Yalnız Mesajı Göster

Nahl Sûresi/Nahl Suresi

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nahl Sûresi/Nahl Suresi



NAHL SÛRESİ/Nahl Suresi




Mekke döneminde inmiştir 128 âyettir Sûre, adını 68 âyette geçen



Bismillahirrahmanirrahim



1 Allah'ın emri gelecektir Artık onun acele gelmesini istemeyin Allah, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır, yücedir


2 Allah, "Benden başka ilah yoktur Öyle ise bana karşı gelmekten sakının" diye (insanları) uyarmaları için emrini içeren vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir


3 Allah, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yarattı O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yücedir


4 İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir


5 Hayvanları da yarattı Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır Hem de onlardan yersiniz


6 Onları akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken de sizin için bir güzellik (ve zevk) vardır


7 Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorlukla varabileceğiniz beldelere taşırlar Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir


8 Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır


9 Doğru yolu göstermek Allah'a aittir Yolun eğrisi de vardır Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi


10 O, göklerden sizin için su indirendir İçilecek su ondandır Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir


11 Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır


12 O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi Bütün yıldızlar da O'nun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır


13 Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır


14 O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün (Bütün bunlar) onun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir


15, 16 Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretler meydana getirirdi İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar


17 Şu halde yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Artık siz düşünmez misiniz?


18 Halbuki Allah'ın nimetini saymaya kalksanız onu sayamazsınız Şüphesiz Allah; çok bağışlayandır, çok merhamet edendir


19 Allah gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu da bilir


20 Allah'ı bırakıp da taptıkları şeyler, yaratılmış olduklarına göre hiçbir şey yaratamazlar


21 Onlar diri olmayan cansız varlıklardır! Ne zaman dirileceklerinin de şuuruna varamazlar


22 Sizin ilahınız tek bir ilahtır Ahirete inanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklük taslamaktadırlar


23 Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir O, büyüklük taslayanları hiç sevmez


24 Onlara "Rabbiniz ne indirdi?" denildiği zaman, "Öncekilerin masalları" dediler


25 Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür


26 Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı Allah'ın azabı binalarını, temelinden gelip yıktı da tavanları başlarına çöküverdi ve azap kendilerine fark edemedikleri yerden geldi


27 Sonra kıyamet günü Allah onları rezil edecek ve diyecek ki: "Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?!" kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: "Şüphesiz bugün rezillik, aşağılık ve kötülük kafirlerin üzerinedir"


28 O kafirler, nefislerine zulmederlerken melekler onların canlarını alır da onlar teslim olup, "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk" derler (Melekler de şöyle diyecekler "Hayır! Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir"


29 "Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!"


30 Allah'a karşı gelmekten sakınan kimselere, "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde, "Hayır indirdi" derler Bu dünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır Allah'a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir


31 İçinden nehirler akan Adn cennetlerine gireceklerdir Kendileri için orada diledikleri her şey vardır Allah kendine karşı gelmekten sakınanları böyle mükafatlandırır


32 Melekler onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, "Selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete" derler


33 (O kafirler) kendilerine ancak meleklerin veya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı


34 Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı


35 Allah'a ortak koşanlar dediler ki: "Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O'ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O'nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık" Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir


36 Andolsun biz, her ümmete, "Allah'a kulluk edin, tâğûttan kaçının" diye peygamber gönderdik Allah onlardan kimini doğru yola iletti, onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün


37 Sen onların doğru yola erişmelerine aşırı istek göstersen de şüphesiz Allah saptırdığı kimseyi doğru yola iletmez Onların yardımcıları da yoktur


38 Onlar, "Allah ölen bir kimseyi diriltmez" diye var güçleriyle Allah'a yemin ettiler Hayır diriltecek! Bu, yerine getirilmesini Allah'ın üzerine aldığı bir vaaddir Fakat insanların çoğu bilmezler


39 (Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler!


40 Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, "ol" dememizdir O da hemen oluverir


41 Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicret edenlere gelince, elbette onları dünyada güzel bir şekilde yerleştiririz Ahiret mükafatı ise daha büyüktür Keşke bilselerdi


42 Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir


43 Senden önce de ancak, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun


44 (O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur'an'ı indirdik


45 Kötü işler yapmak için tuzak kuranlar, Allah'ın kendilerini yere geçirmesinden veya (ansızın) bilemeyecekleri bir yerden kendilerine azap gelmesinden emin mi oldular?


46 Yahut onlar dönüp dolaşırken Allah'ın kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir


47 Yahut da, onları korku üzere iken yakalamayacağından güven içinde midirler? Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir


48 Allah'ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah'a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir


49 Göklerde ve yerde bulunan canlılar ve melekler büyüklük taslamadan Allah'a boyun eğerler


50 Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerinden korkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar


51 Allah şöyle dedi: "İki ilah edinmeyin O, ancak tek ilahtır O halde yalnız benden korkun"


52 Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur İtaat de daima O'na olmalıdır Öyle iken siz Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?


53 Size ulaşan her nimet Allah'tandır Sonra size bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman yalnız ona yalvarır yakarırsınız


54 Sonra sizden o sıkıntıyı giderince, bir de bakarsınız, içinizden bir kısmı Rablerine ortak koşar


55 Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etmek için böyle yaparlar Bir süre daha faydalanın bakalım! Yakında bileceksiniz!


56 Bir de kendilerine rızık olarak verdiklerimizden (mahiyetini) bilmedikleri şeylere (putlara) pay ayırıyorlar Allah'a andolsun ki, uydurmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz


57 Onlar, kızları Allah'a nispet ediyorlar -ki O bundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının istediğini


58 Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içi öfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir!


59 Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!


60 Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir En yüce sıfatlar ise Allah'ındır O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir


61 Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler


62 Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnad ederler En güzel sonuç kendilerininmiş diye dilleri de yalan uyduruyor Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya en önde sokulacaklardır


63 Allah'a andolsun, senden önceki ümmetlere peygamberler gönderdik Fakat şeytan onlara işlerini güzel gösterdi O, bugün de onların dostudur ve onlar için elem dolu bir azap vardır


64 Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik


65 Allah gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır


66 Şüphesiz (sağmal) hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır Onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (süzülen) içenlere halis ve içimi kolay süt içiriyoruz


67 Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır


68 Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin"


69 "Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir" Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar Onda insanlar için şifa vardır Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır


70 Allah sizi yarattı Sonra sizi öldürecek İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesin diye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir


71 Allah rızık konusunda kiminizi kiminizden üstün kıldı Üstün kılınanlar rızıklarını ellerinin altındakilere vermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar Şimdi Allah'ın nimetini mi inkar ediyorlar?


72 Allah size kendi cinsinizden eşler var etti Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı Öyleyken onlar batıla inanıyorlar da Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?


73 Allah'ı bırakıp da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeylere tapıyorlar


74 Artık Allah'a (şanına uymayan) benzetmeler yapmaya kalkmayın Çünkü Allah bilir siz bilmezsiniz


75 Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler


76 Allah (şöyle) iki adamı da misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?


77 Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir Kıyamet'in kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir


78 Allah sizi, analarınızın karnından siz hiçbir şey bilmez durumda iken çıkardı Şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi


79 Gökyüzünde Allah'ın emrine boyun eğerek uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları gökte ancak Allah tutar Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır


80 Allah, size evlerinizi huzur ve dinlenme yeri yaptı Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde, gerek ikamet gününüzde kolayca taşıyacağınız evler; onların yünlerinden, yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar yararlanacağınız ev eşyası ve geçimlikler meydana getirdi


81 Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi Böylece Allah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor


82 Ey Muhammed! Eğer yüz çevirirlerse, artık sana düşen açık bir tebliğden ibarettir


83 Onlar, Allah'ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler Onların çoğu kâfirlerdir


84 Kıyamet günü her ümmetten bir şahit göndereceğiz; sonra inkar edenlere ne (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne de Allah'ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilecek


85 O zalimler, azabı gördükleri zaman artık onlardan azap hafifletilmez ve kendilerine mühlet de verilmez


86 Allah'a ortak koşanlar ortaklarını gördüklerinde diyecekler ki: "Rabbimiz! Bunlar, seni bırakıp kendilerine tapmış olduğumuz ortaklarımızdır" Koştukları ortaklar da onlara: "Siz elbette yalancılarsınız" diye laf atacaklar


87 Onlar o gün Allah'a teslim olurlar ve uydurdukları şeyler de onları yüzüstü bırakıp kaybolur


88 İnkâr eden ve insanları Allah'ın yolundan alıkoyanların, yapmakta oldukları bozgunculuklarına karşılık azaplarının üstüne azap ekleriz


89 (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik


90 Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor


91 Antlaşma yaptığınız zaman, Allah'a karşı verdiğiniz sözü yerine getirin Allah'ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir


92 Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın Allah bununla sizi ancak imtihan eder Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır


93 Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz


94 Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır


95 Allah'a verdiğiniz sözü az bir karşılığa değişmeyin Eğer bilirseniz, şüphesiz Allah katında olan sizin için daha hayırlıdır


96 Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olan ise kalıcıdır Elbette sabredenlere, yapmakta olduklarının en güzeliyle mükafatlarını vereceğiz


97 Erkek veya kadın, kim mü'min olarak iyi iş işlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onların mükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz


98 Kur'an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın


99 Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hakimiyeti yoktur


100 Şeytanın hakimiyeti, sadece onu dost edinenler ve Allah'a ortak koşanlar üzerindedir


101 Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber'e, "Sen ancak uyduruyorsun" derler Hayır, onların çoğu bilmezler


102 Ey Muhammed! De ki: "Kur'an'ı, Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) inananların inançlarını sağlamlaştırmak, müslümanlara doğru yolu göstermek ve onlara bir müjde olmak üzere hak olarak indirdi"


103 Andolsunki biz onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz İma ettikleri kimsenin dili yabancıdır Bu Kur'an ise gayet açık bir Arapça'dır5


104 Allah'ın âyetlerine inanmayanları Allah elbette doğru yola iletmez Onlar için elem dolu bir azap vardır


105 Yalanı, ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur İşte onlar, yalancıların ta kendileridir


106 Kalbi imanla dolu olduğu halde zorlanan kimse hariç, inandıktan sonra Allah'ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah'tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır


107 Bu, onların dünya hayatını sevip ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın kâfirler topluluğunu asla doğru yola iletmeyeceğindendir


108 İşte onlar, Allah'ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir İşte onlar gafillerin ta kendileridir


109 Hiç şüphesiz onlar, ahirette ziyana uğrayanların da ta kendileridir


110 Sonra şüphesiz ki Rabbin, eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah yolunda cihad edip sabreden kimselerin yanındadır Şüphesiz Rabbin bundan sonra da çok bağışlayandır, çok merhamet edendir


111 Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü düşün


112 Allah şöyle bir memleketi misal verdi: Orası güven ve huzur içinde idi Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi Fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarına karşılık Allah onlara şiddetli açlık ve korku ızdırabını tattırdı


113 Andolsun, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar Böylece zulmederlerken azap onları yakalayıverdi


114 Artık Allah'ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin Eğer yalnız ona ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin


115 Allah size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni haram kıldı Ama kim mecbur olur da istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir


116 Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah'a karşı yalan uydurmak için, "Şu helâldir", "Şu haramdır" demeyin Şüphesiz, Allah'a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler


117 (Dünyada elde ettikleri) az bir yararlanmadır Halbuki (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır


118 Daha önce sana anlattıklarımızı yahudi olanlara da haram kılmıştık Biz (bununla) onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı


119 Sonra, şüphesiz ki Rabbin; cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonra bunun ardından tövbe eden ve durumunu düzeltenlerden yanadır Şüphesiz Rabbin bundan sonra da elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir


120 Şüphesiz İbrahim, Allah'a itaat eden, hakka yönelen bir önder idi Allah'a ortak koşanlardan değildi


121 Onun nimetlerine şükreden bir önderdi Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti


122 Ona dünyada iyilik verdik Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir


123 Sonra da sana, "Hakka yönelen İbrahim'in dinine uy O, Allah'a ortak koşanlardan değildi" diye vahyettik


124 Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüş ayrılığına düşenlere farz kılındı Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir


125 (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir


126 Eğer ceza verecekseniz size yapılanın misliyle cezalandırın Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır


127 Sabret! Senin sabrın ancak Allah'ın yardımı iledir Onlardan yana üzülme Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme


128 Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir











Alıntı Yaparak Cevapla