Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlid Kandili İlahileri
Mevlid Kandili ilahisi
Mevlüt kandili ilahileri
Bu Kutlu doğumu anlatan en güzel ilahileri sizlerle paylaşmayı kendime bir borç bilirim sevgili dindaşlarım Hepimzin Mevlid kandili kutlu ve mutlu olsun
Ertuğrul Erkişi Seni Andım Dün Gece
Bu güzel eseri besteleyip Türk tasavvuf musikisine kattığı için kendisinden Allah razı olsun 
Tomurcuklar açıyorken,başaklar bağlanmışken,
Titredim efendim seni andım dün gece  
Bu bahçeler O'nundu bazen uğrar dediler,
Bir gülün kokusunda seni duydum dün gece  
Biz hiç yazı görmedik,kışta doğdun dediler,
Nevbaharda geleni sensin sandım dün gece  
O'nun geçtiği sokaklar güller kokar dediler,
Ötelerden kokularla geldin sandım dün gece  
Mehmet Akif Ersoy 14 Asır Evvel
İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un en sevgili için yazdığı şiirin ilahisi
Ondört asır evvel, yine böyle bir geceydi,
Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lakin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler,
Kaç bin senedir halbuki bekleşmedelerdi!
Nerden görecekler, göremezlerdi tabii;
Bir kere, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi,
Bir kerede, mamure-I dünya, o zamanlar,
Buhranlar içindeydi, bu günden de beterdi
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin
Salgındı, bugün şarkı yıkan, tefrika derdi
Derken, büyümüş kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sum,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi geberdi!
Âlemlere rahmetti evet şer-i mübini,
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi
Dünya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;
Medyûn ona cemiyyeti, medyûn O'na ferdi
Medyûndur o mâsuma bütün bir beşeriyyet
Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret
Mehmet Akif Ersoy Necid Çöllerinde
Bir Sudanlı'nın peygamber sevgisini ancak Mehmet Akif Ersoy gibi bir üstad şiir olarak anlatabilirdi zaten Hem o Sudanlı'nın hem de kendi peygamber sevgisinin kağıda yansıyan halidir bu güzel şiir Dursun Ali Erzincanlı'nın davudi sesinden Necid Çöllerinde harbiforum org üyeleri için
Yâ Nebi  
Şu halime bak
Nasıl ki bağrı yanar gün kızınca sahranın,
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın
Hârimi Pâkine can atmak istedim durdum,
Gerildi karşıma yıllarca ailem yurdum
Tahammül et dediler, hangi bir zamana kadar,
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var
Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak,
Önümde durmadı artık ne hanuman ne ocak
Yıkıldı hepsi, ben aştım diyar-ı Sudan’ı,
Üç ay tihame deyip çiğnedim beyebanı
Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada,
Yetişmeseydin eğer Ya Muhammed imdada
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akarsular gibi çağlardı her tarafta sesin
İradem olduğu gündür senin iradene râm,
Bir an olsun yollarda durmak bana oldu haram
Bütün hayakil-i hilkat ile hasbihal ettim,
Leyâle derdimi döktüm, cibali söylettim
Yanıp tutuşmadan yummadım gözümü,
Nücuma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü?
Azab-ı Hecrine katlandım elli üç senedir,
Sonunda anlıma çarpan bu zalim örtü nedir?
Üç beş sineyi hicran içinde inleterek,
Çıkan yüreklere husran mı, merhamet mi gerek
Demir nikabını kaldır mezarı pâkinden,
Bu hasta ruhumu artık, ayırma hakinden
nedir o meşale, nurun mu ya Resulallah
Sükûn içinde bir an geçti, sonra kısa bir âh  
Yazan ve derleyen: harbiforum org deep
|