|  | Ural-Altay Dilleri Teorisi |  | 
|  12-31-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Ural-Altay Dilleri TeorisiUral-Altay Dilleri Teorisi Türkçe, dünya dilleri arasında yapı yönüyle sondan eklemeli diller grubunda; köken bakımından da Ural – Altay dil grubunun Altay dilleri ailesinde yer almaktadır   Ural – Altay dilleri, diğer dil aileleri gibi sağlam bir aile oluşturmazlar  Bu gruptaki diller arasındaki yakınlık, köken akrabalığından ziyade yapı yönüyle benzerlik şeklinde ortaya çıktığı için sınıflandırmanın dil ailesi yerine dil grubu olarak yapılması görüşü benimsenmektedir   Ural grubu dilleri konusunda derinlemesine yapılan araştırmalar, bu gruptaki dillerin akrabalığını kesinleştirmektedir  Doerfer, Nemeth, Bang, Clauson gibi bilginler, Altay dil ailesine giren dillerin köken akrabalığından ziyade kültür akrabalığı üzerinde dururken Menges, Poppe, Räsänen ve Ramstedt gibi bilginler araştırmalarına dayanarak bu diller arasındaki köken akrabalığını ispatlanmış sayarlar   Son yıllarda Altaiystik başlı başına bir araştırma alanı olarak değerlendirilmeye başlanmıştır  Ural – Altay dilleri teorisi ve Altay dilleri teorisi hakkındaki araştırmalar geliştikçe bu konuda daha detaylı ve tutarlı bilgilere ulaşılacaktır   Altay dil ailesinin ortak özellikleri şöyle özetlenebilir: 1  Bu gruptaki dillerin hepsi yapı yönüyle eklemeli dildir   2  Ön ekler (artikeller) yoktur   3  Kelime türetme ve çekim son eklerle yapılırken köklerde değişme olmaz  Eklerdeki zenginlik ve çeşitlilik dikkat çekicidir   4  Söz diziminde yardımcı unsurlar (tamlayanlar, belirtenler) önce, asıl unsurlar (tamlananlar, belirtilenler) sonra gelir: insanlık hâli, sözün doğrusu  Mustafa, türkü söylerken kendinden geçiyordu   Sıfatlar isimlerden önce kullanılır  yeşil ördek, anlayışlı öğrenci, kahraman ordu  Sayı bildiren kelimelerden sonra çokluk eki kullanılmaz:, beş kardeş, üç kafadar, bin konut   Cümleler, cümleyi oluşturan unsurların ilgisi bakımından, gelişmekte olan düşüncelerin akla geliş sırasına göre değil, tamamlanmış bir düşüncenin düzenli bir hiyerarşisi şeklinde kurulur   5  Bu dillerde gramatik cinsiyet yoktur  Bu sebeple cümlelerde cinsiyet farkından kaynaklanan değişiklik yapılmaz: Müdür – müdire, memur – memure, Halit – Halide; he – she gibi   6  Soru eki vardır   7  Aynı şekilden kaynaklandığı saptanan ortak ekler vardır  Türkçe ile Moğolca arasında bu ortaklık daha belirgindir   8  Altay dilleri ses özeliklerine göre karşılaştırıldığı zaman birtakım ortaklıklar görülmektedir  Bunlardan en belirgin olanı, ünlü uyumudur  Kelime başında l, r ve ñ ünsüzlerinin bulunmaması diğer bir ortaklıktır   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  | Cevap : Ural-Altay Dilleri Teorisi |  | 
|  02-06-2010 | #2 | 
| 
Şengül Şirin   |   Cevap : Ural-Altay Dilleri TeorisiAsya'nın Büyük Okyanus kıyılarından Orta Avrupa ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan büyük bir bölgede konuşulan dillere genel olarak Ural-Altay dilleri adı verilmektedir  Adını Ural ve Altay dağlarından alan bu  diller, Ural  dilleri ve Altay dilleri olmak üzere iki ana dala  ayrılarak incelenmektedir  Ural kolu kendi içinde  ikiye ayrılır: A) Fin-Ugor (Fin: Laponca, Batı  Fince ya da  Baltık Fincesi, Doğu Fincesi ya da Ural Fincesi; Ugor: Macarca, Obi   Ugorcası), B) Samoyed  Altay kolu da şu dillerden oluşmaktadır: 1  Türkçe 2  Moğolca, 3  Man-çu-Tunguzca, 4  Kore dili (?), 5  Japonca  (?)  Ural-Altay dil ailesinin ilk taslağını, Rusya' da tutsak olarak 13 yıl kalan ve buradaki halkların dillerini inceleyen İsveçli asker Jo-hann von Strahlenberg (1676-1747) belirlemiştir  Ne  var ki, bugüne kadar  Ural ve Altay dilleri üzerinde yapılan çalışmalar bu  dillerin  arasındaki akrabalık ve öbür ilişkileri tam olarak aydınlatabilmiş   değildir  Ural ve Altay dilleri arasında bazı benzerlikler  bulunmaktadır  Her  iki öbekteki diller arasında ünlü uyumu vardır  Bazı  ekler hem yapım, hem de  çekim işlevlidir  Ayrıca birtakım ses, sözdi-zimi ve sözcük benzerlikleri de   bulunmaktadır  Son yıllarda Altay dillerini ayrı bir dil ailesi olarak gören araştırmalar yayımlanmıştır  Altay dilleri arasında  sözvarlığı ve  yapıbilgisi yönünden Türkçe'ye en çok benzeyen dil Moğolcadır  Altay  dilleri arasında da ünlü uyumu bulunması önemli bir benzerlik olarak   gösterilmektedir  Bir başka önemli benzerlik de bu dillerin bitişimli ya  da  bitişken (bağlantılı) olmasıdır, yani çekimde ve sözcük  türeti-minde eklerin  kullanılmasıdır  Kore dili ve Japonca'yı da Altay  dilleri arasında sayan  dilciler vardır  Bu dilciler Kore dili ve  Japonca ile öbür Altay dilleri  arasında bazı ses, biçim ve sözdizimi  yakınlıkları bulunduğuna dikkati  çekmektedir  Ural-Altay dilleri sınıflandırması henüz kesin olarak kanıtlanamamıştır  Bu konuda yapılan  çalışmaların azlığının yanı sıra,  Altay dillerinin ayrı bir dil ailesi olduğu  yolunda yeni kuramların  geliştirilmesi nedeniyle bu dil ailesi içine  giren  dillerin gerçekte hangi dil ailesinden olduğu bazen kuşkular  uyandırmaktadır  Çalışmalar sonucunda, sözgelimi Türk dilleri diye bir  dil ailesinin varlığını  kanıtlamaya çalışan yeni kuramlar da ortaya  atılabilecektir  Bazı çalışmalarda  bunun ipuçları verilmektedir   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |