07-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Doğa Asla Çöp Üretmez!!
Tohum veya çekirdekleri çöpe atmayınız
Değerli okuyucu, yıllardır tohumlar üzerine tv ve yazılı basın üzerinden düşüncelerimi aktarmaktayım Tohumların ne kadar kıymetli olduğunu ve tüm dünyada stratejik bir ürün haline geldiğini vurgulamaya çalıştım Çok şükür son 5 yılda alınan tedbirler ile tohumlarımızın tamamına yakınını artık kendimiz üretmeye başladık
Bir nokta var ki, insanlarımızın dikkatinden kaçıyor Allah, bizlere sunduğu her nimetini bereketi ile sunmaktadır Hergün sofralarımıza mevsimine göre kavun, karpuz, şeftali, kayısı,erik gibi daha birçok meyve veya sebze gelmektedir Bunların çekirdeklerini biriktirmek gerekir Zamanınız olupta bir hafta sonu veya tatile çıktığınızda onları toprağa ekebilirsiniz Bereketiniz sofranıza gelen meyve veya sebzenin kendisi olduğu kadar, esas bereket içerisinde bulunan çekirdeğidir (tohumudur) Tohumlar veya çekirdekler birer çöp değildir
Doğa asla çöp üretmez
Değerli okuyucu, bu başlığı özellikle seçtim Doğa kesinlikle çöp üretmez Canlı yaşamda atık yoktur Ne tür bir canlı (insan, hayvan, bitki, bakteri) olursa olsun, herbirinin atığı bir başka canlının gereksinimidir Bu gereksinim, doğanın dengesini kurar Bir başka deyişle doğadaki her canlı bir başka canlıya muhtaçtır Hiçbir canlı yoktur ki, bir başka canlıya ihtiyaç duymadan yaşamını sürdürebilsin
Geçmişte çöp deyip çöp tenekesine attığımız çok sayıda atık, çöp olmaktan çıkmış bir ihtiyaç haline gelmiştir Kaldıki, ne patatesin kabukları, ne enginarın yaprakları, ne kerevizin sapları veya yaprakları ne de şu sıralar milyarlarcası tekrar toprağa düşen çeşit çeşit yaprak bir çöp değildir Eğer, onlardan faydalanamıyorsak, hakkında ilim sahibi olmadığımızdandır Yani, araştırılmamış olmasıdır Doğa, insanoğlu için sınırsız bir araştırma kaynağıdır Sizlere bugün, bir zamanlar çöp (atık) bilip, çöp tenekesine attığımız kiraz sapını örnek vermek istiyorum
Kurutulmuş kirazsapı ve armutun bir türünün sapları, yaklaşık onbeş yıldan beri geriye dönerek tekrar tekrar ele alıp üzerinde çalıştığım bitki kısımlarıdır Kolay kolay da bu çalışmalarımın sonlanacağını düşünemiyorum Çünkü, kurutulmuş kiraz sapının kendine özgü basit bir kimyasal yapısı ve mükemmel bir biyokimyası vardır Karmaşık olmayan, düzenli ve belirgin bir selülozik yapıya sahiptir İçerdiği etkin maddelerin azlığı ve bağımsızlığı onu tedavi amaçlı kullandığımız takdirde çok güçlü kılmaktadır Bu özelliği, bugüne kadar incelediğim ve araştırdığım hiçbir bitkide görmedim
O, ayaklarda oluşan ödemlere karşı ideal bir yardımcıdır Kiraz sapını kaynatıp içmek hem dolaşımı kolaylaştırmakta, hem toksin atmakta hem de vücutta oluşan şişliği (özellikle yüz kısmında) yok etmektedir
Bayanlar için
Adet dönemlerinde pek çok bayan vücutlarında oluşan şişmelerden (özellikle yüz bölgelerinde) şikayetçidirler Estetik açıdan can sıkıcı olan bu durumdan kurtulmanın en kolay yolu kurutulmuş kiraz sapıdır Kurutulmuş kirazsapı kürü, adet dönemlerinde gelişen vücut ödemlerine karşı etkili bir kürdür Adet dönemlerinde ödem şikâyeti yaşayan bayanlar için özellikle önermekteyim
Romatoid artirit (İltihaplı eklem romatizması)
Romatizma şikayetlerine karşı kurutulmuş kiraz sapı ile dişi ısırganın beraberce hazırlanan kürü, mükemmel bir yardımcı tedavi imkânı sunmaktadır Bu kürün gücünü, kullanmakta olan çok sayıdaki romatizma hastası çok iyi bilmektedir Siz değerli okuyucularıma, ısırgan konusunu bu köşede işlerken kurutulmuş kiraz sapı-dişi ısırgan kürünün hazırlama ve uygulama şeklini yazacağım
Erkekler için
Rezidü, idrar kesesindeki idrarın bir seferde tamamen boşaltılamaması demektir Yani, idrar yaptıktan sonra idrar kesesinde bir miktar daha idrarın kalması anlamına gelir ki, kısa bir süre sonra tekrar tuvalete gitme ihtiyacı hissedilir Orta yaşın üzerindeki erkeklerde görülen rezidü şikâyetlerinin ortadan kaldırılmasında iyi bir yardımcıdır Sağlığınız daim olsun
Not: Buradaki bilgilerin herhangi bir rahatsızlığı teşhis amacı kesinlikle yoktur Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız
ibrahim saraçoğlu
|
|
|