09-01-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Helal Yoldan Kazanılan Mal Günahlara Kefaret Gelir Mi
Helal yoldan kazanılan mal günahlara kefaret gelir mi
Soru: Bir hadis-i şerifte, bazı günahlara; namaz, oruç ve hac gibi ibadetlerin bile kefaret olamayacağı ama helal maişet talebiyle alâkalı sıkıntıların onları silip süpüreceği ifade ediliyor Bu hadis-i şerifi nasıl anlamalıyız?
Cevap: Evet, bir hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem), sahabe-i kiram efendilerimize;
إِنَّ مِنَ الذُّنُوبِ ذُنُوبًا لَا يُكَفِّرُهَا الصَّلَاةُ وَلَا الصِّيَامُ وَلَا الْحَجُّ وَلَا الْعُمْرَةُ
“Öyle günahlar vardır ki, onlara namaz, oruç, hac ve umre dahi kefaret olamaz ” buyurduğu; Ashab-ı Kiram’ın “Ey Allah’ın Resûlü! O günahlara kefaret olacak nedir?” diye sormaları üzerine de Resûl-i Zîşân Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm);
اَلْهُمُومُ فِي طَلَبِ الْمَعِيشَةِ
“Maişet talebi için çekilen sıkıntı ve kederler ” diye cevap verdiği rivayet edilmektedir (et-Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat 1/38)
Hadis-i şerifin izahına geçmeden önce, evvela, Kur’ân ve Sünnet’in doğru okunup doğru yorumlanmasında ulema-i muhakkikînin, hassasiyetle üzerinde durduğu temel bir düsturu hatırlatmak istiyorum Değişik vesilelerle ifade edildiği üzere, ister bir âyet-i kerime, isterse bir hadis-i şerif olsun, onları doğru bir şekilde anlayıp yorumlayabilmek için küllî bir nazar ve bütüncül bir bakış açısına sahip olmak ve o nazar ve bakış açısıyla âyet veya hadisi anlamaya çalışmak gerekir İşte bu düsturdan hareketle, diğer nassları da göz önünde bulundurarak umumi mânâda Kur’ân ve Sünnet’e baktığımızda, rızık talebi peşinde çekilen sıkıntının; namaz, oruç ve haccın yerini tutamadığı görülecektir Umre nafile bir ibadet olması dolayısıyla onun için belki mülâhaza dairesini açık tutabiliriz Ancak bildiğiniz üzere namaz, dinin direği, nurudur; sefine-i dini, namaz yürütür ve namaz cümle ibadetin piridir Oruca gelince, Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) onun için:
اَلصِّيَامُ جُنَّةٌ مَا لَمْ يَخْرِقْهَا
“Oruç, (riya ve süma ile veya diğer aza ve cevarihe oruç tutturmamak suretiyle) zayi edilmediği, yırtılıp delinmediği sürece insan için koruyucu bir zırh ve kalkandır ” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl 8/443) buyurmuşlardır Hac ise insanın bütün günahlarından arınıp temizlendiği bir arınma kurnası gibidir Hususiyle Arafat, insanın bütün günahlarının döküldüğü ulvî ve mukaddes bir mekândır Dolayısıyla, denilebilir ki, bir açıdan hacca muadil hiçbir şey olamaz O halde namaz, oruç ve hac gibi ibadetlerin dindeki o muallâ yerlerini hiçbir zaman hatırdan çıkarmadan, bu ve benzeri hadis-i şeriflerin mânâ ve maksadını anlamaya çalışmak gerekir
|
|
|