Kütahya

Eski 05-04-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Kütahya



Kütahya rengârenk çinileriyle, Türkiye’nin çini atölyesi olarak bilinen, şifalı kaplıcaları ile meşhur, millî târihimizde müstesnâ bir yeri bulunan, Ege bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde yer alan il 38o 70’ ve 39o 80’ kuzey enlemleri ile 29o 00’ ve 30o 30’ doğu boylamları arasında yer alır


Kütahya'nın konumu


Kütahya rengârenk çinileriyle, Türkiye’nin çini atölyesi olarak bilinen, şifalı kaplıcaları ile meşhur, millî târihimizde müstesnâ bir yeri bulunan, Ege bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde yer alan il 38o 70’ ve 39o 80’ kuzey enlemleri ile 29o 00’ ve 30o 30’ doğu boylamları arasında yer alır Kuzey ve kuzeybatıdan 85000km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan, kuzeyde Marmara Bölgesi’ne, doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne, güneydoğuda Akdeniz Bölgesi’ne komşu olan bölgemiz batıda da Ege Denizi’yle çevrilidir (adını komşu olduğu denizden alır) Marmara Bölgesi’yle olan sınırı batıda Baba Burnu’ndan başlayarak Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kaz Dağı’na uzanır İç Anadolu Bölgesi’yle olan sı

Bursa, kuzeydoğudan Bursa Osmanlı Devletinin bir ara başkentliğini yapan, evliyalar diyarı, tarihî abideler şehri, tabiî güzellikleri ve binlerce senedir bilinen şifalı kaplıcaları ile dünyaca isim yapan il

Bilecik, doğudan Bilecik, Osmanlı Devletinin temellerinin atıldığı, Marmara, Ege, İç Anadolu ve Batı Karadeniz bölgelerinin kesiştiği bir kavşak noktasında bulunan bir ildir 39°39' ve 40°31' kuzey enlemleriyle 29°43' ve 30°40' doğu boylamları arasında bulunan Bilecik; Sakarya, Bolu, Eskişehir, Kütahya ve Bursa arasında yer alır

Eskişehir, güneydoğudan Eskişehir, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesinde bulunan aynı adlı ilin merkezidir Ortasından Porsuk Çayı geçen şehir, içerisinde Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'nin bulunması nedeniyle bir öğrenci kenti görünümündedir 2008 yılının verilerine göre şehir merkezinin toplam nüfusu 599,796'dır Bu nüfusun 297,865'i erkek 301,931'i kadındır

Afyonkarahisar, güneyden Afyonkarahisar Şifalı kaplıcaları, kaymak şekeri ve haşhaşı ile tanınan il Afyon'a komşu iller arasında Eskişehir, Kütahya, Denizli, Uşak, Burdur, Isparta ve Konya yer alır 29° 40' ve 31° 43' doğu boylamları ile 37° 45' ve 39° 17' kuzey enlemleri arasındadır Ege Bölgesi’nin Akdeniz’e ve İç Anadolu Bölgesi'ne açılan kapısı ve önemli bir kültür merkezidir

Uşak, güneybatıdan Uşak Türkiye'nin Ege bölgeside iç batı Anadolu bölümünde yer alan il İl toprakları 38° 12’ ve 38° 56’ kuzey enlemleriyle 28° 48’ ve 29° 57’ doğu boylamları arasında kalır Kuzeyden Kütahya, doğudan Afyonkarahisar, güneyden Denizli, batıdan Manisa illeriyle çevrilidir Trafik plaka kodu 64’tür

Manisa, batıdan ise Manisa Ege bölgesinde, tarihi, ovası ve üzümü ile tanınan bir ilimiz 27°08’ ve 29°05’ doğu boylamları ile 38°04’ ve 39°58’ kuzey enlemleri arasında yer alır İl toprakları doğudan Uşak ve Kütahya; kuzeyden Balıkesir; güneyden Aydın; güneydoğudan Denizli; güneybatı ve batıdan İzmir illeri ile çevrilidir Osmanlı devrinde “Şehzâdeler şehri” olarak tanınan, üzümün anavatanı olarak bilinen, yeşili, mesir macunu ve üzümü ile meşhur bir ildir İl trafik plaka numarası 45’tir

Balıkesir illeri ile çevrilidir

Kütahya (
Balıkesir Marmara Denizi ve Ege Denizi sahilinde bulunan, turizm bakımından gelişmiş, Türkiye'nin önemli illerinden biri Kaplıcaları, yeraltı ve yer üstü suları bakımından zengin, üçte biri ormanlık, Türkiye'nin zeytin ambarı olan ili; Marmara Denizi, Bursa, Kütahya, Manisa, İzmir, Ege Denizi ve Çanakkale arasında yer almaktadır 39°04' ile 40°40' kuzey enlemleri

Latince: Cotyaeum), İçbatı Anadolu Bölümü'nde Latin Dili ve Edebiyatı ile Yunan Dili ve Edebiyatı iç içe iki ana bilim dalıdır ve Klasik filoloji olarak bilinmektedir Latince'nin günümüzdeki önemi bilim dalı olmasıdır; bu nedenle batı dillerinin ve yazınlarının yanı sıra Eskiçağ ve Ortaçağ Tarihi, felsefe tarihi, epigrafi, tiyatro tarihi, Roma Hukuku gibi bir çok alanda, ayrıca Osmanlı arşivlerinde bulunan Latince yazılmış belgeler üzerinde bilimsel araştırma yapmak için gereklidir

Kütahya ilinin merkezi şehirdir


Kütahya Saat Kulesi


Eski kaynaklara, sikke ve yazıtlara göre Kütahya’nın antik dönemdeki adı “Kotiaeion”dur{{kaynak göster}} Ünlü Antik Çağ coğrafyacısı {{Trİl|

Strabon bu adın, “Kotys’in Kenti” anlamına geldiğini belirtmektedir Kotys, Trakya’da yaşayan Odrisler’den olup, Romalılar’ın MS 38’de Anadolu’ya gönderdiği bir komutanın adıdır Kütahya Müzesi’nde bulunan bir sikkede bu ad “Koti” olarak geçmektedir Kütahya adı, eskisine benzetilerek Türkler tarafından verilmiştir{{kaynak göster}}Şehrin nüfusu 2008 yılına göre 218000'dir1927'de 17000 olan nüfusu, 1990'da 131000'e, 2000'de 167000'e, 2008'de 213000'e çıkmıştır

Strabon, MÖ 1 yüzyılda bugünkü Amasya'da yaşamış olan coğrafyacı İyi bir eğitim almış olan Strabon, çok seyahat etmiş ve özellikle Anadolu ve çevresinde yapmış olduğu geziler sırasında bu bölgeyi çok iyi tanımıştır Coğrafya adıyla tanınan onyedi bölümlük dev yapıtında, yalnızca gezdiği ve gördüğü yerleri anlatmakla yetinmemiş, buralarda cereyan eden tarihî olaylar hakkında da ayrıntılı bilgiler vermiştir

Ege Bölgesi, İç Anadolu ve Marmara bölgeleri arasında tarih ve kültür merkezi olarak köprü vazifesi görmüştür Trafik numarsı 43’tür

İsminin kökeni

Kütahya ilk kurulduğunda adı seramik kenti mânâsına gelen “seramorum” idi MÖ 11 asırda 85000km2 dolayındaki yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %11’ini kaplayan, kuzeyde Marmara Bölgesi’ne, doğuda İç Anadolu Bölgesi’ne, güneydoğuda Akdeniz Bölgesi’ne komşu olan bölgemiz batıda da Ege Denizi’yle çevrilidir (adını komşu olduğu denizden alır) Marmara Bölgesi’yle olan sınırı batıda Baba Burnu’ndan başlayarak Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kaz Dağı’na uzanır İç Anadolu Bölgesi’yle olan sı

Frigler şehre “Kotiyum” ismini verdiler Eski kaynaklarda şehrin ismi Kotiaetion, Katiaion, Cotyaeium, Cotyaeum ve Cotyaium şeklinde geçmektedir Bütün bunlar “Totys’in şehri” mânâsına gelmektedir

Güçlü bir uygarlık kuran Friglerin tarihi ve sosyal yaşamı ile ilgili bilgilerimiz ne yazık ki yeterli değildir Bu konudaki ilk bilgileri antik yazarlardan öğreniyoruz Tarihçi Herodot ile coğrafyacı Strabon'a göre Frigler, Avrupalı bir kavimdi ve Anadolu'ya gelmelerinden önce “Brigler” olarak anılıyorlardı Friglerle ilgili bu yazılı kaynakları ve bölgedeki kazı sonuçlarını değerlendiren bilim adamları Friglerin, büyük olasılıkla MÖ 1200'lerde Trakya ve Boğazlar üstünden Anadolu'ya geld

Selçuklu Türkleri bu şehri fethedince şehre “Kütâhiye” ismini vermişlerdir Zamanla bu isim “Kütahya” hâlini almıştır

Bir rivâyete göre, dul bir kadının pazara getirdiği testi, tabak, vazo, sürahi, çanak ve çömlekler sağlam hem de zariftir Müşteriler tarafından kapışılır Diğer satıcılar bu kadının hüneri yaptığı topraktan olmalı diyerek kadını takip ederler Kadın bugünkü Kütahya’nın bulunduğu yere gelip heybesini toprakla doldurur Diğer esnaf bu bölgede atölyeler açarak şehir kurulur ve seramik şehri manasına“Seramorum” denir

Tarih


Vazo


Kuruluş tarihi kesin olarak tesbit edilememekle beraber, tarihi

MÖ 3000 yıllarına uzanmaktadır Eski kaynaklara göre Kütahya'nın antik çağlardaki adı Kotiaeon, Cotiaeum ve Koti şeklinde geçmektedir İl topraklarına yerleşen en eski halk Friglerdir MÖ 1200'lerde Anadolu'ya gelen Frigler, Hitit İmparatorluğunun topraklarına girdiler ve bir devlet olarak örgütlendiler Anadolu’nun tarihsel çağları, Çorum'un Sungurlu ilçesine 5 km uzaklıkta bulunan ve yapılan kazılarda Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa olduğu anlaşılan Boğazköy'de, Yozgat’ın güneydoğusuna düşen Alişarhöyük'te ve kayserinin kuzeyindeki Kültepede bulunan, çivi yazısı ile yazılmış tablet denilen kil levhacıklar ile başlar Sayıca, Alişar ve Boğazköy de az Kültepede ise on binleri aş

MÖ 676 'da Kimmeler, Frigya Kralı III Midas'ı bozguna uğratarak Kütahya ve çevresine egemen oldular Görülen iklim Karasal iklim ve bitki örtüsü bozkırdır

Alyattes'in
Frigler, Makedonya ve Trakya bölgesinden MÖ 1200'lerde Anadolu'ya göç etmişlerdir Frig Devleti ise olasılıkla MÖ 8yy da kurulmuştur

Lidya Kralı olduğu dönemde Kimmer egemenliği yerini Lidya yönetimi aldı Lidya, Anadolu'da Tunç Çağından itibaren MÖ 2 bin yılın ikinci yarısında hüküm süren Lidya uygarlığı toprakları Yer olarak kabaca Anadolu'nun batısıdır Esas olarak Gediz (Hermos) Irmağı ve Küçük Menderes (Kaistos) Irmaklarının vadilerini kapsayan bölgedir Kuzeyinde Mysia, güneyinde Karia, doğusunda Frigya, batısında ise Ionia bölgeleri bulunmaktadır

MÖ 546'da Persler Lidya Ordusunun yenilgiye uğratarak Anadolu'yu istila etti Olaylar

MÖ 334'de Biga Çayı yakınlarında yılkutusu|

Persleri yenilgiye uğratan İskender yörede üstünlük kurdu Persler İran’a hakim olan eski bir kavim Ari ırkına mensup, Hint-Avrupa kavmidir MÖ 2000 yılında, kuzeyden gelip, Orta İran’a yerleştiler Eski Ortadoğu’ya hakim Elamlılar ve Medlerin hakimiyetinde yaşadılar MÖ 6 yüzyıl ortalarında, Pers Prensi

Büyük İskender'in İskender veya III Aleksander (Yunanca: Μέγας Ἀλέξανδρος Megas Aleksandros) 20 Temmuz MÖ 356, Pella, Makedonya - 10 Haziran MÖ 323, Babil), MÖ 336 - MÖ 323 yılları arasında Makedonya kralı ve tarihteki en büyük imparatoru Makedonya kralı II Filip'in oğlu Ayrıca Büyük İskender, İskender Rumi, İskender Yunani ve Makedonyalı İskender olarak da bilinir

MÖ 323'te ölümü ile Kütahya ve yöresi komutanlarından Antigonos'a geçti Olaylar

MÖ 133'de Roma yönetimine girdi Piskoposluk merkezi haline getirildi

Bugünkü İtalya’nın Latium bölgesinde, Tiber Irmağı’na bakan tepelerde kurulmuş birkaç köyden oluşan eski Roma, sonradan dünyanın en büyük imparatorluklarından birinin merkezi oldu Romalılar tarihte pek çok ülkenin dilini, edebiyatını, yasalarını, yönetim biçimini ve mimarlığını etkiledi

1071'de 1071 yılı olayları ve detayları

Malazgirt Savaşı'nda Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen kuvvetleri arasında, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Doğu Anadolu’da Malazgirt Ovasında meydana geldi Bu muharebe, dinî, millî, siyasî, askerî neticeleri ve Türk-İslâm tarihinin en büyük zaferlerinden biri olması bakımından önemlidir

Alp Arslan'a yenilen

Bizans İmparatoru Romanus Diogenes'de tutsaklık dönüşü Kütahya'ya getirildi ve gözleri kör edildi Bizans kelimesi Byzas'tan gelir İstanbul şehrinin kurucusu Byzas'dan dolayı şehre uzun süre Byazs denmiştir

1078'de 1078 yılı olayları ve detayları

Anadolu Selçuklu Devletini kuran Anadolu Selçuklu Devleti, Selçukluların Anadolu’da kurduğu devlettir Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi 1071’deki Malazgirt Savaşı’ndan sonra hızlandı Selçuklu komutanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah (I Süleyman Şah), Anadolu’daki fetihleri batıya yayarak 1075'te İznik’i Bizans’tan aldı ve burayı başkent yaparak bağımsızlığını ilan etti Böylece kurulan Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlıların son Anadolu Selçuklu sultanını tahttan indirdikleri 1318'e kadar varlığını sürdürdü

Kutalmışoğlu Süleyman Şah Kütahya'yı da ele geçirdi Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusudur Tarihi kayıtlarda bazen Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Şah ile karıştırılır

1097'de Haçlıların saldırısına uğradı II Kılıç Arslan kaybedilen topraklarla birlikte Kütahya'yı geri aldı 1277'de II Gıyaseddin Keyhüsrev Kütahya yöresini Germiyanoğlu Süleyman Şah kızı Devlet Hatun'u Osmanlı Sultanı I Murat'ın oğlu Yıldırım Bayezid'a verdi ( 1381) Germiyanoğulları Beyliğinin toprakları Devlet Hatun'un çeyizi olarak Osmanlılara verildi (Kütahya ve çevresi dahil) 1402 Ankara Savaşında, Bayezid'i ağır bir yenilgiye uğratan Timur, Kütahya'yı alarak II Yakup Bey'e geri verdi Kütahya daha sonra Osmanlılara geçti ve Sancak Merkezi oldu

Sultan II Beyazıt'ın zamanında Şah İsmail yanlısı Şahkulu Kütahya'da ayaklandı Bu isyan 1511 yılında bastırıldı 19 yüzyıl'da Osmanlı Devletine başkaldıran Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu Kütahya'yı işgal etti Sultan II Mahmut ile imzalanan Kütahya Antlaşması ile Mısır askerleri Kütahya'yı terk etti

Avrupa'da 1848 ihtilalleri sırasında, Macarlar'da ayaklanmışlardı MacarAvusturya ve Rusya tarafından bastırılınca hareketin önde gelenlerinden bazıları 1849'da Osmanlı Hükümetine sığındı Başta Lajos Kossuth olmak üzere Kütahya 'ya yerleştirilen Macarlar, 1851'e kadar burada kaldılar

Kütahya 1867'de Hüdavendigar Vilayetine bağlı bir sancak merkezi iken, II Meşrutiyetten sonra bağımsız bir sancak oldu Milli Mücadele yıllarında, Ocak 1921'de Çerkez Ethem düzenli ordu çatışmasına sahne olan Kütahya, 17 Temmuz 1921'de Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde TBMM Batı Cephesi ordusunun yenilmesi üzerine Yunanlıların işgaline uğradı Büyük Taarruz'a kadar işgal altında kalan Kütahya, 30 Ağustos 1922'de kurtuldu 8 Ekim1923'de Vilayet durumuna getirilmiştir

Kütahya 5000 senelik bir tarihe sahip Bündan önce Kütahyada yaşamiş olan milletler şunlar:

Ulusal Hareketi Hititler
Frigya´lar
Farslar
Makedonyalılar
Romalılar
Doğu Roma İmparatorluğu
Anadolu Selçuklu Devleti
Ermeniler
Yunanlar
Germiyanoğulları Beyliği
Osmanlı Devleti

Coğrafya


Kütahya'nın ilçeleri


Kütahya, Yellice Dağı'nın (eski adı Acemdağı) kuzey eteğinde, Kütahya Ovası'nın güney kenarında kurulmuştur Bah'tan gelen Katar Suyu, ovanın ortasından geçer ve şehrin 3 km kuzeybatısında olabilir Sakarya Nehri'nin büyük bir kolu olan Porsuk Çayı'na katılır Şehir, ovadan başlayarak, güneye doğru yükselen bir yerde kurulmuştur Alayunt, Balıkesir demiryoluanıtlar bu kesimde bulunur Evler, tepelerin yamacına yaslandığı gibi, özellikle yeni semtler ovaya doğru da yayılır Yeni semtlerde sokaklar ve caddeler, düz ve geniş eski semtlerde ise dar, taş kaldırımlı ve çok defa da yokuşludur Kütahya batıda Tavşanlı üzerinden Bursa'ya ( Marmara Bölgesi) ve Balıkesir'e, (Ege kıyıları) güneybatıda Çavdarhisar ve Gediz üzerinden Ege Bölgesi'ne güneydoğuda Afyon üzerinden Konya'ya ve Akdeniz kıyılarına, kuzeydoğuda Eskişehir ve Bilecik yörelerine bağlanır Bu durumu, şehrin, Osmanlılar19 yüzyıl sonlarında Anadolu demiryolları yapılırken, Kütahya doğrudan doğruya bu yol üzerinde yer almadı, kısa bir şube hattıyla ana hatta bağlandı Cumhuriyet devrinde demiryolunun Balıkesir'e uzatılması, şehrin canlılığını arttırdı Burada bulunan tuğla ve kiremit ocakları ile un fabrikasına, Cumhuriyet devrinde şeker fabrikası ( 1954) ve azot1961, genişletme 1966) katıldı, çinicilik yeniden canlandırıldı

istasyonunda yüksekliği 935 m olan yer, çarşı kesiminde 970 m'ye yükselir Şehrin, iç kale kalıntılarının bulunduğu Hisar Tepesi'nde yükselti 1000 m'yi aşar Şehir, bu tepe ile Hıdırlık Tepesi arasından bir dere vadisi boyunca yer alır Şehrin eski çekirdeği, Hisar Tepesi önündedir ve önemli tarihî devrinde canlı bir konak yeri ve önemli bir yönetim merkezi seçilmesine sebep olmuştur fabrikası ( İlçeleri

Altıntaş - Aslanapa - Çavdarhisar - Domaniç - Dumlupınar - Emet - Gediz - Hisarcık - Pazarlar - Şaphane - Simav - Tavşanlı

İklim

İç Anadolu iklim özellikleri görülen Kütahya'da yıllık sıcaklık ortalaması 10,6 °C'dir En yüksek sıcaklık, 38,6º ,En düşük ölçülen sıcaklık ise –28,1º dirYıllık sıcaklık farkı 66,7ºC ile büyük bir fark gösterir

Yağışlar karasal iklime bağlı olarak, kış, ilkbahar ve sonbaharda görülür Yazları genellikle kuraktır Yıllık ortalama yağış miktarı 540 mmdir En yağışlı ay aralık, en kurak ay ağustostur Yağışların %38,8 i kış, %29,4 ‘ü İlkbahar, %12,5 ‘i yaz, %19,3 ‘ü sonbahar aylarında düşer Kış aylarında, sıcaklığın düşük ve yükseltinin fazla olması nedeniyle yağışlar, genellikle kar şeklinde, diğer mevsimlerde yağmur şeklindedir Kar yağışlı günlerin, yıllık ortalama sayısı 19 gündür Kar kalınlığı ortalama 12 cm civarındadır

Güzel sanatlar

Germiyanoğulları Beyliği'nin başlıca mimarî eserleri Kütahya'da görülür Bu devir camileri, klasik osmanlı camileri planında, tek kubbeli ve revaklı, üç bölümlü son cemaat yeri olan yapılardır

''Kurşunlu Camii'' 1377'de, ahi şeyhi Mehmed tarafından yaptırıldı Kare mekânı, türk üçgenleriyle geçilen kubbe örter Son cemaat yerinin ortasında ayna tonoz, yanlarda küçük kubbeler yer alır

''İshakfakih Camii'' ( 1433), kesme taş tuğla duvarları ve gösterişli bir cephesi vardır Son cemaat yeri üç bölümdür Bir bölümü türbekırmızı tuğlalarla çevrilidir Sütun başlıkları türk üçgenlidir Taş mihrabın çevresini 15 yüzyıl özelliği gösteren iki renkli çinilerden bir sıra bitkisel bezemeli çini çevirir

durumundadır Gösterişli cephesi ve düzenli mimarîsi dikkati çeker Son cemmat yerinde kesme taşların çevresi ''Ulu Cami'', Yıldırım Bayezid'in başlattığı ve Musa Çelebi'nin 1410'da tamamlattığı caminin yerine yeniden yapıldı ( 1889- 1891) Son devir osmanlı mimarîsinin önemli ve klasik ölçüye bağlı az rastlanan yapılarından biridir Burada, arka arkaya iki kubbe, altı yarım kubbe ile çevrilmiş, köşelere de birer kubbe yerleştirilmiştir Mihrap dışa doğru beş köşeli bir çıkıntı halindedir Üzeri yarım bir kubbeyle örtülüdür Dört aynalı tonoz ve ortada kubbenin yer aldığı beş gözlü son cemmat yerinin eski yapıdan kalma olduğu sanılır Osmanlı mimarîsinin en karışık devrinde, çok başarılı bir yapı olarak görülür

Germiyanoğlu Yakup Bey II'nin ( 1390- 1428) külliyesi, medrese, mescidtürbesini de içine alır Günümüzde kitaplık olarak kullanılan ve yapılış tarihi kesin olarak belli olmayan külliye, Germiyanoğulları'nın en önemli dinî yapılarındandır Ortada büyük kubbeli, şadırvanlı, kapalı avluya üç yönden açılan, üç kubbeyle örtülü eyvan ve üç kemerli dışarıya açılan, üç kubbeli giriş revakının iki yanında kubbeli odalar vardır Eyvanların üzerinin kubbelerle örtülü olmasının dışında, T planlı, köşeli veya yan mekânlı tip olarak nitelendirilen osmanlı yapılarıyla benzerlik gösterir Yakup Bey'in türbesi, parmaklıklarla yan eyvanlardan ayrılmıştır Sanduka, bir bölümü 15 yüzyıl'dan bir bölümü de son onarımlardan kalma çinilerle kaplıdır Soldaki kubbeli mekân, külliyenin mescididir Yazıtlar üç bölümlü giriş revakında büyük yer tutar Germiyanoğlu mimarîsinin erken bir örneği olan Vacidiye Medresesi, Anadolu Selçukluları'nın kapalı medreseler geleneğine bağlıdır

ve imaretten meydana gelir, kendi Merkeze Bağlı Mahalleler

100 Yıl
30 Ağustos
75 Yıl
Ali Paşa
Bahçelievler
Balıklı
Börekçiler
Cedid
Cemalettin
Cumhuriyet
Evliya Çelebi
Fatih
Fuat Paşa
Gaybi Efendi
Gazi Kemal
Gültepe
Hacı Azizler
Hamidiye
İstiklal
Lala Hüseyin Paşa
Mehmet Akif Ersoy
Maltepe
Maruf
Mecidiye
Meydan
Müderris
Okmeydanı
Osman Gazi
Paşam Sultan
Pirler
Saray
Servi
Sultanbağı
Vefa
Yenidoğan
Yıldırım Beyazıt
Yunus Emre
Zafertepe
Ziraat
yeni dogan

Kütahya kökenli tanınmış kişiler

Evliya Çelebi
Ayla Dikmen
Aydilge
Gülten Dayıoğlu
Asım Gündüz
Komitas Vardapet
Şeyhi
Oktay Aslanapa
Ahmedi
Ezop
Esra Erol
Neyzen Ahmet Yakuboğlu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.