09-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İ Harfi 1
i
iâde: geri verme
iâdeten: geri vererek
iânât: yardımlar
iâne: yardım
iâşe: geçindirme, besleme
ibâ: çekinme
ibâd: kullar
ibâdât: ibadetler
ibâdet: Allahın emirlerini yerine getirmek
ibâdetgâh: ibadet yeri
ibâdethâne: ibadet evi
ibâdetkâr: ibadetli, ibadet eden
ibâdullah: Allahın kulları
ibâhât: haram olmayanlar
ibâhe: helâl kılma
ibâhiyye: haramı helâl sayan sapkınlar
ibârât: ibareler, metinler, yazılar
ibâre: metin, yazı
ibâret: meydana gelmiş, kadar
ibdâ: yoktan örneksiz yaratma
ibhâm: kapalı bırakma, açıklamama
ibkâ: sürekli kılma, bakileştirme
iblâğ: ulaştırma
ibl

şeytan
iblisâne: şeytanca
ibn: oğul, oğlu
ibaaaaah: "Allahın oğlu" mânâsında sapkınlık ifade eden bir tabir
ibnüzzaman: zamanın oğlu, devrin adamı
ibrâ: temize çıkarma
ibrâhimvârî: ibrahim aleyhisselâm gibi
ibrânî: Yahudi sülalesi, o sülaleden olan kimse
ibrâz: gösterme
ibre: ölçü aletlerindeki iğne
ibret: bir hâdiseden alınan ders
ibretâmiz: ibret öğreten
ibretfeşân: ibret saçan
ibretnümâ: ibret gösteren
ibrik: bir su kabı
ibrişim: ipekten yapılmış iplik
ibtâl: bozma, boşa çıkarma, uyuşturma
ibtâlih

duyguları uyuşturma, anesaaai
ibtidâ: başlangıç
ibtidâî: ilkel
ibtilâ: tiryakilik, düşkünlük
ibtizâl: çokluktan dolayı değer kaybı
îcâb: lüzum, gerek
îcâbât: gerekler, cevap vermeler
icâbet: cevap verme
icâbî: icapla ilgili, gerekli
îcad: yoktan yaratma
îcadî: yaratmayla ilgili
îcâr: kiralama
îcâre: kira, gelir
icâz: az sözle çok mânâ anlatma
îcâz: benzerini yapmakta insanı âciz bırakan
icâzât: izinler, diplomalar
icâzdârâne: az sözle çok mânâ anlatırcasına
icâzet: izin
icâzetnâme: diploma
îcâzî: icazla ilgili, mûcize olan
icâzkâr: icazlı, sözü az mânâsı çok
îcâzkârâne: benzerini yapmakta insanı âciz bırakırcasına
îcâzvârî: mûcize gibi
icbâr: zorlama
icl: dana
iclâ: cilalama
iclâl: saygı göstermek, büyüklük
iclâs: oturtma, tahta çıkarma
icmâ: toplama, büyük âlimlerin bir mesele üzerinde birleşmeleri
icmâen: topluca, birleşerek
icmâkârâne: topluca
icmâl: özetleme
icmâlen: kısaca, özetle
icmâlî: kısa, özlü
icrâ: uygulama, yapma
icrâât: uygulamalar, yapmalar
ictihâd: âyet ve hadîslerden hüküm çıkarma, içtihat
ictihâdât: hüküm çıkarmalar
ictihâdî: içtihatla ilgili
ictihâdîye: içtihatla ilgili olan
ictimâ: toplanma, içtima
ictimâât: toplanmalar
ictimâî: toplumla ilgili
ictimâiyyât: sosyoloji, toplumbilim
ictimâiyyûn: toplumbilimciler
ictinâ: meyve toplama
ictinâb: içtinap, sakınma, kaçınma
îd: bayram
îdâd: hazırlama
îdâdî: hazırlıklık devresi
îdâdiye: hazırlamayla ilgili, eskiden lise seviyesindeki okul
îdam: yok etme, öldürme
idâme: devam ettirme
idâre: yönetme, yönetim
idbâr: düşkünlük
iddet: kocası ölen kadının bekleme süresi
iddia: aaa, direnme
iddiaen: iddia ederek
iddianâme: iddiaların toplandığı yazı, metin
iddihâr: biriktirme
iddihârât: biriktirmeler
ideâl: gaye, ülkü
ideoloji: fikir sistemi
idgam: gizleme
idhâl: içeri alma, ithal
idhâlât: dışarıdan alımlar, ithalat
idlal: saptırma, sapma
idman: alıştırma
idrâk: kavrayış
idrâr: sidik
idr

ilk elbiseyi diken peygamber
|
|
|