08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Kuşağın Hikâyesi Adlı Konferansta Duygu Seli
Efes Dershanesi öğretmen ve öğrencileri, Osmanlının dağılma sürecine girmesiyle birlikte Balkanlarda başlayan göç hareketlerinin konu edildiği Bir Kuşağın Hikâyesi adlı konferasta duygulu anlar yaşadılar Selçuk Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü nde görevli olan ve Ege üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans öğrenimini sürdürmekte olan Seher EREN tarafından sunulan Konferansa dershane öğretmenleri ve bazı bölüm öğrencileri katıldı 18 yüzyıldan itibaren başlayan ve 1923 yılında yaşanan büyük mübadele hareketiyle sonuçlanan bir dramın konu edildiği slâyt gösterisi eşliğinde sunulan konferansta Göçün insanlar için ölüm ve hürriyetsizlikten sonra en büyük felaket olduğunu ifade eden Tarihçi Seher EREN 18 Yüz yıldan itibaren çeşitli nedenlerle Balkanlardan, Kırım dan, Kafkasya dan ve diğer Türk ülkelerinden Anadolu topraklarına büyük kitlerle halinde göç hareketleri olmuştur Osmanlı döneminde Anadolu ya ilk büyük göç hareketi 1828-29 Osmanlı- Rus Savaşı neticesinde gerçekleşmiştir Bu göç hareketlerinde acı ve gözyaşı vardır Bu acılar 1923 te başlayan ve 1925 yılında son kafilenin gelmesiyle sona eren mübadele döneminde de fazlasıyla yaşanmıştır diyerek dinleyen herkesi duygulandıran şu yaşanmış olayı şöyle anlattı: Mübadele göçmenlerini yükleri ve hayvanları ile birlikte Gülcemal, Akdeniz, Reşit Paşa, Kızılırmak, Şam, Giresun, ümit, Gülnihal, Bahrıcedid, Altay, Gelibolu, Bandırma, İnebolu, Nimet ve Ereğli isimli gemilerle taşınma gerçekleşmeye başlanmıştı Gemiye binildiğinde ilk karşılaşılan sorun kendilerine gemide uygun bir yer bulabilmekti Güverteye önce battaniyeler seriliyor sonrasındaysa çoluk çocuk bir küme oluşturacak şekilde ele geçirilen bir köşeye her aile adeta konuşlanıyordu Burada kendisine güvenilir ve tanıdık bir komşu bulmak onlar için çok önemliydi Herkes kendi yiyeceğini daha önceden hazırladığı kumanyalarından temin ediyordu Selanik deki mutfaklarda son kez hazırlanmış yemekler geminin güvertesinde açılıyor ve sanki o evlerin içindeki günlerdeymişçesine yeniliyordu Geminin limandan ayrılmasının birkaç dakika sonrasında evlerde gizli gizli dikilmiş olan bayraklar Yaşasın Türkiye tezahüratları altında çığlık çığlığa Selanik in ufkuna doğru sallanıyordu Ne var ki ilk dakikalarda o sıkıntılı ortamdan kurtulmanın verdiği heyecanla yaşanan coşkulu anlar vakit geçtikçe tarif edilemeyen bir hüzne terk ediyordu Bunun da nedeni gidilecek yerde nasıl bir hayatla yüz yüze gelineceğinin bilinmemesiydi Gemide geçirilen ilk gecede zihinlerde sürekli dolanan bu soruların cevaplarını aramakla geçti Yaşadıkları baba topraklarının düşman eline geçmesi yetmiyormuş gibi bir de oralardan ayrılmak zorunda kalmaları ve belirsiz bir geleceğin kucağına kendilerini bırakmak zorunda kalmaları onurlu Rumelilerin yeteri kadar ağırına gitmiş bulunmaktaydı Bunun üzerine bir de gemilerde yapılan balık istifi yolculuk kabul edilemez gelmekteydi Bazen aylarca devam edecek olan misafirhane günleri başlıyordu Dağıtılan yemeği almak için kuyruğa girenlerin aklından terk ettikleri memleketlerindeki manzaralar gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçmekteydi Sabahleyin günün ilk ışıklarıyla kadınların ayağa kalkmalarıyla misafirhanelerde gün başlıyordu Dış dünya ile temas daha çok misafirhanelere yeni gelen göçmenlerin ve resmi görevlilerin aktardıklarıyla sınırlı kalmaktaydı Yunanistan topraklarındaki bir diyardan gelmiş tüm göçmenler için artık yeni bir dönem başlamıştı Konferansın başta kendisi olmak üzere tüm dinleyicileri duygulandırdığını belirten Dershane Müdürü Nurhan YETİZ Tarihçi Seher Eren in sunduğu bu konferansta hem bilgilendik hem de kendimizi o günlerin tanığı gibi hissettik Ders programları nedeniyle konferansa katılamayan öğrencilerimizin de yararlanmaları için konferansı tekrarlatacağız dedi
Kaynak: Selçuk Belediyesi
|
|
|