![]() |
Türkiye Tarihi ile İlgili Geniş Bir Ödev |
![]() |
![]() |
#1 |
mate
|
![]() Türkiye Tarihi ile İlgili Geniş Bir Ödev12 EYLÜL KRONOLOJİSİ 12 Eylül 1980: Beş general, 600 üyeli TBMM'nin yasama ve yürütme yetkisini kullanmaya başladılar ![]() ![]() 16 Eylül 1980: Milli Güvenlik Konseyi, ikinci bir emre kadar bütün grev ve lokavtları erteledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 17 Eylül 1980: Gözaltı süresi uzatıldı ![]() 18 Eylül 1980: Milli Güvenlik Konseyi'nin başkan ve dört üyesi TBMM Onur Salonu'nda törenle yemin etti ![]() 19 Eylül 1980: 1402 sayılı yasada yapılan değişiklikle sıkıyönetim komutanları, bütün kamu personelini gerekçesiz görevden alabilecek ![]() 7 Ekim 1980: Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu sabaha karşı Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde idam edildi ![]() 11 Ekim 1980: Türkeş ve diğer milletvekilleri dahil 36 MHP'li hakkında gıyabi tutuklama kararı verildi ![]() 15 Ekim 1980: Erbakan ve diğer MSP'liler 2 Numaralı Askeri Mahkeme tarafından tutuklandı ![]() 30 Ekim 1980: Ecevit, CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti ![]() 10 Kasım 1980: Onur Yayınları Sahibi İlhan Erdost, Mamak Askeri Cezaevi'ne götürülürken, dövülerek öldürüldü ![]() 3 Aralık 1980: 17 yaşındaki liseli Erdal Eren, 17 günlük yargılamadan sonra idam edildi ![]() 19 Aralık 1980: DİSK davası başladı ![]() 27 Aralık 1980: Toplu iş sözleşmesi dolan işyerlerinde, yeni toplu iş sözleşmesiyle ilgili yetkiler, kurulan yüksek hakem kuruluna verildi ![]() 24 Nisan 1981: MSP'lilerin yargılanmasına başlandı ![]() ![]() 29 Nisan 1981: Toplam 587 sanıklı MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş dahil 220 sanık hakkında idam isteniyor ![]() 2 Haziran 1981: MGK'nın meşhur 52 numaralı kararı çıktı ![]() ![]() 5 Haziran 1981: 21 yaşındaki Cevdet Karakaş sabaha karşı idam edildi ![]() 6 Haziran 1981: TİP Başkanı Behice Boran ve TÖB-DER Başkanı Gültekin Gazioğlu Türk vatandaşlığından çıkarıldı ![]() 10 Haziran 1981: 23 yaşındaki Veysel Gürsoy idam edildi ![]() 13 Haziran 1981: Bülent Ersoy'a sahne yasağı kondu ![]() 25 Haziran 1981: İki idam daha gerçekleştirildi ![]() 26 Haziran 1981: Başkan Abdullah Baştürk ve 51 DİSK yöneticisi için askeri savcı idam istedi ![]() 9 Temmuz 1981: Danışma Meclisi'ne aday adayı olma başvuruları başladı ![]() ![]() 22 Temmuz 1981: Evren, Erzurum konuşmasında Artık yeni aldığımız bir kararla ilk ve orta okullarda, liselerde mecburi din dersi konacaktır dedi ![]() 24 Temmuz 1981: Askeri mahkeme, Erbakan ve 9 MSP'li için tahliye kararı verdi ![]() 12 Ağustos 1981: Takip edilecek şahıslar hakkında alt maddeleri de bulunan 35 maddelik bir belge yayınlandı ![]() 14 Ağustos 1981: 2 Danışma Meclisi için aday adaylarının başvuru süresi sona erdi ![]() ![]() 15 Ağustos 1981: Uluslararası Hür Sendikaları Konfederasyonu (ICFTU) Genel Sekreteri, Sadık Şide'yi 12 Eylül Hükümeti'ne Sosyal Güvenlik Bakanı olarak veren Türk-İş'in üyeliğini askıya aldı ![]() ![]() ![]() 12 Ekim 1981: Ecevit, dört konuşma nedeniyle yargılandı ![]() ![]() 15 Ekim 1981: Ülkedeki bütün siyasi partiler kapatıldı ![]() 23 Ekim 1981: Danışma Meclisi ilk toplantısını yaptı ![]() ![]() 26 Ekim 1981: Nazlı Ilıcak'ın siyasi partilerin kapatılmasını eleştiren iki yazısı üzerine Tercüman Gazetesi süresiz kapatıldı ![]() 2 Kasım 1981: Ecevit MGK'nın 52 numaralı kararını ihlalden, 4 ay hapse mahkum oldu ![]() 6 Kasım 1981: 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi ![]() 3 Aralık 1981: Ecevit hapse girdi ![]() 20 Aralık 1981: Bankerler birbiri ardına ortadan kaybolmaya başlıyor ![]() ![]() 25 Aralık 1981: TÖB-DER davasında 50 sanık, 1-9 yıl hapse mahkum oldu ![]() 15 Mart 1982: Ulusu Hükümeti'nin Devlet Bakanı İlhan Öztrak resmen açıkladı: Uluslararası Af Örgütü'nün 60 işkenceyle ölüm iddiasından 15'i doğru ![]() 24 Mart 1982: İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü; cadde, sokak, meydan ve parklara 12 Eylül öncesinde verilmiş olan, 'milli birlik ve bütünlüğümüzle bağdaşmayan'isimlerin derhal değiştirilmesini isteyen bir genelge yayımladı ![]() 10 Nisan 1982: Ecevit yine hapse girdi ![]() 17 Mayıs 1982: Barış Derneği davası başladı ![]() ![]() 21 Haziran 1982: Banker Kastelli kaçtı ![]() 1 Temmuz 1982: Sosyalist veya sosyal demokrat partilerin iktidarda olduğu beş Avrupa ülkesi, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na şikayet etti ![]() 13 Temmuz 1982: Geçici maddeler dışında 200 maddeden oluşan yeni anayasa tasarısı açıklandı ![]() 4 Eylül 1982: Askeri savcı, 10 DİSK uzmanı için idam istedi ![]() 19 Ekim 1982: 186 idam istemli Ana Dev-Yol davası başladı ![]() 7 Kasım 1982: Yeni Anayasa için halk oylaması yapıldı ![]() ![]() ![]() 25 Kasım 1982: Muhbir güvenliği genelgesi yayımlandı ![]() ![]() ![]() 24 Nisan 1983: Siyasi Partiler Yasası çıktı ![]() 20 Mayıs 1983: ANAP kuruldu ![]() 1 Temmuz 1983: Evren, Genelkurmay Başkanlığını Kara Kuvvetleri Komutanı'na devretti ![]() 6 Kasım 1983: Yasaklı, vetolu seçimler yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() 13 Şubat 1985: MSP davasının sanıkları yargılandıkları askeri mahkeme tarafından aklandı ![]() 26 Mayıs 1985: Ankara Sıkıyönetim Komutanı, Bilim ve Sosyalizm yayınlarına ait 133,607 kitabın imha edilmesini emretti ![]() 11 Haziran 1985: Pişmanlık Yasası yürürlüğe girdi ![]() ![]() ![]() 7 Nisan 1987: MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davası bitti ![]() ![]() 6 Eylül 1987: Eski siyasi liderlerin siyaset yasaklarının kalkmaması için halkoylaması yapıldı ![]() ![]() 9 Kasım 1989: Evren Cumhurbaşkalığını Özal'a devrederek Marmaris'e çekildi ![]() ![]() 27 MAYIS DEVRİMİ Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin 27 Mayıs 1960'la siyasî iktidara elkoyması olayı ve bunun sonucunda gerçekleşen siyasî ve sosyal değişiklikler ![]() İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, değişen dünya koşullarının da etkisiyle, Türkiye'de çok partili demokratik düzene geçildi (1946) ![]() ![]() ![]() ![]() İktidarın, 1954 ertesi T ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk ulusunun birliğini, ülke bütünlüğünü ve cumhuriyeti korumakla görevli olan Türk Silâhlı Kuvvetleri, «kardeş kavgasına son vermek» sloganıyla 27 Mayıs 1960 günü, kansız bir hükümet darbesi yaparak, Demokrat Parti iktidarını devirdi, cumhurbaşkanını, başbakan ve bakanları, D ![]() ![]() ![]() MİLLİ BİRLİK İKTİDARI Devrimin amacı kötü gidişi durdurarak demokratik -özgürlükçü bir düzen kurmaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Özgürlükçü demokratik düzenin temel öğeleri olarak, yasaların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesi ve çift meclis sistemi bu dönemde kuruldu; çalışanların haklarını savunan sendikalar, grev ve toplu sözleşme haklarını daha etkili olarak kullanmağa başladılar; basın özgürlüğü gerçekleşti, üniversitelerin özerkliği, hâkimlerin güvencesi sağlandı ![]() Bu arada, Yassıada duruşmalarında, özel bir kanunla kurulmuş Yüksek Adalet Divanı'nca ve topluca yargılanan D ![]() ![]() ![]() MİLLİ BİRLİK KOMİTESİ 27 Mayıs 1960'la Türk Silâhlı Kuvvetleri adına ülkeyi yönetmek ve yasama görevini yapmak üzere kuruldu ![]() ![]() ![]() ![]() 14'LER OLAYI Millî Birlik Komitesi üyelerinden bir kısmı iktidarın kısa sürede sivil yönetime devredilmesine karşıydı Bunlara göre devrim yönetimi birkaç yıl daha iktidarda kalmalı, temel reformların hepsini yapmalı, ondan sonra iktidarı sivil yönetime bırakmalıydı ![]() ![]() ADNAN MENDERES 1899 yılında Aydın’da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren Adnan Menderes, Birinci Dünya Savaşı sırasında yedeksubay olarak askerliğini yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() Ali Fethi Okyar tarafından 1930 senesinde kurulan ancak kısa sürede kapatılan Serbest Fırka’nın Aydın Teşkilatı'nı kurarak başkanı oldu ![]() ![]() 1945 senesine kadar TBMM’de komisyon raportörlüğü yapan Adnan Menderes, o yıl Saracoğlu Hükümeti’nin getirdiği Toprak Kanunu Tasarısı'nı şiddetle reddederek, komisyondan istifa etti ![]() ![]() Celal Bayar da hem partiden hem de milletvekilliğinden istifa etti ![]() ![]() ![]() ![]() 14 mayıs 1950 seçimlerinde DP oyların 53,5’ini alarak iktidar oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan askeri darbeyle iktidardan indirildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ATATÜRK DEVRİMLERİ I ![]() Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) Cumhuriyet'in ilanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) II- Toplumsal Yaşayışın Düzenlenmesi: Şapka iktisası (giyilmesi) Hakkında Kanun (25 Kasım 1925) Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine (kapatılmasına) ve Türbedarlıklar ile birtakım unvanların men ve ilgasına dair kanun (30 Kasım 1925) Beynelmilel (uluslararası) Saat ve Takvim Hakkındaki Kanunların Kabulü (26 Aralık 1925) ![]() ![]() Beynelmilel (uluslararası) Erkamın (Rakamların) Kabulü Hakkındaki Kanun (20 Mayıs 1928) Ölçüler Kanunu (1 Nisan 1931) ![]() ![]() Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun (26 Kasım 1934) Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun (3 Aralık 1934) ![]() ![]() Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934) Kemal Öz Adli Cumhurreisimize Atatürk Soyadı Verilmesi Hakkında Kanun (24 Kasım 1934) Kadınların medeni ve siyasi haklara kavuşması: Medeni Kanun'la sağlanan haklar (17 Şubat 1926) Belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunun kabulü (3 Nisan 1930) Anayasa'da yapılan değişikliklerle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması (5 Aralık 1934) III- Hukuk Alaninda Yapılan Devrimler: Seriye Mahkemelerinin Kaldırılması ve Yeni Mahkemeler Teşkilatının Kurulması Kanunu (8 Nisan 1924) Türk Medeni ve Borçlar Kanunu (17 Şubat 1926) Ceza Kanunu (1926) Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu (1927) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (1929) İcra ve Iflas Kanunu (1923) Kara ve Deniz Ticareti Kanunu (1926, 1929) Dini hukuk sisteminden ayrılarak laik çağdaş hukuk sisteminin uygulanmasına başlanmıştır ![]() IV ![]() Tevhid - i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunu (3 Mart 1924) ![]() ![]() Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun (1 Kasım 1928) Türk Tarihi tetkik Cemiyeti'nin Kuruluşu (12 Nisan 1931) ![]() ![]() ![]() Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin Kuruluşu (12 Temmuz 1932) ![]() ![]() ![]() İstanbul Darülfünunu'nun kapatılmasına, Milli Eğitim Bakanlığıi'nca yeni bir üniversite kurulmasına dair kanun (31 Mayıs 1933) ![]() ![]() V ![]() Aşarın kaldırılması, çiftçinin özendirilmesi, örnek çiftliklerin kurulması Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması I ![]() ![]() Yurdun yeni yollarla donatılması ATATÜRK İLKELERİ Cumhuriyetçilik İlkesi Bir ülkede en üst otorite, kuvvet ve kudret devlete aittir ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyeti ilan eden Atatürk; demokratik cumhuriyetin ilkeleri olan tüm devrimleri gerçekleştirerek sistemi oturtmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Milliyetçilik İlkesi Atatürk Milliyetçiliği; eskinin Ümmetçilik ve Osmanlıcılık akımının yerine, Türklük milli bilincine varmış, yurttaşlık bağlarıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, vatanın ve milletin birlik ve bütünlüğünü kavramış; ırkçılığı, zümreciliği ve bölgeciliği reddeden bir milliyetçiliktir ![]() a) Siyasal varlıkta birlik, b) Dil birliği, c) Yurt birliği, d) Köken ve soy birliği, e) Tarihi yakınlık, f) Ahlaki yakınlık ![]() Halkçılık İlkesi Atatürk halkçılığın esasım şöyle belirtiyor: "Bizim görüşlerimiz halkçılıktır; kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir ![]() ![]() a) Her türlü hakimiyetin kişi, zümre, sınıf farkı gözetilmeden Türk halkına ait olduğu; halkın halk tarafından halk için idaresi, b) Her türlü doktrine ve dogmatik düşüncelerden temizlenmiş bir halkçılık ![]() ![]() ![]() ![]() c) Halk, millet demektir ![]() d) Halkı sevmek, halka inanmak, halk ile kaygılanmak, halk ile gururlanmak, halk uğruna feda olmak ![]() Devletçilik İlkesi Atatürk devletçiliği Türkiye'ye özgü bir kalkınma modelidir ![]() ![]() ![]() 1929-1939 yılları arasında: demir yolu uzunluğunda %42, elektrik üretiminde %233, taşkömürü üretiminde %86, kromda %1044, çimentoda %337 ve şekerde %1088'lik artışlar sağlanarak büyük başarılar elde edilmiştir ![]() a) Ulusal ihtiyaç ve gerekler dolayısıyla, Devlet ekonomik alanda görev ve sorumluluk yüklenecektir ![]() b) Devlet ve milletin ihtiyacı olan büyük işler ve yatırımlar, Devlet tarafından ele alınacaktır ![]() c) Karma ekonomi sistemi izlenerek, Devlet girişimleri yanında özel teşebbüse de yer verilecektir, d) Ekonomik kalkınma plana uygun yürütülecektir ![]() Laiklik İlkesi Atatürk Devrimi'nin en büyük ilkesi Devlet ve toplum yapışını baştan aşağı yenileştirme, modernleştirme hareketlerini bir bütün alarak ifade eden laiklik ilkesidir ![]() ![]() Devrimcilik (İnkılapçılık) İlkesi Atatürk şu sözlerle Türk Devrimi'ni tarif eder: "Uçurumun kenarında yıkık bir ülke ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atatürk Devrimciliğinin kılavuzu bilimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşam bir ilerleme, bir dinamizm kaynağı olduğundan, insan kendini ona uydurmak zorundadır ![]() ![]() ![]() ![]() ATATÜRK'ÜN HAYATI Gümrük memuru Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olan Mustafa Kemal, ilköğrenimine Selanik'te başlayıp, babasının ölümü (1893) üzerine annesi ve kızkardeşiyle bir süre dayısının kâhyalık yaptığı Çalı Çiftliği'nde (Langaza, Selanik yakını) yaşadı ![]() Öğrenimini sürdürebilmek için yeniden Selanik'e anneannesi ve teyzesinin yanına gönderilip, askeri rüştiyeyi (1895), Manastır Askeri İdadisi'ni (1898) bitirdi ![]() ![]() ![]() Harbiye'yi, kurmay yüzbaşı rütbesiyle bitirip (1905), Şam'daki 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdiyse de, Cemiyet'in kurucularıyla pek anlaşamadı ![]() ![]() Meşrutiyet'in ilanını, köklü reformların izlemesi ve ordunun siyaset dışı kalması gerektiğini öne sürdüğü için İttihat ve Terakki'yle arası açılan Mustafa Kemal, Rauf (Orbay), Kâzım Karabekir, Fethi (Okyar), İsmet (İnönü), Refet (Bele), Ali Fuat (Cebesoy) Beyler gibi subaylarla muhalif bir grup oluşturdu ![]() ![]() 31 Mart Olayı patlak verince İstanbul'a yürüyen Hareket Ordusu'nun (bu adı kendisi vermiştir) Yeşilköy'e kadar kurmay başkanlığını yapıp, Selanik'e dönerek, İttihat ve Terakki Büyük Kongresi'ne, Trablus delegesi olarak katıldı (22 Eylül 1909) ![]() 1911'de İstanbul'da Erkânı Harbiye-i Umumiye Nezareti'nde görevlendirilip, aynı yıl başlayan Trablusgarp Savaşı'na gönüllü olarak katılarak, Tobruk ve Derne'de başarıyla savaştı; binbaşılığa yükseltilip, ertesi yıl (1912) Balkan Savaşı başlayınca, Bolayır'daki kolorduya atandı ve Edirne'nin geri alınması harekâtına katıldı ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı başlayınca, İttihat ve Terakki Hükümeti'nin, yazılı uyarılarına karşın Almanya'nın yanında savaşa girmesinden sonra, Çanakkale Cephesi'nde görev verilerek, Tekirdağ'daki 19 ![]() ![]() Gelibolu Yarımadası'na çıkmaya başlayan İtilâf Devletleri birliklerine karşı Anafartalar, Conkbayırı ve diğer cephelerde önemli savaşlar verdi ![]() ![]() 1916'da Edirne'de 16 ![]() ![]() ![]() ![]() Falkenhayn komutasında kurulan Yıldırım Orduları grubu içindeki 7 ![]() ![]() Alman İmparatoru'nun davet ettiği Veliaht Vahdettin'le birlikte Almanya'ya gidip, yolculuk boyunca Veliaht'a savaşın kaçınılmaz sonuçlarını anlattı ![]() ![]() ![]() Ahmet İzzet Paşa'nın sadrazamlığa getirilmesi ve Rauf Bey ile Fethi Bey'in de görev aldığı yeni hükümetin Mondros Ateşkesi'ni imzalamasından (30 Ekim 1918) sonra, Liman Von Sanders'in ayrılmasıyla Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'na getirildi ![]() İngilizlerin müdahalesiyle Yıldırım Orduları Grubu dağıtılınca, İtilâf Devletleri birliklerinin İstanbul'u işgal ettikleri (13 Kasım 1918) günlerde İstanbul'a dönüp, Anadolu'ya geçme olanaklarını araştırmaya başladı ![]() İngilizlerin Samsun dolaylarındaki Rum çeteleri ile Türkler arasındaki çatışmaların önüne geçilmesini istemeleri üstüne, çok geniş yetkilerle 9 ![]() ![]() ![]() Havza'ya, ardından da Amasya'ya geçerek çalışmalarını sürdürdü ![]() ![]() 23 Temmuz-7 Ağustos arasındaki Erzurum Kongresi'nde seçilen temsilciler kurulunun başkanlığına getirildi ve alınan kararları bir bildiriyle açıkladı ![]() ![]() Erzurum Milletvekilliği'ne seçildiği (7 Kasım 1919) halde, 12 Ocak'ta İstanbul'da toplanan Mebusan Meclisi'ne katılmadı (Mustafa Kemal'in katılmadığı bu son Osmanlı Meclisi, Misak-ı Milli İlkeleri'ni kabul etti ![]() ![]() Bu arada Damat Ferit Paşa, yeniden sadrazamlığa getirilip, Anadolu'daki ulusal hareketi "isyan", bu hareketi yönetenleri de "eşkıya" diye niteleyerek, "hilafet ordusu" adı altında toplanan birlikleri, Mustafa Kemal Paşa'ya bağlı kuvvetlerle savaşmak için Anadolu'ya gönderdi ![]() ![]() Birinci Büyük Millet Meclisi döneminde, Mustafa Kemal en çok, savaşın yönetimine ilişkin sorunlarla ilgilendi ![]() ![]() ![]() Bir yıldır İzmir ve çevresini ellerinde bulunduran Yunanlılar, 22 Haziran 1920'de, Osmanlı Hükümeti'ne, Müttefikler tarafından önerilen