09-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dalak 1
DALAK
Hipocrates , Aristotle ? Dalak yaşam için gereksizdir
Aristotle ? Dalağın pozisyonu sadece karaciğeri dengelemek içindir
Galen ? Dalak bilinmeyen bir organdır
Dalağın günümüzdeki rolüne en yakın tarif Virchow tarafından yapıldı
Dalağın fizyolojik özellikleri yanısıra histolojik yapısı da Ponfick ve diğer bazı araştırıcılar tarafından yapılmıştır
1950 li yıllarda küçük çocuklarda yapılan splenektominin yaşamı tehtid eden sonuçları olduğu farkedilmiştir
ANATOMİ
Dalak fibröz kapsül içerisinde viseral periton ile çevrili bir organdır İnsanlarda kapsülde kas lifleri olmadığı için dalak kapsülünün kontraktil özelliği yoktur (Diğer hayvan türlerinde bu özellik var)
Splenik arter çölyak arterden çıkar, hilusta splenik kapsüle girer ve dallara ayrılartak trabeküler arterleri oluşturur Dalak ayrıca sol gastrik ve sol gastroepiploik arterlerden köken alan short gastrik arterlerden de kanlanır
Trabeküler arterler, santral arterlere ayrılarak beyaz pulpanın içine girerler Santral arterler beyaz pulpa da periarteriyal lenf kılıfı denen bir yapı ile çevrilidir
Periarteriyal lenf kılıfı :
- T Lenfositleri
- Makrofajlar
- Plasma hücreleri
(Beyaz pulpada santral arterleri çevreleyen yapı)
Santral arterler daha da branşlara ayrılarak penisiler arteriolleri (penicillary arterioles) oluştururlar Bu dallanma noktalarında B ? Lenfosit folikülleri periarteryal lenf kılıfı boyunca demetler oluştururlar Bazı santral arterlerin dalı olan penisiler arterioller kırmızı pulpada sonlanırlar
Kırmızı pulpada :
1 Penisiler arterioller
2 Vasküler sinüsler
3 Billroth kordonları bulunur
Kırmızı ve beyaz pulpaların birleştiği yere marjinal zon adı verilir Marjinal zon lenfoid kılıfın bir parçasıdır ve T ? hücrelerinden oluşmuştur
Vasküler sinüsler endotel ile döşelidirler Buradaki endotel hücrelerinin uzun sitoplazmik procesleri vardır Yüzük lifleri (Ring fibers) bu proseslerin bazal membranlarından çıkıp makrofajların dentritik proseslerine tutunurlar
Kırmızı pulpadaki kan dolaşımı, tamamen endotel ile çevrili olduğu için, kapalı sirkülasyondur
Direk olarak Billroth kordonlarına giden kan sirkülasyonu ise açık sirkülasyondur Billroth kordonlarındaki makrofajlar primer olarak hasarlı ve yaşlı hücrelerin uzaklaştırılmasından sorumludurlar
Dalağın venöz kanı splenik ven yoluyla süperior mezenterik vene gider Her ikisi birleşerek portal veni oluştururlar (SV + SMV = PV)
Dalağın venöz kanının çok az bir kısmı kısa splenik venler yoluyla sol gastroepiploik vene gider
DALAĞIN FONKSİYONLARI
Dalağın 4 major fonksiyonu vardır
I ? Filtrasyon (kanın)
II ? İmmün fonksiyon
III ? Hematolojik fonksiyon
IV ? Hemostaza katkı
FİLTRASYON
Erişkin dalağı dakikada 2 litre kan alır Dalağın artereyal kan akımının %90? ı açık sirkülasyondan geçer Makrofaj ve diğer fagositik hücrelerden zengin, koyu kıvamlı bir mikrosirkülasyon hasarlı ve yaşlı kan hücrelerini, ayrıca mikroorganizmaları filtre etmek için ideal bir ortamdır
Billroth kordonlarındaki kan konsantredir, viskositesi yüksektir ve splenik arter / ven kanından hemotokriti fazladır
Kırmızı pulpanın Ph değeri 6,8 ? 7,2 arasıdır PO2 değeri yaklaşık 54 mm Hg dir Billroth kordonlarındaki kanın glukoz düzeyi sistemik sirkülasyonun % 60 ı kadardır Bu şartlar kanın kırmızı pulpadan geçerken mekanik filtrasyonunu kolaylaştırır (Billrothy)
Anormal membranlı eritrositler kırmızı pulpadaki makrofajlar tarafından tahrip edilir ve ortamdan uzaklaştırılırlar Dahada önemlisi mikroorganizmalar splenik fagositler tarafından ortadan kaldırılırlar
Dalak bakterileri spesifik antikorlar ile kaplamada (opsonizasyon) ve temizlemede çok etkilidir Bu özellikle Streptokok pnömoni gibi enkapsüle bakteriler için geçerlidir Spesifik antikoru olmayan bakterilerin temizlenmeside dalakta olur
Dalağın filtrasyonu ve klirensi ile ilgili iki diğer fonksiyonu daha vardır:
Culling and Piting of Erytrocytes
Culling ? yaşlı yada patolojik eritrositlerin tahrip edilmesidir Culling, lökositler ve trombositler içinde geçerlidir Fakat bu hücrelerin çoğu dalak dışında ölürler ve mikrosirkülasyonda damar duvarına adhere olurlar
Pitting ? Eritrositlerden inklüzyon cisimciklerinin uzaklaştırılmasıdır
İnklüzyonlar :
1) Pits
2) Howelll ? Jolly Bodies (Aspleni)
3) Heinz bodies (Denatüre hemoglobin)
4) Pappenheimer bodies (Demir içeren granüller)
5) Parazitler (Plasmodium)
Eritrositin inklüzyonları pitting ile temizlendikten sonra, eritrosit sirkülasyona geri döner
Kan kırmızı pulpadan geçerken retikülositler normal bikonkav eritrosite çevrilirler
İMMUN FONKSİYON
Dalaktaki immünolojik aktiviteler kırmızı ve beyaz pulpa sınırındaki marjinal zonda olur Monosit ve lenfosit hücre serileri arasındaki etkileşim sonucunda immün yanıt başlar ve marjinal zonda antijenin işlenmesi (Hazırlanması) gerçekleşir
Kırmızı pulpanın major rolü fagositozdur Fakat aynı zamanda antijenin prosesinde rol oynar
Fakat ; beyaz pulpa, lenfoid dokunun en büyük bileşeni olarak , en önemli immün fonksiyonları yerine getirir
Periarteriolar lenfatik kılıftaki hücreler immün tanımadan sorumludurlar Lenfoid foliküller (B-Cells) antikor üretirler ve immün regülasyonu sağlarlar
Beyaz pulpada :
- Spesifik IgM
- İki önemli opsonin proteini olan
o Tuftsin
o Properdin üretilir
Splenektomi sonrasında antikor yanıtındaki en major azalma IgM üretiminde olur
Konjenital / edinsel aspleni durumunda Tuftsin ve Properdin eksikliğine bağlı opsonizasyon olmaz
HEMATOLOJİK FONKSİYON
Dalak fetusta kan üreten bir organdır Splenik hematopoez yaklaşık olarak yaşamın ilk 5 ayı devam eder Fakat şiddetli hemoliz ve myeloid displazi gibi patolojik durumlarda, ekstra medullar hematopoez dalakta tekrar aktif olur Bu aktivasyon aynı mzamanda geçici olarak kemik iliği transplantasyonu sonrasında da olur
Dalak aynı zamanda eritrosit, lökosit ve trombosit için bir depo organıdır
İnsanlarda, hayvanlardaki gibib dalağın fibröz kapsülünde kas lifleri olmadığı için, depo kapasitesi kısıtlıdır
HEMOSTATİK FONKSİYON
- Faktör 8
- Von Willebrand faktörü
Normal koagülasyon için çok önemlidirler ve dalağın endotel hücreleri tarafından üretilirler
ANATOMİK ANOMALİLER
AKSESUAR DALAK
Aksesuar dalak, otopsilerin %25 inde tespit edilir tek yada çoğul olabilir Yerleşimleri :
1) Dalak hilusu
2) Pankreas kuyruğu
3) Omentum
4) Lienorenal yada gastrosplenik ligamanlar
5) Mezenter
6) Jejunum duvarı
Hematolojik bir hastalıktan dolayı splenektomi endikasyonu varsa aksesuar dalakların yerleşimini bilmek ve bunlarıda çıkarmak gereklidir Çünkü zamanla hipertrofiye uğrayıp , hipersplenizmin klinik bulgularını verebilirler Bu durum splenektomiden 25 yıl sonra bile ortaya çıkabilir
SPLENİK-GONADAL FÜZYON (Sol)
Embriyoda dalak mezonefroza çok yakın yerleşimlidir Bu nedenle dalağın sol gonadla füzyonu nadirende olsa görülebilir Bu füzyon kontinü (fibröz bant yardımıyla) veya diskontinü bir şekilde olabilir
Füzyon gonadın inişinden önce oluştuğu için, intra abdominal yada ingüinal herni olarak karşımıza çıkabilir Ektopik splenik doku skrotum içinde bulunabilir
GEZİCİ DALAK (Wandering Spleen)
1989 yılına kadar , 10 yaşın altında , sadece 35 olgu bildirilmiştir Dalağın ligamanları uzun ve midenin büyük kurvatürüne tutunmasının olmamasına bağlıdır Mobilitesi artan dalak torsiyone olabilir En sık semptomu dalak torsiyonudur Akut torsiyon çok dramatiktir Hastanın agonize edici bir ağrısı ve peritoneal irritasyonu vardır Laparotomi ve splenektomi yapılır
İnfakt olmayan kronik torsiyonda splenopeksi yapılır Genellikle ;
1 Omentum
2 Periton flebi
3 Sentetik mesh bir sebet yapılır
Tanıda USG ve abdominal BT
ASPLENİ VE POLİSPLENİ SENDROMLARI
Aspleni ve polispleni sendromları diğer major konjenital anomaliler ile birliktedir
Aspelnili hastaların periferik yaymalarında, splenektonili hastalarınki gibi, Howel-Jolley cisimcikleri söz konusudur
Aspleni genellikle ciddi siyanotik konjenital kalp hastalığı olanlarda ;
1) Büyük damarların transpozisyonu
2) Septal defektler
3) Trunklus arteriosus
4) Pulmoner arter stenozu veya atrezisi
5) Anormal venöz dönüş
6) Atrioventriküler defektler (gibi) söz konusudur
Aspleni ile sol atrial apendiksin izomerizmi güçlü bir şekilde koreledir
Genellikle her iki akciğerin üç lobu vardır Mide sağdadır Karaciğer santralde lokalizedir Aspleni ve intestinal malrotasyon birlikteliği bilinmektedir
Biliyer atrezi her ne kadar polispleni ile asosiye olsa da iki olguda aspleni de bildirilmiştir
Asplenili çocuklara yapılan kalp ameliyatları sonrasında infeksiyona bağlı ölümler söz konusudur Özellikle bunlarda ;
1) Streptokok pnömoni
2) Hemofilus influenza
3) Neissseria menenjitis gibi kapsüle mikroorganizmalar izole edilmiştir
Retiküloendotelial klirensin ciddi azalması ve T ? hücresi fonksiyonlarındaki azalma bunun nedenidir Ayrıca asplenili çocuklarda polisakkarit antijene karşı antikor düzeyi düşüktür
Edinsel aspleni, sickle cell anemili hastalarda sekestrasyona bağlı olarak ortaya çıkabilir
Aspleniyi gösterme yolları ;
1) Sintigrafi
2) USG
3) BT
Polispleni sendromunun başlıca özellikleri ;
1) İnferior vena kava agenezisi
2) Preduodenal portal ven
3) Midgut malrotasyon
4) Aberran hepatik arter
5) Situs inversus
Polisplenide arterio ? venöz malformasyonlar, her iki akciğerde iki lob, jejunal atrezi, büyük damaların transpozisyonu gibi kardiyovasküler anomaliler eşlik edebilir
Fakat en sık eşlik eden anomali biliyer atrezidir
Biliyer atrezili olguların %10 unda polispleni vardır
(Polispleni sendromu)
Polisplenide dalak dokusu iki veya daha fazla (dokuza kadar bildirilmiş) kitleye ayrılmıştır
MRI ile polispleni tanısı konur Polisplenili hastalarda dalak fonksiyonları normaldir
|
|
|