|  | Efsane... |  | 
|  10-07-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Efsane...Efsane Nedir    ? Halk edebiyatı ürünlerinden biri olan efsaneler, geçmişle günümüz arasında kültürel aktarımı sağlayan, insanın ve onun oluşturduğu kültürel yapının anlaşılmasına katkıda bulanan alanlardan biridir  Gerçek ve hayali varlıklara, yer ve olaylara olağanüstü özellikler atfederek oluşturulan, anlatılanların gerçek olduğuna ilişkin inançla birlikte kişinin bireysel - toplumsal yaşamını yönlendiren söyleyeni belli edebiyat türlerinden biridir   Konularına göre şöyle sınıflandırılırlar Tarihi yer, kişi ve olaylarla ilgili efsaneler Olağanüstü varlıklarla ilgili efsaneler Hayvanlarla ilgili efsaneler Dinsel konularla ilgili efsaneler Bitki ve ağaçlarla ilgili efsaneler Doğal çevre ve olaylarla ilgili efsaneler Balıkesir Efsanesi Tarihçilere göre Balıkesir adı, Bizans imparatoru Hadrianus'un av partilerinde kullanmak için yaptırdığı Paleo Kastro (Eski Hisar) sözcüğünden kaynaklanmaktadır  Tarihî bir gerçekliği de bulunan bu ad, daha sonra halk etimolojisi sayesinde değişik rivayet ve yorumlara da konu teşkil etmiştir  Biz bu rivayetlerden birkaçını kısaca anlatmak istiyoruz  Balıkesir adı daha çok bal, balık, kesir ve hisar kelimeleri üzerinde yapılan oynamalarla izah edilmektedir  Bir rivayete göre Balıkesir'in adı eskiden Balık Hisar şeklindeymiş  Buradaki balık sözü Eski Türkçe'de şehir, kale veya saray anlamı taşımaktaymış  Kale Şehri anlamını veren bu rivayete göre bu ad, XI  yüzyıldan sonra kullanılmaz olmuştur  Gerçekten de Orta Asya'da Beşbalık gibi bazı Uygur devrine ait yer isimlerinde balık kelimesinin şehir anlamında kullanıldığı dikkati çekmektedir  Diğer bir rivayete göre ise Balıkesir adı, Balı kesir, yani balı çok, bol anlamındaki söz grubundan gelmektedir  Buna göre Balıkesir'in balının bol ve lezzetli oluşu bu adı almasına sebep olmuştur  Başka bir rivayet ise Balıkesir'in ilk kurulduğu yıllarda buraya gelen bir yabancının iyi muamele görmemesi üzerine balı keser, yani hatır, gönül tanımaz adını verdiği şeklindedir  Buna göre bal, Arapça'da hatır, gönül anlamını taşımaktadır  Bunların dışında bölgede bir süre hakim olan İran hükümdarı Balı Kisra veya civardaki Yılanlı Dağ'ın eski adı olan Balcea ya da Pelecas'ın Balıkesir adının ilk şekli olduğu ileri sürülmektedir  Fakat bunlar uzak ihtimaller olarak değerlendirilmektedir  Bütün bu rivayetler içinde en mantıklı olan, buraya yerleşen Türk oymaklarının Orta Asya hatıralarını Canlı tutmak için koymuş olabilecekleri Balık Hisar adıdır  İlimizin Balıkesir dışında tarihte daha çok anılan bir adı daha vardır  Bu ad yörede bir süre hakim olan Karesioğulları Beyliği'nin kurucusu Karasi Bey'den kaynaklanan Karesi adıdır  İlimiz gerek beylik, gerekse Osmanlı sancaklığı döneminde daha çok bu adla anılmıştır  Bir rivayete göre de Karesi beyinin oturduğu kaleye Beylik Hisar adı verildiği için bu ad değişerek bugünkü Balıkesir şeklini almış olduğu söylenir  Sarıkız Efsanesi (En meşhur Türk Efsanesi) Marmara ve Ege bölgelerini birbirinden ayıran ve genç dağlar grubuna giren Kazdağları'nın en yüksek tepesine Sarıkız Tepesi adı verilmektedir  Bu tepenin adı hakkında pek çok efsane anlatılmaktadır  Çok eski zamanlarda Güre köyünde çok güzel bir kız varmış  Bu kızı köyün bütün gençleri sever ve evlenmek isterlermiş  Adı Sarıkız olan bu güzel kızın babası ise bin bir zahmetle büyüttüğü kızını, talip olan gençlerin hiç birine vermezmiş  Bunun üzerine gençler Sarıkız'a iftira etmişler  Köylüler