|
Prof. Dr. Sinsi
|
Paragraf Bilgisi Test Soruları Ve Cevapları
Paragraf Bilgisi Test Soruları ve Cevapları
1 Edebiyat; hava gibi, su gibi, güneş gibi, toprak gibi vazgeçilmezdi Onunla yatılıp onunla kalkılıyordu ve yaratıcı gücünün sonsuzluğuna, edebiyatın insanı insan yapma büyüsüne İnanılıyordu Toplumun yozlaşmaya ve her şeyin parayla ölçüldüğü, bilgi ve kültüre duyulan saygının, kredi kartlarına, görselliğe yönelmeye başladığı yıllarda, edebiyat "Bir işlevi yok " düşüncesiyle gazetelerden kovuldu Edebiyat kovulunca da gazeteler çirkinleşti, gazetelerle birlikte dil de espri de düşünce de sığlaşıp yüceliğini yitirdi
Bu parçaya dayanılarak, edebiyatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine varılamaz?
A) Ticari bir getirişi olmadığı gerekçesiyle gazetelerden uzaklaştırıldığına
B) Bir zamanlar yaşamın her alanında varlığını hissettirdiğine
C) Kendini yenileyemediği İçin ilgi görmediğine
D) İkinci plana itildiği için, dil, düşünce ve espri kalitesinin düştüğüne
E) Ticari zihniyetin egemen olmaya başlamasıyla etkisini yitirdiğine
2 Türkçe benim biricik vatanım, memleketim, evim Nereye gitsem, onu da beraberimde götürürüm Ben Türkçeye tutkunum Uzun yıllar Fransızca öğretmenliği yaptım Fransızcayı da çok rahat konuşurum Biraz İngilizce okudum, derken dört yıl İtalyanca kurslarına gittim, İtalyanca öğrendim Bir parçacık da Almancaya el attım Ama benim için Türkçenin yeri başka Her insan kendi dilini sever; ama bence Türkçe dünya dillerinin en güzellerinden biri
Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen yazara ait bir özellik değildir?
A) Yabancı dil öğrenmeye yatkın olma
B) Anadil bilincine sahip olma
C) Türkçeyi diğer dillerden üstün tutma
D) Anadilini hayatının vazgeçilmezlerinden sayma
E) Yabancı dilleri çok etkili kullanma
3 Gülhane Hayvanat Bahçesi'ne herkes gibi ilk olarak ailece gitmiştik Zürafayı ve maymunları çok iyi hatırlıyorum Alay Köşkü'nü uzun uzun incelemiş ve sonra parkın serinliğine kendimi bırakmıştım Ama bu geziden bir türlü mutlu olamamıştım Pislik içindeki küçük kafeslerinde sinir hastası olmuş aslanlar, maymunlar, domuzlar ve kediler görmekten içim daralmıştı Her yer dışkı kokuyor ve her yer kaybedilen özgürlüğün ağıtını söylüyordu
Bu parçada dile getirilmek istenen duygu ya da davranış aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pişmanlık
B) Şaşırma
C) Düş kırıklığına uğrama
D) Umursamama
E) Utanç duyma
4 (I) Resimde ele alınan konu çok çeşitli olabilir (II) Sanatçı doğayı, sosyal, dini ya da ideolojik bir temayı, bilineni ya da bilinmeyeni ele alıp tuvaline taşıyabilir (Ill) Zaten böyle bir özgürlüğe sahip değilse üretmiş olduğu eserin, sanat değeri taşıyıp taşımadığı tartışılır (IV) Önemli olan sanatçının eserinde kendini anlatabilmesi, izleyenin eserde sanatçıyı görebilmesidir (V) Bu nedenle konu, resmin temel öğelerinden biri değildir; sadece sanatçının iç dünyasını yüzeye aktarabilmesinde bir aracıdır
Bu parçada anlatılmak isteneni içeren en genel yargı numaralanmış cümlelerden hangisidir?
A)l B) II 0) III D) IV E) V
5 Benim hiçbir öykümde önceden belirlenmiş bir iskelet olmadı Roman üzerinde istediğim zaman çalışabilmeme karşın, öykünün "eşref saati"ni beklemem gerekirdi hep Masanın başına oturup "Biraz öykü çalışayım " diyemedim hiç Buna kalkıştığımda ise altını imzalamayacağım çok kötü şeyler yazdığımı gördüm        
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Roman, öykü gibi yazma süreci içinde oluşmuyor
B) Roman, yazarın duygu dünyasını hiçbir zaman öykü kadar yansıtamaz
C) Öykünün iletisi, romanınki gibi baştan belli değildir
D) Öyküyle romanın yazılma sürecindeki asıl fark bu bence
E) Öyküde olay ve kişi sayısı sınırlıdır, romana göre daha azdır
6 Türkiye, bazı tarihi nedenlerle uygarlık yarışına geç girmiş, büyük kültürel kopukluklar yaşamış bir ülke Bu gecikmenin sancıları da çok uzun sürmüştür Türk şair ve yazarları, bu büyük kopukluğun derin acılarını, izlerini yaşıyor hâlâ Bugün Türk edebiyatında haddinden fazla bireycilik ve son derece köksüz bir toplumculuk var Sanki uzayda yaşıyor şair ve yazarlarımız Halbuki bireycilik de toplumculuk gibi kültürel kökleri olması gereken bir olgudur
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Türkiye'nin yaşadığı kültürel kopuklukların, sanat ve edebiyata yansıtamadığına
B) Türkiye'de tarihi nedenlerle toplumculuk olgusunun pek gelişmediğine
C) Türkiye'de kültürel kökleri olmayan bir bireycilik anlayışının gelişmiş olduğuna
D) Şair ve yazarlarımızın, kimi gerçeklere yabancı kaldığına
E) Türkiye'nin uygarlık yarışına geç başlamış bir ülke olduğuna
7 Bunlar gençlerin pek hoşuna gitmediyse, oturup biraz düşünmelerinde büyük yarar var Tabii, eğer öykü yazmak, Türk öykücülüğüne katkıda bulunmak istiyorlarsa  Günümüzün öykücüleri arasında bu eleştirilerin dışında tutulması gereken, birikimli, yetkin, ilerde çok daha özgün öyküler yazacak olanlar da var; ama genele baktığımızda durum pek iç açıcı değil
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Eleştirmenler niçin pek sevilmiyor?
B) Öykücülüğümüzün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
C) Şiir gibi, öykü de ölüyor mu?
D) Genç öykücülere dönük bu eleştirileriniz biraz sert değil mi?
E) Sizce genç öykücüler ürünlerini kalıcı kılmak için nelere dikkat etmelidir?
8 Ne zaman bir roman yazsam birileri, en çok da annem, "Şöyle bir aşk romanı yazsana!" derdi Hep günün birinde ana teması aşk olan bir roman yazmayı düşünmüştüm "Zamanın Manzarası" öyle çıktı ortaya Ama bizim gibi yazarlar, insanın yazgısını merak eden, o tür konularla akrabalık kurmuş yazarlar, aşkı da yazsalar, yanına başka bir sürü konu koyuyorlar
Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Romanlar genellikle okurun beklentilerine göre biçimlenir
B) Sıradan okurlar, aşk romanlarından daha çok hoşlanırlar
C) Sadece aşk temasını işlemek güçlü romancılara özgüdür
D) Romancının asıl görevi insanın kaderini araştırmaktır
E) Romanı tek bir konu üzerine kurmak yazarın elinde değildir
9 Bazı kökler vardır ki insanlık tarihiyle ilgilidir Düşünce tarihiyle, ülkelerin kimliğiyle, kültürüyle, insanın var oluşuyla ilgilidir Has şiirin kökleri de böyledir Böyle değilse zaten o şiir yaşama veda eder Şair, insanlığın bütünü içinde yer aldığı hissine sahip değilse, bu duyguyla yazmıyorsa, bana göre boşluktadır; bir yer edinemez edebiyatta
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) İnsanlık durumuyla ilgili olmayan şiirin yaşama şansı yoktur
B) Bir şairin edebiyattaki yeri ve değeri nerede durduğuna bağlıdır
C) Şiirin kökleri, öteki sanatlardan daha eskiye uzanır
D) insanlığın bütününe ait bir duygudan yoksun bir şair kalıcı olamaz
E) İyi şiir, insanlığın kültürel birikiminden izler taşır
10 Ben çok küçükken, yani çocukların itfaiyeci ya da pilot olmak istedikleri dönemde, büyüyünce bir şey icat etmek, ya da bir şey keşfetmek isterdim Bu nedenle de idealim, bir makine icat edebilmek için makine mühendisi ya da bir ilaç keşfedebilmek için biyolog falan olmaktı Sanıyorum, bu isteğimin arka planında, insanlığa hizmet ederek tarihe geçmek arzusu vardı Bunu, biraz bilinçlenince daha iyi anladım
Bu paragrafta kendinden söz eden kişi için aşağıdaki niteliklerden hangisi en uygun düşer?
A) Düş kırıklığına uğrayan
B) Bilgi edinmekle övünen
C) Bilme önemli hizmetleri olan
D) Güçlü bir belleğe sahip olan
E) Mesleğinde ünlü biri olmayı düşleyen
11 Yazılarımdaki şiirsellik; sıcaklık kendime karşı dürüst olmaya çalışmamdan kaynaklanıyor Kendimi aldatırsam okurlarımı da aldatmış olurum Okurlarım bana inanıyor, ben de inandığım şeyleri yazıyorum Modaya uymak, tribünlere oynamak, herkesin hoşlanacağı şeyler yazmak gibi kaygılarım yok
Böyle konuşan bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bilgi birikimiyle övünen
B) Kendine ait değer ölçüleri olan
C) Kendini sürekli yenilemek isteyen
D) Gerçekleştirmek istediği düşleri olan
E) Okurlarının beğenisine güvenen
12 (I) O yıllarda bazı gençler bireyci edebiyatın peşindeydi ve orada var olmanın olanaklarını arıyorlardı (II) Bireyin içinde bulunduğu durumu Batı edebiyatlarına öykündüklerini sezdiren bir tavırla anlatıyorlardı (III) Kendileri ortada yoktu, kişilikleri çok sonra bizim insanımıza döndüklerinde, bizim insanımızın sorunlarını kurcaladıklarında gelişecekti (IV) Bireyci edebiyatla toplumcu edebiyatın akışına katılan gençler, birbirlerine karşı düşmanca bir tutum içindeydiler (V) Yersiz bir şekilde gizli gizli birbirlerini eleştiriyorlardı (VI) Böyle olmakla birlikte aynı kahvelere, aynı meyhanelere gidiyorlardı; dosttular, arkadaştılar
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uygun olur?
A) II B) III C)IV D)V E) VI
13 Ben zaten yazma isteği olan bir çocuktum Sürekli yazıyordum Üniversiteye gelince, Sait Faik'i tanıyınca çok sevdim Bana yazma isteği, yazma coşkusu verdi Öykülerini ezbere bilirdim neredeyse Öykülerimde etkisi, izleri vardır elbette; dünyalarımızın çok ayrı olmasına rağmen  
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Sait Faik'in öykücülüğünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
B) Öykülerinizde Sait Faik'in etkisi, izleri var mı?
C) Sait Faik'i ne zamandan beri tanıyorsunuz?
D) Okuma alışkanlığını çocuk yaşta mı edindiniz?
E) Okur, olay öyküsünü daha mı çok seviyor?
14 Kendimi çok az döküp saçıyorum Normal, gündelik bir hayat sürdürüyorum; bu da bana yetiyor Barlarda tartışmak, günde elli kişiyle görüşüp konuşmak bana göre değil Sürekli olarak okuyup yazıyorum Çok titiz, çok korunaklı yaşıyorum Alışık olmadığım insanlarla görüşmek beni rahatsız ediyor Hayran ilişkisi bumerang gibidir; her an nefrete dönüşebilir; budar, ehlileştirir insanı
Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?
A) İlişkilerinde çok seçici davranır
B) Elindekilerle yetinip mutlu olur
C) Sürekli olarak kendini denetim altında tutar
D) Sevenleri için bile kişiliğinden ödün vermez
E) Herkesi kendisi gibi düşünmeye zorlar
15 Düş, doğanın veya yaşamın değil, bütünüyle insan beyninin yarattığı en harika eserlerden biridir Tutarlı tutarsız davranışlarla, evrende rastlanmayan konularla, akılları durduran görüntü ve serüvenlerle bezenmiştir Zihinde oluşan bir dünyadır ve dokunamaz, avucunuza alamazsınız Bu hakiki düşün yanında uyanık gözle ve kafayla görülenler, düşlenenler de var Katı gerçeklerin ve koşulların sıkboğaz ettiği günlerde sığındığımız, dört elle sarıldığımız renkli, bizleri rahatlatan, avutan, uyuşturan düşler yararlı ve güzeldir
Bu parçada, düşle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir?
A) Zihnin en güzel ürünlerinden biri olmasına
B) İnsanın zor zamanlardaki sığınağı olmasına
C) İnsanı oyalayan bir nitelik taşımasına
D) Anlamının kişiden kişiye değişmesine
E) Doğaüstü konularla süslenmesine
16 Yazar için günlük tutmak, bir bakıma yaşamla yazılı ilişki kurmaktır Varlığını kanıtlayacak olayları, olguları, durumları bir araya toplamak, bir yaşantı evreninin temelini atmaktır Yazarlar, düşüncelerinin gürültülü devinimleriyle ağırlaşan beyinlerine soluk aldırmak, bu arada biriken üretimlerini boşaltarak bilgelik özlemlerini de gidermek amacıyla günlüklerine sokulurlar Bir de şiir, öykü, roman üstüne çalışırken karşılaştıkları zorlukları, yapıtlarını oluştururken geçirdikleri evreleri, duydukları estetik kaygıları dile getiren bir "iş takvimleri" vardır Bunları da buluruz günlüklerde
Bu parçaya dayanılarak, günlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine varılamaz?
A) İç dökmek, rahatlamak için yazıldığına
B) Yazarların özlemlerini yansıttığına
C) Yazma alışkanlığı kazandırdığına
D) İnsanın var oluşuna, yaşadığına tanıklık ettiğine
E) Sanatsal üretim süreciyle ilgili ipuçları verdiğine
17 Turgut Uyar, ölçülü ve uyaklı ilk dönem şiirlerinde daha çok kişisel yaşantısı üzerinde durdu Aşk, ayrılık, ölüm temalarını işlediği bu şiirlerinde Garip akımının izleri görülür Daha sonra yoğun imgelerin ve simgeci bir söyleyişin etkili olduğu şiirleriyle İkinci Yeni'nin başlıca şairlerinden biri oldu Sanatını, halk şiirinin deyişleri ve Divan şiirinin biçimlerinden yararlanarak geliştirdi Büyük kent yaşamını bütün karmaşıklığı ve sarsıntılarıyla içeren bir şiir oluşturdu Lirik şiirin geleneksel sınırlarını zorladı Şiirle düzyazı arasındaki ayrımı ortadan kaldırdı; şiirlerindeki zengin doku giderek yalınlaştı
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Bir dönem Garip şiirinden etkilendiğine
B) Yaptıklarıyla başkalarına örnek olduğuna
C) Şehir yaşamının karmaşasını şiirlerine yansıttığına
D) Sanatını geliştirirken Türk şiir geleneğinden yararlandığına
E) Şiirlerini düzyazı havası taşıyan bir dille yazdığına
|