Sabun ve Sabun Yapımı

Eski 01-03-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sabun ve Sabun Yapımı



Sabun ve Sabun Yapımı



Temizlik amacıyla kullanılan maddelerin en eskisi ve
en iyilerinden biri sabundur Sabun dışındaki yapay temizlik maddelerine ise deterjan denir

Bütün temizlik maddeleri suyu olduğu gibi yağları da kendilerine çekerek kirleri temizler Kir dediğimiz şey genellikle kir parçacık-larıyla yağların bir karışımıdır ve bu yağlı karışım deriye, giysilere ve başka birçok maddenin yüzeyine sıkıca yapışır Sabun suda çözündüğü zaman oluşan zanmsı köpük kirin içine işleyerek yağın kir parçacıklarıyla bağını gevşetir, kir parçacıklarının çevresini sararak onları bulundukları yüzeyden ayırır ve yıkama suyunun içinde asıltı durumunda kalmalarını sağlar

Sabunun ilk kez ne zaman kullanıldığını kesin olarak bilmiyoruz; ama yağ ve odun külünden elde edilen bir tür ham sabunun binlerce yıl önce bilindiği ve denizci bir ulus olan Fenikeliler'in İÖ 6 yüzyılda bu sabunu Galya'ya (bak Galya) getirdiği sanılmaktadır Bu ilkel sabunun yapım yöntemi Galya' dan Almanya'ya, İspanya'ya ve İtalya'ya yayılmıştır Romalılar sabun yapımını yanm yüzyıl sonra Galyah ve Germen kavimlerinden öğrenmişlerdir İS 800 dolaylarında Avrupa' daki başlıca sabun yapım merkezleri Fransa' da Marsilya (Marsilya banyo sabunu günümüzde de ünlüdür) ve İtalya'da Savona kentleriydi İngiltere'de sabun yapımı 10 yüzyılda başladı 12 yüzyılda Bristol'de birçok sabun yapımevi vardı Yapılan koyu renkli ham sabunun hiç de çekici bir görünümü yoktu, ama gene de lüks bir maddeydi İnsanların çok seyrek yıkandığı ortaçağda çamaşır yıkamak için kullanılan sabun evlerde yapılırdı Kalıp sabun kullanımı ancak 19 yüzyılda günlük yaşama girebildi

Sabun, bitkisel ya da hayvansal, katı ya da sıvı yağların bazı bazlarla kimyasal tepkimeye girmesiyle oluşur Sabunlaştırma denen bu süreç, katı ya da sıvı yağlar sodyum hidroksit (sudkostik) ya da potasyum hidroksitle (po-taskostik) kaynatılarak gerçekleştirilir


Eskiden evlerde yapılan ham sabunlar, baz kaynağı olarak kullanılan odun küllerinin mutfaktaki artık yağlarla kaynatılmasıyla üretilirdi Ocaktan çıkan odun külleri büyük bir fıçıda biriktirilir, fıçı dolduğu zaman üstten su dökülürdü Fıçının dibindeki küçük deliklerden süzülen sıvı toplanarak yeniden fıçıya konur, sabun yapmaya elverişli derişik bir "küllü su" elde edilinceye kadar bu işlem sürdürülürdü Sonra bu su, yağla birlikte gün boyunca kaynatılıp karıştırılırdı Kazandaki artık su dışarı döküldükten sonra geriye cam macununa benzer yağlı bir kütle olarak sabun kalırdı Fransız kimyacıların iki büyük buluşu sabun yapımında çok daha temiz ve verimli bir yöntemin uygulanabilmesini sağladı Bu iki buluştan ilki Nicolas Leblanc'ın 1790'da sofra tuzundan sodyum hidroksit elde etme yöntemini bulmasıydı Ikincisiyse Michel-Eugene Chevreul'ün 1816'da bitkisel ve hayvansal yağların yağ asitleri ve gliserinden oluştuğunu ortaya çıkarmasıydı Sabun hammaddesi olarak kullanılan yağlar, donyağı ve başka hayvansal yağlar, palmiye yağı, hindistancevizi yağı, soyafasulyesi yağı, zeytinyağı, pamuk yağı ve yenilemeyen bazı başka yağlardır

Sabun Yapımı

Sabunun parti parti üretildiği geleneksel üretim yöntemi, katı ya da sıvı yağları büyük kazanlarda sodyum hidroksit çözeltisiyle kaynatmaya dayanır Bir baz olan sodyum hidroksit, yağlan yağ asitleri ve gliserine ayırır, sonra da yağ asitleriyle birleşerek sabunu oluşturur Sabun oluştuktan sonra kazana derişik tuzlu su (salamura) eklenir; sabun yüzerek kazanın üstüne çıkar; gliserin ve başka katışkılar tuz çözeltisinde çözünerek sabundan ayrılır Ama sabun yapımında bu sürecin birçok kez yinelenmesi gerekir ve bu günlerce sürer Daha sonra tuz çözeltisinden ayrılan gliserin patlayıcı madde, boya, vernik ve başka birçok maddenin yapımında kullanılır



Günümüzde uygulanan sabun yapım yöntemleri büyük ölçüde otomatik olarak denetlenen kesintisiz süreçlere dayanır Çok karmaşık bir teknoloji kullanılarak üretim süresi birkaç saate indirilmiştir En son geliştirilen bir sabun yapım yönteminde, sabunlaştırma işleminden önce, yağlar hidrolizleme kabı denen basınçlı bir kapta yağ asitlerine ve gliserine ayrılır Bir katalizörle karıştırılmış sıcak yağlar hidrolizleme kabına alttan pompalanır (Katalizörler bir kimyasal tepkimeyi kolaylaştıran, ama kendisi tepkimeye girmeyen maddelerdir) Hidrolizleme kabına üstten de sıcak su pompalanır Kaptaki sıcaklık 230°C, basınç 40 atmosferdir Gliserinden ayrılan yağ asitleri kabın üstüne çıkar ve borularla kaptan alınır; oluşan gliserin ve su da kabın dibinden çekilir Daha sonra arıtılan yağ asitleri belirli miktarda bazla karıştırılarak sabun yapılır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Sabun ve Sabun Yapımı

Eski 09-04-2011   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Sabun ve Sabun Yapımı



Sabun, suyla birleştiğinde temizlemede kullanılan maddelerden kalıp ya da sıvı şekilde olanlara verilen genel ad

Sabunun temizleyici etkisi, suyu çeken ince bir tabaka ile yağ parçacıklarını sarabilme yeteneğinden doğar

Evlerde kullanılan sabunlar, doğada bulunan bitkisel ve hayvani yağlardan elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır Serbest halde bulunan karboksilli asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabilir Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 senesinden itibaren aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır

Sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir Pompei'deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur Modern sabun imali, 19 yüzyılda Fransız kimyageri, Eugène Chevreul'ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir

Tarihte, sabunlar genellikle sodyum, soda küllerinin ya da potasyum ve tuzlarının ve yağlı asitlerinin kül suyuyla sabunlaştırma tepkimesine girmesi sonucu elde edilirlerdi Temeldeki yağların hidrolizi gliserol ve rafine sabunu oluşturur

Sabun, temizleme amacı yanında kozmetik, losyon, krem, sprey, ilaç yapımında kullanılır Endüstride boya, plastik döküm, metal çekme işlerinde, sentetik kauçuk ve plastiklerin birçok türünün imalatında, su geçirmez tekstil üretiminde, metallerin paslanmasını önleyici yardımcı malzeme olarak birçok alanda kullanılmaktadır

Sabunun özellikleri

Sabun yüzey aktif bir maddedir Su veya organik maddelerde çözündüğü zaman bu sıvıların yüzey gerilmelerini azaltır ve sıvı içerisindeki maddeleri yüzer duruma getirir Örneğin eller sabunlu suyla yıkandığında, kir, sabun molekülleri etkisiyle gevşeyip çözünür ve su içinde yüzmeye başlar, akan su ise bu kirleri elden uzaklaştırır Magnezyum ve kalsiyum tuzları yönünden zengin olan sert sularla yapılan yıkanmalarda sabunun asit kökü bu iyonlarla çözünmeyen tuzlar meydana getirerek çöker Sudaki sertliğe sebep olan iyonların hepsinin bu şekilde çöktürülmesinden sonra köpük dolayısıyla temizleme işlemi başlamış olur

Sabun kullanılma amacına göre imal edilir Genel olarak suda çözünebilen ve çözünmeyen olmak üzere iki sabun cinsi vardır Suda çözünebilenler, yağ asitlerinin sodyum veya potasyum tuzudurlar Bunlar genel temizlik maksadıyla kullanılırlar Suda çözünmeyen sabunlara "sert sabun" denir ki, bunlar alüminyum, kalsiyum, magnezyum, baryum, lityum, çinko, kurşun, kobalt ve bakır gibi katyonları ihtiva eden yağ asidi tuzlarıdır Suda çözünmediği halde, organik sıvıların içinde çözünebilirler Sabun, yağlama, organik jelatin vasıtası, organik reaksiyon katalizörü ve vinil plastiklerinin dengeye getirilmesinde kullanılır

Sabunun bileşimi

Sabun yapımında kullanılan monokarboksilli asitlerden en önemlileri, doğada serbest olarak bulunan 12, 14, 16 veya 18 karbon atomu ihtiva eden yağ asitleridir Bu yağ asitleri, yağlarda gliserinleştirilmiş olarak bulunur Sabun yapımında en çok kullanılan yağ cinsleri hayvanlardan elde edilen iç yağlar, pamuk yağı, hidrojenlenmiş bitki yağları, balık yağı vb gibi maddelerdir İç yağlar, hidrojenlenmiş yağlar ve balina yağından yapılan sabunlar katı ve suya dayanıklıdır Hindistancevizi yağı ihtiva eden yağlardan yapılan sabunlar suda kolay çözünür ve bol köpük yapar Sodyum stearat oldukça sert sabun olup, küçük köpüklüdür Köpükleri de oldukça kararlıdır Traş sabunları bu türdendir Köpüklerin küçük ve sık olması sakalları bir arada tutarak traşın kolay olmasını sağlar Suda çözünebilirliğini arttırmak için, sodyum stearata potasyum stearat da ilave edilir Sert sodyum stearat sabunu, 60-100 derece arasında sıcak suda iyi temizleyicidir Sodyum stearat kozmetik, krem, losyon ve buna benzer maksatlarla da kullanılır Suda kolay çözünebilen ve düşük su sıcaklıklarında da temizleme gücü büyük olan ve mayi sabun olarak bilinen yumuşak sabun yağ asitlerinin tuzudur

Evde sabun yapımı

Kaliteli banyo ve el sabununu evde yapmak mümkündür Evde biriken yağ, iç yağ, kuyruk yağı veya bunların karışımı sabun yapılarak değerlendirilebilir Bu maksatla evvela yağ kaynatılarak süzülür ve 40 dereceye kadar soğutulur Kostik soda, su ile karıştırılıp kaynatılarak 25 dereceye kadar soğutulduktan sonra, bu iki sıvı ağır ağır birbirine karıştırılır Karışım tahtadan kalıplara dökülerek sabun elde edilir Bu sabunun bileşimi 0,4 kg kostik soda (NaOH), 1,2 litre su ve 2,7 kg yağdır



sabun kokulu sabunlarsabun yapimikokulu sabun yap


Sabun yapimi tarifi

Malzemeler


448 gr Hindistan Cevizi Yağı
532 gr Hurma Yağı
700 gr Hurma Çekirdeği Yağı
112 Mango Yağı

266 gr Sodyum Hidrogsit
672 gr Arı Su

015 cc doğal pembe renklendirici (isteğe bağlı)
1 fl oz Güzel kokması için ıtır yağı

Talimatname

1 Yeteri kadar sıcaklıkaki suyun içine kül suyunu dök
2 Kenardaki hazırlanmış sete ve suyun içine 1 oz luk renklendirci ekle
3 Bütün yağları ve eriyikleri karıştır
4 Yağların içine süzülmüş kül suyunu karıştır
5 Tonu tutturuncaya kadar renkleri ekle
6 Uygun yoğunluğu buluncaya kadar mixerle karıştır
7 Itır Çiçeği yağını ekle
8 Sıvı sabun un içerisine ne amaçla kullanmak isteseniz tedavi etkisi olan bir madde konulabilir
9 Yeteri kadar miktarı parçalara bölüp daha sonra dışarıda kurutun


Bütün malzemelerinizin ölçülere uygun olarak hazırlandığınızdan emin olun
-Kovaya bırakılan her yağın da erimiş olduğuna emin olun
-Kalıp parçaları temizlendikten sonra hazırlanır
-Kalıp yüzeyi tamamen pürüzsüz olmalı

-Kalıp hazırdır
-Sabun için hazırlanmış ve biçim verilmiş kalıbı görebiliyorsunuz
-Kül suyu hazırlanır ve yağla karıştırılır

-Eklenmesi gereken tüm diğer şeyler ve koku ve benzer şeyler hazırlanır

-Kül suyu yağın içine karıştırılır Bu esnada külsuyu 5444 °C ve yağlar 60° C tır
-Hazırlanan karışım blender ile karıştırılır
-Renk verici madde eklenir ve biraz daha blender ile karıştırılır

Daha sonra yavaş karıştırılarak içine Itır çiçeği kokusu katılır

-Şimdi biz ham sabun u kalıbın içine dökebiliriz Bu işlem yavaş yapılmalı ve takriben 10 dakika kadar sürer Kalıba dökülmüş yağlara arzu edilirse biraz kül eklenebilir
-Sabun şimdi jelleşme başlangıcında iken bu aşamada onu temizlik amaçlı yine kullanabiliriz
-20-25 dakika sonra hazırladığımız sıvının yavaş yavaş jel haline geldiğini görebiliriz
-Jel halindeki sabun sıcaklığa sahiptir sen buradaki sıcaklığın 877 ° C kadar çıktığını görebilirsin
-Bir kaç saat sonra sabun laşma yönteminin sonuç vermesi için sıvının aşağı doğru çökmesi ve kalıbın donması gerekir
-16 saat sonra sabun lar kesilip biçim verilmeye hazır hale gelmiştir
-18 1"x2"x3" kalıp, 6 tane 2"x3" kalıp ve dört tane sabun topu

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Sabun ve Sabun Yapımı

Eski 09-04-2011   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Sabun ve Sabun Yapımı



Sabun endüstrisi olarak bilinen, yıkama endüstrisinin kökleri geçmişte 2000 yıl öncesine kadar uzanır Pompeli kazılarda bir sabun fabrikasına rastlanmıştır Bununla birlikte, pek çok sayıdaki kimyasal proses endüstrisinin hiç birinde, yıkama endüstrisinde olduğu kadar, kimyasal ham maddelerinde temelde bir değişim olmamıştır 1940 ve 1965 yılları arasında, sabun gereksinmesinin %80’nini deterjanlar tarafından sağlanmış bulunmaktadır Bu deterjanlar, üretimleri için tamamıyla farklı yeni ham maddelere ve reaksiyonlara gereksinme duymaktadırlar


Tarihçe :

Sabunun kendisi hiçbir zaman gerçekten <<bulunmamıştır>>, fakat yağsı maddeler ve alkali karışımlardan yavaş yavaş geliştirilmişlerdir Pliny the Elder, birinci yüzyılda sert ve yumuşak sabunun her ikisinin de üretildiğine değinmektedir, fakat on üçüncü yüzyıla gelinceye kadar sabun, bir endüstri olarak adlandırılacak miktarda üretilmemiştir 1800 öncesine kadar sabunun, yağ ve alkalin mekanik bir karışımı olduğu sanılmaktaydı; bundan sonra bir Fransız kimyacısı olan Chevreul, sabun oluşumunun gerçek bir kimyasal reaksiyon olduğunu göstermiştir Domeier aynı süre içerisinde, sabunlaştırma karışımından gliserinin kurtarılması konusundaki araştırmasını tamamlamıştır Leblanc’ın sodyum klorürden ucuz sodyum karbonat üreten önemli buluşuna kadar, sabun üretimi için gerekli alkali odun külünün kaba bir şekilde ekstraksiyonu veya doğal kalevi sulardan örneğin Nil nehri gibi, evaporasyonla üretilmekteydi

Sabun yapımında uygulanan temel proses 200 yıldan buyana değişmemiştir Bu yöntemde, katı veya sıvı yağlar parti parti (süreksiz) olmak üzere bir alkali ile sabunlaştırmakta ve sonra karışıma tuz katılarak, sabun karışımdan ayrılmaktadır Fabrika işletmesinde karşılaşılan başlıca değişmeler, katı ve sıvı yağların ön işlemlere sokulmaları ve hazırlanmış sabunun, örneğin püskürtme ile, kurutulması olmuştur Hidroliz, hidrojenasyon, sıvı-sıvı ekstraksiyonu ve çeşitli katı ve sıvı yağların solventden kristalizasyonu, daha yeni ve daha iyi kalitede ham maddeler sağlanmıştır Sürekli sabun üretim prosesi 1937’de, Procter and Gamble kuruluşunun yüksek basınçta hidroliz ve sürekli nötralizasyon prosesini Quiney (Mass-ABD)’de kurmasıyla başlamıştır Bunu izleyen gelişme, sürekli sabunlaştırma prosesi, Sharples and Lever Brothers kuruluşlarının müşterek çalışması sonucu ortaya çıkmış ve ilk fabrika 1945’de Baltimore’da kurulmuştur O tarihten bu yana, her iki tipde de fabrikalar kurulmaktadır Sürekli sabun üretim prosesi, önemli bir teknolojik gelişme olmamasına karşın, sentetik deterjanların piyasaya çıkarılmasıyla, kısmen de olsa önemini yitirmektedir

Sabun :

Sabun, daha çok oleik, stearik, palmitik, laurik ve miristik asidler olmak üzere, çeşitli yağ asidlerinin sodyum ve potasyum tuzlarını kapsar Genel olarak sabun kullanımı, endüstriyel kapasitede üretimi, uygar insanın konfor ve sağlık amacıyla kullanımı gibi nedenlerle, giderek artmaktadır Modern uygarlığın ilerleyişini, kişi başına tüketilen sabun ve deterjan miktarıyla ölçebiliriz

Sabun Üretimi :

Ufak imalathaneler veya özel sınırlı üretimler için daha çok, uzun bir süredir yerleşmiş olan tekne (kazan) prosesi uygulanmaktadır Sabun teknolojisinin değişmesi ile, sürekli alkali sabunlaştırması kullanılmaya başlanılmıştır Daha önceleri, alışılmış kazan prosesi ile 2-5 günde üretilen sabun; şimdilerde bilgisayar kontrollü fabrikalarda, katı ve sıvı yağların NaOH ile sabunlaştırarak (300 ton/gün’den fazla bir kapasite ile), 2 saatte üretilmektedir
Şimdilik yöntem, 292’de gösterildiği gibi, sürekli parçalama ve hidroliz şeklindedir Gliserinin ayırılmasından sonra yağ asidleri sabuna nötürleştirilir
Sabun üretiminde temel kimyasal reaksiyon, sabunlaştırma olarak ifade edilebilir

3NaOH + (C17H35COO)3C3H5 -----> 3C17H35COONa + C3H5(OH) 3

Kostik Soda Gliseril stearat Sodyum stearat Gliserin

Yöntem, önce yağları parçalamak veya hidrolizlemek ve değerli olan gliserinin ayrılmasından sonra, yağ asidlerini kostik soda çözeltisi ile nötürleştirmekten ibarettir:

(C17H35COO)3C3H5 + 3H2O -----> 3C17H35COOH + C3H5(OH) 3

Gliseril stearat stearik asid Gliserin


C17H35H + NaOH -----> C17H35COONa + H2O

stearik asid Kostik soda Sodyum stearat

Ticari amaçlı katı ve sıvı yağlar, yağ asidlerinden herhangi birinin gliseridi olmayıp, yağ asidi karışımlarının gliseridleridir Fakat %90 veya daha yüksek, tek bir yağ asidinin gliseridini elde etmek mümkündür Çeşitli yağ asidlerinin sodyum tuzları, çözünürlük ve sertlik yönünden (Tablo 296) birbirlerinden oldukça farklı olduğu için sabun üreticileri hem Pazar fiyatlarına ve hem de sabundan beklenen özelliklere bağlı olarak, ham maddeleri seçerler

Ham Maddeler : Sabun yapımında kullanılan ham maddelerin başında donyağı gelir Sabun yapımında kullanılan tüm katı ve sıvı yağların, yaklaşık dörtte üçünü oluşturur Sığır katı yağlarından, su buharı ile eritme yöntemi uygulanarak elde edilen, gliseridler karışımından ibarettir Bu katı yağ, su buharı ile çözünürleştirilir (eritilir) ve donyağı, su yüzeyinde bir tabaka oluşturur ve bu nedenle, kolaylıkla uzaklaştırılabilir Sabunun çözünürlüğünü arttırmak için donyağı çoğunlukla, sabun kazanında veya hidrolizörde, hindistancevizi yağı ile karıştırılır Gresler(yaklaşık %20), sabun yapımında kullanılan ham maddeler içerisinde, ikinci önemli sırayı alırlar Bunlar evcil domuzlardan ve diğer ufak evcil hayvanlardan elde edilirler; yağ asidi gliseridlerin önemli bir kaynağıdır Su buharı ile eritilerek veya solvent ekstraksiyonu yapılarak, rafine edilirler ve diğer yağlarla karıştırılmaksızın kullanımları çok azdır Bazı durumlarda, yağ asidlerini serbest bırakacak şekilde işlem görürüler Bu yağ asidleri, gresler gibi sabun yapımında kullanılırlar Hindistancevizi yağı uzun bir süredir, bu alanda önemli bir ham madde olmuştur Hindistancevizi yağından yapılan sabun sert olup, iyi köpürür Laurik ve miristik asid gliseridlerinden, oldukça fazla oranda bulundurur Serbest yağ asidlerinden sabun, deterjan, kozmetik, yağlı boya, tekstil ve daha pek çok endüstride yararlanılır Sıvı yağların alkali rafinasyonunda elde edilen >>altlıklar<< (foots) veya yan ürünler (stock) de yağ asidleri veririler Yağların parçalanmada kullanılan önemli genel yöntemlerden Twitchell prosesi bunların en eskisidir Sürekli zıt akım prosesleri, şimdi en yaygın kullanılmaktadır

Sabun üreticiler aynı zamanda, özellikle kostik soda, tuz, susuz soda, kostik potas ve ayrıca sodyum silikast, sadyum bikarbonat ve trisodyum fosfat olmak üzere fazla miktarda kimyasal madde tüketicileridir Sabuna ilave edilen inorganik kimyasal maddeler kuruluşundan Harris veyardımcılar (builders) adı verilir Monsanto (A:B çalışma arkadaşları tarafından yapılan önemli bir çalışmada, özellikle tetrasodyum prifosfat ve sodyum trilifosfatın, alışılmışın dışında etkili yardımcılar oldukları, ortaya konulmuştur Susuz soda gibi, pahalı olmayan yardımcılar ile, daha etkili (ve pahalı) tetra sodyum pirofosfat veya sodyum tripolifosfatın birlikte kullanılmalarının, fosfatın tek başına kullanılmasına oranla daha iyi sonuç verdiği ve oldukça önemli üstünlüğü bulunduğu gösterilmiştir Ayrıca, bu karışımların kullanılması halinde, aynı veya daha etkili kir uzaklaştırması, daha az sabunla mümkün olmaktadır
Sürekli, zıt akım parçalama prosesinde, proses sürecinde yağların oksidlenerek renklenmelerini önlemek için, yağlar vakum altında havadan kurtarılmalıdır Yağlar, kontrol altında tutulan bir debide, bir dağıtma halkasından geçirilerek, hidrolizin yapılacağı kule tabanına gönderilir Bu dağıtma halkası yağı, damlacıklara parçalar Bu kuleler yaklaşık 198 m yükseklikte ve 06 m çapında, Tip 316 paslanmaz çelikten (Şekil 298) yapılmışlardır Tabanda temas bölümündeki yağ düşük yoğunluğu nedeniyle, yükselir ve sulu gliserin fazında çözünmüş bulunan az miktardaki yağsı maddeler, ekstrakte eder Aynı anda, tepedeki temas bölümüne havası alınmış demineralize su beslemesi yapılır ve bu su yağsı fazda çözünmüş gliserini ekstrakte eder Bu iki akım, temas bölümünü terk ettikten sonra, reaksiyon bölümüne girerler Burada, yüksek basınçta doğrudan su buharı enjekte edilerek, reaksiyon temperatürüne ısıtılırlar ve parçalanma meydana gelir Yağ asidleri, parçalanma kolonunun veya hidrolizörün tepesinden bir dekantöre boşaltılır ve burada, taşınmış olan su, ayrılır Gliserin-su çözeltisi, otomatik bir ara yüzey kontrolörünün tabanından, bir durultma tankına alınır

Yağ Asidlerinin Saflaştırması : Yukarıdaki yöntemlerden herhangi birinden elde olunan yağ asidleri ham karışımı, çoğunlukla daha yararlı kompenentlere ayırılarak, kullanılır Parçalayıcıdan elde olunan yağ asidlerinin bileşimi, üretildikleri katı veya sıvı yağa bağlıdır Yağ asidlerinin üretimi için en yaygın kullanılan yağlar, sığır donyağı, hindistancevizi yağı, hurma yağı, pamuk çekirdeği yağı ve soya fasulyesi yağı gibi yağlardır Eski proseslerin en yaygın kullanılanları, tavada kavurma ve presleme şeklindedir Bu fraksiyonlu kristallendirme prosesi, donyağı yağ asidlerinde olduğu gibi, hemen katılaşan yağ asidi karışımları ile sınırlandırılmıştır Eritilmiş yağ asidi tavalara alınır, soğutulur, bez çuvallara doldurulur ve preslenir Bu bastırma (presleme), kırmızı renkli sıvı yağın (başlıca oleik asid) çuval dışına sızmasına ve katı halde olan stearik asidin ise, çuval içinde kalmasına neden olur Preslemenin toplam sayısı, ürünün saflığını gösterir Değişik zincir uzunluklarına sahip yağ asidlerinin birbirlerinden ayrılması için, distilasyon kullanılır ve vakum distilasyonu en yaygın uygulananıdır Yaygın olan raflı tipte, üç fraksiyon kulesi vakum altında çalıştırılır Önceden ısıtılmış ham yağ asidleri karışımı sıyırma (stripping) kulesinin baş kısmına gönderilir Bu karışım aşağıya doğru akarken hava, rutubet ve düşük kaynayan yağ asidleri, kulenin üst kısmından uzaklaştırılır Kondensatın bir kısmı riflax olarak kolana geri verilirken, diğer kısmı ana fraksinasyon kolonuna geçer ve bu kolonun üst kısmında, yüksek bir vakum sağlanır Kolonun üst kısmı yakınlardaki sıvı bir yan çıkan (akım), düşük kaynayan kompenentler, kolonun baş kısmından alınır Sıvı kondensat (yüksek kaynayan asidler) son püskürtme (flaş) kulesine pompalanır; burada baş ürün yoğunlaştırılır ve ikincil yağ asidi fraksiyonu oluşturulur Taban ürünü sıyırma kolonuna geri gönderilir, yeniden işlenir ve son artık, katran halinde uzaklaştırılır Yağ asidleri bu haliyle satılır veya çok sayıda yeni kimyasal maddeler dönüştürülürler

Sabun üretimi için gerekli enerji gideri, hammaddeler, ambalaj ve dağıtım giderleri yanında, büyük bir önem taşımaz Bir kısım katı ve sıvı yağların sabun fabrikalarına taşınması için enerji gereksinmesi, bazı hallerde önemlidir Sabun reaktöründe meydana gelen reaksiyon ekzotermiktir
Su ile parçalayıp nötralize ederek çubuk şeklinde sabun yapımı şekil 298 dekiakım diyagramında gösterildiği gibi, aşağıdaki şekilde temel üretim adımlarına bölünebilir

Katı ve sıvı yağların taşınması (Op)
Kostik sodanın üretimi ve taşınması (Op Ve Pr)
Katalizör olan çinko oksidin, eritilmiş yağ ile karıştırılması ve karıştırma tankında, su buharı ile ısıtılması (Op)
Sıcak haldeki yağ ve katalizör karışımının, hidrolizörün tabanına gönderilmesi (Op)
Yağların hidrolizördeki parçalanmaları, 2500C ve 41 atm’de meydana gelir Yağ fazı sürekli olarak aşağıdan yukarıya doğru damlacıklar halinde akarken, sulu faz yukarıdan aşağıya doğru zıt yönde ve sürekli olarak akar (Pr Ve Op)
Parçalanma sonunda oluşan ve gliserini çözmüş bulunan (yaklaşık %12) sulu faz, kolonun dibine doğru iner ve ayrılır (Op)
Hidrolizörün baş kısmından alınan yağ asidler, fazı, püskürtülerek kurutulur (Op) ve daha fazla ısıtılır
Yüksek vakumda çalışan bir kolonda, yağ asidleri distillenir ve rektifiye edilir (Op)
Yüksek devirli bir karıştırıcıya sahip bir nötürleştirme tankında, yağ %50’lik kostik soda ile sürekli bir şekilde nötralize edilerek, sabun oluşturulur (Pr)
Saf ve temiz sabun, nötürleştirmedeki eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için, 930C’da yavaş yavaş karıştırılan bir karıştırma tankına alınır (Op) Bu noktada sabunun bileşimi %0002-010 NaOH, %03 NaCl ve yaklaşık %30H2O’dan ibarettir Bu saf sabun, istenilen ürüne bağımlı olarak, haddeden (ekstruder) çekilebilir, öğütülebilir, pulcuklar haline getirilebilir Şekil 298’deki akım diyagramı, yüzen çubuk sabunun bitirme işlemlerini göstermektedir
Bu bitirme işlemleri şu şekilde açıklanabilir; Saf ve temiz sabun üzerindeki basınç 34 atm’e yükseltilir ve sabun, yüksek basınç su buharı değiştiricisinde yaklaşık 2050C’a ısıtılır Isıtılmış bu sabun, atmosfer basıncında bulunan bir püskürtme tankında serbest bırakılır Sabun, atmosfer basıncındaki kaynama noktasının çok üstünde bulunduğu için, püskürtme tankında kısmi kuruma meydana gelir Bu viskoz, hamurumsu sabun, mekanik (duvar) kazıyıcılı bir ısı değiştiricide, istenilen miktar hava ile karıştırılır; aynı zamanda sabun, dış ceket de tuzlu su dolaştırılarak 1040C’dan 6550C’a soğutulur Bu temperatürde sabun, haddeden (ekstruder) şerit şeklinde sürekli olarak çekilir ve çubuklara kesilir Daha fazla soğutma, üzerine üretici markasının basılması ve ambalaj, üretim işlemini tamamlar Bu yöntemde işin tümü, yalnızca 6 saat de tamamlanır; halbuki kazan prosesinde aynı iş için, bir haftadan fazla zamana gerek duyulur Bu prosesin kazan prosesine üstünlüklerini şöyle sıralayabiliriz; (1) fazla bir ön işlem yapmaksızın, ham yağdan iyileştirilmiş sabun rengi, (2) iyileştirilmiş gliserin geri kazanımı, (3) kontrolde esneklik, (4) daha az yer ve daha az işçilik Bu sürekli prosesin başarılı olmasında, dikkatli ve hassas bir moleküler kontrol, anahtar rolü oynar Örneğin, hidrolüzör de çeşitli fazların istenilen karşılıklı çözünürlükleri, uygun proses şartları ile sağlanır

Tipik Sabun : Önde gelen sabun türleri tuvalet sabunları ve endüstriyel sabunlardır Bu çeşitli sabunlar, yukarıda açıklanan işlemlerden bir veya birkaçı yardımıyla yapılabilir Deterjanlar, %80 oranında sabunların yerini almıştır Çok saf olan tuvalet sabunları dışında, temizleme kalitesini iyileştirmek için, sabunlara yardımcı olarak, çeşitli kimyasal maddeler ilave edilir Pazarlanan sabunların tümünde yaklaşık %10-20 su vardır Sabun susuz olursa, çözğnmesi güçleşir Hemen tüm sabunlarda parfüm vardırve bu, sabunun orijinal kokusunu örtmek için katılır Tuvalet sabunları özel olarak seçilmiş ham maddelerden yapılır ve çoğunlukla %10-15 rutubete sahiptirler; parfüm ve beyazlatma maddesi olarak kullanılan az miktardaki titanyum dioksit dışında, tuvalet sabunlarına katkı maddeleri ilave edilmez Traş sabunları oldukça fazla miktarda potasyum sabunu stearik asid fazlası ihtiva ederler Bu bileşim, uzun süreli kalıcı bir köpük verir >>Fırçasız<< traş kremleri, çok daha az sabun yanında stearik asid ve katı yağ bulundururlar

Diğer bir tip sabun, yoğurulmuş tuvalet sabunudur Burada yoğurulmuş terimi, üretim kademesinde sabunun birkaç grup ağır merdanelerden veya yoğuruculardan geçirilmiş olduğunu ifade eder Bunlar sabunu karıştırır ve yoğururlar Bu işlemler nedeniyle, sabun daha iyi köpürür ve özellikle soğuk suda, daha iyi iş görür Ayrıca, bu işlem esnasında parfüm, soğuk sabun ile iyi bir birleşme sağlanır Parfüm sıcak sabunla karıştırılacak olursa, parfümün büyük bir bölümü buharlaşarak uzaklaşır Yoğurma işlemi sonunda sabun, düzgün bir silindirden geçirilerek, sürekli haddeden çekilir Daha sonra belirli aralıklarla çubuklara (parçalara) kesilir, damgalanır ve ambalajlanır

Çubuk sabunda kristal fazlar Çubuk sabunun fiziksel özellikleri, kristal sabun fazlarının varlığına ve bu fazların durumuna bağımlıdır Kullanılan katı yağa, rutubet, sistemin elektrolit bileşimine hazırlanma (üretim) şekline bağımlı olarak, sodyum sabunlarında üç veya daha fazla faz bulunabilir Yoğurulmuş tuvalet sabunları, en azından kısmen de olsa , omega fazdan daha sert ve daha kolaylıkla çözüne bilen yarı saydam beta faza, mekanik işleme dönüştürülebilir Haddeden (esktruderden) çekilmiş yüzer sabun, dondurucu içinde her iki kristal şekline sahip olur ve erimiş hal içerisinde büyüyen kristaller, daha sonra dondurucudan alınır Proses sartları, çubuk sabuna dayanıklılık ve sertlik vererek, kristallenmiş matrisin (ana kütle) optimum oranını sağlayacak şekilde düzenlenir Gereken hallerde çubuk sabun, güçlendirilmek için yeniden ısıtılarak, tavlanır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.