Konu
:
Akraba Evliliği Zararı
Yalnız Mesajı Göster
Akraba Evliliği Zararı
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Akraba Evliliği Zararı
Akraba evliliği eşler arasında kan bağı bulunması yani aynı atadan gelme durumudur
Kanbağı olan akrabalar toplumun genelinde görülen ortak gen yüzdesinin dışında ayrıca akraba oldukları için ve bunun derecesine göre daha da fazla ortak genleri vardır
Akraba evlilikleri genetik danışmanlık hizmetinin verilmesini gerektirir
Genetik danışmanlıkta ise önemsenmesi gereken üç önemli konu vardır:
1
Çiftler arasındaki akrabalığın doğru olarak saptanması ve soyağacının çıkarılması
2
Ailede kalıtsal nedenli bir hastalık riskinin böyle bir evlilikte nasıl etkileneceği
3
Zararlı bir genin çiftin her ikisi tarafından çocuğa aktarılma riski ne kadar yüksektir ki buna bağlı çocuk hasta olsun
Akraba evliliği genetik hastalıkların epidemiyolojisini etkileyen önemli durumlardan biridir ve dünya toplumunun %20’si belki de daha fazlası tarafından yeğlenmektedir
Doğan çocukların en azından %8
4′ü akraba evliliklerinden doğmaktadır
Özellikle Batı Akdeniz ve Güney Hindistan’da çok yaygındır
Akraba evliliği yapan popülasyonda özürlü çocuk doğma riski diğer popülasyona göre iki kat artarak %8-9 olmaktadır
Eski devirlerden beri toplum ve dini topluluklar akrabalar arası evlilikler için bazı yasaklar getirmişlerdir
Bu sınırlamalar kökenini olasılıkla biyolojik bilgi ve deneyimlerden değil sosyal gereklilikten almıştır
Bir insan toplumunun insest tabuları olmaksızın kurulması olası değildir
Ayrıcalıklı durumlarda kardeşler arası evlilikler bile kabüllenilmiş ve hatta firavunlarda olduğu gibi desteklenmiştir
İslam aleminde kuzen evlilikleri kabul görürken kardeşle amca teyze dayı hala gibi akrabalarla ve sütanne ile evlenmek yasaklanmıştır
Bütün Hıristiyan aleminde ise halen birinci derece kuzen evlilikleri kabul edilmemekte ve böyle evlilikler için katolik kilisesinden özel izin almak gerekmektedir
Kilisenin aynı zamanda vaftiz baba ile onun vaftiz çocuğunun da evliliklerini yasaklamış olması bu yasakların biyolojik temellerin dışında başka inanışlara bağlı olduğunu göstermektedir
Birinci dereceden kuzen evlilikleri diye isimlendirebileceğimiz kardeş çocuklarının evlilikleri ülkemizde en sık rastlanan akraba evliliğidir
Almanya’da kuzen evliliklerine çok ender rastlanmaktadır
Halkın eğitim düzeyinin ve genetik hastalıklar konusundaki bilgisinin artması bu tür evliliklerin oranının %0
3′ün altına düşmesine ve hatta büyük şehirlerde daha da azalmasına neden olmuştur
Başka kültürlerde ise yakın akraba evlilikleri ekonomik çıkarlar çiftin ailelerinin birbirini daha yakın tanıyor olması coğrafi konum gibi nedenlerle desteklenebilmektedir
Japonya’da yapılan çalışmalarda akraba evlilikleri oranı %6 dolayındadır; hatta adalarda izolasyon nedeniyle %29′a yükselebilmektedir
Arap ülkeleri Güney Hindistan Mısır ve Türkiye gibi ülkelerde ise bu oran daha da yüksektir
Buna karşılık Avrupa ve Amerika’da ise kuzen evliliklerinden doğacak çocukların sakatlıklar kalıtsal hastalıklar ve zeka özürlü olma durumlarından muzdarip olacakları görüşü yaygındır
Bu nedenle bu ülkelerde bu tip evliliği olan çiftler sıklıkla genetik danışmanlık istemektedirler
Dr
Serim Timur’un “Türkiye’de Aile Yapısı” kitabından:
Eş seçiminin tamamen serbest olduğu ve kişilerin kendi eğilimlerine bırakıldığı toplumlarda insanların çok azının akrabaları ile evlendikleri sonucu çıkarılmıştır
Türkiye’de evli çiftlerin yaklaşık olarak üçte birinin birbirleriyle akraba oldukları görülmüştür (%29
2)
Akraba olan eşlerin %80′i kardeş çocuklarıdır
Özellikle erkek kardeş çocuklarının birbiriyle evlendikleri görülmektedir
Akraba olan eşlerin oranı Ankara İstanbul ve İzmir’de %17 iken diğer kentlerde %19′a köylerde %36′ya çıkmaktadır
Kocası akraba olan kadınların %29′u amcalarının oğlu %49′u dayı hala ya da teyze oğlu olmak üzere kuzenleriyle evlenmişlerdir
İkinci kuşak kuzenler arası yani kardeş torunlarının evlenme oranı %5′dir
Bunların dışında kalan akraba evliliklerinin diğer uzak akrabalar arasında yarı yarıya dağıldıkları görülmektedir
Akrabalar arası evliliği geniş ve ataerkil aile biçimleri pekiştirmektedir
Akrabası ile evli olanların oranı kuruluştan beri çekirdek aile olan ailelerde %20 iken ataerkil geniş ailelerde %34′e çıkmaktadır
Köylerde bütün aile biçimlerinde akraba evliliği diğer yerleşim yerlerinden daha yüksektir
Bölgeler arası değerlendirmede en düşük oran %20 ile Batı Anadolu’da en yüksek oran ise %37 ile Doğu Anadolu’dadır
Ancak Batı Anadolu’da da ataerkil ailelerde çekirdek ailelere göre oranın yüksek olduğu görülmektedir
Akraba evliliğinde önemli olan sorun sağlıklı olan bireylerin genlerinde taşıdıkları hastalıkların çocuklarına aktarılmasıdır
Bu açıdan önemli olanlar ise otozomal resesif ve bazı multifaktöryel geçişli hastalıklardır
İnsan geni bilinen yüzlerce resesif hastalıktan birine yol açabilecek 6-8 aleli heterozigot olarak taşır
Birinci derece kuzenler arası evliliklerde genlerin 1/8′i paylaşıldığında genetik olarak belirlenen hastalık riski %3′dür
Söz konusu tehlike aralarında kan bağı bulunmayan ana-babalardan doğan çocuklarda %2′dir
Birinci dereceden kuzenler arasındaki evliliklerde kendiliğinden düşük ölü doğum prematürite beyin felci multifaktöryel durumlarla (doğuştan kalça çıkığı gibi) sık karşılaşıldığı ancak bu insidans artışının düşük olduğu belirtilmektedir
Hastalıklı genler açısından heterozigotluk oranının çok yüksek olduğu kapalı toplumlarda yapılan evlilikler sonucu hastalık ortaya çıkma riski daha yüksek olduğundan bu tür toplumlarda akraba evlilikleri ayrı bir önem kazanmaktadır
Örneğin; Musevilerde olduğu gibi akraba popülasyonlarına ait olmaları nedeniyle de yakın akraba olabilirler
Bu nedenle çok sayıda ortak genleri olabilir
Genetik bir hastalık olan Tay-Sachs hastalığı için sağlıklı bir bireyin taşıyıcı bir kişiyle evlenme riski böyle kapalı toplumlarda 1/20 iken normal populasyonda 1/400 gibi düşük bir orandadır
Genetik geçişleri daha iyi anlamak için kısaca terimleri açıklayalım:
Genler yani temel kalıtım birimleri DNA molekülleridir
DNA genetik kodu oluşturur binlerce gen kromozomlarca taşınır
Bu kromozomlar hücrelerin çekirdeklerinde bulunan çomak benzeri oluşumlardır
İnsanlarda her hücre normal olarak 23 çift halinde 46 tane kromozom taşır
Bunların 22’si homolog kromozomdur
Cinsiyet kromozomu olan bir çifti ise bireyin cinsiyetini belirler
Genler kromozomlar üzerinde lineer dizilmiş ve her bir genin kendine özel bir yeri vardır
Bu yerlerin sayısı ve düzenlenişi homolog kromozomlarda (cinsiyet kromozomları dışındakilerde) birbirinin aynıdır
Homolog yerlerde bulunan genler alel olarak adlandırılır
Her bireyde tüm genler için herbiri bir kromozom çiftinin tek bir tanesinde yer alan 2 alel vardır
Özel bir gen konusunda bir çift birbirinin aynı alel taşıyan bir kimse homozigot; birbirinin aynı olmayan aleller taşıyan kimse heterozigottur
Eğer bir gen etkisini yalnızca tek bir kromozom üzerinde bulunduğu halde gösterebiliyorsa bu dominant gendir
Resesif bir gen ise etkisini yalnızca bir kromozom çiftinin iki üyesi üzerinde bulunduğunda gösterebilir
Otozomal resesif hastalıklarda genetik geçişin özellikleri:
1
Bu tür kalıtımda cinsiyet ayrımı yoktur
2
Sağlıklı ana-babadan doğan çocuk hasta ise hem anne hem de baba taşıyıcıdır (heterozigot)
3
Normal olan ana-babanın çocuklarının ¼’ünde hastalık görülmesi ½’sinin taşıyıcı olması ¼’ünün ise genotipik olarak da tamamen sağlıklı olması beklenir
4
Hasta kişi ile genotipik olarak da tamamen sağlıklı birey evlenecek olursa çocuklarının hepsi taşıyıcı olacaktır
5
Hastalıklı bireyle taşıyıcı kişi evlenecek olursa çocuklarının yarısı hasta yarısı taşıyıcı olacaktır
6
Taşıyıcılar fenotipik olarak tamamen sağlıklıdırlar ama hasta genleri bir sonraki kuşaklara geçiren taşıyıcı görevini görürler
Hastalığın nedeni protein eksikliği gibi bir durumsa taşıyıcılar sağlıklı olmakla birlikte çoğu zaman bu protein onlarda da normalin altındadır
7
Hastalıklı bir çocuğun kardeşlerinde hastalık çıkma riski %25′dir ve aile bu tehlikenin her gebelik için aynı olduğunu iyice kavramalıdır
Yani ailenin bir tane hasta çocuğu oldu diye bu risk azalmış değildir
Burada şunu hemen eklemeliyiz ki; kan bağı olmadan da bu hastalıklar iki taşıyıcı
evlenirse ortaya çıkabilir
Ancak daha önce de belirtildiği gibi aynı tip hastalıklı genle karşılaşma riski akrabalık olduğunda daha yüksek olacağından özellikle ailesinde otozomal resesif geçişli hastalık bulunan bireylerin mutlaka genetik danışmanlık almaları ve yakın akrabası ile evlenmiş olmaları durumunda ortaya çıkacak tehlikeler hakkında bilgilenmeleri gerekmektedir
Bu hastalıklardan en çok rastlananı kistik fibrozistir ve ortalama sıklık 2000 de 1′dir
Kistik fibroziste etkilenen en önemli organlar epitel yapılardır
Dokuların salgı solunum ve emilim özellikleri bozulur
Buna bağlı pulmoner komplikasyonlar gastrointestinal sistem komplikasyonları ortaya çıkar
Kistik fibrozis vakfı hasta kayıt bölümü bilgilerine göre kistik fibrozisli hastaların yaşam süresi ortalama 27 yıldır
Fenilketonüri; özellikle beyni etkileyen bir hastalıktır
Türkiye’de fenilketonüri sıklığı 5000 de 1′dir
Fenilalanin’in tirozin hidroksilasyonundaki enzim defekti sonucu fenilalanin yıkılamaz ve hastalık oluşur
Erken tanıyla fenilalaninsiz diyet ile normal zeka düzeyine erişilebilir
Yenidoğan döneminde fenilketonüri taraması ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarda rutin hizmetler arasında verilmektedir
Doğumdan sonraki 5-10 gün içinde birkaç damla kan ile basit ve ucuz bir yöntemle (Guthrie testi) hastalık saptanabilir
Talasemi major; özellikle Akdeniz Bölgesi’nde taşıyıcılığı yüksek bir kan hastalığıdır
Hemoglobindeki defekte bağlı gelişir
Etnik gruplarda talasemi trade oranı %3-5′dir
Anemi ağırdır büyüme geri kalır ve kalp yetmezliği gelişir
Tedavi ile 40 yaşa kadar yaşam uzatılabilir
Son yıllarda ülkemizde evlenmek üzere olan çiftlerde evlilik öncesi taşıyıcılık için taramalar yapılmaktadır
Sonuç olarak; Ülkemizde yüksek oranda görülen (yaklaşık %25 oranında) akraba evlilikleri için genetik danışma hizmetinin sağlık hizmetleri içinde özellikle de birinci basamak sağlık hizmetleri içinde kurgulanması uygun bir yaklaşım olacaktır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul