Konu
:
Teneke Yüzükler
Yalnız Mesajı Göster
Teneke Yüzükler
09-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Teneke Yüzükler
Bu gezide şehirlerin adı kayboldu
Büyük aşk mabedi Tac Mahal sönükleşti
Tarihi bilgiye olan ilgim
geçmişin dokularına kayarken renklerin büyüsü sarıp sarmaladı beni
Hava alanında teslim ettiğimiz rengârenk bavullar İstanbul?da griydi
Safran sarı sarı
nane yeşil yeşil kokuyordu
Kadınların kokusu turuncuydu
Kırmızının ihtirası
sarının küskünlüğüne karışıyordu
Yolculuğumuza Tata ciplerle başladık
Gün aydınlanırken Hindistan uyandı
Hızla geçen görüntüler arasında tarlaya çömelmiş insanlar dikkatimi çekti
Tek başlarına ne topladıklarını rehberimize sorduğumda
gülümseyerek ?Tuvaletlerini yapıyorlar? dedi
Dört direk üstüne kondurulmuş çatıların altındaki tahta sedirlerin evleri olduğunu öğrendim
Biraz ileride iki kadın asfalt üzerinde vura vura çamaşır yıkıyordu
Otoyol iki aracın zar zor geçebileceği genişlikteydi
Hiç susmayan korna sesleri arasında yol alırken ayı oynatan çocuklar birkaç kuruş için kendilerini yola atıp araçları durdurmaya çalıştılar
İki ay önceden zar zor yer bulabildiğimiz saray otel
muhteşem yapısıyla uçsuz bucaksız bahçede bizi karşıladı
Bir zamanlar Raca?nın sarayı olan bina kristal camlarıyla ışıl ışıldı
Çalışanlar yüzyıllar evveli yaşatırcasına giyinip
misafirleri raca gibi hissettirmek için ellerinden geleni yapmaktaydılar
Kapılar açılıyor
Saygıyla eğilip karşılanırken ellimizdeki torbalar oda kapımıza kadar taşınıyordu
İkindi çayında keten örtüler dizimizin üstüne yayılırken bir tören havasıyla fincanlar dolduruluyordu
Sabahın erken saatlerinde başlayan hummalı çalışmada çimler çiçeklerle resmedilirken kandiller yürüyüş yollarına dizildi
İpek perdelerin uçuştuğu kamelyalar gece olunca altın sırmalarla işlenmiş sarilerinde* hoş kadınlarla doldu
Elmas yüzüklerin ışıldadığı gecede
erkekler tunikleri içinde daha bir ihtişamlı yürüyordu
Garsonlar beyaz lekesiz eldivenlerle altın kâğıtlara sarılmış tatlılar ikram ederken
tatlının kokusunu duyamadım
Delhi şehir merkezi çok kalabalık
Dükkânların vitrinleri rengârenk
Taşlı sandaletlerin satıldığı vitrinden gözlerimi alamıyorum
Oysaki daha yeni çıktım dükkândan
Elimdeki torbada tüm akrabalarıma aldığım parmak arası süslü terlikler var
Tatlı kokusu duyuyorum
Küçük bir aaagâhta tatlılar kızarıyor
İşaret diliyle anlaşarak bir porsiyon ısmarlıyorum
Satıcı sevimli gülümsemesiyle kızarmış toplara uzanıyor
Kâğıt tabağa çıplak esmer eliyle iki top atıyor
Daha ben ağzımı açamadan parmaklarıyla ezerek kızarmış topları patlatıyor
Mis gibi kokular yükselirken paslı kepçeyle şerbeti gezdiriyor
Biraz Şam fıstığı tozu ekiyor üstüne
Eline yapışan fıstıklar ziyan olmasın diye parmaklarını tatlıya sürtüyor
Aynı elle parayı alıp gülümsüyor
Kocam ?Sakın yeme ?diyerek dürtüklüyor kolumu
Birkaç adım ileride naylon sarisine sarılmış
yalın ayak ama tüm parmaklarında teneke yüzükler olan bir dilenci yaklaşıyor yanıma
Tatlıyı uzatırken Sami?ye arkamı dönüp minicik bir parça koparıyorum
Kadıncağız daha ilk lokmasını ağzına atarken kocası yaklaşıp elinden çekiveriyor tatlıyı
Çiçek kokulu şerbet ağzıma dağılırken gülümsüyoruz birbirimize
Bu gezide şehirlerin adı kayboldu
Büyük aşk mabedi Tac Mahal sönükleşti
Tarihi bilgiye olan ilgim
geçmişin dokularına kayarken renklerin büyüsü sarıp sarmaladı beni
Hava alanında teslim ettiğimiz rengârenk bavullar İstanbul?da griydi
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul