Prof. Dr. Sinsi
|
Maide Suresinin Meali Açıklaması
70 – Biz İsrailoğullarından bu iman esası üzere kesin sözlerini almış ve onlara resuller göndermiştik
Ne zaman bir elçi, kendilerine canlarının istemediği bir şey getirdiyse, onlar bazı resullere “yalancı” diyor, bazılarını ise öldürüyorlardı [2,61]
71 – Başlarına bir bela gelmeyeceğini sandıkları için, kör ve sağır kesildiler
Sonra tövbe ettiklerinde Allah da tövbelerini kabul buyurdu
Sonra içlerinden birçoğu yine kör ve sağır kesildiler Allah yaptıklarını hakkıyla görüyor
Eğer bunların âhirete, ve oradaki sorumluluğa imanları olsaydı böyle zannetmeyeceklerdi Halbuki böyle sandıkları için kör ve sağır kesildiler Hak delilleri görmez, hak sözü işitmez oldular
72 – “Allah Meryemin oğlu Îsâ’dır ” diyenler hiç şüphesiz kâfir olmuşlardır Halbuki Îsâ vaktiyle şöyle demişti:
“Ey İsrail oğulları! Benim de, sizin de Rabbiniz olan tek Allah’a ibadet ediniz Kim Allah’a eş ortak koşarsa, şu kesindir ki, Allah ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer ateştir Zalimlere yardımcı olan da çıkmaz ” [5,17; 9,31; 19,30-36; 4,48; 7,50; 43,59] {KM, Yuhanna 20, 17; Markos 12,29}
73 – “Allah üç uknumdan biridir” diyenler de kâfir olurlar Halbuki birtek İlahtan başka ilah yoktur
Eğer bu batıl iddialarından vazgeçmezlerse içlerinden kâfir kalanlara mutlaka can yakıcı bir azap dokunacaktır [4,171]
Arapçada sâlisü selâse veya rabi’u erba’a deyiminde üçüncü veya dördüncülük değil, “onlardan biri” mânası vardır
74 – Hâla Allah’a dönüp O’ndan af dilemeyecekler mi? Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur)
75 – Meryem oğlu Îsâ Mesih sadece bir Resuldür Nitekim ondan önce de bir çok elçi gelip geçmiştir
Onun annesi de çok dürüst, son derece iffetli bir hanımdı Her ikisi de diğer insanlar gibi yemek yerlerdi
Dikkat et: Biz onlara delilleri nasıl açıklıyoruz Sonra bak nasıl oluyor da akılları çelinip bu hakikatlerden vazgeçiyorlar! [12,109] {KM, Luka 7,34; Matta 11,19}
Acıkıp yemek yeme ve vücudun ihtiyacından fazlasını dışarı çıkarma ihtiyacı, onların da mahiyet itibariyle insan olduklarını, dolayısıyla tanrı olmadıklarını ispatlar
76 – De ki: Siz Allah’tan başka, size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen âciz mahluklara mı ibadet ediyorsunuz? Halbuki hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah’tır [13,16; 20,89; 25,3] {KM, Baruh 6 bölüm}
77 – De ki: “Ey Ehl-i kitap! Dininize ait konularda haksız yere haddi aşmayın
Daha önce gelip geçenlerden hem kendisi sapmış, hem bir çok insanları da saptırmış olan atalarınızın
ve şimdiki durumda da doğru yoldan sapan birtakım kimselerin heva ve hevesine uymayın [9,30]
Dini öğrenmeye, incelemeye ve hükümlerini dikkatli bir şekilde tatbik etmeye yönelmek aşırılık değil, içtihad, mücahede, ciddiyet ve takvâ
“Haksız yere” kaydı: “Dinde hedefiniz daima hak olsun, kör bir taklit, kuru bir tutuculuk ile ifrat veya tefrite sapıp hakkın sınırını geçmeyiniz Ey Hıristiyanlar! siz Mesihi tanrılaştırmayınız Ey Yahudiler! Siz onun nebiliğini inkâr etmeyiniz Bu batıl inançlarınızı devam ettirmeniz hakikatin sınırını aşmak, dolayısıyla Allah’ın hakkına tecavüz etmektir ” Bu âyet, Hıristiyanlığın şirk inançlarının etkisi altında kaldığına da işaret etmektedir (Bkz 9,30)
78 – İsrailoğullarından küfre sapanlar hem Davud’un, hem de Meryem oğlu Îsâ’nın lisanı ile lânetlendiler Bunun sebebi onların isyan etmeleri ve taşkınlık edip haddi aşmaları idi {KM, Mezmurlar 109; Matta 23 bölüm}
Hz Mûsâ (a s )’dan sonra, İsrail tarihinde pek önemli iki şahsiyet olan Davud ile İsa (a s ) Yahudileri yola getirmeye çalışmışlar, fakat sözlerini dinlemeyen Yahudiler, Babil ve Roma imparatorluklarının işgallerine maruz kalmışlardır Her iki Zat da Hz Muhammed (a s )’ı müjdelemişlerdir
79 – Onlar kötülük yaptıkları zaman, birbirlerini kötülükten vazgeçirmeye çalışmazlardı
Ne çirkin davranıştı bu tutumları!
