Osmanlı'da Dini Teşkliat

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı'da Dini Teşkliat







Osmanli Devleti, Islâm dîninin en yüksek makâmi olan halîfelik müessesesine de sâhip oldugundan, bütün dînî teskilâtlar mevcuttu


Halîfe, seyh-ül-islâm, kadiasker, kadi, müderris, nâib, kassam, seyh, imâm, hatip, müezzin gibi dînî vazifeliler, bunlara ilâveten tekke ve zâviyelerde de efendi, pîr, dede, baba, postnisin vardi


Halîfelik makâmi, 1517'de Misir'in fethi üzerine Osmanli Devletine geçmisti Seyh-ül-islâm, ulemanin yâni âlimlerin basiydi Fetvâ da verirlerdi

Fetvâ ve kiymetli eserleriyle taninan meshur seyh-ül-islâmlar yetisti En meshurlari Molla Hüsrev, Molla Gürânî, Ebüssü'ûd, Ibni Kemâl Pasa, Âli Cemâlî efendilerdir


Kadiasker; ilmiye mesleginin en yüksek makamlarindandi Ordunun ser'î ve hukûkî meselelerine bakardi

Dîvân-i hümâyûn yâni hükûmet üyesiydi Kâdi; dînî ahkâma göre hüküm veren ve tatbik eden, hükümetin idârî tasarruflarina âit emirlerini yerine getiren makam, hâkim olup, sehrin de idârecisiydi


Müderris; medrese ögretim üyesi, profesör karsiligi kullanilirdi Dînî teskilât mensubu olmalarina ragmen, müderrisler, dînî bilgilerde oldugu gibi, fen bilgilerinde de âlimdiler


Süleymâniye Medreseside müderrisler fennî ders okuturlardi Müderrislerin dereceleri olup, yardimcilari da vardi

Nâib; ser'î mahkemelerde kadi adina çesitli kararlar verebilir ve onun vekilidir

Kadi'nin vazife aldigi yerin büyüklügüne göre naibleri olurdu


Kaza, kadi, bab, mevali, ayak ve arpalik naibleri olmak üzere çesitleri vardi



Kassam; vefât edenlerin ve sehidin mirâsini varislere Islâm-ferâiz ahkâmina göre taksim etmekle vazifeliydi


Seyh; tekke, dergâh, zâviye, hankâh basinda bulunurdu Seyh'e pîr, mürsit de denirdi


Imâm; câmilerde ve mescitlerde veya baska yerlerde cemâate namaz kildiran vazifeliydi


Hatip; vaaz vermekle vazifeliydi Her câminin bir, büyüklerinin birkaç hatibi oldugu gibi, gezici olanlari da vardi


Müezzin; câmilerde ezân okumakla vazifeliydi


Tekkelerde seyh, pîr, dede, baba, postnisin bulunur, tasavvuf kâidelerine göre derece alirlardi


Osmanlilarda dînî teskilât mensuplarinin hepsi imtihanla vazifeye alinip, icâzetnâmeleri vardi


Dînî teskilât mensuplari basta pâdisâh olmak üzere, herkesten hürmet ve saygi görürlerdi


Peygamber efendimize (sallü aleyhi ve sellem) ve Ehl-i beyte çok hürmetkâr olan Osmanli sultanlari, Resûlullah efendimizin neslinden gelenler için Nakib-ül-esraflik müessesesini kurdular


Peygamberimizin kizi Fâtimâtü'z-Zehra ile amcaoglu ve dâmâdi hazret-i Ali'nin ogullarindan hazret-i Hüseyin'in soyundan olana Seyyid, hazret-i Hasan'in soyundan olana Şerif denir

Nakibül-esrâflar, bu mübârek insanlarin haklarini korumak, adlarini, âilelerini, evlâdlarini ve bulunduklari yerleri, islerini kaydetmek ve dâvâlarina bakip, sicillerini tutmakla vazifeliydi Nakib-ül-esrafin vekili olan Nakib-ül-esraf kaymakami ve alemdar adinda yardimcilari vardi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.