|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
efsanesi, fethi, gemilerin, istanbul’un, karadan, yürütülmesi |
![]() |
İstanbul’Un Fethi Ve Gemilerin Karadan Yürütülmesi Efsanesi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul’Un Fethi Ve Gemilerin Karadan Yürütülmesi Efsanesiİstanbul’un Fethi ve Gemilerin Karadan Yürütülmesi Efsanesi |
![]() |
![]() |
![]() |
İstanbul’Un Fethi Ve Gemilerin Karadan Yürütülmesi Efsanesi |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İstanbul’Un Fethi Ve Gemilerin Karadan Yürütülmesi EfsanesiFETİH’TE GEMİLER NERDEN GELDİ Her İstanbul’un fethi yıldönümünde, tekerlek monte edilmiş bir “kadırga” karikatürünün asfalt yolda Belediye işçilerine çektirilmesi mizanseni yaşarız ![]() ![]() ![]() Hikayeyi anlatan kaynaklar, II ![]() ![]() ![]() Gemilerin 22 Nisan sabahı Kasımpaşa’da göründüğü konusunda kuşku yok; ancak nereden ve nasıl geldikleri sorunu, Fetih sürecinin en büyük bilmecesi, daha doğrusu miti olarak karşımızdadır ![]() Kimi Osmanlı kaynakları yanında kimi Bizans kaynaklarında da yinelenen söz konusu iddia, tüm Osmanlıcı tarihçilerin en temel övünç vesilesi olarak fetih anlatımlarının temel malzemesi yapılır ![]() ![]() HAVADA YÜRÜTTÜLER BELKİ UÇURDULAR Kimsenin sorgulamaya cesaret edemediği bir fetih efsanesi ile karşı karşıyayız ![]() ![]() ![]() “İslam gemileri bayraklarla bezenip yelkenleri açtılar ![]() ![]() ![]() ![]() Buna göre, İslam gemileri yelkenleri açıp Galata kalesi ensesinde havada yürüyor, bekli de uçuyor ve bu heybetle liman denizine konuveriyorlar!…Aşıkpaşazade’nin anlatışı da farklı değil: “Yetmiş parça gemi dahi Galata’nın üst yanından karadan yelken açtılar ![]() ![]() Görüldüğü gibi Aşıkpaşazade daha da ileri gitmiş, en kısa mesafede üç kilometre olan bu yol boyunca yelken açarak kaydırdığı yüzlerce ton ağırlığındaki gemilerin içine savaşçıları da yerleştirip, onları ayakta dikeltmekten de imtina etmemiş!… Tabii asıl üzerinde durulması gereken nokta, Osmanlı vakanüvislerinin bu gerçeküstü söylemi değil; bu masalın, günümüz resmi tarihçilerince de sorgusuz * yinelenebilmesidir ![]() Bu noktada ciddi verilerle desteklemediği halde, söz konusu efsaneyi yineleyen tarihçilerimizin, Voltair’in ifadesiyle; “…keşişlerin o zaman uydurdukları masalları tekrarlayıp durma” konumuna düştükleri açık ![]() ![]() ![]() OLGUSAL DEĞERİ OLMAYAN AYRINTILAR Bu durumda, gemileri dağdan aşırmaya varacak denli büyük bir zahmet ve zekaya kadar, alt tarafı bir zinciri kesecek testereleri de mi yoktu atalarımızın diye sorası geliyor insanın? Zinciri kesmek veya Osmanlı vesayetindeki Galata yanından kırmak varken, Osmanlı dedelerimizin böyle olağanüstü bir organizasyon için kafa patlatmasını, birlerce insan ve hayvanın onca yük altında eziyet çekmesini, onca ormanın telef edilmesini anlamak mümkün değil doğrusu ![]() Gerçekten de ayrıntıları üzerinde kafa yormaya başladığımızda, tam da Voltair’in işaret ettiği bir masal örneği ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz ![]() İddianın belki de ilk kaynağı olup o sırada içeride olan Bizanslı danışman Francis’in anlatımı ise daha da ilginç: 20 Nisan yenilgisi sonrasını kastederek; “Padişah kızgınlığı içinde hıncından ellerini ısırıyor ve topuğu ile toprağı dövüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi Francis’te, vakanüvislerde olmayan ayrıntılar mevcut ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HESABA GELMEZ İDDİA Özetle farklı kaynaklarca yinelenmiş olmasına rağmen, dağdan gemi aşırma efsanesine itibar etmek olanaksız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncüsü, Galata veya Taksim sırtını geçmek, oldukça büyük bir çıkış ve iniş yanında bir dizi irili ufaklı iniş, çıkış ve kavisleri geçmek demek ![]() ![]() Dördüncüsü, gemiler kaydırılmışsa gemi başına bir kızak ve üzerinde kayması için yol boyunca, yağlı ve birbirleriyle simetrik binlerce(en kısa mesafede en az 6 bin) kereste hazırlanıp yerleştirilmesi gerek ![]() ![]() ![]() Bir geminin sadece kızağa alınıp karaya çıkarılması bile, neresinden bakılırsa bakılsın, her gemi için tekrarlanmak üzere saatler alacak bir iş ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı güzergah kullanıldığından aynı mekanda on binlerce insan, bir o kadar manda, deve, vb ![]() ![]() Son olarak belirtilmesi gereken, söz konusu güzergahlarda yapılacak bir gemi yükleme ve indirmesinin Bizans’ın haberi dışında gerçekleşmesinin olanaksızlığıdır ![]() Tüm bu veriler ışığında büyük bir özgüvenle belirtilmeli ki, iki gecede (siz deyin ki iki ayda) gizlice dağdan gemi aşırtma safsatasına inanmamızı isteyenler, amiyane tabirle hiç hesap bilmiyorlar! Her yıl tekerlikli büyücek bir kayığı asfalt yoldan Kasımpaşa’ya taşıma mizanseni sırasında yaşanan sorunlar bile, bu 72 gemi geçirme efsanesine itibar edilemeyeceğinin yeterli kanıtı aslında ![]() ![]() GERÇEK NEREDE Esasen karadan gemi geçirme masalına yüklenen bu olağanüstü anlam, bizi gerçeklikten koparması yanında, döneminin en büyük planlama örneklerinden olan fetih sürecini yöneten kurmayı da hafife almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Tüm bu irdelemelerin üzerine Haliç’te görülen söz konusu gemilerin nereden geldiği sorusuna gelince ![]() ![]() ![]() ![]() “Ebü’l-feth, Timurtaş Paşa’yı iki bin askerle Kağıthane’deki koruluk içinde 50 parça kadırga yapmakla görevlendirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi oldukça somut bilgilerle karşı karşıyayız; 22 Nisan sabahı görülen gemilerin, kimlerin komutasında, nerede, nasıl yaptırıldıkları, başka bir kaynakta rastlamadığımız bir açıklıkla anlatılmış ![]() ![]() Müneccimbaşı da Evliya Çelebi’yi onaylamaktadır: Sahaifü’l- Ahbar adlı Tarihi’nde, önce yağlı tahtalar üzerinden kaydırmanın Boğazkesen Kalesi’nden başladığından söz ederek malum efsaneyi yineleyen Müneccimbaşı, hemen devamında; “Fakat sahih(doğru, gerçek) olan rivayete göre, gemiler Okmeydanı’nda hazırlanmış ve buradan denize indirilmiştir” demektedir ![]() İşte 22 Nisan sabahı aniden Haliç’te beliriveren ve Bizanslıların, “Eya bu ne ola deyü perişan oldu”kları gemilerin hikayesi bundan ibaret (ayrıntılı bilgi ve irdelemeler için bkz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|