09-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocukluk Çağının Major Tümörleri 3
KEMİK İLİĞİ
Kemik iliğindeki progenitör kan hücreleri aktif olarak çoğalırlar Bu nedenle kemoterapinin etkilerine daha açıktırlar Kemik iliği supresyonunu azaltmak için ;
Kemik iliği büyüme faktörleri (Granülosit Koloni Stimulan Faktör ? GSF)
SİTOKİNLER (İL ? 11) kullanılabilir İL ? 11 özellikle trombosit üretimini arttırmaktadır
Ayrıca periferik kan kök hücrelerinin ve progenitör hücrelerin otolog transfüzyonuda son yıllarda kullanılmaktadır
Bu hücreler kemoterapi öncesinde alınmakta , sonrasında ise hastaya infüzyon ile verilmektedir
Bu strateji sayesinde kemoterapi dozları oldukça yüksek olarak kullanılabilmektedir
RADYOTERAPİ PRENSİPLERİ
Çocukların solid tümörlerinin tedavisinde radyasyon tedavisi oldukça etkili bir yöntemdir Radyoterapinin biyolojik etkileri dokularda iyonizasyon yapmasından kaynaklanır İyonize radyasyonun karakteristiği makinanın enerjisine bağlıdır Ne kadar enerji yüksek ise , iyonize radyasyonun dokularda penetrasyonu o kadar iyi olur Dolayısıyla deri de hasar oluşmaz
Çocukların solid tümörlerinin tedavisinde genellikle yüksek enerjili (4 ? 20 mev) lineer akselatör kullanılır
İyonize radyasyonun hücresel hedfi DNA dır İyonizasyon sonucu ortaya çıkan serbest radikaller DNA yı hasarlarlar DNA hasarına uğrayan hücre çoğalamaz ve ölür Bu yüzden iyonize radyasyona en duyarlı hücreler mitoza uğrayanlardır
Radyasyon duyarlılığını belirleyen diğer önemli bir faktör oksijendir Oksijene dokular , hipoksik dokulara göre radyoterapiye daha duyarlıdırlar
Oksijen , iyonize radyasyonla daha çok serbest radikal oluşmasını sağlar Böylece daha çok DNA hasarı oluşur Hipoksik hücrelerde ise iyonize radyasyonla daha az serbest radikal oluşur
Örneğin ? beyin kökündeki hücreler rölatif olarak daha hipoksik olduğu için beynin diğer bölgesindeki tümörlere oranla radyoterapiye karşı daha dirençlidir
RADYASYON TEDAVİSİ
Tek seansta 150 ? 200 cgy / gün dozunda uygulanır
Total kümülatif doz çocuğun yaşına veya kilosuna göre değilde tümörün tipine göre ayarlanır
İki zıt (karşı) alan kullanıldığı için önemli bir miktarda normal doku radyoterapiye maruz kalır
Çocuklarda normal gelişen dokuların daha az radyasyona maruz kalması için :
Hiperfraksiyone radyasyon tedavisi uygualnır Burada konvansiyonel doz yerine , daha ufak dozlarda birkaç tedavi , gün içinde uygulanır Böylece en yüksek doz tümöre odaklanır Çevre dokuların aldığı radyasyon en aza indirilir
Bu tekniğe ?Konformal tedavi? denir Çocukların solid tümörlerinde özellikle çok faydalıdır
Brakiterapi ? Yeni bir tedavi yöntemidir (Cerrahi olarak bölgeye radyoaktif maddelerin implante edilmesi söz konusudur)
Yeni ilerlemeler olmadıkça kanserli çocukların % 30 u ölmeye devam edecektir
BİYOPSİ TEKNİKLERİ
Geçmişte , çocukluk çağının tümörlerine , rutin histopatolojik tekniklere tanı konamktaydı Spesimen ise genellikle cerrahi ile kitlenin ekstirpasyonu yada açık biyopsi ile elde edilirdi
Günümüzde ;
Tanısal görüntülemedeki ilerlemeler
Moleküler biyolojideki yenilikler
Cerrahi teknikteki ilerlemeler sayesinde bir çok solid tümörün kesin tanısı ve evrelemesi minimal invazif yöntemlerle yapılabilmekterdir
Konvansiyonel evreleme sisteminde hastalığın başlangıcındaki yaygınlığının yanı sıra , histolojik karakteristiği gibi ek bir özelliğide temel alınır
Bir çok olguda sadece klinik kriterler ve spesmenin dikkatli incelenmesi yeterli sonuç verir
Fakat bazı tümör tiplerinde ise doğru tanı koyabilmek için , tümör hücresinin davranışını da tahmin etmemizi sağlayacak , moleküler özellikleri de bilmemiz gerekmektedir
Başlangıçta ; radyoaktif probların otoradyografi ve Southern Blotting ile görülmesine dayanan basit hibridizasyon stratejileri ile sınırlı olan moleküler yöntemler günümüzde gelişmiştir
FISH = Fluorescense in situ hybridization
PCR = Polymerase Chain Reaction
RT = Reverse Transcriptase
Bu yöntemlerin biri / birkacı ile solid tümördeki moleküler anomaliler ortaya konabilir Böylece diagnostik ve prognostik bilgiler elde edilir
Bazı pediatrik solid tümörlerden rekombinant DNA teknolojisiyle elde edilen genetik lezyonlar
EWİNG?S SARKOMA
Kromozom anomalisi ? t (11 ; 22)
Moleküler anomali ? ELVS ? FU ? 1 Füzyon geni
Yöntemler ? RT ? PCR , FİSH
Diagnostik +
Prognostik +
NÖROBLASTOMA
Kromozomal anomali ? Double ? minute kromatin cisimcikleri
Moleküler anomali ? NMYC Amplifikasyonu
Yöntemler ? FİSH , Southern Blotting
Diagnostik +
Prognostik +
NONHODGKİN LENFOMA (Large Cell)
Kromozom anomalisi ? t (2;5)
Moleküler anomali ? NPM ? ALK füzyon geni
Yöntemler ? RT ? PCR , FİSH
Diagnostik +
Prognostik +
RABDOMYOSARKOMA (Alveolar alt tipi)
Kromozomal anomali ? t (2;13)
Moleküler anomali ? PAX3 ? FKHR Füzyon geni
Yöntem ? RT ? PCR , FİSH
Diagnostik +
Prognostik +
PERKÜTAN BİYOPSİ
FNA = Fine Needle Aspiration
İnce iğne aspirasyon biyopsisinin tanısal önemi ilk defa 1904 de Grieg ve Gray tarafından bildirildi
Smith : Solid tümörlerde FNA nın sensitivitesi % 90 , FNA nın spesifitesi % 99,7 , komplikasyon yok
Fakat lenfomalı 19 hastanın yalnızca 9 unda FNA ile tanı konabilmiş
FNA nın bir diğer kısıtlamasıda değerlendirmeyi yapacak deneyimli sitolojistin bulunmasıdır Ayrıca tümörden elde edilen materyal genellikle yetersiz olmaktadır
Smith in yazısında ilk spesmenlerin % 14 ü nondiagnostiktir Son olarak ; FNA ile tümörün yapısı (Architecture) hakkında bilgi sahibi olunamaz Fakat bu bilgi lenfomalı ve solid tümörlü hastaların tedavisinin planlanmasında gereklidir
Komplikasyon oranları : %0,01 ? 0,3
İğne ? 22 ? 25 Gaude , Dış çapı 0,4 ? 0,7 mm
Çeşitli görüntüleme yöntemlerinin yardımıyla yapıldığında komplikasyon oranı % 0,01 ? 0,3 arasında değişir
KOMPLİKASYONLAR :
Kanama
Organ yaralanması (perforasyon)
İnfeksiyon
İğne traktına malign hücrelerin implantasyonu (1995 de Lee Wilm?s tm de bildirdi)
Bir çok araştırıcıya göre FNA , doku biyopsisine göre daha az değerlidir
CNB = Core Needle Biopsy
CNB de Trucut veya Monopti gibi daha kalın iğneler kullanılır Bu yöntemle genellikle ;
Histolojik kesitler
Elektron mikroskopi
Biyolojik markerler için yeterli doku alınır
Fakat CNB nin komplikasyo oranı FNA dan belirgin derecede yüksektir
12 ? 16 Gauge iğne ile (Dış çapı 1,6 ? 2,2 mm) körlemesini Menghini metoduyla yapıldığı zaman yaklaşık % 10 oranında komplikasyon söz konusudur
Bazı merkezlerde , özellikle karsinoma tanısında , insizyonel biyopsinin yerini perkütan FNA almaya başlamıştır
Bir çok erişkin tümöründe tümör karsinoma olduğu için FNA ile sitolojik inceleme tanıda yeterli olmaktadır Fakat çocuklardaki solid tümörlerin çoğu sarkoma veya lenfomadır Bu yüzden FNA ile bu tümörlerdeki :
Ufak , yuvarlak mavi hücreleri ayırıp :
Nöroblastom
Rabdomyosarkom
Ewings sarkom
Periferik primitif nöroektodermal tümör (PNET)
Lenfoma ayırıcı tanısı yapmak zordur
Bu tip tümörler için genetik bilgi de edinilmesi gereklidir :
DNA indeksi (Ploidy)
N ? myc gen amplifikasyonu
Sitogenetik gibi çalışmalar yapılmalıdır
Perkütan biyopsi (CNB) ile yeterli doku elde edilse de ;
Torakoskopi
Laparoskopi gibi minimal invazif yöntemler ile elde edilen doku , perkütan biyopsilerden daha güvenilirdir
Moleküler biyolojik yöntemler için :
FNA (Yetersiz doku)
CNB (Yeterli)
Açık biyopsi (En iyisi) Minimal invazif (Laparoskopi)
Laparoskopik ve torakoskopik prosedürler çoğu zaman insziyonel , eksizyonel veya iğne biyopsilerin yerini alır
Bu teknikler yardımıyla ;
Bölgesel LAP örnekleri alınabilir
Eksizyonel / insizyonel tümör biyopsileri alınabilir
Core needle biopsy görerek yapılabilir
Hatta primer tümörün komple eksizyonu yapılabilir
Endoskopik USG probu kullanılarak karaciğerin derinliklerindeki tümörler lokalize edilip biyopsi alınabilir
Sitogenetik çalışmalar o kadar basitleşmiştir ki ; (Örneğin ? PCR) spesifik delesyonlar , adisyonlar veya translokasyonlar test edilebilmektedir
Perkütan biyopsi öncesinde görüntüleme en iyi olarak :
USG
MRI
BT (Kontrastlı) ile yapılabilir
Eğer birden fazla bölgeden biyopsi alınabiliyorsa aşağıdaki tercih sırası kullanılmalıdır ;
Yumuşak doku
Organ
Kemik
Akciğer
Eğer mümkünse biyopsi USG eşliğinde yapılmalıdır Çünkü gerçek zamanlı görüntü sağlar Ayrıca non invaziftir Eğer hasta tam immobilize değilse , USG hasta ile birlikte hareket edebilir
Duplex ve Color ? Flow Doppler USG biyopside kullanılabilir Color ? Flow USG de iğnenin hareketi görülebilir ve biyopsi alınacak tümörün canlı kısımlarını da gösterir
Color ? Flow USG ile kan damarlarına girmeden biyopsi alınabilir
Bazı lokalizasyonlarda ise BT eşliğinde biyopsi yapılmalıdır :
Kemik
Akciğer
(Buralarda patoloji , organın anatomik yapısı içinde saklı olduğu için)
SEDASYON
1 - < 7 Yaş için
3 ? 6 mg / kg IV Pentobarbital
1 ? 3 µg / kg IV Fentanil
2 - ? 7 Yaş için :
0,5 ? 1 mg / kg (max 5 mg) IV Midazolam
Fentanil 1 ? 3 µg / kg IV kombinasyonları kullanılabilir
Hasta en az 4 saat aç kalmalıdır İşlemden 1 saat önce bölgeye EMLA krem uygulanabilir Ayrıca lokal anestetik te verilmelidir
Kemik iliği veya kemik biyopsisi yapılacak hastalara ise daha ağır sedasyon gerekebilir Koopere olunamayan durumlarda genel anesaaai kaçınılmazdır
BİYOPSİ İĞNELERİ
Akciğer biyopsisi için ? 19 G kılıf / 20 G iğne
Karaciğer biyopsisi için ? 17 G kılıf / 18 G iğne
Böbrek biyopsisi için ? 15 G kılıf / 16 iğne
Meditech biyopsi tabancası (Spring ? Loaded Needles)
Bauer tarafından geliştirilen yeni bir Core Biopsy Needle koaksiyel sistemlidir Yarı otomatiktir İçteki iğne Trucut iğne manuel , ortadaki kesici iğne Springloaded (Yaylı) olarak çalışır
HUNG (Boston)
1990 ? 1993 arası daha geniş iğneler ile iyi sonuçlar aldı
15 ? 16 Gause Surecut Needle
15 Gauge Meditech Needle
30 Hastadan ortalama 5 parça aldı
27 ? USG
3 ? CT eşliğinde
Başarı oranı % 98
İnsizyonel biyopsi gereksinim sadece 1 hastada söz konusu oldu Major bir komplikasyon olmadı Hem histopatoloji hemde genetik çalışmalar için yeterli örnekleme yapılabildi
LAPAROSKOPİ
Pediatrik laparoskopi ilk defa Gans ve Berci tarafından 1970 li yıllarda ortaya atıldı
Laparoskopi sadece tanısal değil ayrıca terapötik amaçlıda faydalı olmaktadır
Abdominal tümörlü çocukların çoğu genellikle ebeveynleri tarafından asemptomatik karın kitlesi palpe edeilerek doktora getirilirler Tanıyı doğrulamak için doku biyopsisi şarttır
Diagnostik bir prosedür olarak laparoskopi bu durumda eksploratif laparotomiye iyi bir alternatiftir
LAPAROSKOPİK UYGULAMALAR
Karaciğer biyopsisi : Karaciğer biyopsisi karaciğerin primer veya metastatik hastalıklarının tanısında kullanılır Karaciğer biyopsisindeki en basit yöntem perkütan iğne biyopsisidir Fakat bazı durumlarda (Koagülopati?) USG veya BT eşliğinde biyopsi yerine direk görerek biyopsi almak gerekebilir Bu gibi durumlarda laparoskopi yardımıyla biyopsi alternatif bir yaklaşım olabilir
Avantajları ;
Ufak bir insizyon
Tüm karaciğerin inspeksiyonu
Lokal veya diffüz lezyonun görülmesi
Fokal lezyon varlığında lezyondan görerek biyopsi alınması
Direk bakı sayesinde komplikasyon riskinin azalması
Karaciğer biyopsisinde laparoskop umblikal kanülden yerleştirilir Lezyondan ?Core? biyopsiler , laparoskoptan direk bakı altında Trucut Needle perkütan olarak girilerek yapılabilir Gerekirse iki ayrı kanül daha yerleştirilir ;
Sağ anterior aksillar hatta kotsal marjinin altında
Ksifoid prosesin altında falsiform ligamanın sağında
5 mm lik kanüller gereken doku örneğini çıkarmak için yeterlidir
Karaciğer parenkiminin derinliklerindeki lezyonlarda endoskopik USG probu kullanılarak , Trucut iğne lezyona doğru yönlendirilebilir
|
|
|