Musibetler De Nimettir

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Musibetler De Nimettir



En son en zaman başınıza bir musibet geldi; ne zaman acılar içinde kıvrandınız?

Niye hep ben, diyor musunuz aşılmaz, onulmaz sandığınız bir derde maruz kalınca İsyan yelkenlerini hemen indiriyor musunuz, yoksa denizin sakinleşmesini bekliyor bir yandan da sabır tesbihini mi çekiyorsunuz dualarla?

Musibetler, dertler, acılar, yokluklar neden hep bizi bulur diye hayıflanırız çoğu kere Hâlbuki dertlerin de nimet olabileceği nedense hiç aklımıza gelmiyor

Belki gözümüzü başka bir aleme açacak kapıdır bu dert sandıklarımız

Bizi uyarmaya gelmişlerdir

Ya da “Şişt; ne oluyor sana; aslını unutma, ödevlerini unutma” demek istemişlerdir

Ayazın nefes dahi aldırmadığı dağ başında karlarla mücadele halindesiniz diyelim Yanınızdaki size küçük musibetlerle dokunuyor Belki çimdik atıyor, belki tokat atıyor Peki neden? Derdin daha büyüğüne kapılıp gitmeyin diye; uyuya kalıp da soğuktan donmayasınız diye… Gözünüz bu dünyaya hep açık dursun diye, bilinciniz yerinde kalsın diye… Kim olduğunuzu, nereye gidip nereden geldiğinizi unutmayasınız diye…

Belki tokat atar belki tekme! Bu zahirde, görünüşte birer küçük musibet gibi görünen hareketlerin olmadığını düşünün, ne olur sonunuz?

Elbette uyku uyuma isteği başlar, uykuda daha çok savunmasız kalan zayıf ve aciz bedeniniz soğuğa yenik düşerek can emanetini Azrail meleğine teslim eder

İşte bunun gibi belki dert, sıkıntı, musibet sandıklarımız Rabbimizin bizi gaflet uykusuna dalıp da dünya ölülerinden olmayalım diye göndermiş olduğu küçük uyarılar neden olmasın?

Sizi Zat'ına bağlayan, birkaç dua cümlesi iki damla gözyaşı ile "kul" olma makamına çıkartan ikramlar neden olmasın?

Ya da “bu şekilde hayat sürme; kendine gel!” türünden ve dikkat edilmezse büyük belaların habercisi olabilecek bir uyarı neden olmasın?

Anlatırlar ki Rabbimiz Firavuna yüzyıllarca yaşayan Firavuna bir baş ağrısı dahi vermemiş “Uzun ömründe sapasağlam yaşasın, dua edip de sesini Bana duyurmasın” diye

Yani musibetler de her kula nasip olmasa gerek Ancak Rabbimizin kendisinden ayırmak istemediği, gönlünü Zat'ından yana çevirmek istediği ender kullarına verdiği bir lütuf belki

Küçük musibet büyük musibeti önler denir ki, bu da işin diğer boyutu

Küçük bir dersten akıllanan insan aynı tür ya da benzeri bir olayla karşılaştığı zaman tecrübesini devreye sokar ve küçük dersten, büyük musibetten edindiği deneyimle başını büyük beladan koruyabilir

Ya da küçük musibet belki günahlara kefaret olacaktır bu vesileyle bir başka büyük imtihana gerek kalmayacaktır

İşte tüm bu düşünceler insanın yaşadığı olaylara karşı bakışını farklılaştırır

Bozulmaya yüz tutan insan halet-i ruhiyesini dengede tutmaya yarar

Zaten İslamın da korumak istediklerinden biri de bu değil mi?

İman ile dünyaya bakan asla teessür olmaz
Her işte bir hikmet ve hayır arar ve bulur

Somut mükafatını ise Rabbimiz dilerse belki bu dünya da ama ahrette mutlaka verecektir

Kul olmanın sırrına binaen yapılacak en güzel davranış olaylara ilk başta gereken sabrı gösterip alınması lazım gelen dersleri alarak hayatı okumaya devam etmektir

Yoksa en küçük tepede yorulursak, yoldan dönmeye kalkarsak veya da o tepeye kızarsak, küçük engel sebebiyle kendimizi üzersek insana verilen pek çok kerameti kullanamamış oluruz

Musibetlerin bir sam yeli edasıyla olgunluğunuza olgunluk katarak sizi kemâlat derecesinde tatlandırması duasıyla…

alıntı-akrep1


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.