Prof. Dr. Sinsi
|
İsa Mesih'in Dirilişi Nasıl Oldu? Ruh Olarak Mı Yoksa Bedensel Olarak Mı?
Y Şahitleri, YCEY kitaplarının 142-146'ncı sayfalarında ve aynı zamanda diğer birçok yazılarında açık bir şekilde Mesih İsa'nın "insan olarak ebediyen öldüğünü" ve "ruhsal bir varlık olarak da ölüler arasından diriltilmiş" olduğunu iddia ederler Bu görüşlerine destek olarak Y Şahitleri, I Pet 3:18; I Kor 15:44-50 ayetlerini gösterir ve öğrencilerin dirilişinden sonra, O'nu tanımamış olmasını da O'nun dirilişinin ruhen gerçekleştiğinin bir kanıtı olarak görürler Yine onlara göre Mesih'in bedenen dirildiğini ileri sürmek, O'nun vermiş olduğu fidyeyi geri alması veya onu tamamen geçersiz sayması demekmiş!
Oysa bu görüşler Kutsal Kitap'a tamamen yabancıdır Kutsal Kitap bu görüşlerin tam tersine açık bir şekilde İsa Mesih'in insan olarak yeryüzüne gelip, öldüğünü ve yine yüceltilmiş bir insan olarak ölüler arasından dirildiğini bildirir Çünkü bizzat İsa Mesih, dirilişinden sonra öğrencilerine bir ruh olmayıp bedensel bir şekilde dirildiğini belirtmiştir:- "Ellerimi ve ayaklarımı görün
Ben O' yum Bana ellerinizle dokunun ve görün Bende olduğunu gördüğünüz gibi, bir ruhta et ve kemik yoktur Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve ayaklarını gösterdi Sevinçten hâlâ inanamayan öğrencilerine İsa, sizde yiyecek bir şey var mı? diye sordu Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler İsa onu aldı ve gözlerinin önünde yedi " (Lu 24:39-48)
Başka bir olayda bedensel dirilişinin bir kanıtı olarak İsa, elçi Tomas'a "Parmağını buraya getir ve ellerime bak, elini de uzat ve böğrüme koy İmansızlık gösterme, imanlı ol " dedi (Yu 20:24-29) Şimdi biraz durup düşünelim: Acaba İsa Mesih burada gerçekten ölülerden dirilmiş olan bedenini mi gösteriyordu, yoksa kendisinin olmayan bir bedeni kendisininmiş gibi göstererek öğrencilerini kandırmaya mı çalışıyordu? Y Şahitleri İsa'nın Tomas'a gösterdiği yaralı bedenin O'nun dirilen bedeni olmayıp, geçici olarak almış olduğu bir beden olduğunu ileri sürerler! Fakat bu görüş Tanrı'ya ve Mesih'e karşı büyük bir hakarettir! Bu ağzında hile bulunmayan (1 Pet 2:22) İsa Mesih'i sahtekârlıkla ve yalancılıkla suçlamaktır! Çünkü İsa Mesih "bakın, dokunun, bizzat ben'im" diyor Bunun dışında, eğer Mesih gerçekten ruh olarak dirildiyse ve ruh olarak dirileceğini bildirdiyse, neden O bu konuda Toması ve öğrencilerini düzeltmiyor ve neden bunun tam tersine ellerini ve böğrünü göstererek onlara bedensel olarak dirildiğini ispatlamaya çalışıyor! Başka bir yerde yine İsa Mesih açıkça fidye olarak sunacağı kendi insansal doğasından söz ederek şöyle der:- "O'nu veririm ve tekrar geri alırım
" (Yu 10:17-18)
- "Bu tapınağı yıkın, üç günde onu yeniden kurarım
" İsa'nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi " (Yu 2:19-22)
