Alacahöyük

Eski 05-08-2009   #1
ysnkrks
icon111

Alacahöyük



Alacahöyük, Çorum'un 45 km güneyinde, Alaca İlçesi'nin 17 km kuzeybatısında yer almakta olup, Boğazköy'e 34, Ankara'ya ise 210 km uzaklıktaki Alacahöyük Köyü yerleşim alanı içerisindedir
Höyük, bilim alemine ilk kez 1835 yılında WC Hamilton tarafından tanıtılmış olup, bu yıllardan itibaren höyük Orta Anadolu'yu ziyaret eden bilginlerin uğrak yeri olmuştur 1861 yılında ise G Perrot Anadolu gezisi sırasında höyüğe gelmiş ve kapının sağ ve solundaki dört köşe kulenin planı ile orthostatlardan birini açığa çıkarmışır Perrot bu çalışmadan sonra bu kabartmaların hitit dönemine ait olduğunu da ilk olarak ileri süren kişi olmuştur


Anadolu'nun tarihi coğrafyasında emeği büyük olan W Ramsey de Wilson ile birlikte 1881 yılında höyüğü inceleyerek birkaç yeni kabartmayı daha önce bilinenlere eklemişlerdir 1893 yılında ise E Chantre Anadolu'ya geldiğinde ilk olarak höyüğe gelmiş ve o da sfenkslerin arasındaki dört köşe dehlizi ve onun gerisindeki ikinci kapıyı ve kapının sövelerini ortaya çıkarmıştır Kabartmaların mülajını alan Chantre, kabartmaların konularına bakarak, Perrot gibi burasının bir saraydan ziyade mabet kapısı olabileceğini ileri sürmüştür Sfenksli kapının güneyindeki aslanları da inceleyen Chantre bu kapılardan biri üzerinde yer alan yazının Frig yazısı olduğu görüşünü Ramsey'in yazısından sonra daha da kuvvetlendirmiştir
Daha sonra 1906 yılından beri Boğazköy'de çalışan H Winckler, Makridi Bey ve İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Halil Ethem Bey'in teklifi üzerine Höyük'te araştırma yapmaya karar vermişlerdir 1907 yılında Makridi Bey sfenksli kapıda yaklaşık 15 gün süren bir çalışma yapmış, bu çalışma sonucunda kapı önünde birkaç yeni orthostat daha bulmuştur Höyüğün birkaç yerinde sondaj çalışması yaptıktan sonra, höyüğün kuzey eteğindeki poterni (girişi) görerek bunu Boğazköy'deki poternle karşılaştırmıştır
Höyük'te gerçek anlamda ilk sistemli kazılar, Cumhuriyet Döneminde Atatürk tarafından başlatılmıştır 1935 yılında Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koşay, Remzi Oğuz Arık ve Mahmut Akok gerçekleştirdiği ilk kazı çalışmaları 1983 yılına kadar sürdürülmüştür Bu tarihten itibaren ara verilen kazılara 1997 yılında Prof Dr Aykut Çınaroğlu tarafından tekrar başlanmıştır


Kalkolitik Dönemi takip eden ve 4 yapı katı ile temsil edilen Eski Tunç Çağı Alacahöyük'te 13 kral mezarı ile önem kazanmıştır 5 ve 7 kata ait olduğu ileri sürülen mezarlar şehrin özel bir alanında yer almaktadır Bunlar biçimleri bakımından Anadolu'nun ve hatta Önasya'nın eşsiz mezar örnekleri olarak nitelenebilir Mezarlar yetişkin erkek ve kadınlara aittir Bu mezarlara çocuk ve bebek gömülmemiştir Ayrıca bu mezarlarda birden fazla gömüye de rastlanmamıştır Orta Anadolu'daki diğer mezar tiplerinin aksine Alacahöyük'te hem mezarların hem de ölülerin istikametinde bir birlik vardır Ölü hediyeleri Eski Tunç Çağında Ege ve Önasya'da bilinenlerin en zengini ve çeşitlisidir Bunların arasında bugüne kadar benzerlerine diğer kültür bölgelerinde rastlanmayan güneş kursları, geyik ve boğa heykelleri, süs eşyaları, kama, kılıç, balta gibi savaş aletleri ile pişmiş toprak, taş, altın, gümüş, tunç, bakır ve elektrondan yapılmış eserler de vardır Eski Tunç Çağında Alacahöyük'ün mimari sistemi, Anadolu'nun özgün yapı tekniğine dayanmaktadır; bu tekniğe göre yapılan taş temelli, kerpiç duvarlı, düz tavanlı, sıvalı taban ve toprak çatılıdır
Alacahöyük'ün şu an görülebilir kısmını oluşturan Hitit tabakaları üç yapı katından oluşmaktadır Bu dönemde, 250 m çapında daireye yakın şekildeki höyüğün kenarında bir savunma sistemi oluşturulmuş olup, savunma sistemi üzerinde şehre girişi sağlayan iki ana kapının varlığı tespit edilmiştir Bunlardan biri güneydoğudaki sfenksli kapı, diğeri höyüğün batısındaki kapıdır


Höyük'te olası şehrin dinsel kapısını oluşturan güneydoğudaki sfenksli kapıda, iki sfenks yer almaktadır İki metreden yüksek olan ve monolit taş lentoları üzerine yontulmuş olan sfenks protomlarında başlar dikkati çekmektedir Dışarı taşkın şişkin gövdeli sfenksler ayrık ve kısa bacaklar üzerinde durmaktadır Doğu tarafındaki sfenksin iç yüzünde pençelerinde tavşan taşıyan çift başlı kartal bulunmaktadır
Sfenksli kapının doğu ve batısında yer alan kulelerin altında bulunan kabartmalar alçak kabartma tekniğiyle işlenmiş, ayrıntılar plastik olarak verilmiştir Batı kulesi orthostatlarının hemen hemen hepsi tüm bir friz olarak izlenir Bu kısımda altta kült-libasyon konularının ve üst sırada ise av sahnelerinin betimlendiği görülmektedir Fırtına tanrısı onuruna kutlanan ve Hitit dini metinlerinden de bilinen bayram törenlerinde başrahip ve rahibesi olan kral ve kraliçe burada boğa karşısında dua pozisyonunda gösterilmiş, bunu izleyen kabartmalarda ise törenin diğer bölümleri betimlenmiştir Doğu kulesindeki kabartmalarda oturan tanrıça önünde dua eden şahıslar yer almaktadır; bunlar kült törenlerinin devam ettiğini göstermektedirler

Sfenksli kapıdan içeri girip, giriş kompleksini geçtikten sonra sağ tarafta "Mabet-Saray" olarak adlandırılan büyük bir Hitit yapısının temelleri görülmektedir Bu yapı, çeşitli depo odaları ve diğer komplekslerden oluşmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Alacahöyük

Eski 06-25-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Alacahöyük



Eskiçağlarda kurulmuş bir yerleşmenin yıkıntıları üzerinde sonraki çağlarda yeni yerleşmelerin kurulması ve böylece birçok yerleşim katının üst üste yığılmasıyla oluşan yapay tepelere höyük denir Çorum iline bağlı Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahöyük'te de, dört ayrı kültür evresinden kalma 14 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır Doğal olarak bu katların en eski tarihlisi en altta, en yakın tarihlisi en üsttedir

En üstlerdeki yapı katları Hitit sonrası denen kültür evresinden kalmadır Bu birinci kültür evresinde, ilk Frig yerleşmelerinden başlayarak Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan kalıntılar yer alır İÖ 1200'lerde bu yörede yerleşmiş Frigler'den kalma yollar, kaldırım döşemeleri ve yol boyunca sıralanmış taş temelli evler Frigya yapı katının başlıca kalıntılarıdır

Daha alttaki yapı katları İÖ 20001300 yılları arasındaki Hitit kültür evresini yansıtır Eski Hitit Krallığı (İÖ 16501460) ile Hitit İmparatorluğu (İÖ 14601180) dönemlerini kapsayan bu evrede büyük bir Hitit kentinin kalıntıları yer alır Hititler'in başkenti Hattuşa'ya {bak Boğazköy) çok yakın olan bu kente, başı kadın, gövdesi aslan biçimindeki heykellerin (sfenksler) beklediği bir kapıdan giriliyordu O çağların en ileri tekniğiyle yapılmış kent surları, surların güneyindeki Sfenksli Kapı, sokaklar, su kanalları, fırınlar, kaldırımlar, yapılar ve tapınaksarayın kalıntıları kent mimarlığının o dönemde çok gelişmiş olduğunu gösterir


Üçüncü kültür evresi, İÖ 30002000 yılları arasındaki Erken Tunç Çağı'ndan kalma dört yapı katının kalıntılarını içerir 13 kral mezarı ve bu mezarlardan çıkarılan buluntular, özellikle altın, gümüş, tunç ve demirden yapılmış silah, süs ve kullanım eşyaları, güneş kursları, geyik ve boğa heykelcikleri o çağlarda bu yörede güçlü bir prensliğin ve çok gelişmiş bir maden sanatının var olduğunu gösterir


Dördüncü kültür evresinin yapı katları İÖ yaklaşık 35003000 yılları arasındaki BakırTaş (Kalkolitik) ve Erken Tunç çağlarından kalmadır O çağlarda buraya yerleşen insanların kurduğu ilk yapı katı bugünkü höyüğün de çekirdeğidir Bu katlarda taş temeller üzerine kurulmuş kerpiç duvarlı ve kamış damlı ev kalıntıları, çeşitli çanak çömlek, özellikle içi boyalı toprak kaplar ve ayaklı meyvelikler bulunmuştur Bakır yeni yeni kullanılmaya başladığı için silah ve kullanım eşyalarının çoğu taştandır


Alacahöyük 310 metre uzunluğunda, 277 metre genişliğinde ve 20 metre yüksekliğinde bir tepedir 1907'de İstanbul Arkeoloji Müzeleri adına Theodor Makridi tarafından başlatılan kazılar 1935'ten sonra Türk Tarih Kurumu adına Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık'ın başkanlığında yürütülmüştür Kazılarda elde edilen buluntuların büyük bölümü Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, bunlardan bazılarının kopyaları ile BakırTaş Çağı buluntuları da 1941'de ziyarete açılan Alacahöyük Müzesi'nde sergilenmektedir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.