de Sarıkız'ın babasına giderek: "Kızın kötü yola saptı  Ya kızını öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin" demişler  Düşünüp taşınan baba, kızını öldürmeye kıyamaz; ancak köylülerin yüzüne bakabilmek için Sarıkız'ı gözden uzak tutmak gerektiğini düşünür   Kızını yanına alan baba, Kazdağı'nın zirvesine çıkar ve güttükleri kazlarla birlikte kızını bırakıp geri döner  "Kurt kuş yerse de gözüm görmesin, yaşarsa da herkesten gizli yaşasın" demiş  Kazdağı'nda kalan Sarıkız ölmemiş ve kazlarını gütmeye devam etmiş  Hatta yolunu, izini kaybedenlere yardımcı olmuş  Bu durum kısa zamanda babasının kulağına gitmiş  Kızının ölmediğini öğrenen baba, Kazdağı'na kızının yanına çıkmış  Dağda kaz çobanlığı yapan Sarıkız, babasını görünce sevinmiş, ona yemek ikram etmiş  Yemek sırasında babası kızından Su istemiş  Sarıkız elini uzatarak kilometrelerce aşağıdaki Güre çayından su alarak babasına vermiş  Babası kızının ermiş olduğunu görünce pek sevinmiş  Sarıkız'ın öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu yere Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü yere ise Babatepe veya Kartaltepe adı verilmektedir  Kültürümüzün en renkli kaynaklarından olan efsanelerimiz unutulmamak için çoğu zaman bir maddi ize veya mekana bağlanır  Sarıkız efsaneleri de böyledir  Kaz dağlarının zirvesindeki Sarıkız Tepesi ve bu tepenin üzerindeki kabir, Sarıkız efsanelerinin günümüze kadar ulaşan izleridir  Şimdi anlatacağımız efsane ise farklı bir Sarıkız efsanesi olarak dikkati çekmektedir  Ancak bağlı bulunduğu iz yine aynıdır  Delikanlının biri güzeller güzeli bir kıza aşık olmuş  Kız, evlenme şartı olarak, delikanlıdan gücünü ispatlamasını istemiş  Bu şarta göre delikanlı sırtına yüklenen Tuz çuvallarını taşımak zorundadır  Delikanlının sırtına tuz çuvalları yüklenmiş  Yamaçtan tırmanırken çuvallar dengesini kaybetmiş ve delikanlı yuvarlanarak Göle düşmüş  Tuzlar ıslandıkça çuvallar ağırlaşmış ve delikanlıyı Suyun derinliklerine çekmiş  Köy halkıbu acıya sebebiyet verdiği için kıza öfkelenmişler  Ona yumurtalar atmışlar  Sarı Kız adı da buradan kalmış  Öfkeleri yatışmayan köylüler babasına giderek kızını şikayet etmişler ve onu yok etmesini istemişler  Babası yumurtalara bulanmış kızını alıp tepeye çıkmış  Kızını öldürmeden önce Abdest alıp namaz kılmak isteyen baba kızından su bulmasını istemiş  Kız delikanlının boğulduğu gölün suyundan getirmiş  Su Tuzlu olduğu için babası yeniden tatlı su bulup getirmesini istemiş  Bunun üzerine kız ayağını yere vurmuş, o anda yerden bir kaynak Suyu fışkırmaya başlamış  Durumu gören babası kızının ermiş olduğunu anlamış ve onu öldürmekten vazgeçmiş  Kimsenin zararı dokunmasın diye de suyun etrafını taş duvarla çevirmiş  Kaz dağlarının zirvesindeki bu kaynak, bugün hala yörede şifalı olarak bilinmektedir  Ayrıca hem Sarıkız'ın, hem de babasının öldükleri yerler kutsal sayılmaktadır  Babasının öldüğü ve bugün kabrinin bulunduğu kabul edilen yere Kartaltepe veya Babatepe; Sarıkız'ın kabrinin olduğu tepeye ise Sarıkız Tepesi adı verilmektedir  Bu tepelerin ermiş bir kız ile babasına izafe edilmesi ise elbetteki eski Türk inanışlarındaki dağ kültünün bir yansımasıdır  Kazdağı'nın zirvesinde bulunan Sarıkız'ın kabri bugün de yöre halkı tarafından ziyaret edilmektedir  Her yıl 14-16 Temmuz tarihleri arasında Akçay'da yapılan Zeytin Festivali'nde Sarıkız da temsil edilmektedir  Ayrıca Sarıkız'ın kabri başında herkesin dileğini yazabildiği büyük bir dilek | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |