|  | Türkçe Nedir ? |  | 
|  10-28-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Türkçe Nedir ?Türkçe Nedir ? Tüm Türk dilleri konuşanların sayısının dillere göre paylaşımı tarih 2006 türkçe, Türkiye türkçesi olarak da bilinir, Ural-Altay dillerinden Türk lehçeleri ailesine bağlı ve Oğuz Grubu'na mensup bir lehçedir  Türkiye, Kıbrıs, Balkanlar ve Orta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada konuşulur  Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmi dilidir  Türkçe Gagavuzca, Horasan türkçesi, ve Osmanlıca ve birkaç lehçe ile birlikte olarak Altay dil ailesi'ne bağlı Türk Lehçeleri'nin Oğuz Grubunda yer almaktadır  Resmi durumu Türkçe, Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmi dilidir  Türkiye'de Türk Dil Kurumu, Atatürk tarafından 1932 yılında Türk Dili Tetkik Cemiyeti olarak bağımsız bir organ olarak kurulmuştur  Türk Dil Kurumu dilin sadeleşmesi, yabancı kökenli sözcüklerin değiştirilmesi (özellikle arapça ve Farsça) için çalışmıştır  1978 Dil yasasına göre Türkçe Kosova'da bölgesel resmi dildi  Şu anda sadece Kosova'nın Türk çoğunluğunun yaşadığı bir kent olan Prizren'de resmi dildir  Diğer bölgelerdeki resmiyeti ortadan kaldırılmıştır  Kullanımı 1960'larda iş gücüne ihtiyaç duyan Avrupa kapılarını büyük ölçüde Türklere açmış ve Türkiye'den Avrupa'ya yoğun bir göç yaşanmıştır  I  dünya Savaşı sonrasında Balkanlar'da yaşam Aya devam eden Türkler ile birlikte bu insanların sayısı günümüzde neredeyse 6 milyona ulaşmıştır ve büyük bir çoğunluğunun ana dili Türkçedir  Amerika ve Avustralya'da ise yaklaşık 200 bin kişi Türkçe konuşmaktadır  Böylece Türkçe (Türkiye Türkçesi), Türkiye ve KKTC dahil tüm dünyada ana dil olarak yaklaşık 71 milyon kişi tarafından konuşulurken, bu s ayı Türkiye türkçesini ikinci dil olarak konuşanlarla birlikte tahminen yaklaşık 80 milyonu bulmaktadır  Birleşmiş milletler eğitim, bilim ve Kültür Örgütü, 1980'li yıllarda yaptığı araştırma sonucu tüm Türk lehçelerini 250 milyon kişinin konuştuğunu ort aya çıkardı  Ancak buna Türk lehçelerini ikinci ya da üçüncü dil olarak konuşanlar da dahildi  Aradan geçen çeyrek asırda Türkçe konuşan nüfus ö nemli oranda arttı  Günümüzde yaklaşık 210 milyon kişinin türkçeyi ve diğer tarihi lehçelerini ana dili olarak konuştuğu üzerinde durulmaktadır  Buna Türkiye türkçesini, de içeren Türk lehçelerini ikinci veya üçüncü dil olarak konuşanlar da dahil edilecek olsa, bu sayı gözle görülür derecede artacaktır  Bu nedenle Türkiye türkçesinin en çok konuşan kişi sayısına sahip olduğu Türk Dilleri Ailesi, tüm lehçeleri ile Dünyanın en çok konuşulan dil ailelerinden birini oluşturmaktadır  Tarihsel Gelişimi Orta asya dan Anadolu ya Türk yazıyı taşıyan en eski belge kızıl şehrinde bulunuyor  Altay Dağları civarından kaynaklanan dil, onu kullanan göçebe kavimlerin doğuda Japonya'ya, batıda ise Avrupa'ya Doğru hareketiyle yayılmıştır  Afganistan ve Batı Çin civarında Moğolca; Rusya, Güney ve Güneydoğu Çin bölgesinde Tunguz; eski Sovyetler Birliğinin batısında Türkiye'ye, güneyde ise İran'a yayılan bir alanda ise Türki diller olarak değişmiştir  Güneyde bulunan başlıca Türki diller Türkçe, Azeri Türkçesi, ve Türkmen Türkçesidir  Oğuz boylarının kullandığı Gagavuz lehçeleri ve İran kaynaklı Horasan lehçesi, Türkiye lehçesi ile birlikte bugünkü Türkçenin, bölümlerini oluşturmaktadır  Türk dili Yenisey yazıtları gibi tabletlerden yola çıkılarak 1300 yıl önceye kadar kaynaklanabildiği gibi yazıtlarda kullanılan alfabenin gelişmişliği bu dilin daha eski tarihlere dayandığının en somut delilidir  Divân-ı Lügati't- Türk, Türk kültürün ilk Türk dilini anlatan ve yazılan Sözlük eseri dir ve Kaşgârlı Mahmud tarafından 25 Ocak 1072'de yazılmaya başlanmış ve 10 Şubat 1074'te bitirilmiştir  Bu kitap içinde bu tümce bulunuyor  "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur"  Türkçenin, zengin dilbilgisi özelliklerini ilk ve en çarpıcı biçimde yansıtıyor  Türkçenin kullanım alanını genişleten bir başka Karahanlı Devleti'nin mensubu, ikinci bir Türk ve Türkçe kültür abidesi olan Yusuf Has Hacib dir  Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig adlı eseri ile Türk dil birliğinin diğer önemli yazılı temelini attı  (1069-1070 yılarında bu Türkçe eseri tamamlandı)  Ahmed Yesevi 12yy  Türk dilinde yazdığı "hikmet" adlı şiirleri biraraya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitap ile Türkçenin kulanımını etkiledi  13/14  yy  yaşamını süren Yunus Emre Türkçenin, özellikle "Türkçe şiir dilinin" temel ustası ve, abidesi(anıtı) olmaktadır  Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir  Şiirlerinin ölçüsü, Türkçenin ses yapısına uygun aruz olmakla birlikte söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır  Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçenin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve Düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür  Hacı Bayram Veli 14/15  yy  Anadoluda yaşamını süren Türk mutasavvıf ve şair olarak, eserlerini Türkçe olarak yazmakta oldu ve Türkçe kulanımını Anadoluda önemli şekilde etkiledi  hacı Bayram-ı Veli Anadolu’da dil ve kültür birliğinin sağlanması için Türkçe eserler yazılmasında Leme’at ve Gülşen-i Raz gibi eserlerin Türkçeleştirilmesinde etkili olmuş kendisi de halkın anlayacağı dilden, Ahmet Yesevi geleneğine uygun olarak şiirler yazmıştır  Devrinde Arapça ve Farsça eser vermek revaçta iken, Hacı Bayram-ı Veli‘nin Halk ile, ileti kurabileceği Türkçeyi tercih etmesi belli bir iradeye idrak eder  Bu irade Anadolu’da dil birliğinin sağlanması ve Türk kültürürün hakim olmasıdır  Türkçecilik akımı müridlerini de etkilemiş, bu sufiler özellikle Türkçe eserler vermişlerdir  Yazıcıoğlu Muhammed, Ahmet Bican, Eşrefoğlu Rumi gibi öğrencilerinin Envaru-l Aşıkin, Muhammediye, Müzekki’n Nüfus gibi eserleri Anadolu'da yıllarca kolaylıkla okunmuştur halkın elinden düşmemiştir  Ayrıca Akşemsettin, (1389/1390 – 1460), 15  yüz yılın en büyük sufilerinden biridir ve Türkçe eserleri ile, (örnek olarak Hayatın Maddesi ve tıp adında)   | 
|   | 
|  | 
|  | Türkçe Nedir ? |  | 
|  10-28-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Türkçe Nedir ?TÜRKÇENİN YABANCI DİLLERDEKİ ON BİNLERCE KELİMESİ Dil meselesi tartışılırken bir gerçek her zaman göz ardı edilmiştir  Bu, Türkçenin başka dillerde olan on binlerce kelimesinin hiç akla dahi getirilmemesidir  Moğolca, Urduca gibi artık epey uzakta kalmış diller ile Farsça, Ermenice, Gürcüce gibi Önasya dilleri, Yunanca, Bulgarca, Makedonca, Arnavutça, Romence, Sırpça-Hırvatça, Macarca ve hatta Rusça gibi Balkan, Orta ve Kuzey Avrupa dillerinde on binlerce Türkçe kelime vardır  Türkçe sadece sözlükleri etkilemekle kalmamış, bütün Balkan dillerinin morfoloji ve sentaksını da etkilemiştir  Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimeler Abdullah Skaljiç, Sırp-Hırvat Dilinde Türkçe Kelimeler (Turcizmu u srpskohrvatskom jeziku) isimli birinci baskısı 1957, ikinci baskısı 1962’de Saraybosnada yapılan eserinde, Türkçeden Sırp-Hırvat diline 8  742 kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir Tabii ki Sırp-Hırvatçadaki Türkçe kelimelerin sayısı bu kadar değildir  Nitekim kitabın ilk baskısında 6  500 kelime yer almıştı (Milan Adamovic, “Tanıtma”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Ankara 1969, 289  s  vd  )  Macarcadaki Türkçe kelimeler Alimler Macarcaya geçen Türkçe kelimeleri üç tabaka halinde incelerler  Birincisi Hun-Hazar-Bulgar tabakası, ikincisi Peçenek-Uz-Kuman-Kıpçak tabakası, üçüncüsü ise Osmanlı tabakasıdır  Osmanlı tabakasını inceleyen Macar alimi Suzanne [Zsuzsa] Kakuk, 16 ve 17  asırlarda Osmanlı dili tarihi araştırmaları, Macar dilinde Osmanlı unsurları (Budapeşte, 1973 Recherches sur l’histoire de la langue Osmanlie des XVI et XVII siecles, les eléments Osmanlis de la langue Hongroise) isimli eserinde, 16-17  asırlarda Osmanlılar vasıtasıyla Macarcaya 1  382 cins isminin, 402 şahıs adı ve lakabın, 224 yer isminin, toplam 2  008 kelimenin nakledildiğini ortaya koymuştur (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1973-74, 356 s  )  Kakuk, daha sonraki bir yazısında bunu 1  500’e çıkarmıştır (Zsuzsa Kakuk, “Macar dilinde Osmanlı-Türk unsurları”, Bilimsel Bildiriler 1972, TDK y  , Ankara 1975, 209  s  vd  )  (Bayan Kakuk, 1960’da Çindeki Salar Türklerini ziyaret ederek metinler derlemiştir  Bu metinler Textes Salars, Acta Orientala, c  xııı, fas  1-2, Budapest 1961’de yayımlanmıştır)  Kakuk, 13 ağustos 1925’te Macaristanın Heves şehrinin Nagytalya köyünde doğmuştur  Türkçenin tesiri sadece kelime vermekle kalmamış, bazı şairler Türkçe şiir bile söylemişlerdir  Mesela ilk büyük Macar şairi sayılan Balint Balassa 1552-56 arasında bir çok Türkçe şiiri Macarcaya çevirmiş, kendisi de Türkçe şiir yazmıştır  Macar kelimesi Manysi ve Türkçe eri (Manysi+eri) kelimelerinden meydana gelir ki, yarı yarıya Türkçedir (Laszlo Rasonyi, Tarihte Türklük, TKAE y  , Ankara 1971, 119  s  )  Macarlara sadece kendileri ve biz Türkler Macar deriz  Öbür milletlerin verdiği Hungarya adı da tamamiyle Türkçedir  Hungarya (Hungaria) çoklarının sandığı gibi Hun kelimesinden değil, Türkçe Onoğur kelimesinden gelir  Baştaki h türeme bir sestir  Kelime Hundan gelse sonraki gar unsurunu açıklamak mümkün olmazdı)  Macarlar Onoğur Bulgarlarıyla yakın münasebette bulundukları için Bizanslılar ve diğer halklar onları bu kelimeyle isimlendirip yaşadıkları ülkeye de Türkiye demişlerdir (Onoğur kelimesi Osmanlılarca az da olsa Engürüs veya Üngürüs şeklinde kullanılmıştır)  Hatırlanacağı üzere Macaristan haricinde tarihte Türkiye ismini alan veya Türkiye ismi verilen bir çok ülke ve bölge vardır: Göktürk, Hazar, Anadolu Selçuklu, Mısır (Memlük devrinde) ve Türkistan coğrafyaları tarihte Türkiye olarak anılmıştır  Lakin devlet adı olarak Göktürkler, Mısır Memlükleri ve Türkiye Cumhuriyetinden başka Türkiye isimli Türk devleti yoktur  Yalnız Orta Asya coğrafyası son bin yıldır Türkistan adıyla tanınmaktadır  Macar alimleri Türklük bilimi sahasında en çok çalışan alimlerdir  Zaten Türk bilimi sahasında Hıristiyan milletlerden iyi niyetle çalışan sadece Macar bilginleridir  Bunlara Bosna Hersekli ve Güneydoğu Asyalıları da ilave edebiliriz (Pakistan, Malezya vs)  Türklükle ilgilenen diğer bilim adamlarının bilim sıfatı sadece mesleklerinde olup esas amaçları Türk kültür ve medeniyetini başka köklere, bilhassa Çin, Hint, İran, Moğol, Arap ve sair kaynakla bağlamaktır  Romencedeki Türkçe kelimeler Aslen bir Gökoğuz Türkü olan Mihail Guboğlu bir makalesinde, Romen diline geçen Türkçe kelimeler üzerine çalışan Romen ve yabancı bilim adamlarının eserleri hakkında geniş bilgi vermiş, Romen dilinde mevcut 3  000 Türkçe kelimenin daha iyi araştırılması gerektiğini belirtmiştir (M  Guboğlu, “Rumanya Türkolojisi ve Rumen dilinde Türk sözleri hakkında bazı araştırmalar”, 11  Türk Dil Kurultayında Okunan Bilimsel Bildirilir 1966, Ankara 1968, 271  s  )  Kerim Altay isimli Türk asıllı Romanyalı bir bilim adamı da, 1925-87 arasında çıkan 4 Romence sözlükte yaptığı araştırmada 1  700 Türkçe kelime saymış, daha dikkatli bir araştırmayla bunun 2  000’i aşacağını söylemiştir (Kerim Altay, Türkçeden Romenceye giren sözler-Romencedeki Türkçe kelimeler”, Erciyes, Nisan 1996, 220  sayı, 1  s  )  Bulgarcadaki Türkçe kelimeler Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Osmanlı Türklerinden kalma 5  000 Türkçe yer adının olduğunu yazmaktadır (M  Türker Acaroğlu, Bulgaristanda Türkçe Yer Adları Kılavuzu, Ankara 1988, 42, 75 ve 383  s  )  Bulgarcadan Türkçeye giren sözler ise yalnızca bir kaç tanedir ki bunların en çok kullanılanı çete kelimesidir  Bu da Bulgarların çetecilikte nam salmasından ileri gelmiştir  Ayrıca gocuk, kuluçka, kosa (uzun saplı bir tırpan) , ıştır (yaban pazısı) gibi bir iki söz daha vardır  Son ikisi ağızlarda kullanılır (Hasan Eren, “Bulgarlar ve Türk dili”, Bulgaristanda Türk Varlığı, TTK, Ankara 1985, 9  s  )  Yaşar Yücel, Bulgar Bilimler Akademisi Bulgar Dili Enstitüsünce yayımlanan Bulgar Dilindeki Yabancı Kelimeler Sözlüğü (1982) ile Bulgarca Sözlüğün 3  baskısını tarayarak Bulgarcada 2  557 Türkçe kelimenin olduğunu tespitlemiştir  -ci, -li, -lik gibi Türkçe ekler de Bulgarcaya geçen lisan unsurları arasındadır (Yaşar Yücel, “Bulgarcaya Türkçeden ve Türklerden geçen sözcükler”, Belleten, ağustos 1991, 213  sayı, 529-562  s  )  Tabii ki bu, eksik bir çalışmadır  Hakikatte başta Bulgar ve Balkan kelimeleri olmak üzere Bulgarların dilinde aslında on binden fazla Türkçe kelime vardır  Durum Makedonca için de aynıdır  Melih Cevdet Anday seyahatlerini anlattığı bir eserinde şöyle bir fıkra nakletmektedir: “Bir Bulgar bir Yugoslava sormuş: ‘-Sizin dilinizde çok Türkçe sözcük var mı? ’ Yugoslav Türkçe olarak: ‘-Yok be kardeşim’ demiş  Bu soru bir Macara sorulsa ‘şok van’ karşılığı alınırdı ki, ‘çok var’ demektir  ” (Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan, Gerçek y  , İstanbul 1965, 143  s  )  Bu misalin bir benzerini Süreyya Yusuf da nakletmektedir (Süreyya Yusuf, “İvo Andriç’te Türkçe sözcükler”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1969, 287  s  )  Rusçadaki Türkçe kelimeler Nikolay Aleksandroviç Baskakov Türk Kökenli Rus Soyadları (1979) isimli çalışmasında 300 Türkçe kökenli Rus soyadını etraflıca incelemiştir  Baskakovun eseri Türkçeye tercüme edilmiştir (N  A  Baskakov, çev  Samir Kâzımoğlu, Türk Kökenli Rus Soyadları, Ankara 1997, 234 s  )  Tatar alimi A  H  Halikov da Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale isimli eserinde bugün Rusçada kullanılan 500 soy adını tesbit ederek bir kitap halinde yayımlamıştır (A  H  Halikov, çev  Mustafa Öner, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar-Türk Asıllı Sülale, TDAV y  , İstanbul 1995)  Bunların hepsi aslen Türk-Tatar asıllı olup içlerinden alimler, yazarlar, diplomatlar, bilim ve devlet adamları çıkmıştır  Mesela Yeltsin (Türkçe elçi kelimesinden gelir) bunlardan biridir  Zaten “Rusu kazısan altından Tatar (Türk) çıkar” sözü herkesçe bilinen bir sözdür  Tabii bunlar özel isimlerdir  Rusçada Türkçeden alınma sözlerin bir listesi henüz yapılmamıştır  Bu yapıldığında Rusçada 10 bin civarında Türkçe kelimenin bulunduğu katiyetle açığa çıkacaktır  Kerim Altay, Rusçadaki Türkçe sözlerin sayısının da şimdilik 2  000 olarak tesbit edildiğini bildirmiştir  Farsçadaki Türkçe sözler Farsça yabancı kelimelerin çok olduğu bir dildir ve bu dilde binlerce Türkçe kelime vardır  1942’de Fuad Köprülü yazdığı bir makalede Farsçadaki Türkçe kelimelere dikkati çekmiş, 280 Türkçe kelime tesbit etmiştir (Fuad Köprülü, “Yeni Fariside Türkçe unsurlar”, Türkiyat mecmuası, 1942-45, 7-8, sayı, 1-6  )  Alman alimi Gerhard Doerfer, Farsçanın yüzde seksenini Arapça kelimelerin oluşturduğunu, lakin bu yüzden Farsçanın bir Sami dili sayılamayacağını söyler  F  K  Timurtaş da Farsçadaki Arapça kelimelerin Farsçadan fazla olduğunu kaydeder (F  K  Timurtaş, Osmanlıca Grameri, İstanbul 1964, 248  s  )  Doerfer, Yeni Farsçada Türkçe ve Moğolca Unsurlar (Turkische und Mongolische elemente im Neupersischen, Wiesbaden, 1963, 1965, 1967, 1975) isimli 4 ciltlik eserinde bunlardan binlercesini tesbit etmiştir  Doerfer’in kitabının 1  cildi Moğolca kelimelere ayrılmıştır  Burada Farsçaya giren 409 Moğolca söz yer almaktadır  2, 3 ve 4  ciltler ise Farsçadaki Türkçe kelimelere ayrılmıştır  Burada da 2  000’e yakın Türkçe kelimeye yer verilmiştir  Ne yazık ki 4 ciltlik bu eser halen Türkçeye tercüme edilmeyi beklemektedir  Arapçadaki Türkçe sözler Türkçe en çok etkilendiği dil olan Arapçaya da binlerce kelime vermiştir  Cezayirli bir bilim adamı olan Mohammed ben Cheneb, 1922’de yaptığı “Cezayir konuşma dilinde muhafaza edilen Türkçe ve Türkçe aracılığı ile gelen Farsça kelimeler” adlı araştırmasında (Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten 1966, 157-213  s  ) isimli çalışmasında Cezayir Arapçasında 634 Türkçe kelime tesbit etmiştir  Bu kelimelerin 72’si askerî, 31’i denizcilik, 39’u besin maddelerine ait kelimeler, 59’u alet ve kap kacak kelimeleri, 55‘i giyecek, 65’i sanatlarla alakalı, 313’ü ise çeşitli sahalara ait kelimelerdir  Cheneb, Türkçe özel adları çalışmasına dahil etmemiştir  Ahmet Ateş, Cheneb’den müstakil olarak yaptığı bir araştırmada Arap edebî dilinde 539 Türkçe kelime tesbit etmiştir  Ateş Türkçe örnek kelimesinin dahi urnîk şeklinde ve “örnek, model, şekil” manasında Arapçaya geçtiğini de (çoğulu arânîk) kaydetmiştir (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler üzerine bir deneme”, Türk Kültürü Araştırmaları, 1965, 2  yıl, 1-2  sayı, 5-25  s  )  Hüseyin Ali Mahfuz, Bağdad Arapçasındaki 500 Türkçe kelimenin listesini yayımlamıştır (Ahmet Ateş, “Arapça yazı dilinde Türkçe kelimeler, 10  yüzyıla kadar”, Reşit Rahmeti Arat İçin, Ankara 1966, 26  s  )  Erich Prokosch adında bir Alman alimi de Sudan Arapçasına 259 Türkçe kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir  Bunların içinde ağa, balta, baklava, basma, bastırma, başıbozuk, binbaşı, birinci, bohça, boru, bölük, burma, burgu, damga, demir, doğru, dolap, dondurma, cebehana, çizme, gümrük, hekimbaşı, kanca, karakol, kavun, kavurma, kazan, kılavuz, kışlak, orta, sancak, şiş, tabur, temelli, topçu, yüzbaşı gibi kelimelerle –cı eki de vardır (Erich Prokosch, Osmanisches Wortgut in Sudan-Arabischen [Sudan Arapçasında Osmanlı Kelimeleri], Klaus Schwarz verlag, Berlin 1983, 75 s  )  Son zamanlarda bu mevzuda çalışan Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler (İstanbul 1994) isimli eserinde Arapçaya şimdilik 941 kelimenin geçtiğini meydana koymuştur (Bedrettin Aytaç, Arap Lehçelerinde Türkçe Kelimeler, TDAV y  , İstanbul 1994, 159 s  )  Aytacın çalışmasında Arapçaya geçen kelimelerin 179’unun meslek ismi, 75’inin yiyecek içecek ismi, 97’sinin çeşitli sıfatlar, 45’inin askerlikle ilgili kelimeler, 24’ünün özel isim, lakap ve unvan, 40’ının mekân ismi, 89’unun araç gereç ismi, 15’inin fiil, 52’sinin giyim kuşam ve dokumacılıkla ilgili isimler, 8’inin akrabalıkla, 6’sının madenlerle, 7’sinin hayvanlarla ilgili olduğu görülmektedir  (Toplamı 657’dir)  Geri kalan 284’ü sair isimlerdir  Bunların içinde çavuş (çaviş veya şaviş şeklinde) , topçu gibi çok kullanılan kelimelerle beraber, çapçak (kulplu ve madeni bir kap, eski Türkçede çamçak) ile sagu (ağıt) , sagucu (ağıtçı) gibi günümüz lisanında kullanılmayan eski Türkçe kelimeler bile vardır  Arnavutçadaki Türkçe kelimeler Arnavutçadaki Türkçe kelimelerin sayısı 5 ila 10  000 bin arasındadır  Bu mevzuda da yapılmış bir çalışma yoktur  Yunancadaki Türkçe kelimeler Yunancada 5  000 ila 7  000 civarında Türkçe kelimenin olduğu tahmin edilmektedir  Yunanlılarda Türk kompleksi olduğu için Yunan ilim adamları her hangi bir çalışma yürütmemişlerdir  Ermenicedeki Türkçe kelimeler Ermenilerin henüz Türk kompleksine sahip olmadıkları bir zamanda 1902’de H  Açaryan isimli bir Ermeni, Türkçeden Ermeniceye 4  200 (dört bin iki yüz) kelimenin geçtiğini tesbit etmiştir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, Türk Dili, ağustos 1995, 524  sayı, 862  s)  Hatta bu tesir o derecededir ki, Türkçenin etkisiyle Ermeni dili yapı ve sentaksını (söz dizimini) dahi değiştirmiştir (Bahtiyar Vahabzade, haz  Yusuf Gedikli, Ömürden Sayfalar, Ötüken n  , İstanbul 2000, 196-197  s  )  Robert Dankoff, yukarıdaki rakama ilave olarak Ermeni diyeleklerinde 150 Türkçe sözün varlığını tesbit etmiştir  Halbuki Türk yazı dilindeki Ermenice kelimeler, sadece 5-10 tanedir (Hasan Eren, “Türkçedeki Ermenice alıntılar üzerine”, 903-904  s  )  Ancak bu bir asır evvel yapılmış eksik bir çalışmadır  Ermenicedeki Türkçe kelimelerin sayısı 10 binden az değildir  Sadece şu kadarını belirtelim ki Türk kamu oyunda çok yaygın olan örnek kelimesinin Ermenice olduğu inanışı yanlıştır  Örnek batı Türklerinden doğudaki Altaylılara, Doğu Türkistanlılardan Tatarlara kadar bütün Türk lehçelerinde mevcuttur (Örnek hakkındaki yazımız için Türk Dilinin eylül 2003 tarihli sayısına bakılabilir)  Netice Türkçe eski, köklü, zengin, yaygın ve çok konuşulan bir dildir  Tarih boyunca bir çok lisan ve halkla alış veriş içinde olmuştur  Hem kelime almış, fakat aldığından ziyadesini vermiştir (Sanırız aldığından az verdiği diller Arapça, Farsça ve Fransızcadır  Geri kalan bütün dillere aldığından fazlasını vermiştir)  Lakin Türkçenin yabancı lisanlara etkisi henüz gerektiği kadar araştırılıp incelenmemiştir  Bilhassa Arnavutça, Yunanca, Ermenice ve hatta Gürcücedeki Türkçe kelimelerin bir an evvel araştırılması gerekmektedir  Tabii ki bu, herkesten evvel bize düşen mühim ve kutsal bir vazifedir  Aynı vazife Kafkas dilleri, Moğolca, Çince, Korece, Urduca için de variddir  Urduca zaten Türkçe ordu kelimesinden gelmektedir  Binlerce kelime verdiğimiz bir dildir  “Öyle bir Türkçe yapalım ki bunu Kaşgardaki Türk de konuşsun, anlasın; Baküdeki, Türkiyedeki de” diyen Atatürkün emrini yerine getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |