|
Prof. Dr. Sinsi
|
Rüzgar İle İlgili Yeni Şiirler
Rüzgar İle İlgili Şiirler
Rüzgar İle İlgili Kısa Şiirler
Rüzgar
Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Nerelerde gezmiş tozmuş
Öğrenemedim
Besbelli denizden çıkıp
Kıyılar boyunca gitmiştir,
Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
Yüreğini allak bullak etmiştir
Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
Bulutları koyun gibi gütmüştür,
Okşayıp otları yaylalarda
Büyütmüştür
Köylere de uğradıysa eğer
Islak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,
Güneş altında çalışanlara
İmdat eylemiştir
Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
Kıraçlarda mavi dikenler 
Toz toprak gözlerine gitmiştir
Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti,
Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür,
Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
Alıp gitmiştir
Şimdi bir rüzgar geçti buradan
Koştum ama yetişemedim,
Soraydım söylerdi herhalde
Soramadım
Rüzgar
Yolunu unuttum kara kışın, ben ak baharların çocuğuyum
Üzerimden eksilmez sisin pisi,
Ben temizlenmemiş yosunların en görkemli annesi 
Ben iki devirde bir okyanus doğurdum
Karışmayın yazıma, ayazıma 
Ben; "dün mevsimleri" dize getirdim bugün
Bugün ben ne denizler geçtim arşa uzanan
Cennet, hayal üstü ne fidanlar yeşertir bana
Ben toplanamamış meyvelerimi toprağa döktüm karanlık basmadan
Güneş açmadan dallarıma yeni tohumlar bıraktı rüzgar 
Rüzgar  
Benim kokumu benden esirgeyen başka ne var!
Asena Gülsüm Güneş
RÜZGAR GETİRDİ GÜL KOKUNU
Rüzgar getirdi gül kokunu
Uzak illerden selamınla birlikte
Ciğerlerime çektim derin derin
Özlemin dile geldi ansızın
Bir hoş oldum,
Yokluğunda yoksul olduğumu düşündüm o an
Gönül zenginliğimin sensiz para etmediğini
Şimdi anladım
Her bir nefeste,her bir zerrede,
Sen, damarlarımda dolaşan kanda,
Her bir atomun
Hasret yüklü nötron ve protonlarında
Bendeki canda yaşıyorsun
Her gece gördüğüm rüyalarımda
Karabasanlar basıyor beni
Akyuvarlarım, sensizliğin derin acısı içinde
Benliğimle savaş veriyor
Sen ne kadar su misali saf ve temizsen
Ben de o kadar kirlenmiş bir adamım
Ana olduğun aklıma yeni geldi sanki
Anam geldi gözümün önüne
Kadınların kutsal olduğunu düşündüm
Seni kimselerle paylaşmak istemeğimden olsa gerek,
Sana bakan her bir gözü kör edesim geliyor
Sana yalnız ben bakmalıyım,
Ben dokunmalıyım
Sırrımı bilmeni istemediğimden olsa gerek,
Seni senden bile kıskanasım geliyor
Ruhum can çekişiyor,
Yüreğim acıyor
Vecdi Murat Soydan
Rüzgarın Getirdikleri
Rüzgar önce bir tülü kaldırdı,
Sonra altındaki gözkapaklarını
Uzak dalların yaprakları kımıldadı,
Göldeki su titredi,
Kurbağalar huzursuzlaştı
Rüzgar pencereden girdiğinde
Önce seni uyandırdı,
Sonra beşikteki bebeği
Rüzgar döndü durdu
Ama bir türlü beni bulamadı
Mezarlıkta esmiyor rüzgar
Esse bilirim,
Kokun gelir
Yaraladın beni takvimlerde
Eylüllere mi estin be rüzgar
Ellerimi üşüttün ekimlerde
Ayrılığa mı estin be rüzgar
Bunca kederi sardın başıma
Bir mendil vermedin göz yaşıma
Ayrılık zehri koyup aşıma
Ne oldu neden sustun be rüzgar
Nuh Keniş
RÜZGAR
Savrulur nefesim
Yılların fırtınalı ormanlarında   
Kimi soluklarım sakin dalgaları andırır,
Kimisi kasırgaları  
Kimi ,
Zaman tünelindedir hayatın,
Kimi ,
Derin sancılar içinde  
Bazende kesilir soluğum seni düşününce   
Hepsi kafesindedir gögsümün,
Yeri dar,
Ama ne farkeder
Hepsinin adı bir,
Rüzgar   
Rüzgar  
Rüzgar   
Rana Çevik
DAĞ RÜZGARI
Kaderde senden ayrı düşmekte varmış!
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere diyordum
Oysa senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış
Bilmiyordum
Yinede dayanmaya çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum elerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diye avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanıbaşımda dur
Sen ol yeterki bu zaman içinde
Ben olmasamda olur
Seni bir yumağa sarıyorum
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçek açtıran
Sudan havadan güneşten yüce varlık
Sen o tek sevgi içimde
Sen
Görebildiğim o te3k aydınlık
Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara yıldızlara benim içinde bak
Susadım diyorsan
Bir yudum su içmelisin
Ben yoruldumsa sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın
Ağaçların yeşili kalmadı
Gök yüzünün mavisi yok
Bu dağlar bu dağlar değil
Rüzarlarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kıpkırmızı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşamanın bu dünyada
İmkanı yok
Açsam Rüzgara
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi
Bir limanda, büyük ve beyaz  
Mercan adalarda bir liman 
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların
Ne hoş ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün
Orhan Veli Kanık
Rüzgar
Arzularım muayyen bir haddi aşınca
Ve kulaklar sözlerime sağırlaşınca
Bir ihtiras duyup vahşi maceralara
Çıkıyorum bulutları aşan dağlara
Tanrıların başı gibi başları diktir,
Bu dağları saran sonsuz bir genişliktir,
Ben de katıp vücudumu bu genişliğe,
Bakıyorum aşağılarda kalan hiçliğe
Bu dağların bir rakibi varsa rüzgardır
Rüzgar burda tek başına bir hükümdardır
Burda insan duman gibi genişler, büyür
Bu dağlarda ıstıraplar, sevinçler büyür
Buralarda her düşünce sona yakındır,
Burda her şey bizden uzak, ‘O’ na yakındır
Burda yoktur insanların düşündükleri,
Rüzgar siler kafalardan küçüklükleri
Yanağıma çarpar geniş kanatlarını,
Ve anlatır mabutların hayatlarını
Arasıra kulağını bana verdi mi,
Ben de ona anlatırım kendi derdimi
‘Ey dağların dertlerini dinleyen rüzgar!
Benim artık yalnız sana itimadım var
Gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden
Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben
Etrafımın sözlerine aklım ermedi,
Etrafım da bana asla kulak vermedi
Senelerden beri hala anlaşamadık,
Ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık
Gözlerimde hakikati sezen bir nurla
Etrafımı süzüyorum biraz gururla
Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
En büyük şey, en asil şey küçülür burda
Burda yalan para eden biricik iştir,
Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir
Kimi coşar din uğruna geberir, yalan!
Kimi gider vatan için can verir, yalan!
Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır;
Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır
Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır,
Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır
Ne hakiki aşktan burda bir çakan vardır,
Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır,
Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda,
En muazzam ölüm bile küçülür burda
Benim kafam acayip bir dimağ taşıyor,
Her dakika insanlardan uzaklaşıyor
Zaman zaman mağlup olsam bile etime,
İnsan olmak dokunuyor haysiyetime
Büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum,
İşte rüzgar, şimdi sana sığınıyorum!
Asaletin yeri yoktur gerçi hayatta,
En asil şey seni buldum kainatta,
Güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır,
Ne de süse, gösterişe baktığın vardır
Deniz gibi muamma yok derinliğinde,
Bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde
Bir dev gibi küçük, mızmız sesleri yersin,
Allah gibi görünmeden hüküm sürersin
Düşmanıyım ben de cılız güzelliklerin,
Rüzgar! Bu dağ başlarında çırpınan serin
Kanatların gökyüzünde akan bir seldir,
Bana kudret ve cesaret veren bir eldir
Beşerlikten uzaktayım senin ülkende,
Senin gibi azamete aşıkım ben de
İşte Rüzgar! Senin gibi ben de deliyim
Islıklarım senin gibi inlemelidir,
Herkes beni ürpererek dinlemelidir
Rüzgar! Sana, yalnız sana benzemeliyim '
(1931)
Sabahattin Ali
|