Dikkat edin ki İsa Mesih bu ayetlerde ölümüyle verdiği in-sansal doğasını veya bedenini yeniden alacağını bildirmektedir ve yine bu sözlerle açıkça belgelemektedir ki, O'nun bedensel olarak ölüler arasından dirilmesi kesinlikle verdiği fidyeyi geri alması veya onu geçersiz sayması demek değildir! Bundan başka eğer YŞTnın bu savı bir gerçek olsaydı bırakın Mesihin ruhen dirilmesini, yaşama dönmesi bile bir tutarsızlık olacaktı Çünkü İsa Mesih fidye olarak yalnızca bedenini değil yaşamını da vermiştir (Yu 10:17; 1Kor 15:3; Gal 1:4) Fakat Kutsal Kitap açık bir şekilde öğretmektedir ki, Mesihin bedenen dirilmesi verdiği fidyeyi geri alarak onu geçersiz sayması değil; tam tersine vaat ettiği kurtuluşu garanti altına almasıdır Pavlusun açıkça belirttiği gibi:- Mesih dirilmemişse, imanınız boştur; siz hâlâ günahlarınız içindesiniz… Mesihe ait olarak ölmüş olanlar da mahvolmuşlardır (1
Kor 15:17-18)
Dirilişinden sonra, bizzat İsa Mesihin kendisini Esinleme kitabında Davudun kökü ve soyundan olan olarak tanıtması da Onun insansal doğasını hâlâ muhafaza ettiği gerçeğini gösterir (Esin 22:16) Bundan başka diriliş olayı, zaten, daima ölmüş olan kişinin dirilmesidir Eğer ölüm olayı yoksa, dirilme olayı da yoktur Dirilmek için mutlaka önceden ölmüş olmak lazımdır Eğer Mesih'in ölü olarak mezara konan bedeni üç gün sonra canlanmadıysa, gerçek bir diriliş olmamıştır! Mesih ruh olarak yaşayıp ölmediği için ruh olarak dirilmesi de söz konusu olamaz! Kutsal Kitap açık bir şekilde haça gerilip ölen İnsanoğlu Mesih'in dirildiğini gösterir:- "Kutsal Yazıların çok önceden bildirdiği gibi, Mesih günahlarımız için öldü, sonra gömüldü
Üçüncü gün dirildi" (1 Kor 15: 3-4) <LI class=style39>"Siz yaşam önderini öldürdünüz, ama Tanrı O'nu ölümden diriltti " "Bu İsa'yı Tanrı diriltti " (Elçi 3:15; 10:39-40; 2:23-24,32; 17:3) <LI class=style39>"İsa, Yeruşalim'e gitmek  öldürülmek ve üçüncü günde kıyam etmek gerek olduğunu  öğretmeye başladı " ( Mat 16:21)
- "Yunus nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacaktır
" (Mat 12:40)
İnsanoğlu İsa Mesih öldüğünde yalnızca üç gün ve üç gece yerin bağrında, yani mezarda kaldı ve üçüncü gün ise ölülerden dirildi! Bu sözler Y Şahitleri'nin, "İnsanoğlu İsa Mesih ebediyen ölmüştür!" öğretişinin ne kadar çarpık ve ne kadar hakikatten uzak olduğunu açıkça göstermektedir
Tanrı'nın melekleri bile Mesih'in bedensel dirilişine tanıklık etmişlerdir Mesih'in ölü vücüdunu görmek için gelen kadınlara, bir melek şunları söyledi:
" Korkmayın! Çarmıha gerilmiş olan İsa'yı aradığınızı biliyorum O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi Gelin ve yattığı yeri görün " (Mat 28:5-6)
Elçiler de Mesih'in bedensel dirilişine tanıklık ettiler Örneğin elçi Petrus bu konuda şunları söylüyordu:- "(Davut peygamber), geleceği görerek Mesih'in ölümden dirilişine ilişkin şunları söyledi: "O, ölüler diyarına terk edilmedi, bedeni de çürümedi
Tanrı bu İsa'yı ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun tanıklarıyız " (Elçi 2:31-32; bkz 5:30-32)
Petrus bu sözlerle Mesihin bedeninin diriliş yoluyla çürüme görmediğini belirterek, tartışılmaz bir şekilde Mesihin bedensel dirilişine tanıklık eder Bundan daha açık bir söze gereksinim yok sanırız Yalnızca bu değil; Elçiler'in, dirilişinden sonra bile İsa Mesih'i "İnsanoğlu" olarak görüp, yine O'nu "İnsanoğlu" olarak tanıtmaları Mesih'in bedensel dirilişinin başka bir açık kanıtıdır Örneğin İstefanos taşlanırken gözlerini yukarı kaldırıp " İnsanoğlu'nu Allah'ın sağında durmakta" görmüştür (Elçi 7:56 ve bkz Esin 1:13;2) İsa Mesih şu anda "İnsanoğlu" konumunda gökte aracılığımızı yapmaktadır:- "Çünkü tek bir Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında tek bir Aracı vardır
Bu da İNSAN OLAN  Mesih İsa'dır " (Tim 2:4-6)
İsa Mesih, yeryüzüne ikinci gelişinden söz ederken bunun yine "İnsanoğlu" pozisyonunda gerçekleşeceğini bildirdi:- " İnsanoğlu'nu göğün bulutları üzerinde kudretle ve büyük izzetle geldiğini görecekler
" (Mat 24:30-31)
- "İnsanoğlu geldiği zaman acaba yeryüzünde iman bulacak mı? "(Lu
18:8)
Pavlus da, İsa Mesih'in insanlığı, İnsanoğlu pozisyonunda yargılayacağını bildirdi:
"Allah bir gün tespit eyledi, o günde tayin ettiği adam vasıtasıyla dünyaya adaletle hükmedecektir " (Elçi 17:31; bkz Yu 5:22)
Mesih'in dirilişinin fiziksel bir diriliş olduğu gerçeğini, ilk yüzyıllardaki Hıristiyan öncüleri de onaylamaktadır Örneğin Antakya'lı Ignace, Lyon'lu İrene, Justin Martyr, Tertulyen vs  O zamanlarda Platon ve Pythagora adlı meşhur filozofların düşüncelerinin etkisinde kalan ve Mesih'in ölülerden "ruhen" dirildiğini ileri süren sapkın Hıristiyanlara karşı ciddi bir savaş açmışlardı Onlar, elimize ulaşan yazılarında açıkça Mesih'in bedensel olarak ölülerden dirilip, göğe yükseldiği gerçeğini ilan ettiler Örneğin M S 110 yılında vahşi hayvanlara yem olarak verilip şehit düşen Antakyalı Ignace, İzmirlilere yazdığı mektupta bu konuda şunları söyler:- Biliyorum ve inanıyorum ki, O (İsa Mesih) dirilişinden sonra bile bedendeydi
Petrusa ve onunla birlikte olanlara yaklaştığında dokunun bana ve görün ki ben bedensiz bir ruh değilim dedi ( III:1)
Romada 165 yılında öldürülen Justin de şunları söyler : - İsa öğrencilerine kendisiyle yemek yemelerini söyledi; öyleki onlar Onun bedensel olarak gerçekten dirildiğine kuvvetli bir güvenceye sahip olsunlar
(Justin, R-Fragm 9)
Y Şahitleri'nin sık sık görüşlerine, bir dayanak olarak ileri sürdükleri 1 Petrus 3:18 ayetleri aslında Mesih'in ruhsal bir varlık olarak dirildiğini değil, Romalılar 1:4'te de söylenildiği gibi O'nun "Kutsal Ruh aracılığıyla ölülerden dirilmiş" olduğu gerçeğini vurgulamaktadır Zaten birçok modern çeviri burada kullanılan "ruhta" sözünü "Kutsal Ruh'ta" veya "Ruh aracılığıyla" şeklinde tercüme etmektedirler! İleri sürdükleri "et ve kan Allah'ın krallığını miras alamaz" (1 Kor 15:44-50) sözlerine gelince, bu da bedensel olarak hiç kimsenin Allah'ın krallığına giremeyeceği anlamına gelmez Buradaki "et ve kan" kelimesi diğer birçok yerlerde de kullanıldığı gibi Tanrı'nın Ruhu ile, değişmeyen Tanrı-tanımaz günahlı ve çürük insan tabiatını simgeler (Rom 8:1-9) Şüphesiz Tanrı'nın Ruhu'yla değişmemiş günahlı ve çürük bir bedenle hiç kimse Tanrı'nın krallığına giremez! Dirilişte her bir inanlıya yeni özelliklerle donatılmış güçlü ve görkemli bir beden sağlanacaktır Bu diriliş bedenleri her ne kadar fiziksel olsa da Kutsal Ruh'un yenileyişinden dolayı "ruhsal bedenler" olacaktır (Bkz Rom 8:9-11,22) Zaten Pavlus'un 1 Korintliler 15: 44'te sözünü ettiği "ruhsal bedenler" de yenilenecek olan diriliş bedenleridir İlk yüzyıllardaki inanlıların da vurguladığı gibi, işte inanlılar ancak bu yenilenmiş bedenlerle Tanrı' nın egemenliğine gireceklerdir (bkz I Kor 15:52-53)
YŞT'na göre ölülerden dirildikten sonra Mesih'in Meryem veya öğrencileri tarafından tanınamaması olayı da O'nun ölülerden bedenen değil, ruhen dirildiğinin bir kanıtıymış Oysa bu da tamamen çürük bir tezdir Çünkü bu tanınamama olayı birçok olayda ya bizzat Tanrı tarafından planlanmıştı (Örneğin Emmayus yolcularının durumunda olduğu gibi, Lu 24:16), ya da bu, İsa ve öğrencileri arasında bulunan mesafe uzaklığı veya karanlık oluşundan ileri geliyordu (Örneğin deniz kenarında öğrencilerine görünmesi, Yu 21:4,8) Bazen de öğrencilerin içinde bulunduğu psikolojik durum ve şaşkınlık İsa Mesih'i ilk bakışta hemen tanıyamamalarına neden oluyordu Örneğin; Meryem İsa Mesih'i bahçıvan yerine koyarken, ağlamakta ve bir telaş içinde bulunmaktaydı Yu 20:16'da aynı zamanda Meryem'in dönüp İsa'ya Rabbuni dediğini okuyoruz Bu demektir ki, Meryem İsa'yla konuşurken yüzü tam olarak O'na dönük değildi, telaş içinde olduğundan da dikkatli bir şekilde O'na bakmıyordu! Bununla bağlantılı olarak yine belirtelim ki İsa Mesih yaşarken bile birkaç olayda öğrencileri İsa'yı hemen tanıyamamıştı! (Mar 6:49) Acaba bundan hareket ederek İsa Mesih'in yaşarken de farklı bedenlere bürünen ruhî bir varlık olduğunu ileri sürebilir miyiz?
Kutsal Kitap'a ve o dönemde yaşayan halkın genel görüşüne göre gerçek diriliş her zaman fiziksel bir dirilişi içermekte olup, ruh olarak dirilme diye bir şey bilinmemekteydi Örneğin, İsanın Lazar'ı ve diğer ölüleri diriltmesi daima bedenseldi Kral Hirodes de İsa'nın ününü duyunca O'nun hakkında "Vaftizci Yahya ölülerden dirilmiştir  o başını kestiğim Yahya'dır" diyordu (Mar 6:14-17) Şüphesiz İsa Mesih Matta 27:17-20'de kendi dirilişinden söz ederken istisnaî bir ruhsal dirilişten söz etmiyordu! Hayır! İşte tam bu nedenledir ki Pilatus İsa ölünce O'nun "mezar taşının mühürlenmesi" ve askerler tarafından da muhafaza edilmesini buyurmuştu Çünkü Ferisiler şöyle diyorlardı:- "Efendi biz hatırlıyoruz ki, o aldatıcı daha yaşıyorken üç gün sonra kıyam ederim demişti
İmdi emret ki üçüncü güne kadar kabri beklesinler de şakirtleri gelip onu çalarak halka, O ölülerden kıyam etti demesinler " (Mat 27:57-66)
Eğer İsa Mesih yersel hizmeti esnasında bedenini bir fidye olarak verip onu geri almayacağını ve ruhî bir varlık olarak da ölüler arasından dirileceğini gerçekten bildirmiş olsaydı, bu önlemlerin alınması tamamen saçmalık olup, Tomas'ın da dirilişine inanmak için O'nun ellerini ve böğrünü görmeyi bir koşul olarak ileri sürmesi mantıksızlık olacaktı! Sonuç olarak şunu söylemeliyiz: İsa Mesih'in bedensel dirilişini inkâr edip, O'nun ruh olarak dirildiğini iddia etmek, Kutsal Kitap gerçeklerini saptırmaktan başka bir şey değildir!
|