09-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mücâhid:
MÜCÂHİD:
Allah yolunda din düşmanları ile çarpışan, cihâd eden
Benim yolumda mücâhid kimse, benim uhdemdedir (zimmetimdedir) Rûhunu kabzedersem onu Cennet'e vâris ederim Memleketine döndürürsem sevâb veya ganâimle (harpte alınan mallarla) döndürürüm (Hadîs-i kudsî-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Fîsebîlillah (Allah yolunda) mücâhid olanlar en ufak bir zorlama ile bir senelik oruç bedeli ve bir senelik gece ibâdeti hak ederler (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Allah yolundaki bir mücâhidin hâli, gündüz oruç tutup gece ibâdet eden bir kimseye benzer Tâ ki dönünceye kadar (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Mücâhidlere ezâ vermekten Allah'tan korkun Muhakkak ki Allah, peygamberlerine ilişenlere gadab ettiği gibi, onlar için de gadab eder Peygamberlerin duâsını kabûl buyurduğu gibi, onların duâsını da kabûl buyurur (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
İnsanların peygamberlik derecesine en yakın olanı âlim ve mücâhidlerdir Âlimler, peygamberlerin emirleri ile insanları irşâd ederler Mücâhidler ise, peygamberlerin emri üzere silâhlarıyla harbederler (İmâm-ı Gazâlî)
Hiç kimseyi gıybet etmemeli, çekiştirmemeli, gıybet yapana mâni olmalıdır Emr-i mârûfu ve nehy-i münkeri, yâni nasîhati elden kaçırmamalıdır Fakirlere, mücâhidlere, mal ile yardım etmelidir Hayır, hasenât yapmalıdır Günâh işlemekten sakınmalıdır (Muhammed Ma'sûm)
|
|
|