Konu
:
Çocuklarda Obezite ||| Obezite Nedir?
Yalnız Mesajı Göster
Çocuklarda Obezite ||| Obezite Nedir?
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Çocuklarda Obezite ||| Obezite Nedir?
Obezite Nedir?
Obezite
vücutta depolanan yağ miktarının fazla olması biçiminde tanımlanabilir
Klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması (kg/m2) ile elde edilen vücut kitle indeksi kullanılır
Buna göre erişkinlerde vücut kütle indeksi (VKİ)'nin 25'in üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu
30'un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır
Çocuklarda ise yaş ve cinse göre hazırlanan VKİ persentil eğrileri kullanılarak >85 persentil olan çocuklar aşırı kilolu
>90 persentil olanlar ise obez olarak sınıflandırılmaktadır
Ayrıca yaşa göre vücut ağırlığı
boya göre ağırlık
deri kıvrım kalınlığının ölçümü ve içerdiği yağ bakımından vücut kompozisyonu da kullanılan diğer tanı yöntemleridir
Sıklık
Hipertansiyon
dislipidemi
insülin rezistansı ve ağır psikolojik strese yol açması nedeni ile önemli bir sorun olan obezite
çocukluk çağında giderek artan bir sıklıkta görülmektedir
Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda erişkinlerin %33'ünün
çocuk ve gençlerin ise %20-27'sinin obez olduğu
1976'dan sonraki on yılda 6-11 yaşlarında obezitenin %54 oranında
12-21 yaşlarındaki çocuklarda da %64 oranında arttığı bildirilmektedir
Son yıllarda obezitenin çocukluk yaş grubunda geçmiş yıllara göre sıklığının arttığı gösterilmi
Obezite Nasıl Oluşur?
Obeziteye neden olan çok yemenin mekanizmasında beyindeki iştah merkezi önemli rol oynamaktadır
İnsan ve hayvanlarda tokluk ve açlık sinyallerini alan merkezler olduğu gösterilmiştir
Beyinde besin alımını etkileyen çeşitli maddeler(peptidler; kolesistokinin
ürokortin ve nöropeptid Y) bulunmaktadır
Kolesistokinin ve ürokortin besin alımını azaltırken
NPY ise besin alımını artırmaktadır
NPY beynin pek çok bölgesinde bulunur
Birçok obezitede beynin çeşitli bölgelerinde NPY’nin arttığı gösterilmiştir
İnsülin vucutta bulunan şekerin regülasyonunu sağlar
Obez çocuklarda hiperinsülinemiye(kanda insülinin fazla olması) rağmen normal glukoz düzeyleri insülin direncinin varlığını gösterir
Önlem alınamadığı durumda insülin direnci nedeniyle glukoz toleransı bozulup hiperglisemi(kanda glukozun arttığı durum) gelişebilecektir
Vücut ağırlığının artması ile birlikte insülinde de belirgin artış olmaktadır
Yağ hücre kütlesinin büyümesi ve insülin gereksiniminin artmasına karşın reseptör sayısının azalması insülin direncine yol açmaktadır
Bu nedenle özellikle son yıllarda sıklığının gittikçe artmasıyla gündeme gelen adolesan çağda tip II diyabetes mellitus(tip II şeker hastalığı) hastalığının obez çocuklarda ortaya çıkışı kolaylaşmaktadır
Hazırlayıcı Etmenler
Araştırmalar sonucunda obezitenin gelişmiş ülkelerde düşük sosyoekonomik düzeylerde
gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek sosyoekonomik düzeye sahip kesimlerde daha sık olduğu gösterilmiştir
Şiddetli obezite ise sosyoekonomik durumdan bağımsızdır
Beslenme biçimi ve beslenme alışkanlığı olarak yüksek kalorili yiyeceklerle beslenen çocuklarda obezite daha kolay gelişmektedir
Yaptığımız çalışmada yüksek kalorili ve düşük lifli hazır yiyeceklerin %52 oranında tüketilmesi bu veriyi desteklemektedir
Çocukluk obezitesinde çevresel etmenler içinde ailenin beslenme biçimi ve aktivasyon azlığı bulunmaktadır
Uzun süre televizyon izleyen ve televizyon izlerken yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi obeziteyi daha da artırmaktadır
Obezite sıklığı 4 saatten daha fazla televizyon izleyen çocuklarda 1 ya da 1 saatten daha az televizyon izleyen çocuklara göre daha yüksek olarak saptanmıştır
Obezite ve psikolojik etmenler arasında bir ilişki olduğu kabul edilmektedir
Anne-baba çocuk arasındaki olumsuz ilişkiler çocuğun ruhsal yapısını etkileyip aşırı yemeye neden olabilmektedir
Obezite ve genetik etmenler üzerinde yapılan araştırmalarda her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma şansı %80
yalnızca biri obez ise oran %50
ikisi de obez değilse oran %9 olarak bulunmuştur
Bu gözlemlerden yola çıkılarak yapılan araştırmalarda vücut ağırlığını biyolojik olarak kontrol eden moleküler komponentleri belirleyen bazı genler bulunmuştur (ob geni
db geni
fat geni
tub geni
agouti geni)
Bunlardan ob geni leptin senaaaini düzenleyerek iştah azaltır
Db geni ise leptin bağlanmasını düzenlemektedir
Son 10-20 yıl içerisinde obezite sıklığındaki bu artışın asıl önemli nedeni; endüstriyel gelişme ile birlikte
fiziksel güce dayalı yaşam tarzından inaktiviteye dayalı yaşam tarzına geçiş ve yoğun kalori içeren besinlerin tüketilmesi olarak görünmektedir
Tedavi öncesi değerlendirme Obezitenin genetik ve endokrin nedenleri gözden geçirilmeli
özellikle boy kısalığı olan obezite olguları üzerinde dikkatle durulmalıdır
Obez çocuklarda erken menarş
hiperlipidemi
artmış kalp hızı
hepatik steatoz
akantozis nigrikans ile bozulmuş glikoz :-):-):-):-)bolizması
uyku apnesi
psödotümör serebri
polikistik over hastalığı
kolelitiyazis ve hipertansiyon gibi birçok komplikasyon görülebilmektedir
Obez çocuk ve adolesanlar ayrıca ortopedik sorunlar ve benlik saygısı yönünden değerlendirilmelidir
Çocukluk çağında obeziteye yol açan risk etmenlerine karşı alınacak tedbirler ile obezitenin önlenmesi hem bu komplikasyonlardan koruyacak hem de ileride sağlıklı birer erişkin olmalarını sağlayacaktır
Tedavi
Diyet: Dengeli ve az kalorili diyet uygulanır
Normal kalori gereksinimi %30-40 oranında azaltılır
Diyet %25-30 oranında yağ
%50-55 oranında kompleks karbonhidrat ve %20-25 oranında protein içermelidir
Toplam kalori 5-8 öğüne bölünerek verilmelidir
Bu diyet 5 yaş ve üstü çocuklarda güvenle uygulanır
Haftada 0
5 kg verilmesi amaçlanır
Diyet ile yavaş bir biçimde kilo verilmesi
kilo kazanımı olmaksızın boy uzamasının sürdürülmesi
diyet
egzersiz ve yeme davranışlarının değiştirilmesi
ailenin tedavi sürecine katılımı ve obezitenin yinelemesinin önlenmesi sağlanmalıdır
Egzersiz
Kilo kaybının iki temel yaklaşımı kalori kısıtlaması ve egzersizdir
Çalışmalara göre diyet ve egzersiz birlikte uygulandığında yalnızca diyete göre daha fazla kilo kaybına yol açmaktadır
Özellikle uzun dönemde
verilen kilonun korunabilmesi için egzersiz vazgeçilmez unsurdur
Bu nedenle egzersiz kilo vermeye yönelik tüm programların vazgeçilmez bir parçasıdır
Egzersizin yararları şöyle özetlenebilir
Egzersiz sırasında kalori harcanır
Kan basıncı
serum kolesterolü
vücut kompozisyonu
kalp ve solunum sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır
Egzersiz obez kişinin psikolojik durumunu iyileştirir
Yağsız vücut kütlesi kaybını önler
Egzersiz haftada en az 3 kez
30 dakika süresince ter atacak kadar yapılmalıdır
Egzersiz yoğunluğu ve süresi yavaş yavaş artırılmalıdır
Obezitenin davranışsal tedavisi
Davranışsal yaklaşımların amacı obez hastaların yeme alışkanlıklarını
aktivitelerini
düşünme biçimlerini değiştirmektir
Davranışsal yaklaşımların temelinde bireyin kendini disipline sokması yatar
Yine davranışsal yaklaşımların en önemli amaçlarından birisi düzenli fiziksel aktivite alışkanlığının hastalara kazandırılmasıdır
İlaç tedavi
Çocuklarda önerilmemektedir
Cerrahi tedavi
Gastroplasti
intestinal bypass vb
çocuklarda önerilmemektedir
Obezitenin Önlenmesi
Obeziteye yol açan risk etmenlerine karşı sigara karşıtı benzeri kampanyalar ve yasal önlemler uygulanabilir
Bazı İskandinav ülkelerinde çocuk televizyonlarında besin reklamları yasaklanmıştır
Örneğin Finlandiya'da okul yemeklerinin kalori ve beslenme içeriğinin ilan edilmesi zorunlu kılınmıştır
Ailesel bakımdan risk altındaki çocuklara yönelik erken dönemde davranış tedavisi uygulanabilir
Okul programlarında obeziteye yönelik eğitim sağlanması da obezitenin önlenmesinde yarar sağlayacaktır
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul