Yörüklerin Yaşayısı Hakkında Bilgi

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yörüklerin Yaşayısı Hakkında Bilgi



Yörükler - Yörüklerin Yaşayısı Hakkında Bilgi

YÖRÜKLERİN YAŞAMI

Yörük boylarinin, konar göçerlerin; yükseklere çikmak, uçsuz bucaksiz bozkirlara, yesil ovalara, kivrim kivrim akan derelere, yemyesil çayirlara, alçak tepelere, piynarli yakalara daglardan bakmak, burcu kokulu bitkilerin arasinda kabardicin, koyu gölgesine yaslanmak, çayira uzanmak, keçilerin çanlarini, erekteki koyunlarin melemelerini, develerin hataplarindaki havan çanlarini dinlemek, öküzlerin bögürmelerini, siyirtmacin düdügüyle beraber duymak, danalarin tozu dumana katisini görürken, hergelecinin sikligini duymak, atlarin kisnemesini, horozlarin ötmesini, köpeklerin havlamasini, kuslarin civiltisini duymak, kaval sesiyle geçmise dalmak, cura sesiyle uyanmak, kemence sesiyle sevdayi hatirlamak, tekenin kayadan kayaya sekmesi, bögelek tutmus düvenin kosusturmasi, kisraklarin kisneyerek suya dört nala gitmesini görmek ne zevklidir yörük için
Yaslandiginiz yerden dogrulur, dengilerek etrafa iyice bakarsaniz; öbek öbek çadirlari, önünde kosanlari, cingirak oynayan çoçuklari Elinde bakraç koyun sagmaya gidenleri görür, göz kapaklarini hafif kaldirir daha uzaklara bakinca; daha yüksek daglari görür "kimbilir orasi nasildir" der ve özlem duyarsiniz, karsi yamaçlara serpilmis; obalar oymaklar, yesillikler içerisine" küme küme yerlesmistir Doga cömert, yesillere bezenmis yeryüzü, gökyüzündeki mavilikler arasina serpilmis pamuk yiginlari gibi bulutlari hep birarada görünce geçmisi ve gelecegi birarada hayal edersiniz Hele ilk defa bütün bu güzellikleri görürseniz dünyayi yeniden kesfettiginizi sanirsiniz Oysa yörük obasinin insanlari o güzelligi sanki içlerindeymis gibi hergün görüyorlar, uzak kalinca da yayla hasretiyle yanip tutusuyorlar
Yüce daglarda dolasmak yigitliktir, vatani kuran, kurtaran ve savunan yigitler, efeler, zeybekler, kizanlar çikmistir, Yörük obalarindan tarih boyunca Yörükler her zaman asker sayilirlardi Türk milletinin özünde varlardi Asker dogup asker ölmeleri de dogaldi Tarih incelenirse savastigimiz milletler hep yerlesim birimlerini,savunma ve korunma amaciyla kalelerini daglara, yüksek tepelere kurmuslardi Yüksek tepelere yapilmis düsman kalelerine ilk atagi yapan akincilar, neferler yörüklerdi Yörükler daglara, yükseklere ulasma sevdasini vatan sevgisi ve hürriyet özlemiyle birlestirilince dayanir mi kaleler Yörükler tepelere bir bir hakim olunca Türk ordusu zaten savasi kazanmis sayilirdi Tarih hep böyle yazilmisti O nedenledir ki ordunun öncüleri, akincilari, uç askerleri, atlilari, neferleri, Alperenleri, yörüklerin gözü pek yagiz delikanlilardan seçilirdi
Gaza ve cihat yapan yörüklere fatihlerin çocuklari denirdi Zeybeklik, efelik isimleri de kolay alinmamistir böyle olmasaydi Hazar Denizi, Aral Gölü etrafinda ve Orta Asyanin bozkirlarinda oturan Oguz Boylari?nin kollari; Ata yurttan Ana yurda, Anadolu?nun bereketli topraklarina kavusabilirler miydi, bin yillik ana yurdu koruyabilirler miydi?
