Yalnız Mesajı Göster

Gitme!Kal Asrevya..

Eski 04-29-2007   #1
angelesdream

Gitme!Kal Asrevya..





Yine sana dönüyor kalem… Yine senle başlıyor nidanın harf resmi…

Zılgıtları ağıtların kucağına bırakan bir şehirde yaslanıyorum hüzne Ağıt yakmayı bilmeyen gençliğim, acı demliyor dilinde Yaşadığıma inanır gibi oluyorum bir an Öldüğümü sanmışlığımın üstünden aylar geçmişken hem de…


Bıkmış nefesler feda ediyorum kendime Kendime yabancı bir “ben” oluyorum Senden en uzağım Asrevya En yakının zannederken kendimi…

Asrevya!
Çatık kaşlı bir yazıdan ibaret değilsin dilimde Aramızda halın harfler sobeleşiyor her vakit Kaçmalardan bıktım Asrevya Hangi yolun sonunda katledersin ben suretindeki seni?

Asrevya!
Köşe bucak kaçtığın bütün hisler silip süpürdü mutluluğu Kaçtın, sonun yakalanmanın ta kendisiydi Sorgun ağır Asrevya Cezan ağır… Cellâdın keskin balta ile bekliyor seni Cellâdın seni hecelerine ayırmak için bekliyor Asrevya Sonun yine yakalanmak olsa da ismini biraz daha yaşatmak adına kaç Asrevya! Kangren düşleri büyütmek yerine savur yağmur sularına…

Yarası git gide derinleşiyor acıya buladığım cümlelerimin Bir bavul dolusu cümle var defterimde Yara bandı tutmayacak kadar derin tümcelerim Okudukça gözyaşlarımın içine ekliyorum yaralarımı Sen gözyaşının içine yaralı tümceler gömebilir misin Asrevya? Sen baharı beklerken karşına çıkanın bir sonbahar olduğunu öğrendiğin anda, bahar diye bağrına basar mısın sararmış yaprakları? Sen yollarına yirmi dokuz harfle acı döşeyen bir şahsa yara değil de yar diyebilir misin?

Hasarlıdır ismim Asrevya Dil uçlarına gelmeyecek kadar bedbin… Baş harfimi bile söyleyemiyorum artık Baş harfim son durağım benim

Bir intiharın ardına düşmüş mektupta aradım son nefeslerimi Sonuma bir nefes bile biçemedim Asrevya Git dedim, “gidemem artık çok geç” dedin Kal dedim, “yerim burası değil” dedin Sen eşiğimde acıyı büyüttün Asrevya Ya kalmalıydın ya da gitmeliydin Şimdi ben de senin yüzünden kalmadım, gidemedim…

İki satır uzağımda olsaydın kalemimi sana çarpmazdım


Yorgunum Asrevya!
Çıktığımız yollardan cayışından yorgunum Ne düşünsem düşten ileri gitmeyecek diye yırtıp atıyorum beynimdekileri Kara kalemlerle ne kadar aydınlanabilirse dünyam o kadarım işte Satırdan satıra çarparken büyük bir hüznün kırıntıları olduğumu keşfediyorum Poyraz yemiş yanlarımı bir şairin şiiriyle ayakta tutuyorum Bir yalanın parçalarıyla doğruya kanat çırpışını seyre dalıyorum

Aksayan benliğim, yansız hislerim… Adımı, karşıma konulan tek hece yutuyor Tanımsızım Asrevya! Sana bağlı bir hayatta, sen harici nefesler beslemekteyim terkine Yangın kokulu gözlerimden içtim kül rengi ezayı İsmini alfabem bildim Asrevya Şimdi alfabemi yok etmek için gelen sen olsan bile savaşmak düşer bana Harflerinden oluşmuş bir dünyamı darağacına götürme Asrevya Yusuf gibi kuyulara sürme beni…

İlk kez kılıfını çıkarıyorum kelimelerimin Gitmek mi, kalmak mı arasında yürürken anladım ki ben hep içimden kal diye bağırdım Asrevya

Kal Asrevya

Yerin burası artık Yerin, bu kalemin ucu Yerin, yüreğimin kıyısı Sen de öğrendin ki bu düşte susmak eceline susamakmış Asrevya

Gitme Asrevya!

Gerçeği olmak varken adına yüklediğim anlamın, düş olmayı tercih etme Sakat ömrümde sendeleyip düşmemek için düş olma Asrevya… Tüm gerçekliğimle satırlarıma davet ediyorum harflerini…


Kal AsRevYa!

Alıntı Yaparak Cevapla