Yalnız Mesajı Göster

Paragraf Bilgisi Test Soruları Ve Cevapları

Eski 09-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Paragraf Bilgisi Test Soruları Ve Cevapları








Paragraf Bilgisi Test Soruları ve Cevapları
1 Edebiyat; hava gibi, su gibi, güneş gibi, top­rak gibi vazgeçilmezdi Onunla yatılıp onunla kalkılıyordu ve yaratıcı gücünün sonsuzluğu­na, edebiyatın insanı insan yapma büyüsüne İnanılıyordu Toplumun yozlaşmaya ve her şeyin parayla ölçüldüğü, bilgi ve kültüre du­yulan saygının, kredi kartlarına, görselliğe yönelmeye başladığı yıllarda, edebiyat "Bir işlevi yok" düşüncesiyle gazetelerden ko­vuldu Edebiyat kovulunca da gazeteler çirkinleşti, gazetelerle birlikte dil de espri de düşünce de sığlaşıp yüceliğini yitirdi

Bu parçaya dayanılarak, edebiyatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine varıla­maz?

A) Ticari bir getirişi olmadığı gerekçesiyle gazetelerden uzaklaştırıldığına
B) Bir zamanlar yaşamın her alanında varlı­ğını hissettirdiğine
C) Kendini yenileyemediği İçin ilgi görmedi­ğine
D) İkinci plana itildiği için, dil, düşünce ve espri kalitesinin düştüğüne
E) Ticari zihniyetin egemen olmaya başla­masıyla etkisini yitirdiğine


2 Türkçe benim biricik vatanım, memleketim, evim Nereye gitsem, onu da beraberimde götürürüm Ben Türkçeye tutkunum Uzun yıllar Fransızca öğretmenliği yaptım Fransızcayı da çok rahat konuşurum Biraz İngilizce okudum, derken dört yıl İtalyanca kurslarına gittim, İtalyanca öğrendim Bir parçacık da Almancaya el attım Ama benim için Türkçenin yeri başka Her insan kendi dilini se­ver; ama bence Türkçe dünya dillerinin en güzellerinden biri

Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyle­yen yazara ait bir özellik değildir?

A) Yabancı dil öğrenmeye yatkın olma
B) Anadil bilincine sahip olma
C) Türkçeyi diğer dillerden üstün tutma
D) Anadilini hayatının vazgeçilmezlerinden sayma
E) Yabancı dilleri çok etkili kullanma

3 Gülhane Hayvanat Bahçesi'ne herkes gibi ilk olarak ailece gitmiştik Zürafayı ve maymun­ları çok iyi hatırlıyorum Alay Köşkü'nü uzun uzun incelemiş ve sonra parkın serinliğine kendimi bırakmıştım Ama bu geziden bir türlü mutlu olamamıştım Pislik içindeki kü­çük kafeslerinde sinir hastası olmuş aslanlar, maymunlar, domuzlar ve kediler görmekten içim daralmıştı Her yer dışkı kokuyor ve her yer kaybedilen özgürlüğün ağıtını söylüyor­du

Bu parçada dile getirilmek istenen duygu ya da davranış aşağıdakilerden hangisi­dir?

A) Pişmanlık
B) Şaşırma
C) Düş kırıklığına uğrama
D) Umursamama
E) Utanç duyma

4 (I) Resimde ele alınan konu çok çeşitli olabi­lir (II) Sanatçı doğayı, sosyal, dini ya da ide­olojik bir temayı, bilineni ya da bilinmeyeni ele alıp tuvaline taşıyabilir (Ill) Zaten böyle bir özgürlüğe sahip değilse üretmiş olduğu eserin, sanat değeri taşıyıp taşımadığı tartı­şılır (IV) Önemli olan sanatçının eserinde kendini anlatabilmesi, izleyenin eserde sa­natçıyı görebilmesidir (V) Bu nedenle konu, resmin temel öğelerinden biri değildir; sade­ce sanatçının iç dünyasını yüzeye aktarabil­mesinde bir aracıdır

Bu parçada anlatılmak isteneni içeren en genel yargı numaralanmış cümlelerden hangisidir?

A)l B) II 0) III D) IV E) V

5 Benim hiçbir öykümde önceden belirlenmiş bir iskelet olmadı Roman üzerinde istediğim zaman çalışabilmeme karşın, öykünün "eşref saati"ni beklemem gerekirdi hep Masanın başına oturup "Biraz öykü çalışayım" diye­medim hiç Buna kalkıştığımda ise altını im­zalamayacağım çok kötü şeyler yazdığımı gördüm
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Roman, öykü gibi yazma süreci içinde oluşmuyor
B) Roman, yazarın duygu dünyasını hiçbir zaman öykü kadar yansıtamaz
C) Öykünün iletisi, romanınki gibi baştan belli değildir
D) Öyküyle romanın yazılma sürecindeki asıl fark bu bence
E) Öyküde olay ve kişi sayısı sınırlıdır, ro­mana göre daha azdır

6Türkiye, bazı tarihi nedenlerle uygarlık yarışı­na geç girmiş, büyük kültürel kopukluklar yaşamış bir ülke Bu gecikmenin sancıları da çok uzun sürmüştür Türk şair ve yazarları, bu büyük kopukluğun derin acılarını, izlerini yaşıyor hâlâ Bugün Türk edebiyatında had­dinden fazla bireycilik ve son derece köksüz bir toplumculuk var Sanki uzayda yaşıyor şair ve yazarlarımız Halbuki bireycilik de toplumculuk gibi kültürel kökleri olması ge­reken bir olgudur

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Türkiye'nin yaşadığı kültürel kopuklukla­rın, sanat ve edebiyata yansıtamadığına
B) Türkiye'de tarihi nedenlerle toplumculuk olgusunun pek gelişmediğine
C) Türkiye'de kültürel kökleri olmayan bir bireycilik anlayışının gelişmiş olduğuna
D) Şair ve yazarlarımızın, kimi gerçeklere yabancı kaldığına
E) Türkiye'nin uygarlık yarışına geç başla­mış bir ülke olduğuna

7Bunlar gençlerin pek hoşuna gitmediyse, oturup biraz düşünmelerinde büyük yarar var Tabii, eğer öykü yazmak, Türk öykücü­lüğüne katkıda bulunmak istiyorlarsa Gü­nümüzün öykücüleri arasında bu eleştirilerin dışında tutulması gereken, birikimli, yetkin, ilerde çok daha özgün öyküler yazacak olanlar da var; ama genele baktığımızda du­rum pek iç açıcı değil

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A) Eleştirmenler niçin pek sevilmiyor?
B) Öykücülüğümüzün geleceğini nasıl gö­rüyorsunuz?
C) Şiir gibi, öykü de ölüyor mu?
D) Genç öykücülere dönük bu eleştirileriniz biraz sert değil mi?
E) Sizce genç öykücüler ürünlerini kalıcı kılmak için nelere dikkat etmelidir?


8 Ne zaman bir roman yazsam birileri, en çok da annem, "Şöyle bir aşk romanı yazsana!" derdi Hep günün birinde ana teması aşk olan bir roman yazmayı düşünmüştüm "Za­manın Manzarası" öyle çıktı ortaya Ama bi­zim gibi yazarlar, insanın yazgısını merak eden, o tür konularla akrabalık kurmuş ya­zarlar, aşkı da yazsalar, yanına başka bir sü­rü konu koyuyorlar

Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangi­sine ulaşılabilir?

A) Romanlar genellikle okurun beklentileri­ne göre biçimlenir
B) Sıradan okurlar, aşk romanlarından da­ha çok hoşlanırlar
C) Sadece aşk temasını işlemek güçlü ro­mancılara özgüdür
D) Romancının asıl görevi insanın kaderini araştırmaktır
E) Romanı tek bir konu üzerine kurmak ya­zarın elinde değildir


9Bazı kökler vardır ki insanlık tarihiyle ilgilidir Düşünce tarihiyle, ülkelerin kimliğiyle, kültü­rüyle, insanın var oluşuyla ilgilidir Has şiirin kökleri de böyledir Böyle değilse zaten o şiir yaşama veda eder Şair, insanlığın bütünü içinde yer aldığı hissine sahip değilse, bu duyguyla yazmıyorsa, bana göre boşlukta­dır; bir yer edinemez edebiyatta

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıka­rılamaz?

A) İnsanlık durumuyla ilgili olmayan şiirin yaşama şansı yoktur
B) Bir şairin edebiyattaki yeri ve değeri ne­rede durduğuna bağlıdır
C) Şiirin kökleri, öteki sanatlardan daha es­kiye uzanır
D) insanlığın bütününe ait bir duygudan yoksun bir şair kalıcı olamaz
E) İyi şiir, insanlığın kültürel birikiminden iz­ler taşır


10Ben çok küçükken, yani çocukların itfaiyeci ya da pilot olmak istedikleri dönemde, büyü­yünce bir şey icat etmek, ya da bir şey keş­fetmek isterdim Bu nedenle de idealim, bir makine icat edebilmek için makine mühen­disi ya da bir ilaç keşfedebilmek için biyolog falan olmaktı Sanıyorum, bu isteğimin arka planında, insanlığa hizmet ederek tarihe geçmek arzusu vardı Bunu, biraz bilinçle­nince daha iyi anladım

Bu paragrafta kendinden söz eden kişi için aşağıdaki niteliklerden hangisi en uy­gun düşer?

A) Düş kırıklığına uğrayan
B) Bilgi edinmekle övünen
C) Bilme önemli hizmetleri olan
D) Güçlü bir belleğe sahip olan
E) Mesleğinde ünlü biri olmayı düşleyen


11Yazılarımdaki şiirsellik; sıcaklık kendime kar­şı dürüst olmaya çalışmamdan kaynaklanı­yor Kendimi aldatırsam okurlarımı da aldat­mış olurum Okurlarım bana inanıyor, ben de inandığım şeyleri yazıyorum Modaya uy­mak, tribünlere oynamak, herkesin hoşlana­cağı şeyler yazmak gibi kaygılarım yok

Böyle konuşan bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Bilgi birikimiyle övünen
B) Kendine ait değer ölçüleri olan
C) Kendini sürekli yenilemek isteyen
D) Gerçekleştirmek istediği düşleri olan
E) Okurlarının beğenisine güvenen


12 (I) O yıllarda bazı gençler bireyci edebiyatın peşindeydi ve orada var olmanın olanaklarını arıyorlardı (II) Bireyin içinde bulunduğu du­rumu Batı edebiyatlarına öykündüklerini sez­diren bir tavırla anlatıyorlardı (III) Kendileri ortada yoktu, kişilikleri çok sonra bizim insa­nımıza döndüklerinde, bizim insanımızın so­runlarını kurcaladıklarında gelişecekti (IV) Bireyci edebiyatla toplumcu edebiyatın akı­şına katılan gençler, birbirlerine karşı düş­manca bir tutum içindeydiler (V) Yersiz bir şekilde gizli gizli birbirlerini eleştiriyorlardı (VI) Böyle olmakla birlikte aynı kahvelere, ay­nı meyhanelere gidiyorlardı; dosttular, arka­daştılar

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başla­ması uygun olur?

A) II B) III C)IV D)V E) VI


13 Ben zaten yazma isteği olan bir çocuktum Sürekli yazıyordum Üniversiteye gelince, Sait Faik'i tanıyınca çok sevdim Bana yaz­ma isteği, yazma coşkusu verdi Öykülerini ezbere bilirdim neredeyse Öykülerimde et­kisi, izleri vardır elbette; dünyalarımızın çok ayrı olmasına rağmen

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A) Sait Faik'in öykücülüğünü nasıl değer­lendiriyorsunuz?
B) Öykülerinizde Sait Faik'in etkisi, izleri var mı?
C) Sait Faik'i ne zamandan beri tanıyorsu­nuz?
D) Okuma alışkanlığını çocuk yaşta mı edindiniz?
E) Okur, olay öyküsünü daha mı çok sevi­yor?


14 Kendimi çok az döküp saçıyorum Normal, gündelik bir hayat sürdürüyorum; bu da ba­na yetiyor Barlarda tartışmak, günde elli ki­şiyle görüşüp konuşmak bana göre değil Sürekli olarak okuyup yazıyorum Çok titiz, çok korunaklı yaşıyorum Alışık olmadığım insanlarla görüşmek beni rahatsız ediyor Hayran ilişkisi bumerang gibidir; her an nef­rete dönüşebilir; budar, ehlileştirir insanı

Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakiler-den hangisi söylenemez?

A) İlişkilerinde çok seçici davranır
B) Elindekilerle yetinip mutlu olur
C) Sürekli olarak kendini denetim altında tutar
D) Sevenleri için bile kişiliğinden ödün ver­mez
E) Herkesi kendisi gibi düşünmeye zorlar


15 Düş, doğanın veya yaşamın değil, bütünüyle insan beyninin yarattığı en harika eserlerden biridir Tutarlı tutarsız davranışlarla, evrende rastlanmayan konularla, akılları durduran gö­rüntü ve serüvenlerle bezenmiştir Zihinde oluşan bir dünyadır ve dokunamaz, avucunuza alamazsınız Bu hakiki düşün yanında uyanık gözle ve kafayla görülenler, düşle­nenler de var Katı gerçeklerin ve koşulların sıkboğaz ettiği günlerde sığındığımız, dört elle sarıldığımız renkli, bizleri rahatlatan, avutan, uyuşturan düşler yararlı ve güzeldir

Bu parçada, düşle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir?

A) Zihnin en güzel ürünlerinden biri olması­na
B) İnsanın zor zamanlardaki sığınağı olma­sına
C) İnsanı oyalayan bir nitelik taşımasına
D) Anlamının kişiden kişiye değişmesine
E) Doğaüstü konularla süslenmesine


16 Yazar için günlük tutmak, bir bakıma yaşam­la yazılı ilişki kurmaktır Varlığını kanıtlayacak olayları, olguları, durumları bir araya topla­mak, bir yaşantı evreninin temelini atmaktır Yazarlar, düşüncelerinin gürültülü devinimleriyle ağırlaşan beyinlerine soluk aldırmak, bu arada biriken üretimlerini boşaltarak bilgelik özlemlerini de gidermek amacıyla günlükleri­ne sokulurlar Bir de şiir, öykü, roman üstü­ne çalışırken karşılaştıkları zorlukları, yapıtla­rını oluştururken geçirdikleri evreleri, duy­dukları estetik kaygıları dile getiren bir "iş takvimleri" vardır Bunları da buluruz günlük­lerde

Bu parçaya dayanılarak, günlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine varıla­maz?

A) İç dökmek, rahatlamak için yazıldığına
B) Yazarların özlemlerini yansıttığına
C) Yazma alışkanlığı kazandırdığına
D) İnsanın var oluşuna, yaşadığına tanıklık ettiğine
E) Sanatsal üretim süreciyle ilgili ipuçları verdiğine


17 Turgut Uyar, ölçülü ve uyaklı ilk dönem şiir­lerinde daha çok kişisel yaşantısı üzerinde durdu Aşk, ayrılık, ölüm temalarını işlediği bu şiirlerinde Garip akımının izleri görülür Daha sonra yoğun imgelerin ve simgeci bir söyleyişin etkili olduğu şiirleriyle İkinci Yeni'nin başlıca şairlerinden biri oldu Sanatını, halk şiirinin deyişleri ve Divan şiirinin biçim­lerinden yararlanarak geliştirdi Büyük kent yaşamını bütün karmaşıklığı ve sarsıntılarıyla içeren bir şiir oluşturdu Lirik şiirin gelenek­sel sınırlarını zorladı Şiirle düzyazı arasında­ki ayrımı ortadan kaldırdı; şiirlerindeki zengin doku giderek yalınlaştı

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Bir dönem Garip şiirinden etkilendiğine
B) Yaptıklarıyla başkalarına örnek olduğu­na
C) Şehir yaşamının karmaşasını şiirlerine yansıttığına
D) Sanatını geliştirirken Türk şiir geleneğin­den yararlandığına
E) Şiirlerini düzyazı havası taşıyan bir dille yazdığına

Alıntı Yaparak Cevapla