Yalnız Mesajı Göster

Ayrılık Şiirleri

Eski 09-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ayrılık Şiirleri



ayrılık ile ilgili şiirler

En güzel ayrılık şiirleri

Bir Ayrılış Hikayesi

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp

parmaklarımı kanatarak

kırasıya

çıldırasıya…

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,

yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,

yüzde hudutsuz kere yüz…

Kadın erkeğe dedi ki:

-Baktım

dudağımla, yüreğimle, kafamla;

severek, korkarak, eğilerek,

dudağına, yüreğine, kafana

Şimdi ne söylüyorsam

karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana

Ve ben artık

biliyorum:

Toprağın -

yüzü güneşli bir ana gibi -

en son en güzel çocuğunu emzirdiğini

Fakat neyleyim

saçlarım dolanmış

ölmekte olan parmaklarına

başımı kurtarmam kabil

değil!

Sen

yürümelisin,

yeni doğan çocuğun

gözlerine bakarak

Sen

yürümelisin,

beni bırakarak…

Kadın sustu

SARILDILAR

Bir kitap düştü yere…

Kapandı bir pencere…

AYRILDILAR…

Nazım Hikmet RAN

Ne Olacak Halim

Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım…

Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,

Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi,

Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;

Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,

Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini,

Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi

Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala,

Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,

Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler

En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?

Şimdi düşlediklerimin neresindesin…

Dedim ya

Bu ikimizin hikayesi…

Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,

Bizi buluşturan kaldırımları,

İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum

Ben unutmadım diye

Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz filmleri

Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği

Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,

Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri,

Ne Olacak Halim…

Çabuk mu büyüdük dersin

Biliyorum

NE Olacak Halim…

Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir

Neleri bırakmış olacağım birde,

Ne aşkları

Ne başlangıçları

Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi

Biliyormusun…

Tek sorum var kendimle şimdi

Ahhh

Ne Olacak Şimdi Halim…

İclal Aydın

Eğer

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,

arkalarında doldurulması

mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,

en güzel yerde başlatılsaydı eğer

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,

yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,

çalınan birinin kalbiyse eğer

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,

insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,

hiçbir zaman duyulmasaydı eğer

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,

kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,

öylesine delice bakmasalardı eğer

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de

kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,

son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,

meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,

beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,

tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,

yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,

son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,

her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,

dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,

namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,

dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,

sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,

kulağına okunacak biri olsaydı eğer

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,

kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,

ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,

Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım

Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,

ya canım ellerini tutmak isterse

Evet Sevgili,

Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,

kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,

mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!!

Can Yücel


Alıntı Yaparak Cevapla