|  | Alp Er Tunga Destanı |  | 
|  05-04-2009 | #1 | 
| 
siLveRghoSt
 |   Alp Er Tunga Destanı Alp Er Tunga Destanı  İran padişahı "Minûçehr"in ölümünü haber alan Turan padişahı Peşeng, İran aleyhine savaş açmak için Türk ulularını topladı:"İranlılar'ın bize yaptıklarını biliyorsunuz  Türkün öç alma zamanı gelmiştir" dedi  Oğlu "Alp Er Tonga"nın içinde öç duygularıyla kaynadı  Babasına:"Ben arslanlarla çarpışabilecek kişiyim  İran'dan öç almalıyım" dedi  Boyu servi gibi,göğsü ve kolları arslan gibi idi  Fil kadar güçlü idi  Dili yırtıcı kılıç gibi idi   Savaş hazırlıkları yapılırken Türk padişahının öteki oğlu "Alp Arız" saraya gelip babasına:"Baba! Sen Türkler'in en büyüğüsün  Minûçer öldü ama İran ordusunun büyük kahramanları var  İsyan etmeyelim  Edersek ülkemiz yıkılıp gider" dedi  Peşeng, oğluna şöyle cevap verdi:"Alp Er Tonga avda arslan, savaşta savaş filidir  Bahadır bir timsahtır  Atalarının öcünü almalıdır  Sen onunla birlik ol  Ovalarda otlar yeşerince ordunuzu "Amul"a yürütün  İran'ı atlarınıza çiğnetin  Suları kana boyayın  " Baharda Türk ordusu alp Er Tonga'nın buyruğunda İran üzerine yürüdü  Dehistan'a geldi  İki ordu karşılaştı  Türk kahramanlarından Barman İranlılar'a doğru ilerleyip er diledi  İran kumandanı ordusuna baktı  Gençlerden kimse kıyışamadı  Yalnız kumandanın kardeşi Kubâd atıldı  Fakat yaşlıydı  Kardeşi ona dedi ki:"Barman genç,arslan yürekli bir atlıdır  Boyu güneşe kadar uzanmıştır  Sen yaşlısın  Kan, ak saçlarını kızartırsa yiğitlerimiz ürker"  Fakat Kubâd dinlemedi: "İnsan av, ölüm onun avcısıdır" diyerek savaşa çıktı  Barman ona:"Başını bana veriyorsun  Biraz daha bekleseydin daha iyiydi  Çünkü zaten senin hayatına kasdetmiştir" dedi  Kubâd: "Ben zâten dünyadan payımı almış bulunuyorum" diye karşılık vererek atını saldırdı  Sabahtan akşama kadar uğraştılar  Sonunda Barman kargı ile Kubâd'ı devirerek zaferle Alp Er Tonga'nın yanına döndü  Bunu görünce İran ordusu ilerledi  İki ordu birbirine girdi  Cihanın görmediği bir savaş oldu  Alp Er Tonga üstün geldi  İranlılar dikiş tutturamayıp dağıldılar  İran padişahı iki oğlunu memlekete göndererek kadınları Zâve dağına yollattı  Türk ve İran orduları iki gün dinlendikten sonra üçüncü gün Alp Er Tonga yeniden saldırdı  İran büyükleri ölü ve yaralı olarak savaş alanını doldurdular  Geceleyin İranlılar bozuldu  Bunu görünce İran padişahı ve başkumandanı Dehistan kalesine sığındılar  Alp Er Tonga kaleyi kuşattı  İran padişahı kaleyi bırakıp giderken ardına düşen Alp Er Tonga onu tutsak etti  İran'a tâbi Kâbil ülkesinin pâdişahı olan kahraman Zâl İranlıların yardımına geldi  Büyük savaşlar yaparak Türk ordularını bozdu  Bundan öfkelenen Alp Er Tonga,tutsak bulunan İran pâdişahını kılıçla öldürdü  Öteki tutsakları da öldürecekti  Fakat kardeşi Alp Arız onu vazgeçirdi  Tutsakları 'Sarı'ya göndererek hapsettirdi  Kendisi de Dehistan'da 'Rey'e gelerek İran tacını giydi  İran ülkesinde padişah oldu  Fakat Sarı'daki tutsakların kaçmasına sebep olduğu için kardeşi Alp Arız'ı öldürdü  İran tahtına Zev geçtiği zaman iki ordu yine karşı karşıya gelip beş ay vuruştular  Ortalıkta kıtlık oldu  Sonunda insanlık bitmesin diye barış yaptılar  İran'ın şimal ülkeleri Turan'ın oldu  Fakat Zev ölünce Alp Er Tonga yine İran'a saldırdı  Kardeşi Alp Arız'ı öldürdüğü için babası kendisine dargındı  Fakat yeni İran padişahı da ölüp İran tahtı yine boş kalınca Turan padişahı Peşeng,oğlu Alp Er Tonga'ya yine haber yolladı  Ceyhun'u geçerek İran tahtına oturmasını bildirdi  İranlılar Türk ordusunun geleceğini duyunca korkup Zâl'e başvurdular Zâl artık kocadığını söyleyerek oğlu Rüstem'i yolladı  İki ordunun öncüleri arasındaki çarpışmada Rüstem Türkler'i yenerek Keykubâd'ı İran tahtına çıkardı  Asıl orduların çarpışmasında ise Rüstem,Alp Er Tonga ile karşı karşıya geldi  Alp Er Tunga'yı yenecekken Türk bahadırları onu kurtardılar  Rüstem bir hamlede 1160 Türk kahramanı öldürdüğü için Türkler yenildiler  Ceyhun'u geçtiler  Alp Er Tonga babasının yanına döndü  Babasını barışa kandırdılar  Barış yaptılar  İran tahtına Keykâvus geçtikten sonra Araplar isyân ettiler  Fakat galip gelen Keykâvus bir ziyafette sarhoş edilerek bağlandı  Bu haber İran'ı karmakarışık etti  Alp Er Tonga büyük bir orduyla Araplar'ın üzerine atılarak onları yendi  Türk ordusu İran'a yayılarak herkesi tutsak etmeye başladı  İranlılar yine Zâl'den yardım istediler  Zâl,Araplarda tutsak olan Keykâvus'u kurtarıp onların ordularını da kendi ordusuna kattıktan sonra Türkler'e yöneldi  Kanlı bir savaşta Turanlıların yarısı öldü  Alp Er Tonga yenilerek kaçtı  Bir gün İran'ın yedi ünlü pehlivanı Rüstem'e Turan'a giderek Alp Er Tonga'nın avlağında avlanmayı teklif ettiler  Sirahs civarındaki bu avlağa gidip yedi gün kaldılar  Alp Er Tonga bunu duyunca ordusuyla geldi  Teke tek dövüşlerde Türk pehlivanları İranlılar'dan üstün geldilerse de işe Rüstem karışınca yedi pehlivan ile birlikte Türk ordusunu dağıttı  Hatta az kalsın Alp Er Tonga da tutsak oluyordu  Keykâvus İran'da eğlenceler,aşk oyunları ile uğraşırken Alp Er Tonga Türk atlılarıyla ilerledi  Bu haber Keykâvus'a geldi  Oğlu Siyâvuş ile Rüstem'i Türkler'e karşı yolladı  Türk öncülerini yenerek Belh kalesini aldılar  Bu sırada kötü bir rüya görüp bunu tabir ettiren Alp Er Tonga,beğlerin fikrini de alarak İranlılar'la barış yaptı  Onlara rehineler verdi  Buhara,Semerkand ve Çaç şehirlerini bırakıp "Gang" şehrine çekildi  Fakat bu barışı istemeyen Keykavus, Rüstem'e ve Siyâvuş'a kızıp kötü muamele ettiğinden Rüstem kendi ülkesine çekildi  Siyâvuş da Alp Er Tonga'ya sığındı  Türkler'in payıtahtı olan Gang şehrine kadar büyük saygı görerek geldi  Kendini çok sevdirdi  Hatta Türk kahramanlarından 'Piran'ın kızı ile ve biraz sonra da Alp Er Tonga'nın büyük kızı olan güzel 'Ferengis' ile evlendi  Pîran'ın kızından bir oğlu oldu  Adını Keyhusrev koydular  Bir müddet sonra,Siyâvuş'u çekemeyenler Alp Er Tonga'ya aleyhinde sözler söylenerek aralarını açtılar  Siyâvuş öldürüldü  Bunun üzerine Rüstem yine ortaya çıktı  İlk çarpışmada Alp Er Tonga'nın oğlu 'Sarka'yı öldürdüler  Alp Er Tonga bunun öcünü almak için bizzat yürüdü  Fakat savaşı İranlılar kazanarak onu Çin denizine kadar kaçırdılar  Rüstem Turanlıları nerde bulduysa öldürüp altı yıl Turan'da kaldıktan sonra çekilip yurduna geldi  Alp Er Tonga Turan'ın yakıldığını,Türkler'in öldürüldüğünü görünce kan ağladı  Öç almaya and içti  Ordu toplayarak İran'a girdi  Ekinleri yaktı  İran'a hakim oldu  Kıtlık çıkararak İranlılar yedi yıl açlıktan kırıldılar  Bunun önüne geçip İran'ı kurtarmak için Keyhusrev'e tahtı bıraktı  Keyhusrev, Alp Er Tonga'dan öç almak için ordusunu hazırladı  Fakat bu ordu daha Alp Er Tonga ile karşılaşmadan bozuldu  Keyhusrev yine ordu yolladı  Türkler'den Bazur adında birisi büyü yaparak dağlara kar yağdırdı  İranlılar'ın elleri tutmaz oldu  Böylelikle İran ordusunu doğradılar  İranlılar yine Rüstem'i yolladılar  Harikulade savaşlardan sonra Rüstem Türk ordusunu bozup Türk ordusunda bulunan Çin hakanını da tutsak etti  Alp Er Tonga bu haberi alınca pek üzüldü  Uluları toplayıp danıştı  Bunlar: "Ne yapalım! Çin, Saklap orduları bozulduysa, Turan ordusuna bir şey olmadı  Anamız bizi ölmek için doğurdu" dediler  Alp Er Tonga hazırlığa başladı  Oğlu 'Şide' onun maneviyatını yükseltti  Bu savaşa Turan ordusu tarafından, Çin dağlarında oturan "Püladvend" adında bir Çinli de ordusuyla iştirak etti  İran pehlivanlarını yendiyse de sonunda Rüstem'e yenildi  Bunun üzerine Turan ve İran orduları çarpıştı  İranlılar kazandı  Alp Er Tonga kaçtı  Bundan sonra Keyhusrev dünyanın üçte ikisine hakim oldu  Bir gün sarayında şarap içerken Turan, sınırından İranlılar gelip Turanlılar'ın kendilerine zarar verdiğini söylediler  Keyhusrev bu işi halletmek için İran kahramanlarından 'Bijen' i gönderdi  Bijen sınırda ve Turan tarafındaki bir ormanda, yanındaki güzel kızlarla eğlenen 'Menîje'yi gördü  Menîje,Alp Er Tonga'nın kızıydı  Birbirlerini sevdiler  Menîje onu Turan'a, sarayına götürdü  Alp Er Tunga bunu duyunca çok öfkelendi  Bijen'i kuyuya hapsetti  Kızını da kovdu  İran padişahı genç kumandanının gelmediğini görünce yine Rüstem'i yolladı  Rüstem tüccar kılığında Türk pâyitahtına kadar gitti  Bijen'i kurtardığı gibi Alp Er Tonga'nın da sarayını basarak onu kaçırdı,Menîje'yi İran'a gönderdi  Alp Er Tonga ise yeniden ordu yığarak yürüdü  İran ordusunun arkasında 'Bîsütun' dağı vardı  Yine Rüstem'in sayesinde İranlılar bu savaşı kazandılar  Alp Er Tonga, Karluk'a kadar kaçtı  Beğlerine dedi ki:"Ben dünyaya buyruğumu geçiriyordum  Minûçehr zamanında bile İran Turan'a denk olamamıştı  Minûçehr zamanında bile İran Turan'a denk olamamıştı  Fakat bugün İranlılar hayatımı sarayımda bile tehdit ediyorlar  İyi bir öç almayı düşünüyorum  Bin kere bin bir Türk ve Çin ordusuyla yürüyelim" Toplanmaya başladılar  Fakat bizzat Alp Er Tonga'nın iştirak etmediği ilk savaşı İranlılar kazandılar  İran padişahı Asıl Alp Er Tonga'yı yok etmek istiyordu  Yeniden her yandan ordular toplayarak ilerledi  Alp Er Tonga bin kere bin ordusunun üçte ikisini toplamıştı  'Beykend' şehrinde oturuyordu  Karargâhında pars derisinden çadırlar vardı  Kendisi altınlı ve mücevherli bir taht üzerinde idi  Karargâhın önünde birçok kahramanların bayrakları dikili idi  İleriye gönderdiği ordunun bozulduğunu duyunca başı döndü  Öç almadan dönmemeye and içti  Oğlu 'Kara Han' a ordusunun yarısını vererek Buhâra'ya gönderdi  Oğullarından Şide (ki asıl adı Peşeng idi), Cehen, Afrâsiyab, Girdegîr ve oğlu İlâ'nın oğlu Güheylâ bu orduda idiler  Çigil, Taraz,Oğuz,Karluk ve Türkmenler çerisini teşkil ediyordu  İki ordu karşılaşınca ilk önce İran padişahı Keyhusrev'le Alp Er Tonga'nın oğlu Şide teke tek dövüştüler  Şide öldü  Alp Er Tonga duyunca saçlarını yoldu  Ertesi gün iki ordu akşama kadar savaşıp ayrıldılar  Daha ertesi gün yine çarpışıldı  Alp Er Tonga kükremiş gibi saldırıyordu  İran'ın büyük pehlivanlarından birkaçını öldürdü  Keyhusrev'le Alp Er Tonga karşı karşıya geldiler  Fakat Turan pehlivanları onun İran padişahıyla dövüşmesini istemeyerek atının dizgininden tutup geri götürdüler  O gece Alp Er Tonga ordusunu alıp Ceyhun'un ötesine geçti  Kara Han'ın ordusuyla birleşip Buhara'ya geldi  Biraz dinlendiler  Sonra pâyıtahtı olan Gang'a geldi  Bu şehir cennet gibiydi  Toprağı mis,tuğlaları altındı  Her yerden ordular çağırdı  Bu sırada casusları Keyhusrev Ceyhun'u geçti diye bildirdiler  Keyhusrev ilk önce Suğd'a geldi  Bir ay kalıp itaate aldı  Yine ilerledi  Türkler İranlılar'a su vermiyorlar,ordunun arkasında yalnız kalmış İranlı bulurlarsa öldürüyorlardı  Keyhusrev de önüne çıkan saray,kale,erkek,kadın en bulursa yok ediyordu  İki ordu 'Gülzâriyun' ırmağı kıyısında karşılaştılar  Birbirine girdiler  Alp Er Tonga'nın ordusundan Keyhüsrev'e korku gelmişti  Ordunun arkasına çekilip Tanrıya yalvardı  Derhal fırtına kopup tozları Turan ordusuna doğru atmaya başladı  Türkler bozuldular  Fakat Alp Er Tonga kaçmak isteyenleri öldürerek ordusunu durdurdu  Dönüp iyen savaştılar  Gece çökünce iki ordu ayrıldı  Alp Er Tonga ertesi günü yine çarpışacaktı  Fakat kendisine gelen haberci oğlu Kara Han'ın ordusundan yalnız Kara Han'ın sağ kaldığını bildirdi  Bunun üzerine ağırlıklarını bile toplamadan hızla ordusu ile çöle atıldı  Rüstem'i vurmak istiyordu  Keyhusrev bunu Rüstem'e bildirdiği gibi kendisi de onun ardına düştü  Alp Er Tonga, Gang'a gelip Rüstem'e baskın yapmak istediyse de onun tetikte olduğunu görerek vazgeçti  Şehre girdi  Bu kalabalık şehrin kalesi o kadar yüksekti ki üstünden kartal bile uçamazdı  İçinde yiyecek boldu  Her köşesinde kaynaklar, havuzlar vardı  Havuzlar bir ok atımı boyunda ve eninde idi  Güzel bahçeleri, saraylarıyla bir cennetti  Alp Er Tonga ordusuyla Gang'a kapandı  Çin padişahına da mektup yazıp yardım diledi  Keyhusrev de ordusuyla gelerek Rüstem'le birleşti  Kalenin çevresine hendekler kazdırdı  Odunlar yığıp katranla ateş verdiler  Duvarlar yıkıldı  Şehire hücumla girdiler  Herkesi öldürdüler  Alp Er Tonga sarayının altındaki gizli yoldan 200 beği ile kaçarak kurtuldu  Çin padişahının yanına gitti  Çin hakanı büyük bir ordu hazırlamıştı  Bunu duyan Türkler her taraftan Alp Er Tonga'nın yanına gidiyorlardı  Keyhusrev Gang'a,bir kumandan bırakıp Alp Er Tonga'nın üzerine yürüdü  Karşılaştılar  Alp Er Tonga ona bir mektup yazarak insanlardan uzak ve kendisinin beğeneceği bir yerde teketek dövüşmeği teklif etti  Keyhusrev kabul etmedi  O gün iki ordu akşama kadar çarpıştı  Gece olunca Keyhusrev ordusunun önüne hendekler kazdırdı  Bir kısım kuvvetlerini Türk ordusunun gerisine gönderdi  Türkler gece baskını yapıp hendeğe düştüler  Arkalarındaki kuvvetler de pusudan çıktı  Türk ordusunu yendiler  Alp Er Tonga kalan çerisiyle çöle çekildi  Keyhusrev Gang'a döndü  Çin padişahı da Keyhusrev'den korkarak ona elçi gönderdi  Keyhusrev,Alp Er Tonga'yı bir daha yanına almamak şartı ile onunla barıştı  Alp Er Tonga bunu işitince perişan bir halde çöle çekildi  Zere denizine geldi  Bu, ucu bucağı olmayan bir denizdi  Orada bir gemici vardı:"Ey padişah! Bu derin denizi geçemezsin  78 yaşındayım  Bunu, bir geminin geçtiğini görmedim" dedi  Alp Er Tonga,"Tutsak olmaktansa ölmek yeğdir" diye cevap verdi  Bir gemi yüzdürttü  Binip yelken açtılar  "Gangıdız" şehrine vardılar  Alp Er Tonga orada "geçmişi düşünmeyelim  Talih yine buna döner" diyerek yatıp uyudu  Keyhusrev,Alp Er Tonga'nın suyu geçtiğini haber aldı  Hazırlıklar yaparak birtakım ülkeleri aldıktan sonra Zere denizinin kıyısına geldi  Yedi ayda denizi geçtiler  Gangidiz'i aldı  Bulduklarını kestilerse de Alp Er Tonga gizlice kaçtı  Keyhusrev buradan Turan'ın payıtahtı oldu  Gang'a geldi  Alp Er Tonga'yı soruşturdu  Kimse bilmiyordu  Halbuki bu sıralarda o yiyeceksiz, içeceksiz dolaşıyordu  Kayalık bir dağın tepesindeki bir mağarayı kendine ev yapmıştı  Bu mağarada insanlardan uzak yaşayan 'Hûm' adında biri vardı  Bir gün mağarada bir ses işitti  Alp Er Tonga kendi kendine tâliine yanıyordu  Bu sözlerin Türkçe olmasından yabancının kim olduğunu anlayan Hûm ona hücum ederek tutsak etti  Fakat o yine kaçarak suya atıldı  Keyhusrev bu işi duydu  Hile ile Alp Er Tonga'yı sudan çıkararak öldürdüler  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |