Prof. Dr. Sinsi
|
Kuraklık Ve Sonuçları
C Türkiye'de Kuraklıkla İlgili Yapılan Çalışmalar ve Sonuçları
Ülkemizde kuraklık konusunda yeterli olmamakla beraber çok sayıda çalış*ma yapılmıştır Başta coğrafyacılar ve ziraatçılar olmak üzere değişik meslek gruplarına mensup kişiler tarafından yapılan bu çalışmaların bir kısmı Türki*ye'nin tamamını, bir kısmı da, belirli bölge ve yörelerini kapsamaktadır
Bu çalışmaların esasını, değişik kuraklık indisleri kullanılarak çizilen ku*raklık haritaları oluşturmaktadır Örneğin; Tümertekin (1956) Türkiye'de ku*raklık süresinin Coğrafî Dağılışı adlı çalışmasında DeMartonne ve Thorntwaite formüllerini kullanarak kuraklığı incelemiştir Buna göre aşağıdaki sonuçlar çıkmıştır
Kurak iklim koşulları, yılın önemli bir bölümünde etkili olmaktadır
Kuraklığın süresi ve şiddeti göz önüne alındığında; kuraklıktan en çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Akdeniz ve Ege bölgelerinin kıyı kuşağı, İç Anadolu Bölgesi, Trakya ve Doğu Anadolu Bölgesi'nin bazı çukur alanları et*kilenmektedir
Nişancı (1976-1977) Türkiye'de Kurak (ya da nemli) Alanların Dağılışı ad*lı çalışmasında Türkiye'nin kurak alanlarının dağılışını gösteren bir harita hazır*lamıştır Yine Nişancı (1977) yapmış olduğu bir başka çalışmada kurak yerlerde alınması gereken önlemleri belirtmiştir
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aydeniz metoduyla kuraklığı incelemiş; kuraklığın dağılımıyla ilgili haritalar üretmiştir
Türkeş (1990) Türkiye'de Kurak Bölgeler ve Önemli Kurak Yıllar adlı ça*lışmasında, Erinç formülüne göre kuraklık haritaları çıkarmıştır Burada Erinç indisine göre Türkiye'deki kuraklık incelendiğinden önce bu formülle ilgili kısa*ca bilgi verilmesi uygun olacaktır
yağış Etkinliği
P= yıllık yağış tutan (mm)
Tom= Ortalama maksimum sıcaklık (°C)
Erinç, indis sonuçlarını vejetasyon formasyonlarının yayılış alanları ile kar*şılaştırarak, yağış etkinliği bakımından aşağıdaki sınıflara ayırmıştır
Jm_ Sınıf Vejetasyon
<8                    Tam kurak                            Çöl
8-15                    Kurak                              Çölümsü step
15-23                  Yarıkurak                             Step
23-40                 Yarınemli                        Park görünümlü kuru orman
40-55                 Nemli                                   Nemli orman
55 <                 Çok nemli                        Çok nemli orman
Yıllık kuraklık üzerinde yapılan bu çalışmanın sonuçlan aşağıdaki şekil*de özetlenebilir Türkiye'de tam kurak (Im<8) alan bulunmamaktadır Tuz Gö-lü'nün güneyinde genişçe bir alanda, Güneydoğu Anadolu'da ve Iğdır çevresin*de küçük alanlarda kuraklık (Im=8-15) görülmektedir (Şekil 98)
İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı, İğdır civan ve bazı depresyonlar yan kurak (Im=15-23) alanlardır
Türkiye'nin büyük bir kısmını yan nemli (23-40) alanlar oluşturmaktadır
Batı Torosların ve Karadeniz dağlarının denize bakan yamaçları ve doğu Anadolu Bölgesi'ndeki dağlık alanlar, nemli ve çok nemli (Im= 40-55) alanlar Aylık kuraklık indis haritaları incelendiğinde ise aşağıdaki sonuçlar çık*maktadır
Haziran ayında kabaca Ege ve Akdeniz kıyı kesimi tam kurak olmak üze*re yurdumuzun güney yarısı kurak görülmektedir (Şekil 99)
Temmuz ve Ağustos aylarında kuraklığın etkili olduğu sınır, tam ku*raklık etkili olmak üzere Kuzey Anadolu dağlık kuşağına kadar kaymaktadır (Şekil 100)
Eylül ayından itibaren kuraklık sının tekrar güneye kaymakta ama hem tam kurak, hem de kurak alanlar çok geniş yer kaplamaktadır (Şekil 101)
Ayrıca 1956 -1985 yıllan arasında yapılan kuraklık İndis haritalarına da*
yanarak kuraklığın 1956, 1970, 1973, 1984                               yıllarında geniş alanlarda etkili
olduğu ortaya çıkmaktadır
Yıllık ve aylık kuraklık çalışmalarının sonuçlarına göre Türkiye'deki tam kurak, kurak, yarı kurak, yan nemli, nemli ve çok nemli alanlar;
Yıllık ortalama indis değerlerine göre, Türkiye'de tam kurak sayılacak
yerler yoktur Ancak bu sınıra yakın yerler; Akçakale, Ceylanpınar, İğdır, Tuzlu*
ca (Iğdır), Karapınar, Ereğli (Konya) ve çevreleridir
Yarıkurak alanlar; İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle Doğu-beyazıt-Tuzluca çevresi ve Merzifon-Amasya-Tokat çevrelerinde yer almaktadır Bu yerler kuraklığa karşı hassas alanlardır
Yarı nemli alanlar Ege, Marmara Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, Göller yöresi, Karadeniz Bölgesi'nin güney yansı, Yukarı Kızılırmak Bölümü ve Van çevresi*dir Buraları, yan kurak alanların etrafında yer alan, kuraklığa karşı hassas olan bölgelerdir
Aylık indis değerlerine göre; Kasım-Mart periyodunda Türkiye'nin he*
men her yeri yarı nemli, nemli ya da çok nemlidir Ancak Iğdır, Akçakale, Cey*
lanpınar, Konya Ereğli, Niğde ve Karapınar çevrelerinde yağışlı mevsimde bile,
yağış açığı görülmektedir
Ülkemizde Nisan ayı ile birlikte kuraklık, etkisini göstermeye başlamakta*dır
Yukarıda belirtilen durumlar, ortalama sonuçlardır Şüphesiz bazı yıllarda genel atmosfer dolaşımına bağlı olarak kuraklığın görülmeye başladığı tarihler de değişebilmektedir
Meteoroloji Genel Müdürlüğünce yapılan bir çalışma 1960-1990 yıllan ara*sında yaşanan kuraklıkların, en çok İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, en az ise, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde yaşandığını gösteriyor
E Kuraklıktan Korunma
Kuraklık esas olarak, sürekli ve gittikçe artan bir yağış azlığına bağlı olarak ortaya çıkan bir meteorolojik süreçtir Bu nedenle meteoroloji kuruluşları, ku*raklık afetinin etkisini azaltmak için ulusal ve uluslar arası boyutta büyük çaba*lar harcamaktadır Bunlardan bir tanesi yapay yolla, bulutun sağılmasına daya*nan yağış (yapay yağış) oluşturma çalışmalarıdır Bu çalışmalar halen devam et*mektedir Bu konuda bazı ilerlemeler kaydedilse de, bugün için uygulanabilir bir yol olarak tavsiye edilmemektedir
Günümüzde, iklimdeki bozulma ve dalgalanmalara bağlı olarak oluşacak kuraklıktan kaçılması mümkün görülmemektedir Ancak kuraklıktan daha az zarar görmek için ilgili kurum ve kuruluşlar ile bireylerin aşağıda özetlenen ön*lemleri alması gerekir
Meteoroloji kuruluşlarınca geçmiş yıllara bakılarak yaşanan kuraklık*lar incelenmeli, kurak dönemlerin periyodik olup olmadığı araştırılmalıdır Bir sonuç elde edildiği takdirde ilgililer ve kamu bu konuda bilgilendirilmeli, uyarılmalı ve bu konuda hazırlıklı olunması ve gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır
Eğer yaşanacak kuraklık yapılan çalışmalarla bir yıl öncesinden tahmin edilebiliyorsa, ürün seçiminde su eksikliğine dayanıklı ve az su isteyen bitkile*rin tarımı teşvik edilmelidir Bu konuda ilgili kurumlar ve kuruluşlar ve halk uyarılmalı, devlet üreticiye her türlü desteği sağlamalıdır
Kuraklığa duyarlı, her zaman kuraklığın yaşanabileceği bölgelerde (ku*rak, yarıkurak) su yönetimine ayrı bir önem verilmelidir Uygun yerlerde baraj ve gölet gibi su yapıları inşaa edilmelidir
Kuraklığın su yetersizliğine neden olması yanında, diğer bazı boyutları*nın da olduğu göz önünde bulundurulmalıdır Örneğin, toprak neminin belirli bir değerin altına düşmesi ve bitkinin su ihtiyacını karşılamayacak duruma gel*mesi de bir kuraklık belirtisidir Bunun için kritik dönemlerde toprağın nem kaybını azaltacak önlemlerin alınması da kuraklıkla mücadele kaps***** alın*malıdır
Buharlaşmanın yağışlardan fazla olması da kuraklığı doğuran önemli bir etken olduğundan, su ortamlarından olan buharlaşmayı azaltan önlemler alın*malıdır
Bireyden başlamak üzere, toplumun her kesiminin ve devletlerin bu sı*nırlı doğal kaynağı (suyu) çok iyi bir biçimde kullanması ve değerlendirmesi te*mel görev olmalıdır
|