|  | Kravatın İcadı |  | 
|  06-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kravatın İcadı1635?de, 30 Yıl Savaşları sürerken Fransız Kralı XIII  Louis için savaşan yaklaşık 160 bin lejyoner ve şövalye arasında bir grup asker vardı ki kıyafetlerindeki bir ayrıntı nedeniyle diğer askerlerden rahatlıkla ayrılabiliyordu  Hırvat askerleri farklı kılan, boyunlarına bağladıkları atkılardı  Savaşa giden Hırvat askerlerini uğurlayan eşleri, sevgilileri, anneleri başlarından çıkarttıkları atkıları, sevdikleri adamların boyunlarına bağlamış ve birer düğüm atmışlardı  Bir yandan evlerinden uzakta oldukları sürece bu atkıları her gördüklerinde kendilerini ve evlerini anımsamalarını istiyor bir yandan da attıkları özel düğümlerin erkeklerini kötülüklerden koruyacağına inanıyorlardı  Savaş sürerken, Hırvat askerlerin boyunlarındaki bağlar dikkatlerden kaçmadı  Kadınlardan yadigar bu uğurlar, Fransız modacıların elinde önemli bir aksesuara dönüşürken tabii ki süreç içinde büyük değişikliklere uğradı  Savaşa giden Hırvat erkeğinin boynuna eşarpını bağlayan Hırvat kadın ile sabah evden çıkarken eşinizin kravatınıza son bir biçim vermesi aslında ne kadar da birbirine yakın iki davranış  Üstelik aradan geçen asırlara rağmen    Antik çağlardan 6  Yüzyılın ikinci yarısına kadar boyunlarını açıkta bırakmakta bir sakınca görmeyen erkekler, Rönesansla birlikte boynu çevreleyen yakaları keşfetmeye başladı  Bu yakalar 17  yüzyılda dantallerle renklendi ve modelleri çeşitlenmeye başladı   1974 yılında, MÖ 3  yüzyılda yaşamış olan Çin İmparatoru Ch?in Shih Huang-ti?nin mezarı açıldığında moda tarihini de gözden geçirme gereği doğdu  Huang-ti?nin mezarı çevresinde gerçek insan boyutlarında 7 bin 500 asker heykeli figürü bulunuyordu  İmparator dahil, her askerin taşıdığı bu aksesuar, akla sorular getirdi  Aynı dönemde Romalılar?ında özellikle soğuk mevsimlerde sefere çıktıkları zaman benzer bir yolla boyunlarını kapattıkları bilgisi de eklenince boyun bağının tarihçesi de sarsıldı  İlk bakışta görünen, boyunlara takılan atkıların soğuğa karşı alınmış bir önlem olduğu idi; ancak Çin Kültürü?ndeki bir inanış, bu basit açıklamayı da havada bırakmış oldu  Çin kültüründe ademcik kemiği bedenin önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor ve yaşam enerjisinin çıkış noktası olarak görülüyordu  Çinli askerlerin boyunlarına taktıkları eşarpların, ademcik kemiğini korumak amacı güdüp gütmedikleri sorusu, beraberinde bu aksesuarın dinsel ve kültürel bir temeli olabileceği ihtimalini de gündeme getirdi  Fransız subayların beğenisi Değişik bilgiler olmakla birlikte boyun bağlarının 30 Yıl Savaşları?nda popüler olduğu kabul ediliyor  O güne kadar ?ruff? denilen bir tür yaka kullanan Fransızlar, Hırvatlar?ın kullandığı, ütüleme, kolalama gibi sorunları olmayan yeni boyun bağlarını kabullenmekte hiç mi hiç zorlanmadılar  Arazi şartlarında, ?ruff?lardan çok daha kullanışlı olan yeni boyun bağları ayrıca sıcak kalmalarına da yardımcı oluyordu  Savaş sonrasında evlerine dönen Fransız subaylar, yeni tanıştıkları bu kıyafeti günlük yaşamlarında kullanmaya devam ettiler  Kravat, özellikle askeri üstünlüklerini her fırsatta vurgulamaktan hoşlanan Fransız aristokrasisi arasında 1650?lerde moda şeklinde yayıldı  Fransızlar, kendilerine özgü revizyonlarla geliştirdikleri aksesuara ?A la Croate - Hırvat Usulü? adını takmıştı  A la Croate?ın, Cravate?ye, yani bugünkü kullanıldığı ?kravat? haline dönüşmesi sırasında şekli, kullanımı, yüklendiği sembolik anlamlar da tarihin aksıyla birlikte büyük değişiklikler gösterdi  Kravatın renkleri, kullanılan desenler, bağlama şekilleri sosyal sınıflar arasındaki farklılıkları, politik görüşleri yansıtan semboller oldu; modacılar tasarımlarını renklendirmek için kullanırken, ressamlar onlardan hiç de geride kalmayıp tasarımlarını resimlerinde sergilediler gizliden gizliye    Kravatın erkek yaşamına katılmasıyla birlikte ciddi bir sorun da doğmuş oldu  Sabah uyanan erkekler, kıyafetlerine göre bir kravat seçmek zorundaydı artık  Bu seçim zaman zaman öylesine zorlaşabiliyor ki, kravatını belirleyip, ona göre elbise seçenlere bile rastlanıyordu  Bir başka sorun da seçilen kravatın düzgün ve doğru uzunlukta bağlanabilmesiydi     Bu iki yepyeni sorunu ilk yaşayanlardan biri Fransız Kralı XIV  Louis oldu  Kral, her sabah uyandığında hizmetçleri, karşısına rengarenk ve çeşitli desenlerde kravatlarla diziliyordu  Doğru kravatı seçmek için harcanan zamandan belki daha da fazlası kravatın doğru bir şekilde bağlanmasına ayrılıyordu  Bir süre sonra kralın beğendiği kravatlar ve bağlama şekillerine göre, gömleklerin hemen arkasına teğellenmiş kravatlar hazır olarak getirilmeye başlandı  Bugün bazı erkeklerin tercih ettiği ?hazır kravatların? atası da uyanık bir hizmetçinin bu dahiyane fikri olsa gerek    | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |