da sordu ve şu cevabı aldı:

“Dünyanın en güzel şeyi barıştır

Ressam kendi kendine iman, aşk ve barışın resmini nasıl yapabilirim ki diye düşünürken evin yolunu tutmuştu Evin kapısından içeri girdiğinde dünyanın en güzel manzarasının karşısında durduğunu düşündü Çocuklarının masum bakışlarında iman, karısının gözlerinde aşk, evinde ise barış hali vardı Böylelikle dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmaya koyuldu Resim bitince de adını şöyle koydu: Evim

Mutluluğu uzakta aramayın Mutluluk hemen yanı başınızda, kendi evinizde hatta yüreğinizde saklı Olağan üstü olaylardan mutluluk elde etmeye çalışmayınız Ufak şeylerle de mutlu olmasını bilmek gerek Mutluluk ayrıntılarda gizlidir

Bayram namazının tarifi:

Dua:

· Allah’ın bize imanı ve İslam’ı sevdir Küfrü ve isyanı çirkin göster Bizi doğru yolu bulanlardan eyle,

· Allah’ım! Bizi müslüman olarak yaşat, müslüman olarak canımızı al ve salih kimseler olarak haşret,

· Allah’ım! Bize aile mutluluğu ver İçimizde aile huzursuzluğu yaşayanlar varsa onlara en kısa zamanda bir çıkış yolu göster Çocuklarımızı zararlı akımların etkisinden koru Onlara çalışma azmi ve zihin açıklığı ver,

· Ülkemizi, milletimizi, İslam alemini ve bütün insanlığı bela ve musibetlerden ve terör belasından koru

· Bizlere helalinden bol kazançlar ihsan eyle ve bizi şükredenlerden eyle

· Allah’ım! Bizleri daha nice bayramlara kavuşmayı, rızana uygun yaşamayı, salih ameller işlemeyi nasip eyle

(23 Ekim 2006 Pazartesi, Divriği Ulu Cami Ramazan Bayramı Vaazı)


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.