|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kelime Grupları
Kelime Grupları
Kelime grubu, bir varlığı, bir kavramı, bir niteliği veya bir hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelen kelimeler topluluğu*dur Tek kelime ile karşılanamayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hare*ketler, kelime gruplarıyla karşılanır Örnek : Kutup yıldızı, çamaşır makinesi  Tek kelime ile karşılanan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketlerin anlamı da kelime gruplarıyla genişletilir Örnek : küçük çocuk, çok sevilen arkadaş  
Kelime gruplarını 14 başlık altında inceleyebiliriz :
1 İsim tamlaması :
Bir isim unsurunun iyelik sistemi içinde bir başka isim unsuruyla kurduğu kelime gurubuna isim tamlaması denir
Örnek :
ağacın / meyvesi arabanın / tekerleği kapı/ kilidi masa / örtüsü
badem ağaçlarının /pembe beyaz çiçekleri
2 Sıfat Tamlaması :
Bir isim unsurunun, bir sıfat unsuruyla nitelendiği kelime grubuna sıfat tamlaması denir
Örnek :
bozuk/ saat ağlayan / çocuk ucuz / sebze çok katlı / binalar
3 Sıfat Fiil Grubu :
Bir sıfat fiil ile bu sıfat fiile bağlı unsur veya unsurlardan kumlan keli*me grubuna sıfat fiil grubu denir
Örnek :
hayalleri /yıkılmış (genç) mutluluk rüzgarları /estiren (adam)
4 Zarf Fiil Grubu :
Bir zarf fiil ile bu zarf fiile bağlı unsur veya unsurlardan kumlan keli*me grubuna zarf fiil grubu denir
Örnek :
tek başına/dövüşerek gece gündüz/okuyup
5 İsim Fiil Grubu :
Bir hareket ismi ile ona bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime grubuna isim fiil grubu denir
Örnek :
onu gireceği sınava hazırlamak güneşli, sakin bir sabaha uyanmak
6 Tekrar Grubu :
Bir nesneyi bir hareketi karşılamak üzere eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubuna tekrar grubu denir
Örnek :
çoluk çocuk, içli dışlı, koşa koşa , geze geze, mini mini, iyi kötü, sağa sola, tabak mabak, kuş muş  
7 Edat grubu :
Bir isim unsuru ile bir çekim edatından kurulan kelime grubuna edat grubu denir
Örnek :
söylediğim / gibi yorgunluğuma / rağmen bir dilim ekmek/ için
8 Bağlama grubu :
Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsu*runun meydana getirdiği kelime grubuna bağlama grubu denir
Örnek :
sauaş ve barış
dinlemek, anlamak ve yorumlamak kafası da gönlü de ne ekmek ne para
9 Unvan grubu :
Bir şahıs ismiyle bir unvan veya akrabalık isminden kurulan kelime grubuna unvan grubu denir
Örnek :
Oğuz Han, Bilge Kağan, Dede Korkut, Sütçü İmam, Şahin Bey, Nene Hatun, Mustafa Kemal Paşa, Albay Tahir, Doktor Murat, Hemşire Neslihan vb
10 Birleşik İsim (Grubu)
Bir nesnenin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelimeler toplulu*ğuna (grubuna) birleşik isim denir Birleşik isimler, birleşik kelimelerden farklıdır, yanyana sıralanan özel isimlerle kurulur
Örnek :
Fatih Sultan Mehmet, Arif Nihat Asya, Orhan Kemal, Memduh Şevket Esendal, Deli Dumrul, Kaşkarlı Mahmut, Emine Işınsu, Sevinç Çokum, Nezihe Araz, Yaşar Kemal, Mimar Sinan  
11 Ünlem grubu :
Bir ünlem edatı ile bir isim unsurundan kurulan kelime grubuna ünlem grubu denir
Örnek :
Ey Türk gençliği!
Ey Türk istikbalinin evlâdı!
hey Sakarya!
a canım!
be kardeşim!
12 Sayı grubu :
Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğuna sayı grubu denir
Örnek :
elli üç, yüz yirmi dört, altı yüz otuz iki, bin dört yüz elli üç, bin dokuz yüz on dokuz  
13 Birleşik fiil (grubu)
Bir hareketi karşılamak üzere bir arada bulunan kelimeler topluluğu*na (grubuna) birleşik fiil denir
Örnek :
Şikâyet etmiş Konuşmaya başladı Almış bulunduk Misafir ağırladık Gelmez oldu Bağlandım kaldım Gözden geçirdiler
14 Kısaltma grubu :
Kelime grupları ve cümlelerden yıpranma ve kalıplaşma yoluyla orta*ya çıkan gruplara kısaltma grupları denir Bu gruplar genellikle isim fiil, sıfat fiil veya zarf fiiil gruplarının kısalmış ve kalıplaşmış şekilleridir
Örnek :
eli/açık, başıboş, canı/tez, yüzü/aşkın, haftada/bir, arada/bir, el/ ele, göz/göze
a) İlk Manalı Kullanım
Her kelime bir şeyi, bir anlamı belirtir Her kelimenin başlangıçtaki bu anl***** "ilk anlamı" (ilk mânâsı) denir Bazı kelimelere sonradan başka anlamlar da eklenir ki, bunlar kelimelerin yan anlamlarıdır Göz, el, dil, yol, baş vb kelimelerin ilk anlamları dışında çok sayıda yan anlamları vardır Sözgelimi, ilk anlamı görme organı olan "göz", bir evin odaları, çantanın bölmeleri gibi yan anlamlara da gelir forumsinsi net
İlk manalı kullanımlar :
göz : Acı haberi duyunca gözleri yaşardı
el : Elini yıkamadan sofraya oturmaz
dil : Çocuk yemek yerken dilini ısırdı
yol : Arabamız köy yolunda güçlükle ilerliyordu
baş : Başını önüne eğdi ve sustu
çatı : Her evin çatısında bir televizyon anteni var
serin : Bugün hava iyice serinledi
ekmek : Ekmek fiyatlarını yeniden ay adayacaklarmış
Aynı kelimelerin yan manalı kullanımları :
göz : Evimizin gözlerinden biri bana ait
el : Alet çalışır, el övünür
dil : Ne kadar sakınsa da dile düşmekten kurtulamadı
yol : Zengin olmak için seçtiğin yolu beğenmiyorum
baş : Bu iş başımızı ağrıtacak
çatı : Yazmaya başlayacağım romanın çatısı hazır
serin : Aramıza giren serinliğin sebebini bulamadım
ekmek : Anladım ki, bu işten bize ekmek yok
b) Mecaz Anlamlı Kullanım
Kelimenin ilk kullanıldığında akla gelen, kendi başına taşıdığı anlama gerçek anlam diyoruz
Kelimelerin gerçek anlamlarının dışında, özel bir anlatımı karşılaya*cak biçimde kullanılmasına da mecaz anlam denir Örnek : "İstiklâl Marşı'nın "Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl" mısrasında "hilâl" kelimesi mecaz anlamlıdır Burada ay'ın ilk doğduğu günlerdeki orağa benzer şekli değil, "bayrak" kelimesi kastedilmektedir
Mecaz anlamlı kelimeleri kullanmak, ifadeye çeşitlilik katar, güzellik verir, anlamı kuvvetlendirir
Sözgelimi, ana kuzusu, ana fikir, anasının gözü, anadan doğmuşa dönmek, anasından doğduğuna pişman olmak gibi sözler ve deyimler gerçek anlamları dışında mecaz anlamlı kullanılmışlardır
Başka Örnekler :
Ayak bağı - Bağrına taş basmak - Baltayı taşa vurmak - Can atmak -Gönül yapmak - İçini dökmek - Kol kanat olmak - Küplere binmek -Ocağına düşmek - Örtbas etmek - Paçasını kaptırmak - Para babası - Sabrı taşmak - Şom ağızlı - Taş kesilmek - Yelkenleri suya indirmek - Zaman öldürmek 
c) Terimler, Kavramlar Terimler
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelimelere terim denir
Matematik terimleri, denizcilik terimleri, müzik terimleri  gibi Sözgelimi, top, gol, kale, hakem, penaltı, futbolla; kürek, çekiç, örs gibi kelimeler demircilikle ilgili terimlerdir Hikâye, şiir, roman, manzume, dörtlük, kafiye vb edebiyat terimleridir
Örnekler :
Dil bilgisi terimleri: ses, hece, kelime, cümle, paragraf vb
Tıp terimleri : teşhis, tedavi, konsültasyon, operasyon, anastezi
vb
Eğitim terimleri : plân, program, davranış, amaç, hedef, öğrenci, öğretmen vb
Müzik terimleri : armoni, melodi, nota, usûl, koro, solo vb
Mimari terimleri : temel, hafriyat, kolon, kiriş, zemin vb
Kavramlar
Bir şey üzerine ve özellikle o şeyin nitelikleri ya da bizde uyandırdığı anlamı üzerine taşıdığımız genel düşünceyi karşılayan kelimelere kavram (mefhum) denir
Daha açık bir ifadeyle, bir şey hakkında sahip olunan genel fikre kavram denir Kavramlar, bilgileri düzene sokmaya yarayan, genel ve soyut düşünceleri ifade eden kelimelerdir forumsinsi net
Örnekler :
Eğitim, kültür, millet, devlet, gelişme, yozlaşma,- demokrasi, çağdaşlık, ahlâk, turizm, moda, terör, ekonomi, siyaset, uygarlık, benlik,kimlik, kişilik vb
ç) Deyimler
Gerçek anlamları dışında kullanılan kalıplaşmış kelime topluluklarına deyim denir
Deyimlerle, bir duyguyu, düşünceyi, durumu kısa yoldan, özlü, çekici ve etkili biçimde anlatabiliriz Türkçemiz deyimler yönünden zengin bir dildir Sözlü ve yazılı anlatımlarda deyimlerden yararlanmak gerekir
Bazı deyimlerden örnekler :
Boğaz boğaza gelmek, dut yemiş bülbüle dönmek, faka basmak, hop oturup hop kalkmak, işi başından aşmak, leyleği havada görmek, ömür çürütmek, renkten renge girmek  
Deyimlerin ortak özellikleri:
* Deyimlerde hüküm yoktur
* Klişeleşmiş ve bağımsız kelime gruplarıdır
* Deyimler, en az iki kelimeyle kurulur
* Genel kural oluşturmazlar
* Atasözlerine yardımcı söz grubu oluştururlar ("Gözü çöplükte kalmak" deyimdir; "Horoz ölür, gözü çöplükte kalır" atasözüdür Ama her atasözünde deyim yoktur )
* Deyimlerde mecaz anlam vardır
* Deyimler birleşik kelime hâlinde yazılmazlar
Deyimlerimizden örnekler :
Aceleye gelmek - Açık vermek - Azı çoğa saymak - Boyunun ölçü*sünü almak - Dünyayı toz pembe görmek - Göklere çıkarmak - Hizaya gelmek - İnce eleyip sık dokumak - Kısmeti ayağına gelmek - Mırın kırın etmek - Pabucu dama atılmak - Şimşekleri üstüne çekmek -
d) Atasözleri
Uzun gözlem ve tecrübelerden sonra varılmış hükümleri kısa, özlü, kalıplaşmış bir anlatımla veren, atalardan kalma sözlere atasözü denir
Atasözlerinin özellikleri:
* İlk söyleyeni belli olmayan, topluma ait sözlerdir
* Az sözle çok şey anlatan, mecazlı sözlerdir
* Toplumun bütün fertleri tarafından doğruluklarına inanılmış sözler*dir
* Cümle kumlusuna, özüne dokunulamayan kalıplaşmış sözlerdir
* Ders verici, öğüt verici ve yol gösterici sözlerdir
* Toplumun gelenek, görenek ve benliğini yansıtan sözlerdir
* Çoğu eleştiri, yergi ve alay yolu ile doğruyu bulduran sözlerdir
* Pek çoğu şiirli bir anlatımla söylenmiş sanatlı sözlerdir
* Daha çok, tabiat, insan ve hayat karşısında toplumun felsefesini, dünya görüşünü yansıtan sözlerdir
Atasözlerimizden örnekler:
* Acele işe şeytan karışır
* Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
* Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür
* Ağacı kurt, insanı dert kemirir
* Ağırlık altın kale, hafiflik başa belâ
* Akçesi ucuz olanın kendisi değerli olur
* Âlim unutmuş, kalem unutmamış
* Alma mazlumun âhını çıkar aheste aheste
* Arpa eken buğday Hçmez
* Az söyle, çok dinle
* Bin bilirsen de bir bilene danış
* Buldum bilemedim, bildim bulamadım
* Cana gelecek mala gelsin
* Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar
* Çorak yerde sümbül bitmez
* Dağ ne kadar yüce olsa yol onun üstünden aşar
* Deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
* Gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşı
* Hayır dile komşuna, hayır gelsin başına
* Kötülük her kişinin kârı, iyilik er kişinin kârı
* Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var
* Önce düşün, sonra söyle
* Rüzgâr eken fırtına biçer
* Su bulununca teyemmüm bozulur
* Şeytanın dostluğu darağacma kadardır
* Şeytanla buğday eken, samanını alır
* Tatlı aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin
Atasözlerinin açıklanması:
* Atasözlerinin gerçek ve mecaz olmak üzere genelde iki anlamı vardır Açıklanmak üzere verilen atasözünü birkaç kez dikkatle okuyarak önce gerçek (sözlük) anlamını, sonra da yaşanan hayatla ilgili mecaz anlamını buluruz
* Atasözünün belirtmek istediği ana düşünceyi tesbit ederiz Böylece "neyi açıklayacağım?" sorusunu da cevaplamış oluruz
* Ana düşünceyi destekleyecek, açıklığa kavuşturacak yardımcı düşünceleri, bilgileri, örnekleri tesbit ederiz Bu tesbiti yaparken atasözün-deki anahtar kelimelerden hareket etmemiz gerekmektedir
* Neyi nerede söyleyeceğimize, hangi örnekleri hangi açıklama*lardan sonra vereceğimize dair kâğıt üzerinde yahut zihnimizde bir plân yapanz
* Son olarak da, imlâ ve noktalama kurallarına uygun olarak, plânı*mız doğrultusunda kompozisyonumuzu yazanz
|