Teke yöresinin kepenek altinda yatan aslanlari için, güngörmüs Türkmen dedeleri, As-elek görmüs eli kinali, ak dastari altinda kepezli ebeleri dua etmisler; Atadan ogula hep söylene gelmistir yörük ellerinde: "Günes batarken ay dogsun, ay batarken günes dogsun üzerinizden aydinlik hiç eksik olmasin" diye
Yörük obasinin insanlari çileye sevdalidir Zoru asmak, uzaga kavusmak, yükseklere çikmak özlemidir Kusun tüneginde korkusuz oldugunu bilir Daglara ulasirsa yörük; turlugunu, alacigini, çadirini kuruverirse ata yurduna, iste o zaman mutludur
Obanin yagiz delikanlilari; daglarin yamaçlarindan aksama dogru ahenkli çan sesleriyle meleserek inip gelen Yörüklerin seyretmeye doyamadigi keçilerini kosana toplarlar, koyunlari erege katarlar, eli bakraçli genç kizlar hayvanlarini sagmaya giderken, delikanlilar, kizanlar, kopiller Çingiraga kosarlar, tereyagiyla kömürü katinca ne de ses çikarir kulaklari çinlatir Çingirak sesleri, sanki için için aglar, bazen nara olur, bazen feryat olur Belkide yurtlarin acilarini, sevdalarini anlatir Çingirakta yer bulamayanlar çelik oynamaya kosarlar, el ile baslayan oyun ayak, bel, uç, tas derken sira yelliye gelince naralar kopar hep biragizdan, çigliklar yankilanir, kayalardan, zapirayanlar, seyidenler, kosanlar soluk solugadir, elinde çali, gütmek zordur aslinda çeligi
Alacakaranlik olunca çöker sessizlik ortaliga, sessizligi bozar erekti koyunlarin yayilmaya gidisi Ama sessizdir usul usul, süzüle süzüle yürür koyunlar Arada bir köpek havlar, salar korkuyu daglara Elbet canavarlarda bosdurmaz bekler zamani Bulurlarsa sahipsiz sürüyü sikar geçer Derler ki Türkmen kocalari; bir canavar yüz koyunu sikarsa çatlarda ölürmüs, bilinen sudur; en fazla altmis koyunu, sikmistir Ama yamandir çoban köpekleri vermeyince canlarini, vermezler koyunu
Gecenin karanliginda koyun gütmeye gitmeden önce kocalar; eli kinali kadinlarin hazirladigi yufkayla hösmerimi yerler, kese yogurdundan yapilmis ayrani içerler Kurmusken sofranin basinda bagdasi, kalkmak zordur, ama yörüktür yürüyecektir Basinda çorap sapkasi ayaginda çarigi, çorabiyla dimisi, belinde kusagina yerlestirdigi kavali, sirtinda kepenegi, elinde degnegi, omzunda tüfegi ile koyunun arkasindan karanliga dalinca yörük kocasi, kaybolunca karanliktan her tepeden, her çayirdan isliklar duyulmaya baslanir Her isligin anlami ve manasi vardir Bu yörüklerin haberlesmesidir
Sagilan sütler kazanlarda kaynatilmis, yogurtlar çalinmistir Yörük için sabah erken olur Kadini, erkegi için gün gökyüzünden yildizlar kaybolunca baslar Zaten keçiler, koyunlar melemeye, horozlar ötmeye, köpekler havlamaya baslar zamani gelince Erken yatmak erken kalkmak gerektir Yerdeki kizil kilimlerin, karaçullarin üzerine, keçeler ve postlar serilir Koyun yününden yorganlarla yatilir Daglar soguktur ama yazin gözenekleri açilan serin tutan keçi kilindan yapilmis çadirin kisin sogukta yagmurlu havalarda gözenekleri kapanir bu defa sicak tutar
Erkenden kalkan Yörük; Oglaklarin keçilerin yanina kosana katarlar ve emdirirler sonra ayirirlar bir bir anasindan oglagi Kosanin çirkik kapisini açarlar Kosarlar özledigi daglara çan sesleri ortaligi kaplar bir an Belkide çobanin müzigi, yüzünün gülümseyisi çanlardan çikan ahenkli seslerdir Eli kinali kadinlarin saçta pisirdigi gatmarlari sütle, ayranla, yeni saçtan indirilmis hamurlu ekmegin üzerine halis tereyagini sürerek yiyen kizanlar oglak gütmeye, yagiz gençlerde keçileri piynarli daglara agdirmaya giderler Isi biten gençler çesme baslarinda bulusurlar, duymak isterler sevda seslerini Sevdalar sözle söylenmez yörük obalarinda Bir tepede elinde kemençe erkekler, diger tepede eli bogazinda kizlar söyler müzigini Her nefesin bir anlami vardir bogaz çalinirken Sevdalilar adeta konusurlar müzikle, belki günesin ilk isiklariyla sessizlikte ovalar, daglar ortak olurlar, dinlerler tipki sevdali insanlar gibi müzigi Sirma, çitme, çift, tek melikli, al