barış antlaşmasını kabul ettirmek amacıyla ileri harekâta geçmeleri üzerine, bu ilerleyişten ürken İstanbul Hükümeti, 10 Ağustos 1920'de Sevr Antlaşması'nı imzaladı ![]() Ankara Hükümeti'nin bu antlaşmayı tanımadığını açıklamasının ardından, Garp Cephesi Komutanlığı'na getirilen Albay İsmet (İnönü) Bey, Birinci İnönü Savaşı'nda (10 Ocak 1921), Yunanlıları geri çekilmek zorunda bıraktı ![]() ![]() 10 Temmuz'da Yunanlılar bir genel saldırıya geçince, Garp Cephesi Karargâhı'na giderek, İsmet Paşa'ya, orduyu Sakarya'nın doğusuna geçirme emrini verdi ve komutayı üstüne aldı ![]() ![]() Yunan Ordusu'nun 23 Ağustos'ta yeniden başlattığı genel saldırıya karşı, aralıksız 22 gün 22 gece süren çetin savaşta (Sakarya Meydan Savaşı), cepheyi bizzat yönetip, Sakarya'nın doğusundaki bütün Yunan Birliklerinin yokedilmesini sağladı ![]() ![]() Sakarya Meydan Savaşı'ndan sonra Eskişehir-Kütahya-Afyon'un doğusundan geçen bir hatta güçlü biçimde mevzilenen Yunan Ordusu'nu kesin yenilgiye uğratmayı tasarlayan Mustafa Kemal, 26 Ağustos 1922 sabahı "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!" komutuyla Büyük Taarruz'u başlattı ve ilk Türk Birliklerinin 9 Eylül'de İzmir'e girmeleriyle, üç buçuk yıldır işgal altındaki Anadolu Toprağı0 düşmandan kurtulmuş oldu ![]() Bu arada Uşakizade Latife Hanım'la tanışarak evlenen (29 Ocak 1923; bu evlilik 6 Ağustos 1925'te anlaşmazlık nedeniyle boşanmayla sonuçlandı) Mustafa Kemal, Mudanya Mütarekesi'nin (11 Ekim 1922) imzalanması, Vahdettin'in Türkiye'den kaçması (17 Kasım 1922), Lozan Antlaşması'nın (24 Temmuz 1923) imzalanması, İtilâf Devletleri'nin İstanbul'u boşaltmaları (2 Ekim 1923), Ankara'nın başkent olması ve Halk Fırkası'nın kurulmasının ardından, 29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, cumhuriyeti ilan etmesiyle, cumhurbaşkanı seçildi ![]() Sonra toplumsal devrimlere girişip, ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine yaklaştırdı ![]() ![]() Dış siyasette "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimseyen Atatürk, Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü, dostluk antlaşmaları, bölgesel paktlarla güvence altına aldı (Balkan Paktı, 1934; Sadabat Paktı, 1937) ![]() Montreux Antlaşması'yla (20 Temmuz 1936), Boğazların yeniden Türk savunma sistemi içine alınmasını, Fransızlara bırakılan Hatay'ın, Ankara Antlaşması'yla anavatana katılmasını (7 Temmuz 1939) sağlayıp, yakalandığı siroz hastalığının hızla ilerlemesiyle 10 Kasım 1938'de İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda öldü ![]() Naaşı, İstanbul'dan Ankara'ya taşınarak önce Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu (21 Kasım 1938); ölümünün 15 ![]() ![]() ATATÜRK'ÜN VASİYETNAMESİ T ![]() ![]() ![]() SAYI: 1938/95 T ![]() TERK-İ HAYAT EDEN CUMHURBAŞKANI ATATÜRK'ÜN 28 ![]() ![]() ![]() DOLMABAHÇE, 5 ![]() ![]() "MALİK OLDUĞUM BÜTÜN NÜKUT VE HİSSE SENETLERİYLE, ÇANKAYA'DAKİ MENKUL VE GAYRIMENKUL EMVALİMİ, CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NE ATİDEKİ ŞARTLARLA TERK VE VASİYET EDİYORUM ![]() 1- NÜKUT VE HİSSE SENETLERİ ŞİMDİKİ GİBİ İŞ BANKASI TARAFINDAN NEMALANDIRILACAKTIR ![]() 2- HER SENEKİ NEMADAN BANA NİSPETLERİ ŞEREFİ MAHFUZ KALDIKÇA YAŞADIKLARI MÜDDETÇE MAKBULE'YE AYDA 1 ![]() ![]() 3- SABİHA GÖKÇEN'E BİR EV ALINABİLECEK AYRICA PARA VERİLECEKTİR ![]() 4- MAKBULE'NİN YAŞADIĞI MÜDDETÇE ÇANKAYA'DA OTURDUĞU EV DE EMRİNDE KALACAKTIR ![]() 5- İSMET İNÖNÜ'NÜN ÇOCUKLARINA TAHSİLLERİNİ İKMAL İÇİN MUHTAÇ OLACAKLARI YARDIM YAPILACAKTIR ![]() 6- HER SENE, NEMADAN MÜTEBAKİ MİKTARI YARI YARIYA TÜRK TARİH VE DİL KURUMLARINA TAHSİS EDİLECEKTİR ![]() K ![]() BÜYÜK TAARRUZ Sevr Antlaşması'nı Türklere kabul ettirmeyi gaye edinen İngilizler, Sakarya'dan sonra başlattıkları diplomatik girişimleri bir süre daha devam ettirmişlerdir ![]() ![]() ![]() 14-15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek, 1899, 1900,1901 doğumlular silah altına alınmış, ordunun asker eksiği tamamlanmıştır ![]() ![]() ![]() İtilaf Devletlerinden kamaları alınarak işe yaramaz hale getirilen Türk topları, ilkel aletlerle kullanılır hale getirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TBMM bu hazırlıkları yürütürken, barışı engelleyen taraf durumuna düşmemek için, diplomatik çabaları sürdürmüş ve Fethi Okyar'ı Avrupa'ya göndermiştir ![]() ![]() ![]() 9 Eylülde Yunanlılar İzmir'den çıkarılmış, 9 Eylülden 18 Eylüle kadar da Batı Anadolu'nun Yunan istilasından temizlenmesi işlemi gerçekleşmiştir ![]() ![]() ![]() Bu zafer, İslam dünyasında Hıristiyanlığa karşı bir başarı olarak değerlendirilmiştir ![]() ![]() Güney Cephesi ve Fransızlarla Savaşlar Mütarekeden sonra İtilaf Devletleri, Güney Anadolu'da askeri harekatlarını durdurmamışlardır ![]() ![]() ![]() Fransız işgali altında yaşayan Ermenilerin Türklere yönelik taşkınlıları bölge halkını derinden yaralamıştır ![]() ![]() ![]() Bu gelişme Milli Mücadele'de Güney Cephesi'nin oluşmasına zemin oluşturmuştur ![]() ![]() Sakarya zaferinden sonra şanslarını fazla zorlamak istemeyen Fransızlar, Ankara Hükümeti ile anlaşmaya karar vermiştir ![]() ![]() ![]() Fransızlarla 30 Mayıs 1920'de yapılan 20 günlük ateşkes anlaşmasından sonra, 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara İtilafnamesi ile Fransızlar artık Misak-ı Milli'yi kabul etmişlerdir ![]() ![]() Bu antlaşmadan sonra Fransızlar gizlice Milli Mücadele'yi destekledikleri için, Türkiye'yi silah bulma bakımından Sovyetlerin tekelinden kurtarmıştır ![]() ![]() HİLAFETİN KALDIRILMASI 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması ile, Sultan-Halife gibi, çifte görevi olan Osmanlı hükümdarının elinden egemenlik hakları, devlet yetkileri alınmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı politikacılar ise; "Hilafet aynı hükümettir, hilafetin hukuk ve görevini iptal etmek hiç kimsenin hiç bir meclisin elinde değildir" diyerek, Halife'yi, Padişah gibi yaşatmak istiyorlardı ![]() ![]() ![]() 3 Mart 1924 tarihli, "Hilafetin ilgasına ve Hanedan-ı Osmaniye'nin Türkiye Cumhuriyeti memalik-i hariciyesine çıkarılmasına dair kanun"la hilafet kaldırılmıştır ![]() ![]() ![]() Şer'iye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldırılması sonucu, bu vekalet tarafından yönetilen okullar ve medreseler de kaldırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() LOZAN ANTLAŞMASI Kurtuluş Savaşı'nın sonunda Mudanya Mütarekesi imzalanmış, bundan az sonra, 22 Ekim 1922'de Türkiye barış görüşmelerine çağrılmıştı ![]() ![]() ![]() Dikenli Sorunlar Sevr Antlaşması'na göre Türkiye'nin doğusu Ermenilerle Kürtlere, güneydoğu illeri Fransızlarla İngilizlere, Antalya dolayları İtalyanlara, Batı Anadolu ve Trakya Yunanlılara veriliyor, Boğazlar barışta ve savaşta serbest olmak üzere Müttefikler'in yönetimine bırakılıyor, kapitülasyonlar bütün devletlere tanınıyor, Anadolu'nun yalnız orta ve orta-kuzey kesimi Türklere kalıyordu ![]() ![]() Savaşı kazanıp barış masasına oturduğu zaman başta kapitülasyonlar ve Osmanlı borçları olmak üzere Sevr Antlaşması'nda yer alan birçok hüküm yeniden Türkiye'nin önüne sürüldü ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç 23 Nisan 1923'te görüşmeler yeniden başladı ![]() ![]() ![]() Türkiye'deki Rumlarla, Yunanistan'daki Türkler yer değiştirecek, Batı Türkleriyle İstanbul Rumları bu değişimin dışında tutulacaktı ![]() ![]() ![]() Çanakkale ve İstanbul boğazları silâhsız bölge olacak, ancak savaş halinde silahlandırılacaktı (Türkiye aleyhine olan bu madde 1936 Montrö Antlaşması'yla ortadan kalkarak, Boğazlar kayıtsız ve şartsız Türk egemenliğine geçmiştir) ![]() ![]() Böylece Lozan Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin kabullendiği Sevr Antlaşması'nın Türkiye'yi bölüp parçalayan, egemenliğinden eden ağır hükümlerini ortadan kaldırarak Kurtuluş Savaşı ile kurulan yeni Türk Devleti'nin egemenlik ve bağımsızlığını bütün dünyaya kabul ettirdi ![]() «Üstün asker, Üstün diplomat!» Lozan Barış Konferansı'na Fransa adına katılan general Pelle, Türk başdelegesi general İsmet İnönü için şunları söylemişti: «Üstün bir asker olduğu kadarda üstün bir diplomat! Az söylüyor, öz söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() Altın Kalem Lozan Barış Antlaşması Rumini Sarayı'nda yapılan büyük törende imzaya sunulduğu zaman önce Türkiye Cumhuriyeti'nin başdelegesi İsmet Paşa yerinden kalktı, masaya doğru yürüdü, tam ortasına gelince durdu ![]() ![]() ![]() SALTANATIN KALDIRILMASI Mudanya Mütarekesi'nden sonra, Lozan Barış Konferansı için hazırlıklar başlayınca, Osmanlı Hükümeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti yanında konferansa katılmak arzusunda olduğunu bildirdi ![]() ![]() Sadrazamı Tevfik Paşa'nın barış konferansında görüş ve sözbirliği, Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na çektiği telgraf, Mecliste tepkiyle karşılandı ![]() ![]() Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve pek çok milletvekilinin ortak teklifi 30 Ekim 1922 günü TBMM'de görüşülmeye başlandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görülen şuydu: Başta Hüseyin Rauf (Orbay) Bey ve Refet (Bele) Paşa gibi, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşlarının bulunduğu bir grup, Halifeliğin Saltanattan ayrılamayacağını ileri sürüyorlardı ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa söz alarak, tarihsel ve bilimsel açıklamalarda bulunarak, yüksek sesle şunları söyledi: "Hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye müzakereyle, münakaşa ile verilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bir emrivakidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa'nın bu çok önemli ve tarihi konuşması sonunda, Karma Komisyon'da, görüşülen teklif hemen kabul edilmiş ve ivedilikle Genel Kurulda görüşülerek, 1 Kasım 1922'de 308 Numaralı karar olarak benimsenmiştir ![]() ![]() ![]() Böylece, çok önemli bir gelişme sağlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SERBEST CUMHURİYET FIRKASI 12 Ağustos 1930'da İstanbul'da kurulan siyasi parti ![]() ![]() ![]() ![]() Fethi Okyar'ın İzmir gezisinde büyük sevgi gösterileriyle karşılanması sonucu çıkan olaylar ve belediye seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya hakkında gensoru önergesi vermesi, Cumhuriyet Halk Fırkası'nda hoşnutsuzluk yarattı ![]() ![]() NOT:YAZI ALINTIDIR |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|