80 – Onlardan çoğunun kâfirleri velî edindiklerini görürsün Bu iş -ki onu bizzat kendileri yapmış ve üzerlerine Allah’ın hışmını çekmiştir- ne kötü bir davranıştır! Onlar cehennem azabında devamlı kalacaklardır
81 – Eğer Allah’a, Peygamber’e ve ona indirilen vahye imanları olsaydı, kâfirleri velî edinmezlerdi Fakat onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdir
82 – Sen, iman edenlere, düşmanlık besleme bakımından onların en şiddetlilerinin Yahudiler ile müşrikler olduğunu görürsün
Müminlere sevgi bakımından en çok yakınlık duyanların ise “Biz Nasârayız (Hıristiyanız)” diyenler olduğunu görürsün
Bunun sebebi, onlar arasında bilgin keşişlerin ve dünyayı terketmiş rahiplerin bulunması ve onların kibirlenmemeleridir [3,199; 9,31; 24,37; 28,52-55; 57,27]
83-84 – Peygambere indirilen Kur’ân’ı dinledikleri vakit, onda âşinaları olan hakikate kavuşmaları sebebiyle gözlerinin yaşla dolup taştığını görür ve şöyle dediklerini işitirsin:
“İman ettik ya Rabbena! Bizi de hakka şahitlik edenlerle beraber yaz! Bütün isteğimiz ve umudumuz, Rabbimizin bizi salihler arasına dahil etmesi iken, ne diye Allah’a ve bize gelen bu hakikate iman etmeyelim ki?”
Böyle Hıristiyanların başında Hz Peygamber (a s m )’ın çağdaşı olan Habeş Necaşisi olup hicret eden müslümanları ülkesinde barındırmış, kendisine nota veren Kureyş’in baskılarına kulak asmamış ve Hz Peygamber (a s )’a iman etmişti
85 – Böyle demelerine mukabil, Allah onları, içinden ırmaklar akan ve ebedi kalacakları cennetlerle ödüllendirdi
İşte iyi hareket edenlerin mükâfatı böyle olur!
86 – Küfre sapıp âyetlerimizi yalan sayanlara gelince, onlar da alevli cehennemi boylayacaklardır
87 – Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı o güzel ve temiz nimetleri kendinize haram kılmayın, haddi aşmayın Çünkü Allah haddini aşanları asla sevmez [7,31-32; 25,67]
88 – Allah’ın size rızık olmak üzere yarattığı şeylerden helal ve temiz olarak yeyin
Kendisine iman ettiğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının
89 – Allah sizi kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerden dolayı sorumlu tutmaz,
ama bilerek yaptığınız yeminlerden ötürü sorumlu tutar
Böyle bir yemini bozarsanız onun keffâreti, çoluk çocuğunuza yedirdiğiniz orta halli yemek çeşidinden on fakir doyurmak, yahut on fakiri giydirmek veya bir köleyi hürriyetine kavuşturmaktır
Bunlara gücü yetmeyen kimse, üç gün oruç tutsun
İşte yemin ettiğinizde, yemin bozmanın keffareti budur
Yeminlerinize sahip çıkın
Allah işte size âyetlerini böyle açıklıyor, ta ki şükredesiniz
90 – Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal okları, şeytana ait murdar işlerden başka bir şey değildir Bunlardan geri durun ki felah bulasınız [2,219] {KM, Levililer 10,9; Hakimler 13,4 14}
Sarhoş edici içkileri Allah Teâla birkaç safhada, tedricî olarak yasakladı Önce Mekkî bir âyette güzel bir rızık olmadığına işaret etti (16,67) Sonra kötülük ve günah tarafının, faydasına galip olduğunu (2,215) bildirdi Derken sarhoş iken namaz kılmayı yasakladı (4,43) Nihayet bu âyetle kesin hüküm halinde haram kıldı
91 – Şarap ve kumarla şeytanın yapmak istediği tek şey, sizin aranıza düşmanlık ve kin salmak, sizi Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoymaktır Artık bu habis şeylerden vazgeçtiniz değil mi?
92 – Allah’a itaat edin, Resûlullaha itaat edin ve onlara karşı gelmekten sakının Eğer ona sırtınızı dönerseniz bilin ki peygamberimizin görevi sadece tebliğden ibarettir
|