|  09-01-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Bekr Bin Ömer Fersani Hakkında Bilgi 
 
             Bekr Bin Ömer Fersani Kimdir
 Bekr Bin Ömer Fersani hayatı
 
 Bekr Bin Ömer Fersani'nin doğum tarihi bilinmemektedir
  İsmi Bekr bin Ömer bin Yahyâ el- es-Sa’lebî, künyesi Ebü’s-Seccâd’dır  Evliyânın meşhûrlarındandır  1301 (H  700) senesinde vefât etti  Kabri Yemânî beldesinde olup ziyâret edilmektedir  Kavmi olan Fersânîler, gasbedilmiş arâzilere yerleşmişlerdi  Bu sebeple helâl lokma bulmak için uzak yerlere gitmek zorunda kalıyordu  Âilesini geçindirecek kadar helâl kazanç sağlardı  Haramlardan son derece sakınır, şüpheli bir şeye düşmemek için çok gayret gösterirdi  Zamânının meşhur âlimlerinden ilim öğrenip bilhassa fıkıh ilminde büyük âlim oldu  Devrinin meşhûr fıkıh âlimlerinden Mûsâ el-Hamîlî, İbrâhim eş-Şeybânî gibi âlimlerle devamlı görüşürdü  İsm-i a’zâm duâsını bildiği ve kendisine peygamberlere mahsus hâller verildiği nakledilmiştir  
 Zamânında hac için yollar emniyetli değildi
  Yol kesiliyordu  Bekr bin Ömer Fersânî hazretleri, hac için yola çıktı, berâberindekiler de onunla birlikte sâlimen gidip hac yaptılar  Defâlarca kâfilelerle hacca gitti geldi  Onun bulunduğu kâfile yolda hiç bir zarara uğramazdı  
 Şâhid olduğu bir hâdiseyi şöyle anlatmıştır:
 
 “Bulunduğumuz yerde garib biri vardı
  Bu kimse başını bir örtüyle devamlı örter, kimseye göstermezdi  Bir gün bu kimse bir yerde uyumuş başı da açılmıştı  Onu uyur hâlde ve başı açık vaziyette gördüm  Başında saç ve deri yoktu  Bu hâline çok şaştım  Bu sırada uyandı ve telâşa kapıldı  Telaşlanmamasını ve başının görülmesinden dolayı endişe etmemesini söyledim  Sonra bu hâlinin sebebini sorunca şöyle anlattı: 
 “Ben kabirleri açan ve kefen soyan biri idim
  Bir gün bir tüccarın kızının öldüğünü ve kıymetli kefene sarıldığını duydum  Gece gizlice gidip kabrini açtım  Tam kefenini alacağım zaman kabirden bir el çıktı, başımın derisini sıyırıp aldı  Ben dehşet içinde; “Yâsîn, Yâsîn  ” dedim ve Allahü teâlâya sığındım  Bu arada; “Ey bedbaht insan! Allah’tan korkup tövbe edeceğin zaman gelmedi mi?” diyen bir ses işittim  Kimseyi görmüyordum  Tövbe ettim, dedim  “Eğer gerçek tövbe ettinse zarar görmezsin  ” diye bir ses daha işittim  O günden sonra başımın bu hâlini âilemden ve diğer insanlardan hep gizledim  ” diye anlattı  ” 
 1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c
  1, s  368 
 2) Tabakât-ül-Havâss; s
  44 
 
 | 
	|  |   |