09-02-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hacı Bayram Veli'nin Şiirleri
Hacı Bayram Veli'nin Yaşamı
Hacı Bayram Veli'nin Hayatı Hakkında Bilgi
Hacı Bayram Veli Hacı Bektaş-i Veli Hazretlerinin yoldaşı Türk mutasavvıf ve şair Türbesi, Ankara'da Hacı Bayram Camii'nin bitişiğinde bulunmaktadır
Doğum ismi, Numan bin Ahmed, lakabı Hacı Bayram'dır tarihinde Ankara’nın Çubuk Çayı üzerinde Zülfadl (Sol-fasol) köyünde doğdu Hacı Bayram-ı Veli, 14 ve 15 yüzyıllarda Anadolu’da yetişti Eserlerini diğer Hacı Bektaş-ı Veli yoldaşları gibi Türkçe olarak yazarak Türkçe kulanımını Anadolu'da önemli şekilde etkiledi
Sultan Murad Han verdiği ünlü bir fermanda, Hacı Bayram-ı Veli'nin talebelerinin, yalnız ilim ile meşgul olmaları için, onların vergi ve askerlikten muaf tutulduğu bildirmiştir
Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u feth edeceğini II Mehmed'in babası II Murad'a bildirdiği rivayet olunur
Bir gün medreseye birisi gelerek İsmim Şüca-i Karamani’dir Hocam Hamideddin-i Veli’nin selamı var Sizi Kayseri’ye davet ediyor Bu vazife ile huzurunuza geldim dedi O da, Hamidüddin ismini duyunca Baş üstüne, bu davete icabet lazımdır Hemen gidelim ” diyerek müderrisliği bıraktı Birlikte Kayseri'ye yöneldiler ve Somuncu Baba diye bilinen Hamideddin-i Veli ile Kurban Bayramında buluştular O zaman Hamideddin-i Veli İki bayramı birden kutluyoruz!” buyurdu ve ona Bayram lakabını verdi Talebeliğe kabul etti Din ve fen ilimlerinde yüksek derecelere kavuşturdu
1412 yılında Hacı Bayram-ı Veli, hocası Hamidüddin'in Aksaray'da ölümünden sonra Ankara'ya dönüp irşad faaliyetlerine başlar Bu tarih, ilk Türk tarikatı[1] olan Bayramiye tarikatının kuruluşu kabul edilir
hocasının vefatından sonra Ankara’ya gelerek doğduğu köye yerleşti Yeniden talebe yetiştirmekle meşgul oldu Sohbetleriyle hasta kalplere şifa dağıttı Talebelerini daha çok sanata ve ziraate sevk ederdi Kendisi de geçimini ziraatle sağlardı Açtığı ilim ve irfan ocağına, devrinin meşhur alimleri, hak aşıkları akın etti Damadı Eşrefoğlu Rumi, Şeyh Akbıyık, Bıçakçı Ömer Sıkinî, Göynüklü Uzun Selahaddin, Edirne ve Bursa ziyaretlerinde talebeliğe kabul ettiği Yazıcızade Ahmed (Bican) ve Mehmed (Bican) kardeşler ile Fatih Sultan Mehmed Hanın hocası Akşemseddin bunların en meşhurlarıdır
Fatih’in babası Sultan İkinci Murad Han, Hacı Bayram-ı Veli’yi Edirne’ye davet edip, ilim ve manevi derecesini anlayınca, fevkalade hürmet göstermiş, Eski Cami'de vazettirmiş, tekrar Ankara’ya uğurlamıştır
Sultan İkinci Murad Han kendisinden nasihat isteyince; İmam-ı Azam’ın, talebesi Ebu Yusuf’a yaptığı uzun nasihatı yaptı: Tebean içinde herkesin yerini tanıyıp bil; ileri gelenlere ikramda bulun İlim sahiplerine hürmet et Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster Halka yaklaş, fasıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk Kimseyi küçümseyip hafife alma İnsanlığında kusur etme
Sırrını kimseye açma İyice yakınlık peyda etmedikçe kimsenin arkadaşlığına güvenme Cimri ve alçak kimselerle ahbablık kurma Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme Bir şeye hemen muhalefet etme Sana bir şey sorulursa ona herkesin bildiği şekilde cevap ver
Seni ziyarete gelenlere faydalanmaları için ilimden bir şey öğret ve herkes öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin
Onlara umumi şeyleri öğret, ince meseleleri açma Herkese itimad ver, ahbablık kur Zira dostluk, ilme devamı sağlar Bazan da onlara yemek ikram et İhtiyaçlarını temin et Onların değer ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme Halka yumuşak muamele et Müsamaha göster Hiçbir şeye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin gibi davran
Hacı Bayram-ı Veli, ömrünün sonuna kadar İslamiyeti yaymak için çalıştı 1429 (H 833) tarihinde Ankara'da vefat etti Türbesi kendi ismiyle anılan Hacı Bayram Camii'ne bitişik olup, ziyaret mahallidir Ölümünden sonra tarikat, müridleri Akşemsettin ve Bıçakçı Ömer Dede (Şeyh Emir Sikkinî) tarafından iki kol üzerinden devam etti

Hacı Bayram-ı Veli, Yunus Emre gibi Hacı Bektaş-i Veli'den etkilenmiş ve aynı tarz şiirler söylemiştir Şiirlerinde Bayrami mahlasını kullanmıştır
|
|
|