09-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk'ün Hayatı Performans Ödevi
Atatürk'ün Hayatı Dönem Ödevi
Atatürk'ün hayatı dönem ödevi hazırlama
Atatürk’ün Hayatı
Mustafa Kemal Atatürk,1881 yılında Selânik’te doğdu Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır Ali Rıza Efendi Selânik yerlilerindendi
Uzak dedeleri Vidin’den ayrılarak Serez’de yerleşmişler, oradan da Selânik’e gelmişlerdi A1i Rıza Efendi, hayatının ilk devirlerinde gümrük memurluğu yapmış, daha sonraları memuriyeti terkederek kereste ticareti ile meşgul olmuştu Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım da Selânik yakınlannda Langaza adı verilen kasabada yerleşmiş eski bir Türk ailesine mensuptu Bu aile, soy olarak Anadolu’dan Rumeli’ye geçmiş yörüklerdendi ve ‘Varyemez oğulları’ olarak tanınıyorlardı Bu ailenin Langaza’da büyük çiftlikleri vardı; tarım yanında hayvancılıkla meşgul idiler
1871 yılında Zübeyde Hanım ile evlenen Ali Rıza Efendi’nin henüz elli yaşlarında iken 1888 yılında ölmesi üzerine, yedi-sekiz yaşlarında yetim kalan küçük Mustafa’nın büyütülmesi ve yetiştirilmesi görevi, büyük Türk kadını Zübeyde Hanım’a düştü
ÖĞRENİM HAYATI
Küçük Mustafa, ilk öğrenimine bir süre annesinin arzusuna uyarak Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde devam etti; fakat çok geçmeden babasının isteği ile Selânik’te çağdaş eğitim yapan Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti ve ilkokulu burada bitirdi Şemsi Efendi, yeni öğrencisinin yeteneklerini ve zekâsını takdir ettiğinden, küçük Mustafa’nın kendi okulunda bulunmasından son derece memnundu Küçük Mustafa, bu okulda okurken babası öldü Bu sıralarda isimleri Makbule ve Naciye olmak üzere kendisinden küçük iki kız kardeşi bulunuyordu Babaları öldüğü zaman küçük Mustafa yedi, Makbule bir yaşını henüz doldurmuştu; Naciye ise kırk günlüktü Bu en küçük kardeşleri genç kız iken Selânik’te öldü
Ali Rıza Efendi’nin ölümü üzerine, Zübeyde Hanım üç çocuğu ile bir süre Selânik yakınlarındaki Rapla çiftliğinde subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi’nin yanına yerleşti Çiftlik hayatı nederiyle küçük Mustafa’nın öğrenimi ister istemez bir süre aksamıştı Fakat çok geçmeden Selânik’e dönerek halasının yanında, bıraktığı yerden öğrenimine devam etti
Küçük Mustafa, Şemsi Efendi İlkokulu’ndan sonra bir süre Selânik Mülkiye Rüştiyesi’ne devam etti ise de Kaymak Hafız adlı Arapça öğretmeninin kendisine haksız yere sopa ile vurması üzerine bu okuldan ayrıldı ve 1893 yılında kendi kararı ile Askerî Rüştiye’ye müracaat ederek öğrenimine burada devam etti Yazları, dayısı Hüseyin Efendi’nin yanına gider, okul zamanına kadar çiftlikte kalırdı Mustafa bu okulu gerçekten sevmişti Arkadaşları arasında zekâsı ve üstün yetenekleri ile kısa zamanda kendisini gösterdi ve öğretmenlerinin sevgisini kazandı; öğretmenleri neredeyse kendisine bir arkadaş muamelesi yapma gereğini hissetmişlerdi
Bu okulda matematik öğretmenliği yapan Yüzbaşı Mustafa Efendi, genç öğrencisinin yetenekleri ve zekâsı karşısında sınıftaki diğer Mustafa’larla aralarındaki farkı belirtmek üzere öğrencisinin adının sonuna “Kemal” ismini ilâve etti Artık genç öğrenci Mustafa Kemal olmuştu
Mustafa Kemal, Selânik Askerî Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra 1896 yılında Manastır Askerî İdadisi’ne girdi Burada Ömer Naci i1e arkadaşlık etti İlerde ünlü bir hatip olarak tanınacak olan bu kişi, Mustafa Kemal’in hitabet ve edebiyat sevgisinde etkin rol oynadı Yakın arkadaşlanndan biri olacak olan Ali Fethi (Okyar) de bu okulda öğrenci idi Genç Mustafa Kemal, askerî öğreniminin yanısıra yabancı dil öğrenimini de ihmal etmiyor; yazları izinli olarak Selânik’e döndüğü zaman Fransızca dersleri alıyordu
Genç Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisi’ni de başarı ile bitirerek 13 Mart 1899 tarihinde İstanbul’da Harp Okulu’na girdi 3 senelik başarılı bir Harbiye öğreniminden sonra 10 Şubat 1902′de bu okulu Teğmen rütbesiyle bitirdi ve öğrenimine Harp Akademisi’nde devam etti 1903 yılında Üsteğmen olmuştu 11 Ocak 1905 tarihinde de Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisi’nden mezun oldu Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde de zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların içten sevgi ve saygısını kazanmıştı Askerlik derslerine büyük ilgisi yanında matematiğe, edebiyata ve güzel söz söylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı Harbiye’de ve Harp Akademisi’nde, memleket ve millet davaları ile ilgilenmesi, düşüncelerini cesaretle ifadeden çekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılâpçı bir subay olarak tanınmıştı Devir istibdat idaresi idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak çevresince gerçekten çok sevilişi, düşüncelerinde samimi oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini önlemişti Bununla beraber Harp Akademisi’nden mezuniyetini izleyen günlerde istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki düşünceleri ve durumu, şüphe çekerek birkaç ay İstanbul’da tutuklu kaldı; sonra bir nevi sürgün olarak vazife ile 5 Şubat 1905 tarihinde Suriye bölgesine, Şam’a atandı
ATATÜRK’ÜN ASKERLİK HAYATI
1905-1907 yılları arasında Şam'da 5 Ordu emrinde görev yaptı 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay başkanı olarak görev aldı 1910 yılında Fransa'ya gönderildi Picardie Manevraları'na katıldı 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Dernede görev aldı İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı 1 yıl sonra Derne Komutanlığına getirildi
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü Sofya Ateşemiliterliğine atandı Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi Mustafa Kemal 19 Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi
I Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı Mustafa Kemal 9 Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı
Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)
I İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
II İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi
Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi
|
|
|