Konu
:
Ortaçağ`In Yaşayan Şehri
Yalnız Mesajı Göster
Ortaçağ`İn Yaşayan Şehri
09-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Ortaçağ`İn Yaşayan Şehri
Tarihinde İngiliz
Hollandalı ve sonunda da Belçikalı olan Brugge esasında Ortaçağ?ın yaşadığının göstergesidir
Zamanda yolculuk etmeyi hayal etmeyen var mıdır? Ortaçağ?ın büyüsünden etkilenmeyen?
Farelerin cirit attığı
vebanın kol gezdiği Avrupa şehirlerinin ticaretle
sanatla uyanışını görememiş olsam da yüzyıllara meydan okuyup Ortaçağ?ın dokusunu kaybetmeyen Brugge?u gezdim
Gün ağarırken otelden çıktım
Gotik binalar şehrin kişiliğini belirtirken parke taşlı meydanlarda nal sesleri yankılanıyordu
Kanalları süsleyen eski köprülerden geçtim
Gün ışığıyla birlikte kuğular uyandı
Eski evlerin çay odası olarak kullanılan cumbalı odalarında ışıklar yandı
Çikolatanın çekici kokusu tüm sokakları sararken resim çekmeyi bırakıp kokunun peşinden gittim
Aklınıza gelecek hatta gelmeyecek her şekil çikolatalarla süslenmiş vitrinlerin yanından geçerken sadece bir tane tadacağıma söz versem de kahvem bittiğinde çikolata kutusunun dibinde tek bir tane
eşim için ayırdığım parça bana sinsice sırıtıyordu
Dokuzuncu yüzyılda ismi paralara basılan şehir
iki yüzyıl sonra Avrupa?nın ticaret ve sanat merkezi olur
Coğrafi değişiklikler sonucu kanallar çamurla dolar ve şehrin denizle bağlantısı neredeyse kesilir
Hâlâ liman kenti olarak anılsa da Kuzey denizine kıyısı yoktur
Avrupa?nın kültür başkenti olmaya devam eden Brugge
Ortaçağ?da resmin geliştiği yerlerden biridir
Yüz yıllar geçmesine rağmen sınırları genişlemeyen şehrin
eski binaları korunduğundan ve yeni binalar da gotik tarzda yapıldığından bütün şehir büyülü bir zaman tüneline benzer
Tarihinde İngiliz
Hollandalı ve sonunda da Belçikalı olan Brugge esasında Ortaçağ?ın yaşadığının göstergesidir
Kuzeyin Venediği olarak anılan kentin ulaşımını sağlayan kanallar turistler için görsel bir şölen
aşıklar için ise unutulmaz romantik anlar sunar
Yaz aylarında ve hafta sonları çok kalabalık olduğundan baharda gitmeyi tercih ettim
Sabahları yağan yağmur taneleri beni ıslatsa da meydandan kalkan sarı turist minibüsleriyle daha sonra yaya ve hatta cincer kiralayarak
en sonunda da kanaldan motorla gezdim şehri
Oysa nal sesleri yankılanırken faytonla dolaşmak yakışırdı bu şehre
Dört dil konuşulan küçücük şehri gezmek çok kolay aslında
Belçika?nın en meşhur saati Belfry?in kırk yedi çanı çaldığında bir an Burg meydanında durmak
bin üç yüz yetmiş altı gotik pencerenin süslediği belediye binasına hayretle bakmak
Michelangelo?nun Madonnasını Lady?s Church?de ziyaret etmek
çikolata müzesini gezerken bu büyüleyici tadın tarihini dinlemek
kutsal kan kilisesinde Hz
İsa?nın kan damlalarına bakmak (inanmadığım hâlde
bakmadım dememek için) ve son olarak da Brugge?un simgesi olan rahibe işi olarak da anılan beyaz incecik dantelleri satan dükkanları gezmek?
Brugge?da yapılması gerekenler bu kadarla da bitmez
Tatmak isteyenler her sofrayı süsleyen midyeleri tadabilirler
Midyenin her türlüsü var bu ülkede ama özellikle haşlaması
oysa ben sadece çikolatanın büyüsüne kapıldım
Birkaç günlüğüne zamanda yolculuk yapmak isteyenlere tavsiyem: Çikolatanın kokusunu takip edin
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul