09-01-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsanın Umudu Ve Korkusu
Ne Korkuya Ne Ümide Teslim
ümid ve korku
Yaşadığımız dünya ümitten çok karamsarlık yüklüyor Sevgiden ziyade nefret… Neredeyse bütün insanlık dünya hayatı yaşayacağımız tek hayatmış, ötesi yokmuş gibi azgın bir rekabetin içinde Planlar, projeler dünyanın sayılı günlerine yönelik Korkularımız, ümitlerimiz de öyle Oysa mümin bilir ki “dünya fanidir ” Ve bu iki kelimelik cümleden oluşan bilgi, hayatımızın eksenidir
Şükürler olsun, iman sahibi kimseleriz Bu dünya, imtihan dünyası Bütün yaptıklarımızdan sorumluyuz İnsan olarak eksiğiz, kusurluyuz Dolayısıyla öteye dair bir korku var kalbimizde Fakat imanımız bize bir ümit veriyor Rabbimiz tövbeleri kabul edendir, affedendir, bağışlayandır
Korku ve ümit… Belki biraz korku, daha çok ümit… Bu kavrayış ve sezgi etrafında yumak gibi sarıyoruz ömrü Bitirdiğimizde korktuğumuzdan emin, umduğumuza nail olur muyuz diye dualarla akıbetlerimiz hayrolur inşallah
Bu ay korku ve ümit (havf ve reca)’nın yanı sıra uzun soluklu bir seriye başlıyoruz Okurlarımızın yıllardır severek takip ettiği Ali Yurtgezen, Altın Silsile’yi yazmaya başladı ve Abdülhalik-ı Gücdüvanî hazretleri ile bismillah diyoruz Bu seri, Hacegân-Nakşibendiyye-Müceddidiyye ve Halidiyye olmak üzere, günümüze kadar uzanacak inşallah
Yine bu sayıdan Selim Uğur ve Taha Yıldız’ın namaz merkezli, Kürşat Salih Yaman ve Esra Büyücek’in modern algı ve tavırları sorguladıkları yazılarına dikkanizi çekerek sözü noktalayalım
Mayıs sayımızda buluşmak üzere inşallah…
|
|
|