![]() |
Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısı |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısıüthiş Bir Yakın Tarih Yazısı[/url] İşte İttihatçıların son numarası İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin üzerinde yoğunlaşan "dine karşı lâkaydî" suçlamalarından kurtulması için neler yaptığını anlatan muhteşem bir yazı ![]() ![]() ![]() İttihatçılar, dine muhalif değiliz demek için Ayasofya'da mevlit okutuyor Taşkışla Ayaklanması1908 Ekim'inin son günlerinde meydana gelen bu hadise, Taşkışla'da kalan alay mensuplarından 1905 senesi efradının Cidde'ye sevk edilmek istenmelerinden çıkmıştır ![]() Bu yıllarda normal muvazzaf hizmet sürelerini tamamladıkları halde, terhislerinin geciktirilmesi ve askerlerin bir nevi "yumuşak isyanla" terhis talep etmeleri ilk defa rastlanan bir hadise değildi ![]() ![]() ![]() ![]() Avcı taburları ve İstanbul askerinin durumu İTC'nin İstanbul'daki yöneticileri, halen mevkiini koruyan Abdülhamid'in varlığından duydukları huzursuzluk sebebiyle kendilerini emniyette hissedemiyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin üzerinde yoğunlaşan "dine karşı lâkaydî" suçlamalarından ötürü Cemiyet'in de bir şeyler yapmak gereği duyduğu anlaşılıyor ![]() ![]() Harbiye-Bahriye Krizi nedir? Kısaca "Harbiye-Bahriye Krizi" olarak bilinen bu hadise, 1909 Şubat ayının ortalarında, Sadrazam Kâmil Paşa'nın Harbiye ve Bahriye Nâzırları'nı değiştirmek istemesine karşılık, Meclis-i Mebusan'da çoğunluğu elinde tutan İTC'nin Sadrazam'a karşı çıkmasıyla alevlenmişti ![]() ![]() ![]() Son hesaplaşma Meclis-i Mebusan'da yapıldı ve neticede 8'e karşı 196 itimatsızlık reyi ile, Osmanlı parlamento tarihinde ilk ve son defa olmak üzere bir sadrazam mevkiinden düşürüldü ![]() ![]() 31 Mart'ta isyan edenler ne istiyorlardı? Bu gibi küçük ama önemli ayrıntılarla beslenen ayaklanma esnasında, isyancı askerlerin arzuları, siyasî sistemi kökten değiştirecek radikal talepler değil, genellikle " ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() Çavuşların yönettiği bir isyanda asilerin, dileklerini tam bir sarahatle ifade edememeleri tabiî karşılanmalıdır ![]() ![]() ![]() İsyancıların alenî istekleri arasında, Meşrutiyet aleyhtarı bir arzunun belirtilmeyişi yanında askerlerle ittifak ettiğine inanılan ulemânın, istibdad aleyhine ve Meşrutiyet'ten yana tavır alışı da pek az araştırmacının dikkatini çekmişti ![]() ![]() 31 Mart Ayaklanması, nefer diye bilinen, görünmez, hesaba katılmaz, ama ordunun belkemiğini oluşturan kitlenin, ilk defa kendi başına, fark ettiği olumsuzluklara karşı kıyâmı anlamını taşımaktadır: Hazırlıksız, plansız ve isyandan sonraki günleri hesaba katmaksızın girişilen hareketin, küçük bir müdahale ile dağılıvermesi bunu açıkça gösteriyor ![]() İsyan nasıl bastırıldı ve Hareket Ordusu nasıl rol oynadı? Osmanlı başkentinde 1826'dan sonra ilk defa, Osmanlı ordusunun iki birliği karşı karşıya gelerek kanlı bir kardeş kavgasına tutuşmuşlar ve sonuçta siyasî iktidar bir kere daha el değiştirmişti ![]() "Hareket Ordusu, Hürriyet Ordusu" gibi isimlerle anılan ordunun terkibi ve isyanı bastırış tarzı, birçok kaynakta hayli tenkide uğramış, bu meyanda bilhassa bazı Makedonyalı çetecilerin ve gayrimüslimlerin alınması eleştiri konusu edilmiştir ![]() ![]() ![]() Hareket Ordusu'nun İstanbul'a rahatça girerek, kolay bir zafer elde etmesinde, Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık Ordu, 31 Mart'ın ertesinde, Türk siyasî hayatında son derece önemli bir güç merkezi olarak yerini alıyordu; nitekim Hareket Ordusu'nun kumandanı M ![]() ![]() 31 Mart İsyanı'nın sonuçları nelerdi? 31 Mart'ın, "Medrese ruhunun mahsulü", "din ve şeriat namına" yapılmış çılgınca bir hareket olduğu fikriyle yetinmek, ne kadar rahatlatıcı olsa da, gerçeğin büyük bir kısmına yüz çevirmek anlamına gelir ![]() ![]() ![]() II ![]() İsyancılar, kim ve ne adına kıyam etmiş olurlarsa olsunlar, isyanın en büyük sonucu, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhamid'in hal'i, bilhassa Cemiyet mensupları açısından zarurî kaçınılmazdı ![]() ![]() Abdülhamid'in hal'i, Osmanlı siyasî hayatından "geleneksel" olanın çekilmesi anlamını da taşımaktadır ![]() Örfî İdare ilan ediliyor; Divan-ı Harb kuruluyor İsyanın bastırılmasından sonra, dîvân-ı harpler kurulup zanlıların yargılanmasına başlandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihat ve Terakki Cemiyeti yeniden toparlanıyor 31 Mart sabahı, İttihat ve Terakki Cemiyeti, varsaydığı bütün nüfuzu ve destekçileri ile İstanbul'da bir hiç hükmüne düşüvermişti ![]() İsyanın bastırılmasından sonra Cemiyet eski güç ve nüfuzunu yeniden kazanmış, muhalif Ahrar Fırkası'nın siyasî hayatı sona ermiş, Saray etkisiz duruma getirilmiş, Bâbıâli bürokrasisi ise iyice sindirilerek ordunun ve Cemiyet'in tasarrufu altına geçmişti ![]() ![]() ![]() Tensikat ve Tasfiye-i Rüteb nedir; nasıl uygulandı, hangi sonuçlara yol açtı? Tensikat ve Tasfiye-i Rüteb, asker-sivil, bütün memurlar arasında muhtelif tarihlerde yapılan büyük personel düzenlemelerini anlatır ve bu yaş haddiyle görevden alma ve bilhassa Abdülhamid devrinde haksız yere verildiğine inanılan nişanların geri alınması gibi unsurlar da yer almaktadır ![]() Tensikat Kanunu'nun bir diğer ve önemli sonucu, boşalan kadroların yeni istihdam imkânları yaratması, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin öteden beri güvensizlikle baktığı Bâbıâli ve devlet bürokrasisine, ümit verdiği yandaşlarının yerleştirebilmesi olmuştur ![]() ![]() İrtica kavramı ilk defa 31 Mart esnasında telaffuz edilmişti 31 Mart vakası Türk siyasî hayatına, o günden sonra sık sık bir yıpratma malzemesi olarak kullanılacak olan "irticâ" kavramını yerleştirmiştir ![]() sonra, bir vatandaşa "mürteci" damgasını vurmak, örfî idareye gitmek için yeter sebep sayılmıştı ![]() geliyor, muhalefetin meşhur kalemlerinden Lütfi Fikri, kavramın tarif edilmeyişinden ve İttihatçıların her bunalımda irticâ edebiyatı yapmalarından şikâyet ediyordu ![]() Yeni politik güçlerin çatışması 31 Mart Vakası bir halk ayaklanması, toplumsal mahiyeti bulunan bir kalkışma değildi; bir askerî ayaklanma idi ve Osmanlı ordusuna mensup farklı birliklerin birbiriyle çatışması şeklinde tezahür etmişti; isyanın ilk günlerinde İstanbul'da İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) aleyhine isyan eden ve durumu kontrol altına almayı başaran güçler, çavuş rütbesinden ileri geçmeyen küçük rütbelilerden ibaret gibi görünse de şüphesiz geri planda isyancılara akıl ve moral desteği veren siyasi hesaplar mevcuttu ![]() ![]() ![]() Ahmet Turan Alkan-Zaman |
![]() |
![]() |
![]() |
Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısı |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısıİttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Osmanlı Devleti'ni ele geçirişinin 100 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Paralelliğin farkında olan Ergenekoncular, 28 Şubat'a 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başa dönelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte İttihat Terakki üst kadroları tasfiye edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün de kendini devletin gerçek sahibi sayan bir grup asker ve sivil hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlamasıyla iddianame tanzim edilmiş durumda ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bulent Korucu-Zaman |
![]() |
![]() |
![]() |
Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısı |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müthiş Bir Yakın Tarih YazısıŞimdi bir millet yerinden kalkıyor ve bu ülkenin gerçek sahibi olarak karşınıza dikiliyor Farkındayım çok zor günler geçiriyorsunuz ![]() 100 yılı aşkın süredir kurduğunuz sistem tıkır tıkır işlerken birdenbire arıza vermeye başladı ![]() Yaylar fırladı, dişliler birbirine sürttü velhasıl sizin çark dönmez oldu ![]() Anlayın artık… Bitti ![]() ![]() Buraya kadarmış ![]() Kabul etseniz de etmeseniz de devri saltanatınız sona eriyor ![]() Kepengi kapatıyorsunuz yani ![]() Daha açık söylemek gerekirse mal sahibi ‘dükkanı boşalt’ dedi ![]() Çıkmamak için direniyorsunuz ama eliniz mahkum yapacak bir şeyiniz yok ![]() Binlerce yıldır dünya tarihinde yaşanan köklü değişimlerden biri daha gerçekleşiyor ![]() Anlayacağınız millet işin başına geçiyor ![]() Bir millet yerinden kalkıyor ve bu ülkenin gerçek sahibi olarak karşınıza dikiliyor ![]() Onun için sıkıntılısınız ![]() Derdinizi anlıyorum ![]() Şimdi siz gidiyorsunuz, millet geliyor ![]() Bu toprakların asıl sahipleri geliyor ![]() Eskiden siz ne isterseniz o olurdu ![]() Artık milletin dediği olacak ![]() Eskiden gazeteci de, avukat da, hakim de, doktor da, mühendis de sizdiniz ![]() Şimdi Tayyare Fabrikasından emekli tornacı Hamdi Bey’in oğlu Cumhurbaşkanı oldu, Denizcilik işletmelerinden Rizeli Ahmet reisin oğlu başbakan ![]() Köylü Mehmet efendinin kızı doktor, Fehmi bey’in torunu hakim, kaportacı Ali ustanın gelini avukat ![]() Yargıç da çıktı, rektör de, pilot da, mimar da Anadolu çocuklarından ![]() Bu millet bir değil birçok devleti yönetebilecek evladı yetiştirdi ![]() Hem de öz be öz kendi toprağından çıkmış, kendi suyunu içmiş, kendi ekmeğini yemiş, kendi köyünün tozunda büyümüş ![]() Hem de öz be öz Anadolulu olan ![]() Hem de öz be öz kendi kanından olan ![]() Öz be öz kendi İstiklal Marşıyla yetişmiş, okurken iliklerine kadar Mehmet Akif’i hissetmiş ![]() İnancını yaşayan, namaz da kılan, oruç da tutan… Şimdi siz bunu bir türlü kabullenemiyorsunuz ![]() Derdinizi anlıyorum ![]() Niye korktuğunuzu da ![]() Devrinizin hiç bitmeyeceğini düşünerek bir milleti budamaya kalktınız ![]() Bir milletin geleceğini, inancını, değerlerini, kutsallarını budamaya kalktınız ![]() Bir milletin hayat damarlarını kurutup, posasını çıkarmaya kalktınız ![]() Darbeler yaptınız, darbeler yapacaktınız, başbakan astınız, komutan öldürttünüz ![]() Siz bir milletin Peygamberine bile dil uzattınız ![]() Yanlış yaptınız ![]() Siz vurdukça millet kenetlendi, siz kestikçe millet güçlendi, siz budadıkça millet fışkırdı ![]() Ve şimdi karşınıza dikildi ![]() Yanlış yaptınız ![]() Şimdi korkuyorsunuz çünkü aynısının size yapılacağını düşünüyorsunuz ![]() Şimdi korkuyorsunuz çünkü siz ne yaptığınızı çok iyi biliyorsunuz ![]() Şimdi korkuyorsunuz çünkü size hesap sorulacağından artık eminsiniz ![]() Bu millet ülkesini devralacak ![]() Bu millet Efendisinin Mekke’ye girdiği gibi gelecek, Bu millet Fatih’in İstanbul’a girdiği gibi gelecek ![]() Bu millet kendine yakışan gibi gelecek ![]() Ve siz; Gideceksiniz ![]() Abdullah Abdulkadiroglu |
![]() |
![]() |
![]() |
Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısı |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müthiş Bir Yakın Tarih YazısıHiç düşündünüz mü: Yüz yıl öncenin temmuzunu yaşıyor olsaydınız yüzünüzün rengi ne olurdu? Meşrutiyeti az daha Dadaşlar ilan edecekti ![]() Daha kırmızı olacağından eminim de, mahcubiyetten değil, gün yirmi dört saat sokak ve caddelerde nümayiş yapmaktan ![]() Hele kanları kaynayan gençler iseniz ellerinizde bayrak ve pankartlarla sokaklara dökülür, yakalarınıza Serasker Rıza Paşa’nın resmini takar, ay yıldızlı bayrağa bir haç ilave ederek yolları arşınlıyor olurdunuz büyük bir ihtimalle ![]() ![]() Kısaca söylersek, yüz yıl önce bugünlerde yer yerinden oynuyor, pek çok Abdülhamid taraftarının ayağının altından toprak kayıp giderken, sokaklara dökülmüş milyonların ayakları yerden kesiliyordu ![]() Bence bugün bile ayağımız yere değmiş sayılmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Yanlış anlaşılmasın, şikâyet diye söylemiyorum ![]() ![]() ![]() Bir de cehalet var ki, diz boyu ![]() Mesela bir iddiaya göre Abdülhamid ülkeyi 33 yıl parlamentosuz yönetmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhamid’in Anayasayı yürürlükten kaldırıp Meclisi dağıttığı iddiası da aynı şekilde çürük temellere yaslanıyor ![]() Bir kere Kanun-i Esasi askıya alınmış olsa dahi, kâğıt üzerinde daima yürürlükte kalmıştı ![]() ![]() İkincisi, 1876 Anayasası’nda Osmanlı parlamentosu “Meclis-i Umumi” ismini taşıyor ve bir değil, iki ayrı meclisten oluşuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir başka yanılgı, Meşrutiyetin sadece Makedonya ve 3 ![]() ![]() ![]() Halbuki bu ihtilal her ne kadar hükümet tarafından bastırılmış olsa da, İttihatçıların tahrikiyle başlamıştı ve başarıya ulaşmış olsaydı belki de sokaklarda Meşrutiyetin başka kahramanları alkışlanıyor olacaktı ![]() ![]() “Meşrutiyetin ilânından önceki günlerde eğer Erzurum Valisi Abdülvahhab Paşa sıkıyönetimi ilan etmemiş ve Erzurumlu vatanperverleri Sinop kalesine sevk etmemiş olsaydı Erzurum, hürriyetin ilânı şerefini Manastır ve Selanik’in elinden almış olacaktı ![]() Aynı kaygıyı Resneli Niyazi Bey’in hatıratında da buluyoruz ![]() ![]() “Bu kıyamı hazırlayanlar memleketin diğer hürriyetçi bölgeleriyle işbirliği yapmak ve ortak faaliyete geçmek imkânını bulabilselerdi, belki de Meşrutiyetin ilanına o tarihte (1906) yol açılır ve sonradan ortaya çıkan Selanik politikacılarının hareketi tekellerine alma siyasetlerine yer kalmazdı ![]() Yani hürriyet kahramanlarımız Selanik’ten değil, Dadaşlar diyarından çıkmış olurdu ![]() Hep söylüyorum, tarihimizi Avrupa’nın gözünden yazıyoruz diye ![]() ![]() ![]() ![]() Kaynak mı? Bilirsiniz, başkaları gibi bulup okuyun diye başımdan savmıyorum: Hadi Nedim Ulusalkul’un 1937 tarihli kitabını bulamadınız, bari Aykut Kansu’nun İletişim’den çıkan “1908 Devrimi”ne bakma zahmetine katlanın lütfen ![]() Bir de Osmanlı’da kamuoyu İstanbul ile Selanik’ten ibaretti demiyorlar mı? Tam bir Selanik örgüsüne düştüklerinin farkında bile değiller ne yazık ki ![]() Mustafa Armagan-Zaman |
![]() |
![]() |
![]() |
Müthiş Bir Yakın Tarih Yazısı |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Müthiş Bir Yakın Tarih YazısıTarihçi-yazar Mustafa Armağan, Milliyet Gazetesi'nin internet sitesindeki başlığın sırrının peşine düştü ![]() “Milliyet”in internet sitesindeki başlığın sırrını çözmekle meşgulüm ![]() ![]() ![]() Önümüzdeki ay koltuğuna oturması kesinleşen 26 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son yıllarda okuduğum en net mesajlı yazılardan birisi Hüseyin Gülerce tarafından kaleme alındı ![]() ![]() Gerçekten de Mason locaları bu tür gizli örgütlenmelerin hep bir yerlerindedir ![]() ![]() Bu kadarla da kalmıyor, Büyük Doğu Locası Paris’te bir toplantı düzenliyor, Üstad-ı Azam Jean-Michel Quillardet, başörtüsünün serbest bırakılmasına karşı çıkarak yasanın “Türk laikliğinin bünyesinde açılan tehlikeli bir gedik” olduğunu savunabiliyor ve kafamız iyice karışıyor ![]() ![]() Hüseyin Gülerce ise ısrarla soruyor: “Yasak olmasına rağmen Silahlı Kuvvetler bünyesinde masonlar var mıdır? Masonluğu tespit edildiği için bünyeden çıkarılan generaller var mıdır? Milletin evlatları için, orayı ele geçiriyorlar, buraya sızıyorlar dile dünyayı ayağa kaldıranlar, masonluk konusuna gelince neden suspus oluyorlar?” Ancak 100 yıl evveline dönersek, Meşrutiyet için ayaklananların asker ve sivil önderleri arasında hatırı sayılır miktarda Mason bulunduğunu biliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisi de cemiyetten olan Ahmet Bedevi Kuran’ın verdiği bilgilere göre Masonluk İttihatçılar arasında o kadar onsuz olmaz bir hal almıştı ki, cemiyette iki türlü üye vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçi o mücadele günlerinde bu normal görünüyordu ama sonraları savunmaya geçen İttihatçılar “Onlar bizi değil, biz onları kullandık” diyeceklerdi ![]() ![]() Peki bunlar birer spekülasyon mu? Bakın, öyle gizli saklı belgeleri değil, açık belgeleri kullanacağım ![]() ![]() “Orada Masonlar olarak toplanıyorduk, çoğumuz da Masonduk, fakat aslında örgütlenmek için toplanıyorduk ![]() ![]() Demek ki neymiş? 1) İttihatçı Masonlar olarak toplanıyorlarmış; 2) Yoldaşlarının büyük bir bölümünü Masonlar arasından seçiyorlarmış; 3) Çünkü Masonlar cemiyete adam almakta ustaymış; 4) Ayrıca da Abdülhamid herhangi bir şekilde olaylara müdahale etmek isterse İtalyan Elçiliğinden güvence almışlarmış ![]() Kim söylüyor bunu? İttihatçıların sözüne en çok itibar ettikleri ve bu yüzden de ilk Meşrutiyet kabinesine Bakan yaptıkları zat ![]() İşe bakın ki, aynı Manyasizade Refik Bey, ihtilal coşkusu içinde ikinci bir demeç verir ![]() “Masonluk ve İtalyan Masonluğu bize manen destek verdi… Hakikatte İtalyan locaları İttihat ve Terakki’ye yardımcı oldular, bizleri korudular, bizlere birer sığınak oldular ![]() ![]() ![]() Siz düşünedurun, geçtiğimiz günlerde gazetelerden bir haberi koyuyorum masaya: “Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, bütün bağlı kuruluşlarına II ![]() ![]() ![]() Meğer sadece defile değil, darbe de düzenleyeceklermiş! Mustafa Armagan-Zaman |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|