yanakli, eli kinali kizlar oya, nakis islemeye, istarlarinda karaçul, kizil kilim, alara kilim, heybe, çuval dokumaya baslarlar Maniler söylerler: Öbür yandan yakinlar bir birlerine eklenir Öyküler anlatir hiç durmadan, çadirlarinda islerini bitiren analar da ellerinde tengerek egirirken, halaç bükerken, golan örerken hallesirler konu komsularla Gece boyunca yayilan koyunlar günesin yukarlara çikmasiyla, sicagin bastirmasiyla agaç gölgesine yatirilir Yörük kocasi da ya çadirinda, ya da ardiç gölgesinde yaslanir gidermeye çalisir gecenin uykuzuzlugunu
Kösenden sisene, goduktan guline hayvanlar alemi dosttur yörük obalarinda insanlarin Sevdalariyla bir tutusmuslardir söylemislerdir türkülerini, manilerini Belki?de dünyada hayvanlari, dogadaki bitkileri, agaçlari yücelterek sevdalariyla bir tutan, dogayi kendisinde gören yörüklerdir Bu nedenledir ki birakmamislardir daglari, sevgilerini, dertlerini hep daglara söylemislerdir Düsünmüslerki dertlerine yalniz daglar ortak olabilir Herkes bilir ki halk müziginde hayvanlar vardir, hep yaylalar hep daglar vardir
Çok kazanamaz insanlar, egirdigini yüne degisir de kazançlari için bir türlü ses çikaramaz, sükreder haline isyan nedir bilmez Devletine sadakatlidir, kaninda vardir ulul emre itaat, Vatan sevgisi ecdadtan yadigar kalmadir kendisine Bilir ki Vatan varsa kendi de vardir Vatan yoksa kendi de yoktur Olgundur, kabül etmesini bilir, yigittir, merttir, mücadele etmesini bilir, cömerttir vermesini bilir, inançlidir hakki hukuku bilir gene de gelinemez yörügün üstüne üstüne; çikarilinca orman kanunu, salininca orman askeri çobanin üzerine üzerine çoban abanin altindan sopayi gösterip deyiverince "ya keçinin affi yada ormanin mahfi Iste o zaman atilmisti geri adim lavedilmisti orman askeri
Yörüklerin bakmayin toplu hareket etmediklerine Yörükler kendi islerinde bile özgür olmak isterler Dünya ile tek baslarina mücadele edebileceklerine inanirlar, o gücü kendilerinde görürler Tipki bir "Türk dünyaya bedeldir" sözü gibi Istemezler kimse karismasin islerine, dokunmasin özgürlüklerine, zaten özgürlüge güce sevdalanmasaydi çikarmiydi daglara?
Katlanir miydi zorluklara?
Yolunuz düserse Yörük obalarina, ugrarsaniz çoban yanina; tadarsaniz hösmerimi, yerseniz kese yogurdunu, çökelegi, dagarcikta saklanan dürgelerle, yufkalarla ayrilasiniz gelmez, bir de buz gibi soguk suyu gözünden avuç avuç, ya da küyner kokulu susakla içince
Keçilerle teke, o da ister piynarli bir tepe, koyunlarla koç o da ister mevsiminde göç Güzün sahile inen çoban mutlu degildir Daha ilk gün baslar yayla özlemi Bitince kis, otlar cücüklemeye, agaçlar pürçüklemeye baslayinca sahilde; çok zaman geçmeden ak sakalli yörük dedesi toplar ihtiyar heyetini, büyük çadirin bas kösesinde bagdas kuran güngörmüs yörük dedesi elini kusagindan çikarir, ihtiyar heyetini bir bir süzer ve derki"ak geçi kara geçi yine geldi yaz göçü" Artik karar verilmistir
Genç kizlar, yagiz delikanlilar, kizanlar, kopiller heyecan içinde kosusturmaya baslamistir Muhtar hemen destimene ve tellala görev verir, haber salinir civar obalara, oymaklara göç tarihi duyurulur Baska obanin ayni tarihte yola çikmasi atalardan gelen tecrübelerle pek uygun görülmez Göçün de kaide ve kurallari vardir Sürdürüle gelmistir Göç hazirliklari tamamlanmistir, gök yüzünün dogusunda gecenin karanliginin arkasindan deveci yildizi görününce, "göç yolda düzelir" denir Önde en degerli kizil kilimler yüklü
