|  09-01-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Hubb-İ Câh Nedir? 
 
             Kabaca "makam sevgisi
 Hubb-ı câh, şeytanın kalbe bulaştırdığı bu yedi hastalığın en masum görüneni, en sinsi ve hızlı büyüyeni, bu nedenle de galiba en tehlikelisi
  Kabaca "makam sevgisi" diye çevrilen hubb-ı câh'taki "câh", aslında "dünyevî menfaat, üstünlük ve itibar, insanların teveccühüne mahzar olmayı sağlayan şey" demektir  Böyle bir itibar genellikle idari, siyasi, ilmi bakımdan yüksek bir mevkide bulunmakla kazanıldığından, câh, zamanla "mevki, makam, rütbe" anlamına kullanılır olmuştur  Nitekim bazı kaynaklarda hubb-ı câh yerine, "yönetme, baş olma, liderlik tutkusu" anlamına gelen "hubb-ı riyâset" tabiri tercih edilir   
 Bu tabirlerdeki "hubb" kelimesiyle de "bir şeye ölçüyü kaçıracak tarzda ihtirasla yönelme"nin kastedildiğini söyleyip hubb-ı câh'ı şöyle tanımlayalım:
 
 Sırf insanlar nazarında itibar kazanmak, uhrevî olmayan menfaatler elde etmek için bir mevki ya da makama gelmeyi istemek, bunun için her yolu mübah görmek
   
 Hubb-ı câh, "zühd" dediğimiz, "insanı Allah Tealâ ile meşgul olmaktan alıkoyan her şeyi terk etme hal ve kararlılığı"nın tam tersi bir tutum kısaca
  Hem fert hem toplum için büyük tehlike  Fakat insanları hayatın bir mücadele olduğuna inandırıp "dünyadan ne koparırsam o kârdır" düşüncesiyle birbirine rakip kabul ettiren modern anlayış, bu hastalığı bırakın bir tehlike saymayı, meziyet gibi gösteriyor   
 Bir kalp illeti
 
 Hz
  Peygamber s  a  v  , iki kişi bile olsak, birimizin yönetme sorumluluğunu üstlenmesini tavsiye etmiştir  Küçük büyük bütün toplumlar bir yönetilen-yöneten, ast-üst hiyerarşisine dayanmak durumundadır  Toplumsal yapılanmada görev, yetki ve sorumlulukların zorunlu kıldığı farklı mevkiler vardır   
 Kaçınılmaz olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapacaktır
  "Bu birileri niçin ben olmayayım   " diye düşünebilir insan  Kendini bir makama daha layık görebilir, diğer insanlardan daha iyi hizmet vereceğini zannedebilir   
 Fakat makam taleplerinin arkasında kendini başkalarından üstün görme, bencillik, takdir edilme duygularının yahut çıkar sağlama, şöhret ve daha rahat yaşama niyetinin olması da mümkündür
  Hatta kişi bu süflî duygu ve hesapların farkında bile değildir çoğu zaman   
 İşte bu yüzdendir ki hubb-ı câh denilen kalp illeti ince bir meseledir
  Fıtrî bir duyguyu, mükemmelleşme arzusunu istismar eder  Masum görünür ama çok tehlikelidir  Diğer manevi kalp hastalıklarının artmasına sebep olacak bir potansiyeli vardır çünkü   
 serhaber
  com 
 
 | 
	|  |   |