hataplarinda havan çanli develer, arkasinda yozlar, tülüler, mayalar, kösekler, atlar, irafanlar, kisraklar, taylar, gulinler, semerinde çar çapit yüklü essekler, sipalar, goduklar, öküzler sigirlar, düveler, tosunlar, danalar, bizalar, keçiler, tekeler, çepiçler, oglaklar, koçlar, koyunlar, sisekler, kuzular velhasil yörügün evcillestirdigi dost saydigi hayvanlar siralanmistir bir bir Muhtar, ihtiyar heyetleri önde giderken, tecrübeli atlilar pervane dönerler göçün çevresinde
Yörük göçte geçit vermeyen koca daglara tirmanmaya baslayinca, göç zorlasir Kalsa da atinin nallari yolda, yirtilsa da ayagindaki çarigi, yüklü deve dinlenmez der yürür Yörük insani
[yörükler2jpg
Göç devam ederken gece olup, konaklama yerine gelince develerdeki, atlardaki, esseklerdeki yükler çözülür Dinlenmeye çekilir, hemen ates yakilir, tarnalar pisirilir, dagarciklardaki ekmekler çikarilir, taze sütler sagilip isitilir, hep birlikde yenilir Bir taraftan ates çogaltilir, curalar çalinir, önünde oynanilir, uyuma zamani gelince; nöbetçiler dikilir, daglar tekin degildir, hele göç yollarinda, yataklar serilir uyunur, yine gecenin karanliginin ötesinden deveci yildizi görününce yola çikilir Çünkü yörük obalarinda göçerlere deveci yildizinin yol gösterdigine inanilir
Yaylaya yaklasinca, Yörük kabaardicin kokusunu almaya baslar Bilseniz ne kadar ferahlatir, huzur verir, güven verir insana Yayla denince akla kabardiç gelir Yörük Kabardicin gölgesine bakar hemen oraya kuru verir alacagini, çadirini Kabaardiç hayvanlari da unutmaz elbette; bazen erek olur Bazen agil olur, bazen de kosan olur kuzucuklara Atalar demis ki; armut aglatir, kavak kavlatir, sögüt söyletir, kaba ardiç gölgesi basyayladir
Yörüklerin bir diger ismi de konar göçerlerdir Göç, yörükler için vazgeçilmezdir Varinca yaylaya; ulasmistir insanlar özledigi ata yurtlarina Bu sevinci kutlamak yarenlik yapmak isterler Göçün ve çevre obalarinin insanlarini alacak kadar genis, yesile bezenmis çayir ve gürül akan suyu olan yerde toplanirlar, buraya genellikle yaren yeri, yaren beleni, yaren tepesi derler Oguz Boylarinin, Türkmenlerin yörüklerin toplandigi yaren yerine; yigidin harman oldugu yer denir Türklerin tarih boyunca oynadigi oyunlar bir kez daha oynanir Gücün, sevdanin, birligin gösterisi yapilir Yüce dag baslarindaki yaren yerlerinde
[yörükler1bmp
Obanin bütün insanlari oyuna istirak ederler
Sevinci beraber paylasirlar, hünerlerini gösterirler Yörüklerde öyle güç parayla, yada kolay kazanilan payelerle gösterilmez Güç bilekle, yürekle, akilla gösterilir Yörügün ata binisi, yürüyüsü, zeybek oyunu, konusmasi, oturmasi, kalkmasi hepsi bir yigitlik sembolüdür Çünkü ata öyle yapmis, ogullar devam etmis, devam etmekte gerektir
Yörügün oyunlarinda fazla silaha raslanilmaz, çünkü gücü silahta degil kendilerinde görürler de kendilerini ortaya koyarlar
Oyunlara at yarisiyla baslanir, cirit, çelik çomak, güres, cingirak, an dasi, arap, yanik oynarken erkekler, kadinlarda bos durmazler; kaya, göçek oynarlar Sira ezgilere ve oyunlara gelince; cura, baglama, saz, düdük, sipsi, kaval, kemençe çalinir Türküler söylenir
Orta yerde görürsünüz agir zeybek, kivrak zeybek, Teke Zortlamasi, çömlek kirdiran oynayanlari Oyun deyip geçmemek gerektir Alici gözle bakinca görürsünüz develerin yürüyüsünü, tekenin kayadan kayaya sekmesini, kabaardicin arasinda yürüyen insani, çayirda usul usul yayilan sonra da suya kosan koyunlari
Her oyunun bir anlami, bir ifade edis biçimi vardir Bütün bunlardan sonra dagilir öbek öbek ata yurtlarina yörükler Zaten gezilmis yurdun konmasi da kolay olur
Hayat devam ederken yörük obalarinda, insanlari dosttur, açik sözlüdür, sevda yüklüdür, yigittir, merttir, cömerttir, olgundur Türkün mayasidir, saygilidir büyügüne, sadakatlidir devletine, zorluklari asinca mutlu olur, sükreder haline, soguk günlerde kepenek yeter, bilir yasamin zorluklarini, ama kopamaz daglardan bir türlü; sahsiyetli insandir, ask ile tutkuludur ÖZGÜRLÜGÜNE

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.